17101
hakkında henüz çaylakken aşağıdaki şeyleri yazmak istemediğim ancak yazmak zorunda kaldığım futbol takımımızdır. beni hayatta en çok umutlandıran şey bu takımdır ama bu denli geriye gidişi hakkında, umut dolu güzel günleri yazmak isteyerek geldiğim bu sözlükte bu konu hakkında yazmamaya bu kadar sabredebildim.
öncelikle bunlar hayatta pek pozitif biri olmaya çalışsa da tabiatı gereği olamayan, 28 yaşında, son yıllarda galatasaray'ın bütün maçlarının tamamına yakınını izlemiş, küçükken izleyemediği maçları da sonradan izleyip tamamlamış birinin düşünceleridir.
ruhu şad olsun ali sami yen'in takımımızı kurup, düşüncelerini uygulayıp gerçekleştirdiği amacı türk olmayan takımları yenmektir. bunu da 25.11.2015 tarihlişampiyonlar ligi grup 6. maçı atletico madrid-galatasaray maçına kadar, 110 yıl boyunca, elinden geldiği kadar yapmış, türkiye ve doğu avrupa'da bunu en iyi şekilde yapmış, avrupa genelinde de en iyi takımlardan biri olmak düzeyinde yapmıştır. her zaman daha iyisini yapmaya çalışmış, gayesi bu olmuş, yapamadığı ya da yanlış yaptığı hatalarını telafi edip hep daha iyisini yapmaya çalışmıştır.
nitekim 25.11.2015 gecesini hayatım boyunca unutamayacağımdan korkuyorum. nedeni ise 105 yıldır bu takımın bir kere bile olsun o akşamki kadar yukarıda anlattığım gayeden çok uzak hatta alakasız bir şekilde bir müsabaka oynamamış olmasıdır. maalesef o gün oynadı. galatasaray o gün bizimle alay etti, kendi tarihi ile oynadı. boğazım düğümleniyor, ben o güne kadar öyle bir galatasaray ne gördüm ne de işittim. maç bitsin de gidelim der gibi oynamak, hiç saldırmamak, hiç ileri oynamamak, hiç kaleye gitmemek falan bu gibi tabirler normal maçlar için geçerlidir ve o akşamı tarif etmez. kiminle oynarsa oynasın galatasaray hiç bir takımla öyle bir müsabaka yapmamıştır. aslan dediğin hep saldırır, galatasaray'ın karşısına dünya karması bile çıksa, ki çıktığı da olmuştur, ne korkar ne de saldırmaktan vazgeçer. o gün aslan ilk kez ürkmüştü. tamam sorunlar olur oynamak istemezsin ya da liginde canın oynamak istemez ya da rakibi küçümsersin ya da çok büyütürsün. ama o akşam öyle bir şey olmadı. oradaki bir grup futbolcu ve bir grup yönetici ve bir başkan ile takımın o maçı bitirdikten sonra başına geçmek isteyen hocası bkz: https://www.transfermarkt.com.tr/.../profil/trainer/7875 * galatasaray'ı küçük düşürdüler, gayesinden saparak hareket ettiler. bu ne cürret yahu?
onu da anlatayım şöyle bir cürretti: herkesin gözünün önünde olup biten bu kabul edilemez şeyler silsilesi oldu, geçtik, gitti. o günden bu güne yok efendim denizli şöyle oynattı, selçukla böyle olmaz, riekerink falan diye uyuduk gittik. yani bunu kabul ettik. ya da iyi olacağını umut ettik bilemiyorum. tepki göstermedik. işte o cürret buradan geliyordu!
