9201
22 ocak 2014 elazığspor galatasaray maçının 1-0 bitmesine aklen razı olmayan, fiziken kabul eden futbol takımıdır. 2 haftadır bu takım taktik ve fiziksel anlamda belki süperligde hiç bir takımın yemediği kondisyon programı yedi. mancini'nin özel isteği doğrultusunda, futbolculardan fedakarlık istenerek uygulandı bu program. sinirler biraz gerildi. hem mental hem fiziksel olarak yorgunluk çöktü. antalya gibi sıcak iklimden elazığda 1000küsür rakıma gidip, soğuk hava buzlu zeminde futbol oynamaya çıktılar. 22. dakikada aydın yılmaz'ın talihsiz sakatlığı da geriye kalan dakikaların ikili mücadele açısından geriye çekilmeye itti takımı. bunları normal karşılamak gerekiyor. daha geleli 4-5 gün olan salih dursun ve umut gündoğan 11'de başladı sayılırlar (sayılır kısmı salih için). bu şartlarda böyle bir zeminde, 3-5-2 nin, geri üçlüsü hakan balta ceyhun gülselam ve chedjou idi. nerden bakarsanız bakın güven vermeyen bir defans hattı. malum galatasaray'ın deplasman karnesi de ortadayken, bu sonucun gelmesi çok anormal olmadı. sadece yadırgadığım, taraftarın maç kaybettikten sonra takıma olan tepkisi. telafisi olan maçları kadro-oyuncu-formasyon denemesi yapmanın ne sakıncası olabilir bilmiyorum. mancini de, oyuncular da inanın kaybetmek istemez. fakat bu iş takım oyunu. dişli aksadığı zaman, aksatacak sebepler olduğu zaman sonuç böyle olabiliyor. futbolcuların da insan olduğunu, hata yapma lükslerinin olduğunu unutmamak gerekiyor.
ben inanıyorum ki, bu takım olan biten her şeyin farkında. sıkıntıyı doğru okuyamayan ve federasyona gerekli tepkiyi vermeyen yönetimin de suçu var. hepsini bir anda okumak gerekiyor diye düşünüyorum.
ben inanıyorum ki, bu takım olan biten her şeyin farkında. sıkıntıyı doğru okuyamayan ve federasyona gerekli tepkiyi vermeyen yönetimin de suçu var. hepsini bir anda okumak gerekiyor diye düşünüyorum.