• 23079
    şöyle bir çelişki yaşadığını düşündüğüm futbol takımıdır. nagatomo ve mariano sezon başında gönderilmek istedi ama iki futbolcuda kaldı. sezona kötü de başladılar. şimdi iki futbolcuda biliyor ki sezonu bu takımda tamamlama ihtimalleri yok. gidecekler belli bu. bu şekilde takıma aidiyet hissedip konsantrasyon sağlamaları çok zor. hele ki fiziksel durumları bu şekildeyken. gel gelelim kanatlara. feghouli de babel de ayağına top isteyen oyuncular. çok statikler. teknik ekip ben savunmayı sağlam tutar önde baskımı yaparsam ayağına mahir oyuncular bi şekilde bana tabela yapar diye düşünmüşler. kısacası takıma hücum planı çizmektense kolaya kaçıp işi yeteneğe bırakmışlar. sözün özü fatih hocanın ocak ayını bekleyin takıma 18lik futbolcu koyacağım lafları taraftarı konsolite etmek için kullanılan sloganlar maalesef. bir buçuk yıldır takımda para edebilecek neredeyse herkes satıldı elde kalan futbolcularla da istenilen oyun bana göre asla oynanılamaz. fatih hoca bi şekilde geçerli bi oyun planı bulup acilen puan alması lazım. kötü oynayan takım bir de üst üste puan kaybetmeye başlarsa kusura bakılmasın ama arenada bir sonraki ıslıklanacak kişi fatih hoca olacak.
  • 23081
    oyun planı değil dünya seviyesinin, ligimizin bile çok altında olan takım. bakınız arkadaşlar, real maçından sonra ne dedi fatih terim? "belhandayı değil başka birini oyundan alacaktım ıslıklanınca belhandayı aldım" bu açıklama bir fecaattır. yani ben değişikliği bir anlayışa, plana göre değil rasgele yapıyorum demektir. itiraf niteliğindedir.

    ayrıca artık ligdeki her anadolu hocası çok sıkı alan savunması yapıyor. sonuçta herkesin gözü önünde kendinden kat kat pahalı takımlara kafa tuta tuta bu günlere gelen atletico madrid ve diego simeone örneği var.

    bizimkiler düşünüyor ki bu taktiğe karşı guardiola futbolu oynatalım, neticede panzehiri bu. düşünce buraya kadar çok güzel.

    ancak, sen eskiden olduğu gibi hücuma çıkınca yetenekli futbolcular nasılsa halleder dersen böyle son 6 maçın 5inde gol dahi atamazsın. bu işi layıkıyla yapan adamların profesyonel antrenörleri var evlat kategorisinden antrenörleri değil! forma adaletleri var. üstüne oyunu okuyup adam gibi değişiklikler yapıyorlar.
  • 23083
    takımın ana probleminin taktik veya teknik olmadığını düşünüyorum. bazı oyuncularda müthiş düşüş var. konsantrasyon kaybı had safhada. falcao transferi bazı oyuncuları bozdu galiba, kimse ruhunu sahaya yansıtmıyor. bunu dizilişle açıklayamazsınız, çünkü nasıl dizilirsen dizil istek, tempo ve motivasyon yoksa gerisi anlamsız kalır.

    motivasyon eksikliğini ben çok net görebiliyorum sahada. nasıl mı? (bkz: 27 ekim 2019 beşiktaş galatasaray maçı) son anları ve sağdan yükleniyoruz, mariano boş kalmış ve orta yapacak, herkes gördü bunun olacağını ve ters kanat forvetimiz olan babel ceza alanı dışında bekliyor. girmedi içeriye, bakın tehlikeli bir pozisyon olacak belli ama gol atma hastası babel içeriye girmedi. normalde gol için deli olan, maçta rol kapmaya çalışan adam bunu yapabilecek pozisyonları buluyor ama oraya gitmiyor. çünkü onu oraya motivasyon sokacak, bunun dizilişle veya taktikle ilgisi yok. isteyen, zorlayan, arayan babel bağlasan durmaz o ceza sahasına girer.

    yine genel bir bakış açısıyla maçları izlersek. sahipsiz topları alma ve rakibe top gelmeden şok pres ile araya girme olayımız (istatistiğe bakmadım) yok gibi. son maçta lemina yaptı ama haricen ölü balık gibi rakibi izliyoruz. nerede rakibe taban atlayan hırslı belhanda nerede şimdiki refakatçi. herkes olacakları izliyor.

