• 22576
    mevcut sezonun ilk yarısında başarılı olmasının iki şartı vardır:

    1- kadroda yedeği bulunmayan nagatomo hiçbir kilit maçı kaçırmamalı
    2- fatih hoca iki kanatta feghouli ve babel gibi iki statik oyuncunun oynadığı oyundan vazgeçecek bir formül üretmeli, babel'i 4-4-2'nin yardımcı forveti yapıp sol kanada belhanda'yı mı koyar, yoksa babel feghouli ikilisinden birini kesip emre mor'u mu oynatır onu kendi bilir

    bu ikisi dışındaki bütün sorunlar birkaç hafta içinde çözülür, lemina ve seri form tutar, stoper ikilisinin basit hataları azalır, takımın pozisyonları gole çevirme yüzdesi artar ama "sol beksizlik" ve "iki kanatta da rakip savunmayı delmeyen oyuncuyla oynamak" problemlerinin bizi ocak ayına kadar üzmeye devam edeceği belli. bu yüzden fatih hoca'nın ikinci soruna acilen müdahale etmesi lazım.
  • 22577
    22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçında rotasyon beraberliği almış takımdır. yenebilir miydik? evet. ama 28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçı öncesi şahsım nazarında çok akıllı bir rotasyona gidilmiştir. daha iyi olacağız, andone'yi de gördük ve ben kendi adıma beğendim. belki fenerbahçe maçı öncesi sürpriz değişikliğe gider ve 4-4-2'ye döneriz, her şey daha da güzel olur. bireysel anlamda performansları kötü olan* oyuncularımız var. onların da 1-2 hafta içinde adapte olmasını bekliyorum. enseyi karartmayalım beyler. bu takım bu sene şampiyon olacak!

    (bkz: her şey çok güzel olacak)
  • 22578
    22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçısonrası benim de söyleyeceklerim var. malatya deplasmanı zor bir deplasman ama bu maçtaki puan kaybımız gerçekten çok tatsız oldu. bir de bu sezon 2 maçta son dakikalarda yediğimiz gollerden 4 puan kaybetmekte işin ayrı can sıkıcı bir kısmı. hala telafi edilecek haftalardayız ama en yakın zamanda kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor.
    bu maçtaki puan kaybımız maalesef teknik heyete yazar. nagatomo değişikliği net bir şekilde maçı yanlış okumaydı. maçın ilk yarısında yaşadığımız defansif zaaflar nagatomo'dan ziyade stoper ikilimizden kaynaklıydı özellikle marcao'nun daha büyük bir rezillikler çıkarmasını en büyük engelleyen nagatomo'nun varlığı olduğunu düşünüyorum. ve bunu derken de nagatomo'nun aşırı iyi bir günü olmamasına rağmen olduğunu belirtmem gerekiyor
    ömer bayram'ın bu kadar iyi bir oyun sergilediği bu günde sol beke almak resmen intihardı. adam ben sol bekte yapamıyorum diye bağırması mı lazım?
    sonrasında ise özellikle adem büyük'ün 60. dk itibariyle ekrandan bile kolayca anlaşılabildiği üzere götünden solumaya başladığında onu çıkarmamak çok büyük hataydı. şu an adem büyük'ün eleştirilmesinin en büyük sebebi teknik kadronun bunu görememiş olması. zaten belli bir kitle var maalesef sosyal medyada belli oyuncuların hatasını bekliyor gömmek için bildiğin fırsat verilmiş oldu buna. adem büyük defansif olarak büyük katkı verdi bu maçta
    whoscored verilerine göre 2 top çalma 1 top kapma 4'te uzaklaştırma ile oynamış ve 4 tane de hava mücadelesi kazanmış.
    keza bu istatistiklerde rakibin pozisyonlarını bozup da kazandırdığı ve ya rakibi hataya ittiği pozisyonlar dahil değil.
    60.dk'dan sonra oyundan çıkarılmaması cidden büyük hata.
    oyuncu değişikliği olarak da andone'nin çıkması da yine ayrı bir hata şahsi fikrim yine yorgunluğu suratından belli olan babel'in çıkması gerekiyordu.
    ciddi anlamda çok fazla pozisyon elde ettik ama yine beceriksizliklerimiz devreye girdi. lemina'nın pozisyonu sonrası dedim direkt kesin yeriz biz ve maalesef haklı çıktım.
    seri gole kadar ki sürede vasattı ama golden sonra gayet güzel bir maç çıkardı. gol atmasının moral olarak onu arttırdığı net bir şekilde görüldü. seri gibi yetenekte olan bir adamı desteklemeye devam etmek lazım morali adamı ciddi bir şekilde etkiliyor. her hatasında üstüne gidersek maalesef seri'yi kaybederiz karakter yapısı olarak kolay etkilenen bir insan
    görüntüsü çizdi bana oynadığı maçlar itibariyle.