bakınız, bu kadar kibirli, çok kazanan, ileri oynamayan, top arkadaşındayken rakibin yanında gömülen, boşa çıkıp sorumluluk almayan, hiç bir şeye üzülmeyen, maaş derdinde olan bu oyuncularla senelerdir devam ettik. bu kabul edilemez bir şeydir ve yıllardır idrak edemeyen yöneticiler de kabul edilemez. eleştirdik şu eksik bu yok falan diye. değerli abilerim, kardeşlerim: burada eleştirilecek bir durum yoktur. bunlar kabul edilemez şeylerdir. eleştirip düzeltmeye çalışıyorsan kabul ediyorsun demektir. dün akşam da aynı. üzül, yırtın, didin, parçalan ya. iyi değilsin ama bari bunu görelim değil mi? bakın maçta belli aralıklar boyunca selçuk'a gözlerinizi sabitleyin, yasin'e, tolga'ya ve bunun türevlerine. yapın bunu. bakın öyle hareketler yapan adam halı sahada ne tepkilere maruz kalır bir düşünün. öyle top oynanmaz. öyle kimseyi yenemezsin. tromsö'ye yenilmek mesela dün akşam gibi ya da 25.11.2015 akşamı gibi değildi. bu süreç ayrı. ben böyle bir şey görmedim yahu. orta sahadan böyle top çıkmaz. çıkamaz ki ya! nasıl çıksın? ileri gitmiyor ki top! maicon oyunu kurmaya çalıştı, beğenmediğiniz carole topu ileri taşıdı yahu ama biz hala bazı şeyleri tartışıyoruz. efendiler, tudor dediğiniz adam lig sonuncusuna 5 fark attıktan sonra ligin formda takımdan ertesi hafta aynı kadroyla fark yiyince dedi ki: geçen haftaki gibi yaptık her şeyi, yanlış nerde anlamıyorum dedi yahu! orada tudor bitti. ondan sonra tudor konuşulmamalıydı ama biz konuşuyoruz. anlamadığı şey bu olan birisi hakkında ben yorum yapmaya bile tenezzül etmem. iq sorunudur der geçerim. bu orta sahayı görmemek için kör olmak lazım. bu oyuncuların tavırlarını da... hem de yıllardır görmemek. bunları tartışmaya gerek bile yoktur.
yahu hangi birini anlatayım. bir galatasarayım vardı be...
maça gitmeyeceksin, forma almayacaksın, lig tv iptal edeceksin, elinden gelen en radikal şeyler bunlar. ya görmeyen büyük kalabalık? bizim ülkede bütün sorunlar böyle. büyük kalabalıkların görmediği, normal sandığı şeyler. bunlar anormal şeyler arkadaşlar. bunların olması anormal. 110 yıl sonra oldu ve 3 yıldır da devam ediyor.
yahu ben yoruldum. pes.
öncelikle bunlar hayatta pek pozitif biri olmaya çalışsa da tabiatı gereği olamayan, 28 yaşında, son yıllarda galatasaray'ın bütün maçlarının tamamına yakınını izlemiş, küçükken izleyemediği maçları da sonradan izleyip tamamlamış birinin düşünceleridir.
ruhu şad olsun ali sami yen'in takımımızı kurup, düşüncelerini uygulayıp gerçekleştirdiği amacı türk olmayan takımları yenmektir. bunu da 25.11.2015 tarihlişampiyonlar ligi grup 6. maçı atletico madrid-galatasaray maçına kadar, 110 yıl boyunca, elinden geldiği kadar yapmış, türkiye ve doğu avrupa'da bunu en iyi şekilde yapmış, avrupa genelinde de en iyi takımlardan biri olmak düzeyinde yapmıştır. her zaman daha iyisini yapmaya çalışmış, gayesi bu olmuş, yapamadığı ya da yanlış yaptığı hatalarını telafi edip hep daha iyisini yapmaya çalışmıştır.