    bence hocamın çözmesi gereken ilk olay budur. sonra dizilişi konuşuruz. artık gençlerle oynamasını ve herkese vazgeçilmez olduğunu hatırlatmasını bekliyorum. ama lütfen ömer bayram, emre taşdemir vs. ile zaman harcama direk 20 yaş altı adamları koysun çünkü bu kötü sezonda bizi ancak genç bir yetenek heyecanlandırabilir.
  • 23084
    izlediğim maçlardan sonra idmanlarda ne çalıştığını çok merak ettiğim takımımız. baskı yapan her takıma karşı pasla çıkarken zorlanıyoruz, pozisyon üretmede ve gol yapmada büyük sıkıntımız var, kaptırılan her topta rakip tehlikeli bölgemizde bitiveriyor, duran toplarda ya kaleci çalıştırıyoruz ya da ön direğe kesiyoruz. bunların hiç birini haftalardır düzgün uygulayamıyorsak gerçekten bu takım idmanlarda ne üzerine çalışıyor?

    tüm bunların ışığında tek tek oyuncu eleştirisi mantıklı değil. burada fatih hocamız ve ekibinin hataları var bence. olmadığı defalarca test edilmiş bir şeyi oldurmaya çalışıyorlar. ama olmuyor ve olmayacak. takıma sihirli bir değnek deymediği müddetçe imkanı yok gibi duruyor.

    teknik ekip gerekirse yemeyip içmeyip doğru sistem ve taktiği takımımıza bulmalı. yoksa hepimiz onlar da dahil çok üzüleceğiz.
  • 23085
    --- alıntı ---

    fatih terim: beraber olduğumuz arkadaşlarımızın nerede olduğunun farkına varması lazım. bu da kısa zamanda olmuyor. galatasaray'ı anlatmak, oyunun nasıl oynanması gerektiğini anlatmak, buraya ait olduklarını hissettirmek, en küçük takımdan en büyüğüne kadar oynarken rakipten az koşmak, az mücadele etmek ama başka şeyleri istemede en önde olmak...

    --- alıntı ---

    falcao'dan sonra zam mı istediler diye düşünmekten kendimi alamıyorum...

    (bkz: 27 ekim 2019 beşiktaş galatasaray maçı)
  • 23087
    27 ekim 2019 beşiktaş galatasaray maçı özelinde isim isim bakarsak eğer:

    1 - muslera - olmasa zaten 1-0 değil 3-4 yemiştik. göz var izan var, bunu görmemek aptallıktır.

    2 - mariano - futbol onu bırakmış. geçen sene bile nispeten idare ediyordu ama bu sezon ileri çıkıp bırakın çizgiye inmeyi ceza sahası çevresine bile yaklaşmadan yaya doğru saçma sapan ortalar yapmakta, bunun da nedeni geri dönemeyeceğini düşünmesi. ama bunu yaptığında da geri dönemiyor zaten. 33 yaşında ispanya'da sevilla'da falan oynamış bir oyuncunun oyun zekası olarak bu kadar geri olabilmesini ben kabul edemiyorum. yediğimiz golde orta sahaya yakın bir yerlerde (merkezde) ne yaptığı belli olmayan hareketler yaparken top caner'e geldiğinde "anaa orası benim yerimdi bak tüh ya" tepkisi vermediyse ben daha hiç bir şey bilmiyorum. ve en acısı bizim bu adam için martin linnes'i tribüne çıkartmamız. buradaki yanlış kararı benim aklım da vicdanım da almıyor. devre arası gönderilmeli, yerine transfer yapılamıyor ise linnes acil şekilde takıma monte edilmeli. tabi linnes'in maç kondisyonunun içine nasıl ettik burası da var ama, neyse.

    3 - luyindama - muslera için söylediklerim onun için de geçerli. evet hata yapıyor ama bu hataların çoğu beklerin dönüşlerde sıkıntı yaşaması üzerine savunma bloğunun tamamen rakibin geldiği yere doğru kayması ve sürekli arkaya adam kaçırmamak için adam mı alan mı savunması yapacaklarını şaşırmasından kaynaklı. bir de top çıkarmaları (en azından nzonzi'ye kadar) kendisi yapmalı, bu insiyatifi alıp mariano'ya dönmemeli topu, zaten geri kendisine geliyor bu sefer de rakip bastığı için marcao'ya dönüyor ve sonuç top kaybı. bu kısır döngüden çıkabilmek için kendisi savunmadan çıkacak toplarda daha fazla kullanılmalı bence.