    maçın ilk 20 dakikasında pas kalitemiz gözlerimi kanattı. maalesef çok hatalar yaptık savunmadan çıkarken ve burada ki
    sorumlularımız maalesef stoper ikilimiz. acilen silkinmeleri lazım özellikle marcao'da çok büyük bir düşüş var. rekabet eksikliğinden mi kaynaklıdır bu bilmiyorum ama geçen seneye göre inanılmaz düştü performansı.

    maçın belli aralarında iyi bir oyun sergiledik ama 90 dk'ya hala vuramıyoruz belki burada harcadığımız pozisyonlarında etkisi vardır. 1 tane daha atabilsek özellikle ilk yarı çok daha farklı bir oyun olabilirdi.
    oyuncularımızın bireysel performanslarında artışlar olsa da takım olarak baktığımızda hala bir alışma sürecindeyiz. bu kadar geniş bir kadronun da işte bu süreci biraz uzuyor. seviyeyi yükseltmek artık teknik ekibe kalıyor.
    bu maçtaki puan kaybımızın maalesef ki en büyük suçlusu teknik ekibin maçı yanlış okumasıdır. buna rağmen maçı yenebilirdik hatta yenseydik ben insanların bu kadar eleştireceklerini düşünmüyorum. hala telafisi olan haftalardayız ama sistemin olabildiğince hızlı bir şekilde oturması lazım yoksa bu kaliteli kadroya yazık olacak.
  • 22579
    elimde somut bir veri yok fakat bir istatistik yapılsa avrupa'nın büyük liglerinde kaleciye en çok geri pas yapan takım galatasaray olabilir. maç başına herhalde 20-25 kez muslera'ya dönüyoruzdur. izlediğim diğer maçlarda da buna özellikle dikkat edince kolaylıkla fark ediyorum ki diğer takımların stoper veya bekleri 'mecbur kalmadıkça' asla kalecilerine dönmüyorlar.

    takımda değişmesi gereken öncelikli şeylerden birisi bu bana göre. çünkü muslera'ya dönen her top kaleci vuruşu sonrası yüksek ihtimalle rakipte kalıyor ve ayağımızdaki topu da rakibe vermiş oluyoruz.
  • 22581
    10 seneden fazladır neredeyse maç kaçırmadan takip ederim takımımı. tüm hafta maç günü için gün sayıyorum.

    maç başlıyor, çoğunlukla topun marcao lyundama muslera marcao lyundama muslera- taç şeklinde yol izlediği, inanılmaz yavaş bir top oynuyoruz.

    maç o kadar heyecansız o kadar sıkıcı oluyor ki, yediğimiz son dk gollerine üzülmüyorum bile neredeyse çünkü maça konsantre olamıyorum. (bkz: 2019-2020 sezonu)

    taraftarız, her zaman takımın yanındayız, ancak artık göze hoş gelen futbol izlemek istiyoruz.
  • 22584
    (bkz: 22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçı)'na anlamsız şekilde rotasyonla başlamış takımdır. bizimle aynı gün maç yapan şampiyonlar ligi takımlarının hepsi cumartesi, pazar as kadrosuyla maçlara çıktılar. biz ne yaptık? onu sola koyduk, 4 tanesini dinlendirdik, başkasının yeriyle oynadık, ötekini devre arası çıkardık. bu rotasyon tercihini anlamsız buldum.

