• 5557
    millet sözlük hala kapalı mı sanıyor anlamadım ki? bu ne durgunluk? transfer dönemindeki kadar f5 yapıyorum nerdeyse hala aynı başlık. ya da heralde sözlük bakıma alınmışken yazarların da işe yaramayanlarını temizlemişler. bi ben filan kalmışım işte ehm ehm. hadi hadi yazsanıza ordaysanız hadi!. çok canım sıkıldı yaw.

    edit: saat ne ara 5 oldu yaw? neyse yine de fazla durgun olmaz, nıck, ters. nerde gece vardiyası?
  • 5561
    tam 3 senedir çok ciddi bir zaman ayırdığım, bir o kadar da sevdiğim oluşum. ilk zamanlarda haliyle pek naif, yazım ve imla hataları mevcut, sözlük kurallarına uymayan entrylerim oldu, bir kısmı silindi, bir kısmı hala duruyor, hatta ceza bile aldım kurallara uygun olmayan entryler girdiğim için ama hiç küsmedim buraya, yöneticiler ile, buranın eskileri ile diyalog kurup kendimi geliştirmeye çalıştım. yemin ederim bir kere bile sinirlenmedim, tam tersine üzüldüm, bu yüzden de anlamaya, kendimi düzeltmeye gayret ettim. beğenmesem bile kurallara uymaya çalıştım çünkü ısrarla uymasam ne olacak ki devrim mi yapacağım? imkansız... günümüzü baz alırsak ben de buranın eskisi oldum ama yalan olmasın hala o ilk zamanki heyecanı ve mahcubiyeti taşıyorum. o dönem kimler kimler vardı, neler neler konuşulurdu...

    şimdi dönüp bakınca geçmişteki yazılarıma çoğu komik, hatta çocuksu geliyor. otursam yazamam hani onları bir daha... rast geldikçe ufak tefek yazım hatalarım varsa düzeltiyorum fakat silmemeye gayret ediyorum çünkü o da benim, bu da benim. insan geçmişi ile barışık ve genel olarak dürüst olmalı. o zamanlar öyleydim çünkü, şimdi düşününce "vay be" diyorum... bu 3 senede bir sürü şey yazmışım, hepsi de duruyor işte.

    (u: bununla beraber 11.000 entrym olmuş... odamda sade bir törenle kutlayayım :()(u: bir de insanlar sinirlenmeyip, isyan etmeyip de diyalog kurma yoluna giderlerse sorunların daha kolay çözüleceğini ve buranın daha güzel bir yer olacağını düşünüyorum.)
  • 5562
    keşke yönetim biçimi diktatörlük olsa sözlüğü. güzel sözlük iyi sözlük. tanım olsun da ne olursa olsun sözlüğü.

    ne yaptığını bilmeyen bi delikanlıyı mod yapmışlar entry silerek sözüm ona mastürbasyon yapıyor. ters düştün mü daha çok siliyor. harf hatasından siliyor okumadan siliyor. bi kurala uymazsa öbürüne uydurup siliyor. adam gibi bi diktatör olsa şu işe el atsa yemin ediyorum kalitesi artar buranın. mod mod değil eraser.

    edit: bunu da sildi. kafayı yicem laaaan!!!2314
  • 5564
    galatasaray sözlük başlığına yazılan çoğu entry ile vizyonuna zarar verilen sözlük.

    modları, silinen entryleri, yönetim biçimini falan bi geçelim. sözlük sadece yazarların takıldığı bir ortam değil ve olmamalı da zaten. insanlar burayı takip ediyor, okuyup bilgi ediniyor, bakalım kim ne düşünüyormuş diye merak edip açıp bakıyor. ve bu insanların sayısı ne kadar artarsa galatasaray sözlük için o kadar iyi.