    4 - marcao - luyindama için söylediğim beklerden kaynaklı hataların yanı sıra özgüven yüksekliğinden yaptığı hatalar da açıklanabilir gibi değil. ancak yaşı daha genç, kendisine "bir stopere göre ayağının iyi olduğu" mesajı net bir şekilde verilmeli. yoksa topla oynama görevi kendisi yerine luyindama'nın olmalı.

    5 - nagatomo - savunmada yine bir nebze iyi. hücumda sıfır ama. geçtiğimiz bir entry'de yazmıştım, orta başarı oranı %6.25. hücumda bir şey beklenmeyecekse kendisinden devam edilebilir. ama bizim oynamaya çalıştığımız sistem hücum katkısının daha üst düzey olmasını da bekliyor bek pozisyonlarının, bu yüzden devre arası gitmesi gerekengillerden.

    6 - nzonzi - işini net yapanlardan. kendisinden bekleneni sıkıntısız yapıyor. ama önündeki ikilinin desteği önemli kendisi için bu belli oldu. "nasıl olsa steven var" diyip öndeki ikili savunma görevlerini ihmal ederse nzonzi bu sefer stoperlerin arasından çıkamıyor. buna da çözüm seri'nin kesinlikle ve kesinlikle sahada olması. yani 1-2 pas hatası yaptı diye nzonzi'yi rahatlatan seri'den bu kadar kolay vazgeçmemişizdir herhalde o kadar da uzun boylu değildir.

    7 - lemina - evet iyi, ancak halen beklenen lemina değil. büyük olasılıkla sezon başı kampı almaması ve çok geç gelmesi nedeniyle takımla uyumundan kaynaklı. arada bir de sakatlığı oldu ki şanssızlığı bence bu. ama düzeldiğinde ideal kadroda nzonzi ve seri ile birlikte yer alması takıma olumlu anlamda ciddi katkı sağlayacaktır oyunun hücum yönünde.

    8 - 10 numarayı giyen faslı - ben daha bir şey yazmıyorum hakkında.

    9 - feghouli - dün biraz daha derli toplu bir görüntü verdi. belki kesik yemesi "forma gidiyor" korkusunu getirdi beraberinde, belki de bir hafta da olsa dinlenmesi yardımcı oldu ama daha derli topluydu. bu demek değil ki oynamalı, hayır. oyundan çok erken düştü doğal olarak, ilk 45 tamam ama emre mor daha erken dahil olmalıydı oyuna.

    10 - babel - o fiyasko 4 maçtan ve sivas maçında attığı golden yaptığı hareketten sonra ders almış olmalı ki artık bencil oynamayı kesmiş bir görüntüsü var. böyle devam edecekse olabilir ama yarın öbür gün aynı şeylere devam ederse onunla da olmayacak belli.

    11 - andone - elimizde böyle bir imkan varsa eğer bugünden bonservisi için görüşmeler yapmamız gerekli. çok hareketli ve tam bizim şablonumuza uyan bir oyuncu. kalması gerçekten fark yaratır ama zannetmiyorum ki kulübü bizim verebileceğimiz bir bedelle bonservisi ile kalmasına izin versin. elimizden geldiğince kullanmalıyız, kendisinin içinde olduğu her top rakip kalede pozisyona dönüşme tehlikesinde. bu maç özelinde de en çok çabalayan oyunculardan birisiydi.

    12 - seri - ideal orta saha kurgusunda hem nzonzi'yi savunma görevlerinde rahatlatmak hem de lemina'ya çıkışlarda yardımcı olmak için kullanılmalı. yaptığı 1-2 pas hatası yüzünden bu adamı kesip her maçta 4-5 pas hatası yapan, adam kovalamayan, sahada yürüyen bir faslıyı kullanmamız oynamak istediğimiz futbola ihanet.

    13 - emre mor - oyuna girdikten sonra hücumda bir şeyler yapmamızın nedenidir kendisi. evet top kaybediyor ama o kaybettiği topların yarın birini ikisini isabetli kullandığında maç kazandırır. sürati ve tekniği zaten olağanüstü.