nitekim 25.11.2015 gecesini hayatım boyunca unutamayacağımdan korkuyorum. nedeni ise 105 yıldır bu takımın bir kere bile olsun o akşamki kadar yukarıda anlattığım gayeden çok uzak hatta alakasız bir şekilde bir müsabaka oynamamış olmasıdır. maalesef o gün oynadı. galatasaray o gün bizimle alay etti, kendi tarihi ile oynadı. boğazım düğümleniyor, ben o güne kadar öyle bir galatasaray ne gördüm ne de işittim. maç bitsin de gidelim der gibi oynamak, hiç saldırmamak, hiç ileri oynamamak, hiç kaleye gitmemek falan bu gibi tabirler normal maçlar için geçerlidir ve o akşamı tarif etmez. kiminle oynarsa oynasın galatasaray hiç bir takımla öyle bir müsabaka yapmamıştır. aslan dediğin hep saldırır, galatasaray'ın karşısına dünya karması bile çıksa, ki çıktığı da olmuştur, ne korkar ne de saldırmaktan vazgeçer. o gün aslan ilk kez ürkmüştü. tamam sorunlar olur oynamak istemezsin ya da liginde canın oynamak istemez ya da rakibi küçümsersin ya da çok büyütürsün. ama o akşam öyle bir şey olmadı. oradaki bir grup futbolcu ve bir grup yönetici ve bir başkan ile takımın o maçı bitirdikten sonra başına geçmek isteyen hocası bkz: https://www.transfermarkt.com.tr/.../profil/trainer/7875 * galatasaray'ı küçük düşürdüler, gayesinden saparak hareket ettiler. bu ne cürret yahu?
onu da anlatayım şöyle bir cürretti: herkesin gözünün önünde olup biten bu kabul edilemez şeyler silsilesi oldu, geçtik, gitti. o günden bu güne yok efendim denizli şöyle oynattı, selçukla böyle olmaz, riekerink falan diye uyuduk gittik. yani bunu kabul ettik. ya da iyi olacağını umut ettik bilemiyorum. tepki göstermedik. işte o cürret buradan geliyordu!
bakınız, bu kadar kibirli, çok kazanan, ileri oynamayan, top arkadaşındayken rakibin yanında gömülen, boşa çıkıp sorumluluk almayan, hiç bir şeye üzülmeyen, maaş derdinde olan bu oyuncularla senelerdir devam ettik. bu kabul edilemez bir şeydir ve yıllardır idrak edemeyen yöneticiler de kabul edilemez. eleştirdik şu eksik bu yok falan diye. değerli abilerim, kardeşlerim: burada eleştirilecek bir durum yoktur. bunlar kabul edilemez şeylerdir. eleştirip düzeltmeye çalışıyorsan kabul ediyorsun demektir. dün akşam da aynı. üzül, yırtın, didin, parçalan ya. iyi değilsin ama bari bunu görelim değil mi? bakın maçta belli aralıklar boyunca selçuk'a gözlerinizi sabitleyin, yasin'e, tolga'ya ve bunun türevlerine. yapın bunu. bakın öyle hareketler yapan adam halı sahada ne tepkilere maruz kalır bir düşünün. öyle top oynanmaz. öyle kimseyi yenemezsin. tromsö'ye yenilmek mesela dün akşam gibi ya da 25.11.2015 akşamı gibi değildi. bu süreç ayrı. ben böyle bir şey görmedim yahu. orta sahadan böyle top çıkmaz. çıkamaz ki ya! nasıl çıksın? ileri gitmiyor ki top! maicon oyunu kurmaya çalıştı, beğenmediğiniz carole topu ileri taşıdı yahu ama biz hala bazı şeyleri tartışıyoruz. efendiler, tudor dediğiniz adam lig sonuncusuna 5 fark attıktan sonra ligin formda takımdan ertesi hafta aynı kadroyla fark yiyince dedi ki: geçen haftaki gibi yaptık her şeyi, yanlış nerde anlamıyorum dedi yahu! orada tudor bitti. ondan sonra tudor konuşulmamalıydı ama biz konuşuyoruz. anlamadığı şey bu olan birisi hakkında ben yorum yapmaya bile tenezzül etmem. iq sorunudur der geçerim. bu orta sahayı görmemek için kör olmak lazım. bu oyuncuların tavırlarını da... hem de yıllardır görmemek. bunları tartışmaya gerek bile yoktur.
yahu hangi birini anlatayım. bir galatasarayım vardı be...
maça gitmeyeceksin, forma almayacaksın, lig tv iptal edeceksin, elinden gelen en radikal şeyler bunlar. ya görmeyen büyük kalabalık? bizim ülkede bütün sorunlar böyle. büyük kalabalıkların görmediği, normal sandığı şeyler. bunlar anormal şeyler arkadaşlar. bunların olması anormal. 110 yıl sonra oldu ve 3 yıldır da devam ediyor.
yahu ben yoruldum. pes.