    şu ana kadar deplasmanda 1 mağlubiyet, 1 galibiyet, 1 beraberlik aldık. böyle giderse yani komple sezonun deplasmanını bu 3 maç üzerinden ardışık şekilde sıralarsak, 6m, 6g, 5b oluyor yani 23 puan. deplasmanda çok kötüyüz dediğimiz geçen sezon 26 puan aldık mesela. içeride şu ana kadar 2 maç yaptık, 4 puan aldık. kalan 15 iç saha maçının hepsini kazandığımızda, 49 puan ediyor. topla gel, 72 puan, şampiyonluk için yeterli olacaktır.

    kısaca 23. şampiyonluk için içerideki performansımız çok önemli.
  • 22587
    2019-2020 sezonunu şampiyon tamamlayacaktır. 22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçında birbirini tanımayan, yarısı yedeklerden oluşan kadrosuyla ligin en zor deplasmanlarından birinde rakibine karşı sayısız fırsat yakalamıştır. fişi erken çekebilseydik farka gidecek maçı futbolun cilvesiyle son dakikada gol yiyerek berabere tamamladık.

    dünkü maçtan sonra ben açıkçası rahatladım. bu takım 2-3 haftaya bu ligin üstünden dozer gibi geçecek bu çok açık. kimse boşuna enseyi karartmasın. az biraz daha dişini sıksın taraftar yangın yapmadan, takımın oturmasına az bir süre kaldı.

    haftaya da fener'e asy'de en az 3 atar bu takım konsantre çıktığı taktirde, bu da burda dursun.
  • 22589
    son 2 hatta belki 3 sezonun oyun planı topu çizgiye hızlı indiren kanat adamları üzerine kurulmuştu. bu adamlardan da ekstra olarak top rakipteyken, rakip bekleri kovalamaları da isteniyordu.. bu ikinci istek çok fazla yerine getirilemezken o anda devreye fernando ve kısmen donk giriyordu.. şu anki takımda hızlı kanat adamları yok.. hatta kanattan hızlı gitmesi gerekirken topa basıp sete dönen bir çok adam var.. hızlı kanat akını için tek alternatif emre mor.. ama hala kendisi takıma tam anlamıyla adapte edilemedi.. fernando'nun işini hatta daha fazlasını nzonzi yapmaya başladı. ama daha fazlası lazım her oyuncu adına yapılması gereken...
  • 22590
    takımla ilgili statik oynama, yavaş oynama, tempo eksikliği gibi sorunların başlıca nedeni ideal 11'nin (nando-mariano-marcao-dama-naga-nzonzi-seri-belhanda-soso-babel-falcao) yaş ortalamasının 29.8 olmasıdır. kaldı ki bu yaşlı 11 yoğun bir maç trafiğine giriyor ve kadro genişliği pek içi açıcı değil.

    bundesliga'da liderlik koltuğunda oturan ve izleyenlere keyif veren leipzig'in son oynadığı werder maçındaki * ilk 11'nin yaş ortalaması 22.7. 26 yaş üzeri 1 oyuncuları var, o da kalecileri gulacsi (29 yaşında). yani senin takımından ortalama 7-8 yaş genç oyuncularla oynuyorlar. oyun hızındaki belirgin farkı gayet iyi açıklıyor bu durum.

    özetle o özlenen, beklenen, daha heyecan verici ve dinamik bir oyun için yaş ortalamasının 25 civarı hatta altına çekilmesi gerekir. bu da kısa sürede başarabileceğimiz bir durum değil maalesef. ben de çok isyan edip, çok üzülüyorum bazen oynadığımız futbola ancak eldeki oyuncu profili, kadro planlaması ile oynayacağımız oyun leipzig'in oyunu gibi asla olamaz. beki bunu bilmek biraz daha beklentileri düşük tutmamızı sağlar. kötü takım asla değiliz ancak tempolu oyun oynayamayız. biz de haliyle topu tutup, ekonomik oynayıp, kaliteyle sonuca gitmeye çalışıyoruz. dediğim gibi taraftar olarak heyecanlı, tempolu galatasaray maçları izlemek istiyoruz ancak realite de maalesef bu şekilde.
  • 22591
    başka takımların pişsin diye gönderdiği formsuzlardan, tecrübeli doygunlardan, gelecek sene olacaklar mı belirsiz lejyonerlerden kurulu bir takım. çok ama çok da yaşlı. bu yüzden arzuladığımız tempolu, presli ve hızlı oyunu oynayabileceklerini hiç düşünmüyorum.

