kesinlikle kötü takım değildir.
03-04 dönemi barcelona'sını anlatan bir belgesel vardı, belgeselin ismini hatırlamıyorum kusura bakmayın (ancak imkanınız varsa mutlaka izleyin, hatta imkanı olan varsa duygun başkan'a ve yönetimine de izletsin(u: (: ) yeni barca yönetimi (laporta vs) geldikten sonra ilk hedefleri elbette transfer olmuş, adamların transferde ilk amaçları şu: takımın her mevkisinde aynı kalitede en az iki oyuncu bulundurmak. gayet basit ve bir o kadar da etkili bir motto. çok paramız olsa bizde yaparız falan demeyin lütfen bunun parayla alakası yok. burada bahsedilen kalite değil, istikrar. sen takımında formsuzluk, sakatlık, ceza vb nedenlerle oluşacak boşlukları aynı kalitede bir oyuncuyla kapatabilirsen istikrarlı olabilirsin. diğer türlü geçen sezon 5-6 atıp sonraki haftalarda beraberliklere razı olmak zorunda kalırsın. demek istediğim, aynı bölgeye iki melo
* alacak paran yoksa iki atiba
* alırsın ve ters bir durumda aynı bölgeden aşağı yukarı aynı verimi almaya devam edersin. böylece bazı maçlarda 5-6 atıp bazı maçlarda beraberliği zor kurtaran bir takım olmazsın, aşağı yukarı her maç aynı düzende oynar, oyununu kabul ettirir ve 1 ya da 2 farklı galibiyetlerle yoluna devam edersin. maddi durumunu düzelttikçe de kadro kaliteni yavaş yavaş yükseltirsin. bizim takımımızda bu durum neredeyse hiç yok. melo sakatlandı mesela, yerine koyabileceğimiz yakın ya da aynı kalitede kimse var mı? hangi mevkiyi ele alırsanız alın bu durum aynı maalesef. bana öyle geliyor ki yeni yönetimin önümüzdeki yaz transfer döneminden sonra acilen el atması gereken sorunlardan biri bu.
edit: rica ediyorum sivri zekalı yazarlar tarafından melo'nun satılmasını istediğim, ya da melo'yu beğenmediğim gibi bir anlam çıkartılmasın. misal olduğunu zaten belirtim, aklıma ilk sakatlığından dolayı melo ve maliyet/performans açısından beğendiğim atiba geldi. ayrıca felipe melo'nun askerleriyiz. (u: (: )