    14 - adem büyük - bu maçta da yedekten gelince yine bir fark yarattı. ilk isabetli şutumuz 81'de kendisinden geldi bu maçta. ceza sahası içinde çok iş yapıyor, en azından vazgeçmiyor ve hırslı ki bize de şu anda bu lazım zaten.

    fatih terim - maça başladığı kadro yanlıştı. mariano yerine şener, belhanda yerine seri olmalıydı. daha farklı bir maç izleyebilirdik böyle olsa. kendisi de hatayı kabul ediyor, suçu alıyor üzerine zaten tamam ama yarın öbür gün mesela rize maçında farklı bir kadro gördüğümüzde yine başarısız olduğumuzda bu kadroya dönecek, yine belhanda'ya mariano'ya bakacak. oysa ki transfer döneminde mariano - belhanda - nagatomo'nun yetersiz olduğu, kanatlarda süratli oyuncu eksikliğini defalarca söyledik. sorunumuzun forvet hattı ile topu buluşturmak olduğunu da defalarca söyledik. halen aynı şekilde devam ediyoruz. yani öyle bir durumdayız ki takımın başında kendisi olmasa "şu kadroya terim gelse adam eder şampiyon yapar" derdik. cidden de öyle. artık kendisi gelmeli, kendisine gelmeli. gereken bölgelerdeki kangren takımın tamamına sirayet etmeden gerekli neşteri vurmalı ki böyle bir cerrahtır kendisi daha önce görmüştük. sistem de değişecek, anlayış da değişecek, oyuncular da değişecek hocam başka bir çıkışın şu andaki durumdan maalesef yok.
  • 23088
    işin en kötü yanı 2019-2020 futbol sezonunda aldığı galibiyetlere beni sevindirmediği gibi puan kaybettiği maçlarda da üzmemiş takımdır. en büyük problemi de bence bu durumdur. takımda mücadele eden iki veya üç tane futbolcumuz var. bunlar luyindama, andone ve muslera bu oyuncular dışında ortaya karakter koyan tek bir futbolcusu dahi yoktur. ne zaman karakterli bir takım oluşur ve oynar o zaman tekrar kazanmaya başlayacaktır. bu konuyu çözecek merci ise teknik heyettir.. olayın taktik ve teknik olarak analizlerinden önce duygusal olarak analizi ve çözümü bir an evvel yapılmalıdır.
    bu konu çözüme kavuşmadığı takdirde bu yıl en iyi ihtimal 3. veya 4. olarak tamamlayacağız.
  • 23089
    şimdi de şey başladı "20'lik alt yapı oyuncuları oynasın laf atarsam adam değilim" furyası... e daha 2 hafta önce yunus akgün kurtarıcıymış gibi oyuna atılıp etkisiz olunca başlığına sıçmadınız mı bu adamın? ozan kabak 2 penaltı yaptırınca defansif özelliğini sorgulamadınız mı? celil yüksel'e tff 1. lig'de oynayamaz, emre taşdemir'e çöp, atalay'a çerez demediniz mi?

    istersek ajax, feyenoord, gent altyapılarını komple takıma monte edelim bu kafadan çıkmadıkça bir bok olmaz afedersiniz. adım gibi biliyorum haftaya süleyman luş oynasa ve 2 pas hatası yapsa çarmıha gereceksiniz, atalay oynasa ve kaptırdığı topta gol yesek "fatih hoca'nın bildiği varmış ki oynatmıyor" diyeceksiniz. gökay güney bir kafa golü yedirse "semih kaya'dan kötü" damgası yiyecek.

    halbuki bu takımın kaliteden çok enerjiye, coşkuya, hırsa, açlığa ihtiyacı var. daha 18 eylül 2019 club brugge galatasaray maç günü demiştim takımın babel, yuto, mariano gibi prangalardan kurtulup genç oyuncuların oynatılması lazım diye çünkü gelecek öyle kazanılırdı. ama ne yapıldı? tabii ki entry'nin altında dalga geçildi, ille de kalite diye çok kaliteliyiz hakikaten 3 maçta 50 küsur şut gördük kalemizde, 20 ye yakın net pozisyon verdik ve 3 maç 0 gol! müthişiz hakikaten çok kaliteli takımız. ligin de en ankaragücü ve kayserispor'dan sonra az gol atan takımı olduğumuzu söylemiş miydim? 3 golü de tek maçta attığımız için o da hani emre mor'un, ömer bayram'ın, şener'in 11 çıktığı maç evet.

