• 13226
    içerisinde yer alan polyanna kafasındaki yazarlar da ayrı bir tez konusu olur.

    galatasaray futbol takımı tarihinin en rezil gecelerinden birisi yaşanıyor.
    (bkz: 6 kasım 2019 real madrid galatasaray maçı)

    taraftarın içi kan ağlıyor, ne yapacak amk elbette kızıp öfkelenecek, bu duruma sebep olan futbolcu, yönetim, teknik adam kim varsa eleştirecek.

    hayata toz pembe bakan arkadaşlar gidip uefa kupası belgeselimizi izleyebilirler, bu akşam burada güzel şeyler yazılmasını beklemeyin boşuna.
  • 13230
    bugün itibari ile üyeliğimi donduruyorum. en sevdiğim yazarlar bile 6-0 başlığına üşüşmüşler ve maalesef haklılar. 34 yıllık hayatımda en büyük travmalardan birini yaşıyorum ve gidiyorum. hakkınızı helal edin ben bu takıma etmiyorum. hoşçakalın. asla iyi gün taraftarı olmadım ama çok utanıyorum bu akşam.

    edit: hasan şaş'ın kafası güzel istifası gibi bir an yaşadım. fatih hocam beni ikna etti. istifa gibi bir şey oldu ama kimse istifa etmedi.
  • 13232
    şu sıralar herkesin müsterih olması gereken sözlük. herkes herkese laf yetiştirme derdinde. galatasaray hepimizin bunu idrak edelim önce ve bugünkü hezimeti unutarak da gaziantep maçına odaklanalım. ocak'a kadar sabretmeliyiz. eğer ki ocak'ta gerekli değişimler yapılmazsa dediğiniz her şeye ben de katılırım ama lütfen sabır ve sükunet. düşmanları sevindirmeyelim. her kaos ortamına oluştuğunda aklınıza bu* 2 yıllık dönem gelsin. düşmanların nasıl sevindiği ve başımızın eğik gezdiği günler hani. artık bir olmaktan başka çaremiz yok. güncel konjonktür gereği durum böyle.
  • 13234
    değerli galatasaraylı abilerim, kardeşlerim: futbolcuların karşılıksız iş yapmadıklarını, bu adamları körü körüne kollamaya gerek olmadığını, yöneticilerin sırf reklam olsun veya kişisel çıkarları için yönetimlere girdiklerini kabullenmemiz gerektiğini düşünüyorum. karşılık beklemeden seven sadece taraftar vardır. o yüzden burada sırf sizinle aynı görüşü yazmadık diye birbirimize laf sokmaya gerek yok diye düşünüyorum. hepinize sevgiler, saygılar.
  • 13235
    içerisinde çok garip yazarları barındıran sözlük.

    takım kötü gidiyor, tam bir kaos ortamı var. diyorum ki açıyım şöyle sözlüğü insanlar neler düşünüyor bi bakıyım.

    birisi gelmiş ocak ayına kadar oynaması gereken ilk 11 yapmış kendince. sağ beke 6-8 hafta sakatlığı bulunan ve takımla birlilkte olamayacak şener'i yazmış.

    şimdi bu tarz yazar arkadaşlar şenerin 6-8 hafta takımla birlikte olamayacağını bilemeyecek kadar galatasaray futbol takımndan uzakken burada sağa sola sallayıp, yok fatih hoca şöyle yok falcao böyle diyip kendince yargı dağıtıyor ya..

    neyse, bilemiyorum..
  • 13236
    önemli bir çoğunluğun forum, twitter, messenger kafasında kullanmakta ısrar ettiği; yaşanan sorunların önemli bir kısmı bu inat yüzünden başına gelen platform. bu da gerçi sözlük formatının atası ekşi sözlük'te başlayan ve dalga dalga buralara kadar yayılan bir durum.

    sözlük kurulalı 11 yıl geçti, 12. yıla girdik. 10 yıl önceki sözlükler, sözlük yazarı olmak, entry girmek şimdikine kıyasla çok çok farklı şeylerdi. bunun yazılı olmayan kuralları, bir hürmeti falan vardı. daha da geriye gidersen internete girmek bile başlı başına bir olaydı. şu an 22-23 yaşında çocukluk dönemini geride bırakmış olgunluğa yol alan insanlar için bile komik geliyor bu hikayeler.

    o bir zamanlar neredeyse elimizi yüzümüzü yıkayıp girdiğimiz internet artık üzerine sıçtığımız organı kapatan donumuzun hemen bitişiğine kadar geldi. uzaklar yakın oldu olmasına ama yakınlarımız da ironik şekilde uzaklarda kaldı. bunun en büyük götürüsü olarak ne yazık ki gizlilik ya da bilinmezlik gibi kavramlar kayboldu. iyiye, güzele, özlenene olduğu kadar kötülüğün her türlüsüne de oturduğumuz yerden kolayca ulaşabiliyoruz.

    kötü bildiklerimizin iğrençliğini, "belki iyi bir insandır aksi bir gününe denk gelmişimdir" dediklerimizin aslında denk geldiğimizden daha kötü olduğunu hatta iyi bildiklerimizin de ciğeri peş para etmez olduğunu falan görebiliyoruz hemen. bu da güvensizliği, önyargıları, sevgisizliği ve benzeri pek çok duyguyu/tavrı tetikliyor. bu da toplumsal olarak bir değişimi yaşattı ister istemez. "biz ne ara bu kadar kötü olduk" sorusu haklı bir hassasiyet olsa da yanlış bir soru. biz zaten böyleydik. ama evde, işte, okulda, mahallede kim varsa onların en mahrem ve doğal hallerini bilebiliyorduk.

    bugün ortalamanın bir tık üstü internet bilgisiyle korunaksız haline ulaşılamayacak insan sayısı bir elin parmakları kadar. sadece bu yüzleşmenin yarattığı travma bile dramatiktir. üzerine bir de tüm bunları bir tehdit olarak hissetme hatta yaşama durumu eklenince psikolojimizin bozulmamış olması imkansız olurdu. nitekim öyle de oldu...

    bu hale getirilmiş bir toplumun tüm birikimini kusabileceği tek yer internettir. bunu nick kullanımı ve bir servere bağlanıp oradan yayına geçme sebebiyle bir tık da olsa korunaklı olarak yapabileceği yegane yer sözlüklerdir. insanların sinirinden, stresinden, tahammülsüzlüğden, aşırı tepkilerinden falan dem vururken aslında bu konuları da bir düşünmek gerekir.

    hele bir de böylesine bir cinnet halinde insanların sözlük formatı gibi bağlayıcılığı çok sınırlı olan yazılı kuralları ve bugünlerde tuvalet kağıdı kadar değerli olabilen yazısız kuralları ciddiye almasını beklemek aslında çok büyük bir fedakarlık beklentisidir.

    itiraf etmek gerekir ki güncele baktığımızda galatasaray sözlük bu konuda yönetimsel olarak en hassas davranan, kullanıcılarını en çok darlayan sözlüktür. galatasaray sözlük moderasyonu, haklı olmasa da hak verilebilecek şekilde yazarlarlardan çokça tepkiler alır, hatta dönem dönem kitleselleştiği bile olur bu tepkinin.

    ancak ne kadar ironiktir ki insanların kendini ifade edecek zibilyon tane platform varken buraya kayıt olmak istemesini sağlayan temel şey de bu format, kurallar ve darlamalar bütünüdür. eğer galatasaray sözlük galatasaray adı haricinde ayrıca bir isim yapabilmişse yine bu format ve kurallar dahilinde yazarlarının katkısıyla yapabilmiştir bunu.

    hal böyleyken bu kuralları, formatı, şekili, idareyi, işleyişi yok saymaya çalışmak maddenin doğasına aykırıdır. bu kurallar dahilinde herkes, her istediğini, istediği zamanda, istediği sıklıkta yazabilir. sözlük moderasyonu da yazılanların doğruluğu hariç içerikten bağımsız olarak sadece bu kurallar ve ritüeller üzerinden yaptırım yapabilir. işin özü aslında bu iki cümleden ibarettir. ancak üstad cruyff'un dediği gibi zor olan işleri bu iki basit cümleye indirgemektir.

    yine çok konuştuk ve bomboş(!) konuştuk. yarın akşam maç var kim takar sözlük formatıymış bilmemne...

    (bkz: ben tümer'e küfür edeceğim/#2796906)
  • 13237
    araya aldığı reklamlarla başımı yakacak sözlüktür.
    felipe melo başlığını yazarken aşağıdaki gibi reklam varmış. hatun yanımdaydı. reklamı gördü. hamileligin verdigi aşırı duygusallık hakkı ile beni baya hırpaladı. neyse ki sonradan hormonlar bir anlık dalgalanmayı bıraktı da normale döndü.

    https://gss.gs/FBZ.png

    edit: söz hakkı: ulan sapık mıyım ben ic camasiri bakayim? hadi diyelim sapittim ic camasirina niye bakayim ergen miyim la ben :)
  • 13240
    sözlükteki reklamların tamamı, evet tamamı google adsense reklamlarıdır. yani siz google'da ne aratıyorsanız, hangi sitelere giriyorsanız, tüm bunlar google tarafından "ilgi alanlarınız" olarak saklanır ve size de ilgi alanlarınıza yönelik reklamlar gösterir. hatta eğer aynı google hesabını farklı telefon/tablet/bilgisayarlarda kullanıyorsanız, eşinizin ve çocuğunuzun "ilgi alanları" da bu google hesabıyla eşleştirileceğinden, onların girdiği site ve yaptığı aramalara yönelik reklamlar sizin kullandığınız cihazlarda da çıkacaktır.

    ayrıca test edilip onaylandığı söylenen bir rivayete göre, google beyefendi telefonunuzun mikrofonunu da dinlemektedir efendim. yani telefon sehpanın üstünde, "hanım, aralık-ocak gibi uludağ'a tatile mi gitsek?" gibi bir muhabbet açtığınızda, telefonunuzu elinize aldığınız bir sonraki seferde "uludağ'daki otellerin" reklamlarını görmeniz çok büyük olasılıkta.

    velhasıl, herkesin reklamı kendine, sözlüğe bok atmayın boşuna * erkek erkeğe buluştuğunuzda, dost meclisi deyip geçmeyin. ne konuştuğunuza dikkat edin. *

    edit: reklamlar adsense reklamları arkadaşlar. sağ üst köşedeki çarpı butonuna bastığınızda gorebilirsiniz. ayrıca yine o çarpı butonuna bastıktan sonra, "bu reklamı bana gosterme" deyip, sonrasında da "bu reklam ilgimi cekmiyor" derseniz, o reklamla ilgili anahtar kelimeleri bir süreliğine sizinle eşleştirmez.

    ayrıca olay sadece google'da ne arattiginizla alakalı değil. telefonun klavyesini ve mikrofonu da kapsıyor bu soylediklerim.

    yanı telefondan ne yazistiginizdan tutun da, telefon yakınlardayken ne konuştuğunuza kadar her şey hangi reklamları gördüğünüzle alakalı.

    edit 2: unutmadan ekleyeyim... lokasyon bilgisinden çevrenizdeki şeylerle alakalı reklamlar da görebilirsiniz.
  • 13249
    google adsense reklamları dışında reklam almayan sözlüktür. adsense reklam politikasıyla alakalı ayrıntılı bilgiye googla’da aratarak ulaşabilir, google reklam ayarlarından reklamlarınızı kişiselleştirebilir ya da kişiselleştirmeyi kapatabilirsiniz. aynı şekilde ilgi alanınızda olmayan reklamların gösterilmesini de engelleyebilirsiniz.

    reklamların üst köşesinde bulunan (i)x butonuna tıklayarak neden bu reklamın gösterildiğini öğrenebilir veya o reklamın gösterilmesini önleyebilirsiniz.

    bununla beraber google reklam gösterim politikalarındaki birkaç hafta önce yapılan değişikliklerinden dolayı zaman zaman entry içlerinde de reklamlar gösteriliyor. şahsen bu durumdan bizler de rahatsızız. fakat reklam konumları otomatik olarak belirlendiği için istediğimiz müdahaleleri yapamadık. bir takım test ve çözümlerle bunun önüne geçmeye çalışıyoruz.

    not: bende de çaydanlık reklamları çıkıyor :(
  • 13250
    reklamlar genelde insanların daha önce aradığı, telefonda dinleme aktifse konuştuğun şeylere bağlı olarak çıkar. sonrada bu şeylerden utanmalarına sebep olan durum ortaya çıkar. bilgisayar da adblock kullandığım için pek denk gelmiyorum, yoksa bende tırsmıyor değilim saçma sapan, beni rezil edecek reklamlar çıkacak diye. bi ara, play store'da "aşağıdan terbiyesiz reklamlar çıplak kadınlar çıkıyor." diyen amcalar vardı sonra açıklama yaptılar neye bakarsanız o çıkar diye yılın kapağı olmuştu :) diyeceğim o ki iç çamaşırına bakarsan iç çamaşırı çıkar :)

    telefonda bana da durmadan telefon reklamı çıkıyor şu şıralar telefonlara baktığım için :)
App Store'dan indirin Google Play'den alın