    bir iki seneyi feda edip yeni bir yapılanmaya gidebilirdik. içerden dışardan ucuz ama genç ve hırslı yıldız adaylarını toplayabilir, bir iki sene içinde ligi tekrar domine edebilirdik. denizlispora yine yenilip, konya ve malatyayı yine yenemezdik ama şu anda hepimiz mutlu olurduk.
  • 22592
    2019-2020 sezonu ilk 5 haftası sonunda bekleneni veremese de çok kısa süre sonra bizi mutlu etmeye başlayacağına inandığım takımımız.

    seri'nin etkinliği her hafta artıyor. bunun yanı sıra lemina'nın toparlaması, soso'nun geçen sezon bıraktığı form grafiğine dönmesi ve falcao'nun tam hazır olması bence uzak değil.

    takım savunması, ideal 11 ve diziliş ile oyuna müdahaleler ise hocanın çözeceği iş. fatih terim'e güveniyorum. takım oturduğunda (uzun sürmeyecek) her şey farklı olacak inşallah. şu an terim ya da yardımcılarına fazla yüklenmenin anlamı yok.
  • 22593
    2011-2015 arası 3 senenin ikisini alan iskeletin en son riekerink bey'e kadar düşüp dağılmasından sonra her sene yeniden kuruluyor. tudor geldi yeniden kurdu. fatih terim geldi yeniden kurdu, devre arasında bir daha kurdu, 2019 sezon başı yine yeniden kuruyor. nedenleri belli, türk futbolcu azlığı, olanların avrupa'yı tercih etmesi, yabancı sınırı, içeride nüfuzunu kullanıp futbolcu kaptırmamaya çalışan bir rakip, her sene başarılı olma zorunluluğu, yurt dışında piyasanın uçması, pek tabii ffp.

    yen kurulan takımlar risklidir, sabır isterler. bu takımlar milyar euroya da kurulsa (chelsea, city) başarılı olana kadar baya bir zaman geçer. biz de takımımıza en az devre arasına kadar - 2018 fenerbahçesi gibi bir sıkıntı yaşamadığı sürece) sabretmeliyiz.
  • 22594
    diziliş, teknik-taktiği tamamen bir kenara bırakıyorum. koşmadan, ikili mücadeleye girmeden rakiple didişmeden maç kazanamazsınız. bizim takımda kaç tane oyuncu top rakipteyken koşup rakibi bozmaya hırpalamaya çalışıyor? ya da kaç tane oyuncu top bizdeyken boş alanlara koşup arkadaşlarına pas opsiyonu yaratmaya çalışıyor? tüm mesele bu. vallahi bu. 2 senedir söylüyoruz bu takım koşmuyor, mücadele etmiyor. geçen sene şampiyonlar ligi'nin en az koşan takımı bizdik ve sonuç olarak daha grup aşamasında elendik.

    man. city ve liverpool şu an avrupa'nın en iyi top oynayan iki takımı. bu takımların çok mükemmel topçuları var çok mükemmel hocaları var çok mükemmel işleyen bir sistemleri de var. ama bunların yanında en çok onlar koşuyor en çok onlar ikili mücadeleye giriyor. bunlar en nirvana örnekler olabilir. anlatmak istediğim şu; istediğiniz kadar iyi topçulara iyi sistemlere sahip olun sahada futbolun en temel iki şeyi koşmayı ve mücadele etmeyi yerine getirmiyorsanız bir şeyler her zaman eksiktir.
  • 22595
    galatasaray taraftarının hiçbir zaman ne isteyeceğine emin olmayacağı takımımızdır. takıma genç tecrübesiz futbolcular alınsa bununla mı ligi kazanacağız *, başarı yakalayacağız denilip ; tam tersi halinde takımı huzurevine çevirdiler mücadele edilmiyor denilmektedir. iki taraf da kendince haklıdır bunun nedeni başarı istenmesidir ancak hem mevcut ülke şartları hem de başarıya yönelik sabırsızlık olması nedeniyle kolay kolay büyük yapılanmalara gidilemez. gidilse bile bunun önü hem dış faktörler hem de kendi içimizde* kesilir. bu sene* son yıllara göre çok iyi bir takım kuruldu. orta sahasından kalesine, forvetinden yedeklerine kadar umut veren isimler. aslında yukarıda söylediğim her iki taraf için de biraz biraz içinde bulunan bir takım bu. ama galatasaray taraftarı mağlubiyeti, beraberliği kabullenmez ve sürekli başarı peşindedir winner ruhludur. bu takım ve fatih hoca biraz daha sabır vermeyi hak ediyor. o yüzden puan kaybında öldük bittiklere, galibiyette de şampiyonluk naralarına gerek yoktur. henüz her şey için erkendir, tat vermiyo olabilir ama ilk yarının sonuna doğru takım kendi oynunu oynamaya başlayacaktır.