    bu takımın milyonlar alan eskimiş yıldız futbolculara ihtiyacı yok geçmişte de olmadı gelecekte de olmayacak. taraftarın ne düşündüğü zaten önemli değil bunu en iyi bilen, artık bu işin içinde 50 senedir bulunan fatih hocamın da bu hatayı yapması beni hakikaten üzüyor. eminim, biliyorum takımın bu halinden herkesten fazla o utanıyor ancak o da bu sene çok kötü. kariyerinin en kötü sezonunu geçiriyor belki de. 2003-2004'te zulümpiyatta oynadığımız senenin bir bahanesi vardı ki o sene bile değişik şeyler deniyordu. bu sene eline iyi bir kadro verildi ve 2 sene üst üste başarı geldi, bahanesi yok olmamalı da. daha önce eski sözlük yazarı t a a r a b t yazmıştı; bu takımın yerlisi hasan şaş'tır, engin baytar'dır, 11-12 semih kaya'dır, ozan kabak'tır. yabancısı da bruma, telles, onyekuru, marcao dur. ucuza alacağın, gelecek potansiyeli olan, formayı aldığında o formayı parçalayacak adamlardır. yanlarına da 1-2 tane hagi-taffarel, sneijder-muslera, falcao-feghouli yerleştirince zaten hem lig hem avrupa dominasyonun oluyor. bu sene bugün itibariyle de bu yola girilmedikçe ümidim yok galatasaray'dan, ne kısa vadede ne uzun vadede...
  • 23092
    hedefsiz kalmi$tir. bunun üstüne doymu$ futbolcularla birlikte henüz kendini kanitlama evresinde olan oyuncular da eklenince, bunlari bir arada toplayacak bir 10 numaranin olmamasi ile birlikte sahada ne yaptigini bilmeyen 11 futbolcuya evrilmi$tir.

    sahada ne yaptigini bilmeyen 11 futbolcudur. takim degildir. takim olmak farkli bir $eydir.

    gelelim bu 11 futbolcunun kisa bir analizini. isterseniz daha iyi anlamak için gruplara ayiralim:

    profesyoneller:
    muslera, luyindama ve nzonzi.

    bitmi$, okeye dönenler (kafa veya vücut, veya ikisi de):
    nagatomo, mariano, belhanda, feghouli, babel

    kendisini henüz kanitlama evresinde olanlar:
    andone, emre mor,

    ortaya kari$ik, degisken özellikte futbolcular:
    marcao, lemina, seri

    çali$kan ancak yetenekleri sinirli:
    ömer bayram, adem büyük, sener özbayrakli

    sakat:
    falcao

    ve fatih terim. biraz yorgun. biraz da sindirilmi$ ancak en önemlisi forma adaletini göz ardi etmi$.

    i$ler yoluna girer mi?

    biraz zor, ancak imkansiz degil.

    kötü oyunun sebebi: sahada 1den fazla komutan var ancak asker yok! öte yandan kiralik oyuncularida pek fazla bulunmayan aidiyet duygusu da buna eklenince, mücadele gücü iyice asgariye dü$üyor. zira galatasaray bir his takimidir.

    ne yapilabilir?
    bazi futoblculardan devre arasi sati$ta para kazanma ve piyasa degerini dü$ürmeme ugruna verilen yanli$ mücadeleden derhal vazgeçilecek. bunlar mariano ve yuto. hatta belhanda ve feghouli de eklenebilir. seri ve lemina'nin devrearasi kulüblerini geri gönderilme ihtimalleri ara$tirilacak. seri kafa olarak, lemina ise vücut olarak hazir degiller. lemina'nin hazirlanmasi, seri'ye bakarak daha çabuk olur. seri'ni mental sorunlari var.

    isim ve kalibrelerini bakilmadan antrenmanlarda en fazla kimin formasi terden islaniyorsa maç günü formayi o giyecek.

    muslera, luyindama, nzonzi, andone, sener, ömer bayram, adem büyük. iyilesirse ne olursa olursa olsun falcao. hocam, sana 7-8 tana adam yazdim, sana da geriye $apkadan 3-4 adam çikarma kaliyor.
  • 23093
    fatih terim formsuz . oyuncu tercihleri , oyun tercinleri tartışılır. ancak dikkatimi çeken farklı bir durum var. bazen öyle komik top kayıpları yapıyoruz ki , kimi suclayacagimi şaşırıyorum . tam pozisyon bulacağız, mesela sağdan koşuyor mariano , topu gerisine atıyor sonra hoop geri musleraya kadar dönüyoruz . veya yine tam pozisyon olacak 3 metre ötesine tembel pas atıyor adamlar yerleşiyor . yani takımda öyle bir hava var ki sanki oynasak karşı takıma 5 atacaz ama istemiyoruz gibi . insanı asıl bu hayal kırıklığına uğratıyor .
  • 23094
    tempolu oynaması gereken takımım. bunun içinde mücadeleci oyuncular ile oynamalı. bellhanda, feghouli, mariano kesinlikle form tutana kadar kesik yemeli. mariona' dan pek umudum yok ama diğer ikisi form tuttuğunda katkı verebilirler. hızlı hücuma çıkmalıyız. her top muslera' ya gitmemeli. bu kadar geri pas yapan takım ben görmedim. her top kalecide. emre mor ve andone oynamalı. bu oyuncular hem hızlı hemde andone ileri de top tutabiliyor. orta saha mıy mıy oynamamalı. rakibe baskı yapmalı alan daraltmalı. beklerden nagatomo yine bir nebze daha iyi ama şener takıma adapte edilmeli. devre arası lines kadroya katılmalı. babel oynayacaksa ikinci forvet olarak oynamalı kanat için temposu düşük. bunları hoca da bizim gibi görüyor. ama hemen kesilemiyor işte iki sene şampiyon olan oyuncular. kaybedilmiş bir şey yok kendi kimliğimize döndüğümüzde yarışa tekrar katılacağız eminim.
  • 23095
    galatasaray’ ın kötü oyununun tek bir sebebi olamazdı zaten. o kadar çok yanlış ve hata var ki...

    aşağıdaki linkini bıraktığım yazı hataları tüm detaylarıyla sıralamış. okudukça katılmamak mümkün değil...

    http://plasedergi.com/analiz/galaanaliz/

    umarım bir an önce toparlanırız yoksa bazı koyun kuzugiller ve tayfasını sevindirmiş olacağız...
  • 23098
    istatistik mini etek gibidir lafına katılsam da bizim istatistiklere bakan biri maçlarımızı izlemeden sorunun büyük kısmını çok rahat görebilir.

    son 6 resmi maçın 5inde golümüz yok, gol attığımız ve 3-2 yendiğimiz sivas maçı da herkesin malumu uzatmadaki topu atsalar 3-3 bitmesi kimseyi şaşırtmayacaktı. ligde 9 maçta 9 golümüz var kayseri ve sivasta 3-2lik skorlarla kazandık. o 2 maçı çıkardığımızdaki acı tablo kalan 7 lig maçında 3 gol atmışız 5 gol yemişiz ve 7 puan almışız -2 averaja rağmen.

    diyelim ki kapanan anadolu takımlarını açamadığımız için o maçlarda gol bulma konusunda sıkıntı çekiyoruz. anadolu takımları dışında 5 önemli maç yaptık ikisi fener ve bjk derbileri, üçü de cl grup maçları ve bu 5 maçta attığımız toplam gol sayısı rakamla 0, yazıyla da maalesef sıfır. bu maçların 2sinde gol yememişiz kalan 3ünde de 1er gol yemişiz. burada istatistike bakıp izlemeyen arkadaş maalesef yanılacak. defans başarısı gibi gözüken 5 büyük maçta 3 gol yenmesi aslında rakibin beceriksizliği ve musleranın bireysel performansından ötürü, yoksa bu maçlarda kaçan birçok pozisyon şu an bunu okuyan arkadaşların gözlerinin önüne geliyordur diye tahmin ediyorum.

    oyuncu seçimi, taktik vs herkesin bir fikri veya beklentisi var. sayılar, isimler değişebilir ama bu sene süper kupa dahil oynadığımız 13 resmi maçın hiçbiri bizleri tatmin etmedi maalesef.