    burayı yeni keşfetmiş birini düşünün. muhtemelen daha yazarların kalitesini, konuların içeriğini yorumlayıp sorgulamaya başlamadan önce bu başlığı yazıp aratacak. ya da zaten takip eden birisi bir gün sol frame'de bu başlığı görüp tıklayacak. peki ne görecek? yerli yersiz olumsuz eleştiriler yumağı. sözlük öyle değil böyle yönetilmeli, bilmem kaçıncı nesil ne kadar tırt, moderatörler ne varsa silip süpürüyor, burayı ergenler doldurdu eskiden böyle miydi... bunları gören kimse kalkıp o an ''bak ne kadar demokratik bir ortam var ne kadar güzel'' demeyecek, aksine ''neymiş la bu ben de bir şey sanmıştım'' diye geçirecek aklından. direkt olumsuz yargı yani, ama evet böyle düşünecek malesef.

    sözlüğün olumlu bir vizyona sahip olması ve onu koruması gerekiyor ve bu başlığın altına yazılanlar sözlüğün vizyonunun gerçekten çok büyük parçalarından biri. bu vizyonu etkileyen elbette birçok başka değişken var ama tüm yazar arkadaşların özellikle bu başlık altında görüşlerini dile getirirken daha dikkatli olması gerektiği kanaatindeyim. hangimiz aile içi problemlerimizi evimizin dış duvarına sprey boyayla yazıyoruz ki? ya da hangi firma çıkıp biz işçilerimizi asgari ücretin altında çalıştırıyoruz diye yazıyor internet sitesine? işte bu neredeyse böyle bir şey.

    sözlüğün nasıl olması gerektiğine dair eleştirisi olanlar veya sözlüğün bazı uygulamalarından, diğer yazarlardan, entry kalitesinden vs. şikayetçi olanlar bence bunu bu başlık altında değil bizzat moderatörlere veya muhatabı başka herhangi bir yazar ise ona mesaj yoluyla anlatıp tartışmalı. veyahut mümkünse sadece yazarların görebildiği bir başlık altında konuşulup eleştirilmeli bazı şeyler.

    ve şu da bir gerçek ki sadece eleştirerek bir şey elde edilmiyor. bir yerde bir problem olduğunu düşünenler onun düzeltilmesi için bir fikre de sahip olsa ne güzel olur. konuşulur, tartışılır, mantıklıysa veya çoğunluğun fikriyse uygulanır zaten.

    son olarak bunları buraya yazmamın söylediklerime ters düştüğünün farkındayım ama şimdilik başka bir seçeneğim olmadığı için affola. naçizane fikirlerimi dile getirdim ve umarım bu entry bu başlığın altına yazılmaması gerekenler arasında son olur. bu sözlüğü sevmeseydik zaten burda olmazdık, bu durumda bahsettiğim vizyonu oluşturmak veya geliştirmek tamamen galatasaray sözlük yazarlarının elinde.
  • 5565
    daha esnek olması gereken sözlük. artık entry girmeye üşeniyorum ben açıkçası. soğuma falan değil yani, bildiğin üşeniyorum. çünkü eğlenelim düşüncelerimi paylaşayım diye bir entry giriyorum bir bakıyorum pat mesaj kutum yanmış (bkz: size ait bir entry silindi) diyor bir dost imzasıyla. ha entrym silinmiş evet ki silme sebebide haklı olabilir ona da lafım yok ki en baba entry için bile silme sebebi bulunabilir bu çok zor değil.

    işte mesele tam bu noktada. biraz esnek olun be arkadaş, memur kafasıyla yönetmeyin şu sözlüğü bırakın bürokrasiyi. tamam sözlük zıvanadan çıksın kırbacı eline alan atını koştursun anlamına gelmiyor bu istekler. ama en azından entryimizi yazıp sonra "ya sikerim nasılsa silinecek" diyerek (bkz: bu sayfadan ayrıl) butonuna mahkum etmeyin insanları.

    burda (bkz: harry kewell the wizard of oz) ya da (bkz: neverfall)'a dümdüz gider yapmakta mantıksız. sen hangi açıdan bakarsan bak bu adamlar işlerini yapıyor. her ne kadar kadar birkaç mesaj dışında çok muhattap olmamışsakta iyi niyetli lan bu adamlar. entrylerini oku zaten ordan kötü niyet çıkmaz mınakoym.

    yani işin aslı; zamanında bu sözlüğü "eğlenceli ve okunabilir" kısmının yanında "yazılabilir ve paylaşılabilir" de kılan esnekliğin tekrar edinilmesi gerek. tamam bir anayasası olsun o konuda anlaşırız ama, buranın bir hükümet olmadığında idrak etmek gerek.

    şurada birkaç birşeyler yazıp çiziyorsak bu işi sevdiğimizden. paylaşmak bu sözlüğün bu kadar sevilmesinin sebebi. bu kadar galatasaray sevdalısının günlük yaşantısında sevgisini,düşüncesini yeri geldiğinde tatsızlıklarını paylaşacağı insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez. burda gelip birşeyler yazıyorsak paylaşıp rahatlıyoruz, derdimizi anlatıyoruz be arkadaş.

    biz bir aile olalım, paylaştıkça büyüyen...

    çok şey mi istiyorum?
  • 5567
    tuhaflaşmaya başlamıştır. burada felsefe yapılmıyor sanırım, evet bazı konularda ciddi tartışmalar oluyor ama genelde gündemdeki konuları ti'ye alan yazılarla da eğlenceli bi platform burası.. örneğin, güntekin onay'ın oğuzhan ve selçuk inan hakkında söyledikleri.. uzun uzadıya eleştirildi, ti'ye alındı vs vs. ben de nacizane bugün "selçuk inan vs oğuzhan özyakup" başlığı açıp altına bişeyler karaladım, elbette ti'ye alarak.. ama gel gör ki medyadan gaza gelip karşılaştırma yapmak diyen mi dersin, seri ofsaytlara bağlayanlar mı dersin, baya bi tuhafına gitti nedense herkesin.. bununla da kalmadı sözlük moderatörleri tarafından başlık "gereksiz" olduğu gerekçesiyle silindi. güntekin onay'ın sözlediği sözler üzerine yapılan yorumların da silinmesi gerek bana göre, bu mantıkla bakarsak.. çünkü buradaki gündemin bir bölümünü de medya belirliyor. syların da dediği gibi biraz esneklik şart bence de burada kanun çıkarılmıyo sonuçta..
  • 5568
    cezamın belirli kısmını çekip, şartlı tahliye ile nihayet yazmaya yeniden başladığım sözlük.
    kişilere tapan putperestlere karşı yine buradayım. yazmaya ve aslolanın galatasaray olduğunu haykırmaya kaldığım yerden devam edeceğim.

    köpekbalığının sırtından beslenen ve varoluş amacı parazitlik olanların, bana verilen cezanın uzun soluklu olmasını dilemeleri de para etmedi ya dertlerine yansınlar şimdi.
  • 5569
    sözlük hakkında da yaratılan bir zırva var ve bu zırva söylene söylene efsane bir balon gibi yayılmakta; "sözlükte demokrasi yok" söylemleri sözlük hakkında sahte bir iddiadır. bu konu galatasaray sözlük başlığında yazılan yazılar veya özel mesajlarla yazarların bir kısmının sitem dolu mesajları ile son dönemde zirve yaptı.

    demokrasi bir ülkenin veya grubun geleceği için olmazsa olmaz bir şey. yani sıfır noktasında uzlaşmamız gereken belki tek unsur.

    ancak sözlükte demokrasi yok görüşü okumayanlar için söylüyorum büyük bir yalan. okuyalım ne yazılar var. ünal aysal hakkında fatih terim hakkında, oyuncular hakkında ne kadar demokratik yazılar var. lütfen okuyun. hemen her gün bu tip yazılar bir şekilde yazılmakta. skor kötü ise sayıları çoğalmakta. daha detay vermek için soru ve cevap şeklinde bu konu hakkında düşüncelerimi aşağıda bulabileceksiniz;

    soru; ancak yazılara diğer yazarlar tarafından büyük bir tepki verilmekte. böyle demokrasi olur mu?
    cevap; evet sen bir tez ileri sürmektesin anti tezini savunanlar olacak, cevaplarla senin arkasına sığındığın demokrasi olacak.

    soru ; yazılar silinirse demokrasi nasıl olur?
    cevap; format ve teknik içerik sebebiyle silinme işleminde zaten geçerli bir usul var hatayı düzeltince yazı canlanmakta. içerik sebebiyle silme işinde ise gördüğüm sadece hakaret sebebiyle silinmekte. hakaret kısmını düzeltirsen yazı gene canlanmakta.

    soru ; senin yazıların silinmedi mi?
    cevap; silindi ve silinmekte. en çok arda turan galatasaray'a geri dönsün başlığını sildiklerinde sinirlenmiştim. henüz yeni yazarım geçen yıl kasım veya aralık 2011'de arda turan ispanya'da mutsuzdu. gelsin evine dönsün istedim. başlık altında neler yazıldı. moderasyon çok tepki var diye mi sildi? yoksa başlıkta hata var diye mi sildi? halen bilmiyorum. bu arada silinen yazılarımın sayısı %15 veya biraz altındadır.

    soru; arda turan taraftarı olmakla suçlanmak demokratik mi?
    cevap; evet bu bir hakaret değil arda turan geri dönsün dedim anti tezle geri dönmesin sadece galatasaray'ı tut, arda turan'ı tutma anlamına gelen; "arda turan taraftarı" eleştirisi demokratik bir söylem. bu bir anti tez. ben arta turan taraftarı olmakla suçlandım ama bu hakaret değil. demokrasilerde bunlar olur.

    soru; fatih terim'i eleştirebilir miyiz?
    cevap; evet sözlük çok demokratik. bu konuda sözlük içinde eleştiriyi aşan fatih terim'e yüklenmek istenen %100 sahte, gerçek olmayan vakalarla kurgulanmaya çalışılan balon efsaneler yaratılmakta. bu balonlar sözlükte yazılmakta ve silinmeden durmakta. oyuncu başlıklarına girin neler var. okumaya utanç duyduğumuz bir çok yazı oyuncu ve fatih terim başlıklarına mevcut. sözlükte modların yazılarını takip edin türkiye'nin en başarılı adamı nasıl eleştirilmekte. şimdi bu ortamda demokrasi az mı çok mu? lütfen siz karar verin.

    soru; demokrasi var mı?
    cevap; bence fazla bile var. ben mod olsam hakaret içermese dahi sahte balonları yani dayanaksız sallamaları net silerim. ancak görevliler demokrasi sebebiyle silmiyor ki * doğrusu da budur.

    soru; eksiklikler var mı?
    cevap: var ve olacaktır. 4 tane mod atlayacaktır, biri uygun diyecek diğeri uygun değil diyecek, cezalar da farklı kararlar olacak vs. vs. ancak görevliler yazışmalara genelde cevap vermekte. ilgisiz değiller ve iyi niyetle çalışmaktalar. en güzel örneği hali abi vakasında yaşandı. ceza aldı ancak mahalle takımına saldırı konusu sözlükte değil statta olduğu anlaşılınca, "yazısında saldırdığı kişiler yazarlar, yerine statta fiili saldırıyı yapanlar olduğu anlaşılınca" cezası modlar tarafından kaldırıldı. sözlük demokratik olmasa cezası kaldırılmazdı.

    soru; bazı yazarların yazılarında da hakaret var. onların yazıları niçin durmakta?
    cevap; kötü emsal olmaz. ihbar hakkını kullanabilirsin. ayrıca galatasaray için ve geleceği için çok değerli bir x'i korumak amacıyla x'i kötüleyenlere kafam girsin içerikli yazı yazar anti tezini ortaya sunmakta. düşünceler çeşit çeşit.

    soru; sözlükte neler eksik;
    cevap; proje eksik. faydalı işler ve uygulamaları az. en son engelli galatasaray taraftarı hakkında bir proje hatırlıyorum. her ay bir proje olmalı. yoksa sosyal medyadaki twitter gibi mecralar sözlük katılımını çok azaltacaktır. fark yaratmalı sözlük. önceliği proje olmalı. çok zeki yazarlardan faydalanmalı. proje yapılamayacaksa önerim sözlüğün diğer takım taraftarlarına da açılması. yoksa galatasaray sözlük iddia ediyorum 1 yıl içinde günlük yazı girişi 30'larda kalan bir mecra olacak. veya diğer takım taraftarlarına açılmayacaksa (açılması iyidir sözlükteki demokratik yapıdan diğer takımlarda faydalansın !!) yeni üyelere açılması ve ayrıca davet yolu ile yazar dahi toplanması gerekir. aylarca bekledik diyen yazarların eleştirilerine katılmıyorum davet usulü her mecra da vardır. üstelik faydası olacak 5 adam varsa buyursunlar gelsinler niçin gocunalım, unutmayalım bir kelime ile dünya görüşümüz değişir.

    soru; küsenler var yazarlar niye kaçıyor?
    cevap; sevgi üretmekle başlar. üretemeyen gruplar birbirini yerler. o sebeple proje konusunu önermekteyim. projesiz sözlük yok olmaya mahkumdur. *

    biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen!
    kenetlenmedikçe küçülen,
    proje üretmedikçe kenetlenemeyen.
  • 5573
    isteyenin istediği yorumu yapıp, isteyenin de istediği kişiye sallayıp eleştirebileceği sözlük. bu konuda hepimiz hemfikiriz fakat o ilk zamanlardaki seviyeli, birbirlerinin görüşüne "öyle de olabilir ama ben böyle düşünüyorum" temalı cevapların verildiği ortam kaybolup gitti.

    eskiden doğru ne biliyorduk; "galatasaray" başka doğru yoktu ama şimdi galatasaray'ın başarısı galatasaray'ın önünde oldu. başarısız olduğumuzda en kötü hakemlere sallarken şimdi oynayan, oynamayan oyunculara, yönetime, teknik ekibe, çalışanlara, herkese sallar olduk. 2-3 sezon önce avrupa maçına çıkarken forvetimiz mehmet batdal'dı, ölmüş nonda ile idare ediyorduk ve arda'yı uzun süre forvet oynattık. şimdi ise gol kaçırdı diye kendi forvetimizi eleştiriyoruz. her vurduğu gol olan forvet arıyor kral hazretlerimiz. ya da şampiyonlar liginde galibiyet alamadık diye fatih terim'i eleştiriyoruz. bizi şampiyonlar ligine seneler sonra fatih terim'in getirdiğini unutuyoruz. birazcık oturup bu kişilerin hangi arma için hizmet ettiklerini bence düşünmemiz gerekiyor.

    benim derdim sözlükte tartışma olmaması değil fakat saygıdan artık eser yok. bu çok can sıkıcı. bunun önüne geçilemez ama bazı önlemler alınmazsa artık yavaş yavaş iş çığrından çıkıyor.
  • 5574
    fatih terim şampiyonlar ligi tarihinin en başarılı teknik direktörü; muslera dünyanın en iyi kalecisi; sabri türkiyenin en iyi sağ beki; arda dünyanın en büyük yeteneği; nkvas galatasaraya en çok yakışan söz öbeği; ünal aysal dünyanın en büyük iş adamı; adnan öztürk türkiyenin en sportmen yöneticisi; semih içine pique kaçmış bir dünya yıldızı; melo üç kaka, beş ronaldinho gücünde peleden sonra gelmiş en büyük brezilyalı, hıncal uluç türkiyenin en kötü yazarı; taarabt sözlüğün en baba yazarı; moderasyon mükemmel; burakdan cacık olmaz; baros tu kaka; oktay mahmudi galatasaraya basketbol öğretti; ergin tu kaka gibi kalıpları kullanmayanların en fazla kale direği olabileceği sözlük.
App Store'dan indirin Google Play'den alın