    (bkz: allah kerim fatih terim)
  • 22596
    2019-20 sezonunda modern futbola karşı tepki olarak kurgulanmış ve bu kurgu doğrultusunda futbol sergileyen takım. bütün futbolcuları adeta davasına sadık bir devrimci edasında modern futbol karşısında kararlı bir duruş sergiliyor. bu sadık özgürlük savaşçıları futbol denen oyunu zehirlemeye yönelik topsuz koşu, hareketli oyun, hızlı hücum, pres gibi olguların futboldan silinmesi için var güçleri ile mücadele veriyorlar. futbolun efor sarfetmeden de oynanabileceğini göstererek bütün emekçi futbolcu kardeşlerinin haklarını koruyorlar. her ne kadar henüz futbol dünyasında bekledikleri etkiyi yaratamamış olsalar da ilkelerinden ödün vermeyen cengâverlerden oluşan bu takımın varlık savaşının tanığı olmak büyük bir bir gurur kaynağı. alnınız ak, başınız dik, yolunuz açık olsun aslanlar.
  • 22597
    2019 kasım ayındaki milli araya lider girerse 2019-2020 süper lig cemil usta sezonunu çok rahat şampiyon tamamlayacak takım.

    bu milli araya kadar lig fikstürü şu şekilde :

    fenerbahçe
    g.birliği (d)
    ---ekim milli ara----
    sivas
    beşiktaş (d)
    ç.rize
    gazişehir (d)

    hadi beşiktaş deplasmanını yenilelim. ama diğer 5 maçı bir zahmet çıkıp kazanın ya. içerde zaten puan kaybına tahammül yok. dışarda da lig sonuncusu gençler ve bugün itibariyle allaha emanet puan toplamış ligin en çok gol yiyen takımı gazişehirle oynuyoruz.

    bu deplasmanlardan da çıkamayacaksak niye bu takımı kurduk zaten çıkamıyorduk. 6 da 5 yapacaksınız ve lig bitecek. niye mi?

    kasım milli arası sonrası galatasarayımız 7 lig maçının 5'ini içerde oynayacak. deplasmanlar trabzon ile göztepe. bu fikstür avantajına önde girersek burada farkı iyice açacağız.

    lütfen bu sene bahar aylarında rakip fikstürü takip ettirmeyin. artık bir form yakalayın ve tıpkı 2011/12'deki gibi uzun galibiyet serileri görelim artık.

    diğer 17 kulübün toplamının etmeyeceği kadro kalitesine sahip galatasarayımız, diğer 17 hocanın toplamının kaldırmağı kupaları kaldırmış fatih hocamız ve diğer 17 yönetimin toplamının kazanmadığı başarıları kazanmış yönetimimiz ile başarılarımıza bir yenisini ekleyeceğiz.
    #hedef23 #hedef5yıldız
  • 22598
    takım yıldızlarla dolu olduğu halde eski heyecanı bulamadığım takımımız.

    bir şeyler eksik. oynanan futboldan, teknik - taktik konularından bahsetmiyorum.

    eskiden maçlarda kaçan pozisyonlara bile heyecanlanırken son 2-3 senedir attığımız gollere bile pek sevinmez oldum. doygunluk mu yoksa ruh eksikliği mi bilemiyorum.

    deli engin ve çılgın melo'yu izlerken sahadaki biz der aynı hırs ve coşku ile maçları takip ederdim. sneijder podolski şut çektiğinde ouwww* çekerdim. duran top oldu mu acaba bu sefer ne atraksiyonlar olacak diye meraktan geberirdim.

    şuan kadroya baktığımızda bir kamyon yıldız var fakat kendilerini bir türlü sahiplenemiyorum.

    derbi havasını hissedemiyorum. o intikam hırsı elimden alınmış gibiyim.

    sanki izlediğim galatasaray bizim galatasaray'ımız değil.

    belki de sorun bendedir. psikolog yazarlar varsa yeşillendirsin.*
  • 22599
    bu sezon ilk 5 maçta yediği 5 golün 4'ünü son 10 dakikada yemiş. üstelik bu 4 golün 3'ünde de skor olarak öndeymişiz. gerçekten ilginç ve bir an önce üstümüzden atmamız gereken bir durum.

    bu sezon son malatya maçı hariç ilk 30 dk hiç gol atamamışız.(o da 23. dk) biz ki ali sami yen'deki maçlara 1-0 önde başlama alışkanlığı olan bir takımdık her zaman. bir an önce skoru ilk önce ele alan takım kimliğine bürünmemiz gerekiyor. deplasmanlarda elbette ki olmayabilir ama iç sahada bunu mutlaka sağlamalıyız.

    son olarak topu kaybettiğimizde çok rahatız. özellikle bu, bize ve fatih terim'e çok ters bir özellik aslında. hocanın da buna sinir olduğuna eminim. topu kaybedince deliye dönen bir takım olmalıyız, bir an önce bu fizik güce erişmeliyiz. ancak hem radamel falcao, hem ryan babel, hem de sofiane feghouli sahada olunca ilerde bu şok presi yapacak oyuncu olmuyor. örneğin son malatya maçında* bu oyuncular yerine florin andone, adem büyük ve ömer bayram sahada olunca maç boyunca rakip yarı sahanın her noktasında bir çok kere pres yapabildik.

    bana göre ligdeki deplasman maçlarında ilk saydığım üçlü yerine ikinci saydığım üçlü sahada olmalı en az 45 dakika boyunca.

    edit: mariano yerine oynayan şener'i unutmuşum. önemli fark yaratan 4. etken de onun sağ bekte olmasıydı.
  • 22600
    artık var olduğunu anlaması gereken ve maçlarda buna göre hareket etmesi gereken takım.

    14 nisan 2019 fenerbahçe galatasaray maçı geldi mesela aklıma ilk olarak,

    fenerbahçe'nin gol bulduğu ve skoru 1-1'e getirdiği pozisyonda feghouli'ye yapılan faul.

    eğer orada feghouli bileğini tutarak acı içinde kıvransaydı ve yerinden kalkmasaydı o gol iptal edilirdi. darbe var, faul de var, tabii ki haysiyetli insanlar orada zaten o golü iptal etmeliydi ama malesef bazı şeylere biz insanları mecbur bırakmalıyız. eğer baskı altında kalmazsa doğruyu yapmaktan imtina eden insanlar var. olay yorumlamaksa galatasaray aleyhine yorumlamak en popüler olanı.

    keza daha geçen hafta başımıza geldi,

    22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçında andoe yalnızca gole konsantre olduğu için ceza sahası içinde kendisine yapılan faulde kendisini yere bırakmadı ve devam etti. aslında avantajı da kalmamıştı ve faul olduğundan lehimize penaltı verilmeliydi.

    fakat işte andone kendisini bırakmadığından var'daki eyyamcı arkadaş ki kendisi galatasaray düşmanı mete kalkavan'dı, o penaltıyı izlettirmedi. fakat andone kendisini bıraksa o penaltıyı mecburen çalacaklardı.

    yani ben hakemi aldatalım demiyorum farkındaysanız, o ahlaksızlık. hakkımız olmayan bir şey için çaba gösterilmez.

    barcelona takımı antrenmanda hakemi aldatmaya yönelik hareket antrenmanı yapıyordu mesela. o ahlaksızlık.

    ben hakkımız olanı alalım istiyorum.

    yani teknik ekibin veya futbol takımı analistlerinin falan bunları düşünememesini aklım almıyor.

    dilerim bu konuda oyuncularla konuşmalar yapılır, elden ele teknik ekibe ulaştırırsak sevinirim :(

    fatih hocam duy sesimi...
App Store'dan indirin Google Play'den alın