    iyi oynarken puan kaybedebiliriz ama onun hüznü ile şu anki bitiklik arasında puan olarak değilse bile duygu anlamında dağlar kadar fark var. hoca bizim tarihimizin en kıymetli insanlarından biri, bugüne kadar birçok şeyi işaret etti, mesaj verdi. umarım bundan sonra o işaretler ve mesajlar teoriden pratiğe dökülür ve taraftarımız yenilse bile gurur duyduğu o eski güzel takımına kavuşur.
  • 23099
    performansı yerlerde ve yükselmesi mümkün görünmeyen iki bek ve bireysel olarak iyi görünmeleri oldukça yanıltıcı olan nzonzi - babel ikisi yüzünden takım geometrisi geçen yıla göre tamamen bozulmuş takım. hoca da bu durum karşısında bu haftaya kadar psg maçı üçlüsü hariç, oyuncu kalitesine güvenerek beklemek dışında hiç bir şey yapmadı.

    benzer bir entry'yi daha önce de girip ofsayt yağmuruna tutuldum. ilk cümleden babel-nzonzi kötü oyuncular olduğu veya kötü oynadıkları anlamı çıkmasın. ikisi de kendi oyunlarını gayet iyi oynuyorlar. sorun şu ki babel'in sol kenara nzonzi'nin defans önüne çakılı oyunu bireysel olarak ne kadar iyi olursa olsun takım oyununa en ufak katkıda bulunmuyor. takımın geometrisi, toplu ve topsuzken sahaya dizilişi inanılmaz sorunlu. ne rakip düzgün karşılanıyor, ne hücuma düzgün bir saha parselasyonuyla çıkılıyor. bu ikiliye farklı görevler verilmediği sürece etrafındaki 9 oyuncu da değişse aynı olayları yaşayacağız.
  • 23100
    devre arasinda nagatomo, mariano, belhanda, mumkunse diagne ile yollari ayirip toplam yirmibes milyon euro butce yaratmak suretiyle hepsi 25 yas alti olmak kaydiyla cigersiz bir sol bek, skora katki yapacak bir on numara, ve hizli bir sol acik almasi gereken takim. elde para kalirsa da stopere derinlik katmasi icin yedek bir stoper dusunulebilir.

    eldeki malzemeyle fatih terim’in ortaya bir sey cikarma imkani yok. her ne kadar isim isim altalta yazinca ligin en degerli kadrosu ortaya ciksa da hepsini bir araya yazinca mukemmel bir takim ortaya cikmiyor. misal nagatomo babel sol kanadi abuk subuk bir ikili. ayrica bu kadar yasli bir kadrodan da kosmasini ve durmadan mucadele etmesini beklemek de hayalcilik.

    hocanin aklinda, kosan ve rakibini sahanin her bolgesinde bogan bir takim var. ben fatih hocanin falcao'yu takiminda istedigini kesinlikle dusunmuyorum. bu transfere de zor ikna edildigini dusunuyorum. kendisini alenen basinin onunde musaitse oynatiriz diyerek taraftarin onune atmasini da buna bagliyorum. bir gun gercekler su yuzune cikar ama su icinde bulundugumuz durumda benim gorusum en az hatali olan kisi fatih terim (her ne kadar kendisini cok elestirsem de).

    yalniz bu demek degil ki hoca da sutten cikmis ak kasik. nagatomo ve mariano dururken linnes'i kesmesi, jimmy durmaz, taylan antalyali dururken selcuk inan'a ilk onbir sansi vermesi, 3 stoperle ciktigimiz maclarda defans yuku daha azalacak bek mevkilerinde omer bayram'i bir kez bile 3-5-2 sol kanadinda kullanmamis olmasi ve benzer bir bicimde jimmy'yi iki kanattan birinde degerlendirmemesi, emre mor'a sadece bir defa ilk onbirde sans vermis olmasi, babel'i kaleden cok uzakta gorevlendirmesi, akil almaz belhanda israri, ve tam form bulmaya baslamisken seri'yi fenerbahce'ye karsi kesmesi bize bir suru puana mal oldu. bu kararlarinin tam tersini yapmis olsa belki yine kotu bir oyun oynuyor olacaktik ama ligde en azindan bir kac galibiyet fazla almis olurduk, sampiyonlar liginde de bir ihtimal bir kac fazla puanimiz olurdu.

    sozun ozu hocanin ocak ayini bekleyin demesinin altinda bos bir hayalcilik yok ancak hocanin da yukaridaki hatalari yapmaya devam etmemesi lazim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın