• 8351
    abi şu ''herkes bize saldırıyor'' olayını bi bırakın gözünüzü seveyim. yemin ediyorum lisedeki:''pertol var ama amariga çıkartmıyo. israil bizi gözetliyo'' muhabbetine döndü. antu'da görüyorum bu tarz yorumları. ''cemmat bizi ele geçirmeye çalışıyor''. ''rte'nin oğlu avrupa birliği'nin inşaatını almak istiyor o yüzden başladı 3 temmuz süreci''.
    sadece fenerbahçe medyasıyla saldırıyor olay bu. bütün türkiye neden bize saldırsın usta bi mantıklı açıklama yapın.
    sadece twitter'a tepki gösterdik diye akp neden yok olmamızı istesin?
    hem türk hava yolları rte'nin malı sayılır diyorsunuz. iki gün sonra thy bize sponsor oluyor. bizi yok etmek isteyen bir adama bağlı bir kuruluş bize neden sponsor olsun?
  • 8355
    futboldan anlamayan insanlarla dolu sözlük. buna rağmen yorumlardan eksik kalmazlar. bunu nerden çıkaracağımı soran olursa renkler ve zevkler tartışılmaz durumlarını bir kenara koyarak doğruların tek olduğu konularda bu kadar çok seslilik olmaz. fatih terim'in egosu bile sözlük yazarların çoğu yazarın egosunun yanında solda sıfır kalır. onlar için önemli olan galatasaray değil, kendi düşüncelerinin doğru çıkma veya çıkma ihtimalinin olması.takım için birleşme, destek olmak yok. galatasaray takımı ruhsuzsa, siz daha ruhsuzsunuz.
  • 8356
    gerçekten yenilgi sonrası çöplük olan sözlük. bu sözlüğün 5 yıldır okuyucusuyum. okuduğum dönemde ciddi kardeşlik bağları vardı ve burası bir aileydi. o zaman da takımın kötü gittiği zamanlar olmuştu fakat kimse arsız değildi. arkadaş gidip ideal on bir başlığına düşüncemi yazıyorum ve sen gidip ofsayt veriyorsun. yahu beğenmezsin anlarım, senin futbol bilgine anlayışına terstir anlarım, futbolu en iyi sen en kötü ben biliyorumdur anlarım, benden nefret ediyor olabilirsin bunu bile anlarım ama arkadaşım bu başlığa yazılan düşünceye ofsayt vermek nedir yahu ? burada hepimiz aynı renkler için düşünce belirtmiyor muyuz ? bir zamanlar düşünürdüm facebook'ta neden beğen seçeneğinin olup beğenme seçeneğinin olmadığını... tam olarak bunun içinmiş işte. sen de acı çekiyorsun ben de acı çekiyorum. senin canın kadar sevdiğin takımın da yenildi benim canım kadar sevdiğim takımım da yenildi. sen de öfkelisin ben de öfkeliyim. fakat ben sana beni sözlükten soğutturacak kadar ne yaptım ? düşüncemi yazdığımdan mütevellit mi bu ? bana özel mesaj at, de ki kardeşim bence yanlış düşünüyorsun şöyle böyle de. seninle sabaha kadar futbol konuşalım üzüntümüzü paylaşalım. ama bu nedir ya ?

    yanlış anlaşılmasın (bkz: entry'si ofsayt alınca sinirlenen yazar) değilim. başlıkta yazıldığı üzere liseli de değilim egom da tavan değil. sadece üzüntülüyken ve üzüntüden kendimi 'lan ben hoca olsam nasıl bir on bir kurardım acaba' düşüncesi üzerine kafa patlatacak noktaya getirecek kadar canım sıkkınken bu yazdığım üzerine başka üzüntülü bir arkadaşımın bana bunu yapması mantıksız geliyor.

    edit : yazım yanlışı
  • 8365
    neden fenerbahçe bu kadar kenetlenebiliyorken biz bu kadar birbirimizden ayrıyız sorusunun başlı başına kanıtı olan sözlüğümüz. birbirimize bir hakaret etmediğimiz kalıyor. arkadaş anlayın artık başka galatasaray yok. bu takımı daha güçlü hale nasıl getirebiliriz, bu takımı kurda kuşa nasıl yem etmeyiz onu göstermemiz gerekirken tam tersi kendi ellerimizle teslim ediyoruz. şu ülkede böyle kendi kendisini yiyen iki tane irade var zaten. birisi galatasaray diğeri de chp.
  • 8366
    allah aşkına riva'yı da sat, ada'yı da sat, daha çok para öde, kulübü biraz daha batır diyen ünal aysal destekçilerini gördükçe üzülüyorum. ünal aysal'ı bende severdim, belki başarıların getirdiği zafer sarhoşluğunun da etkisi vardı. ama artık ünal aysal'ın başkanlıkta kaldığı her dakika galatasaray için zarardır, bunu nasıl göremiyorlar hayret ediyorum.
  • 8371
    takıma her gün yeni teknik direktör atayan, teknik direktör değiştiğinde her şeyin düzeleceğini sanan yazarlarından artık iğrendiğim sözlük. "kim gelsin?" diye sorsan, verecekleri yanıtı çok merak ediyorum. ya hayal alemleri ya da lucescu, terim... ufuk darlığının göstergesi isimler. papağanlara birkaç kelime öğretebiliyorsun, bunlar da birkaç isim öğrenmişler. tekrarlıyorlar.

    biraz zekâ patıltısı olsa yazdıklarında, tamam, ama papağan gibiler. her teknik direktör için aynı terane, her teknik direktör için aynı terane... hiç kimse hiçbir şey bilmiyor, bir tek bunlar biliyor. eğitim sistemini bu kadar ezbere dayalı yaparsan sonunda elde edeceğin şey insan olmaz, papağan olur zaten. sabit fikirli, ezberden konuşan, maçı neresiyle izlediği belli olmayan insan sürüsü. maçları izleyip izlemedikleri bile belli değil. yeter ki takım üç maç kötü oynasın. bunlar hayattaki başarı hikâyelerinin zirveden başladığını sanan tipler. eminim kendileri de hayatlarında çok başarılı olacaklardır. çünkü kendileri zirvedeler. o yüzden kendi düşüncelerinden başka düşüncelere kapalılar. ezberletilmiş bir defa, ya da bir defa yargıya varmışlar "prandelli yetersiz" sahadaki oyuna bakan yok. teknik direktörün ne yapmaya çalıştığını anlama çabası zaten sıfır, çünkü yok öyle bir algı yeteneği.

    bunların savaş baltalarını çıkarmaları için üç maç kötü oynamak yeterli. hem de bütün rakipler kötüyken. hem de teknik direktör zamanından geç takıma katılmışken. hem de her şey yeniyken. daha ilk maçlarını oynuyorken... gerçekten ben en ufak bir akıl kırıntısı bulamıyorum bu tavırda. müthiş mantıksız, akılsız geliyor. bunları işe alacaksın, üç gün sonra yaptıkları hatalar yüzünden işten atacaksın. o zaman akıllanırlar belki. o zaman empati yetenekleri bir nebze olsun gelişir. gerçekten de üç maçta mucize bekleyenleri böyle yapmak gerek.

    ben bu tiplerin bir kere bile herhangi bir teknik direktörü anlamaya çalıştıklarını görmedim. "x'i şöyle oynatarak şunu yapmış olabilir, çünkü rakip takımda şöyle bir eksiklik var, bundan yararlanmak istemiş olabilir" dediklerini görmedim. sadece "takım ruhsuz, hocanın sistem takıntısı var, burak niye oynuyor, selçuk niye oynuyor, o niye sağ bek?" sadece bunlar. hepsi ezbere ve önyargıya dayalı bir sürü dayanaksız kanı... ben gerçekten de bu sakillikten artık iğreniyorum. insanları eleştirmelerindeki amaç düzeltmek değil, linç etmek. çünkü yapmaya değil, yıkmaya oynuyorlar. gerçi hayatlarında sıfırdan ne inşa etmişler ki yapmanın değerini bilsinler? bilgisayar, fm ve bu zevat. gerisi uzayın derin boşluğu...
  • 8372
    egoları galatasaray sevgisinin fersah fersah ötesine geçmiş ve bi'şeyler yazıp, sonra "ben demiştim" diyebilmek için galatasaray'ın zarar görmesini dahi umursamayacak kadar bilincini kaybetmiş yazarların sayısı pek azımsanacak gibi değil.

    en azından galatasaray için biraz kendini kontrol eder insan. aslında bu durum toplumsal olarak da önemli bir sorunumuz, ne yazık ki egoları tavan yapmış bir milletiz. sadece sözlüğe özel bi'şey değil yani ama insanlar ve haliyle de toplum ancak bunu aşarsa gelişme kaydeder. yoksa boş yere uğraşır durursun. dön dolaş kabataş.
  • 8374
    bazı kişiler sanırım entryleri gözüyle okumuyor bu platformda. burada yaşadığım bazı durumlar bunu doğrular nitelikte. açıkçası benim için can sıkıcı boyutlara ulaştı. atılan özel mesajlar bir yana, ilgili başlıkta hedef göstererek yapanlar oluyor ki bu daha sinir bozucu.

    bir gün zlatan'ın kardeşi öldükten sonra cenazesinde saf tuttuğunu gördüğüm bir resmi paylaştım ve "hangi dine mensup bilmiyorum fakat bütün dinlere saygısı olduğu kesin."yazdım. vay efendim bananeymiş dininden de benim gibiler yüzünden ülkemiz bu haldeymiş de. ülkenin bu halde olmasının müsebbibi benmişim yani. inananı da inanmayanı da beni hedef göstererek egosunu tatmin etti adeta. ha sonuç ne mi oldu ? moderasyon benim mesajımı sildi. saldırgan tavırlar içeren o mesajlar kaldı.

    en son yine yazdığım entry'i gözüyle okumayan bir kişi beni eleştirmiş. demek istediğim elma iken, onun anladığı hani armut bile değil. onun anladığı adeta patlıcan. başlık altında ben yanlış anlaşılmayı düzelttikten sonra bir özür dileme zahmetinde bile bulunmadı. ne başlığın altında ne de özelden.

    özel mesaj yoluyla saçmalayanları saymıyorum bile. eminim sizin de başınıza geliyordur böyle şeyler. kimse fikrini değiştirsin, benim fikrime inansın demiyoruz elbette. ancak yazılanı bir kere sağlam okuyun; anlayamadıysanız ikinci üçüncü kez okuyun be kardeşim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın