2011-2012 sezonundaki çekirdek kadrosu tam anlamıyla "aslanlar gibi"dir. teknik-taktik analiz dışında, sahada izlerken çeşitli duygulara da sürükler taraftarı...
*temsil ettikleri ve hissettirdikleri duygulara örnek vermek gerekirse;
muslera: güven! sempatikliği de bonus!
tomas ujfalusi: güven! kaptanlık pazu bandının cuk oturması! ve yakan bir karizma...
semih kaya: gurur! her maç, nazar değme korkusuyla, civardaki tahtalara vurma sebebi!
emre çolak: gurur! şefkat gösterilesi, evin diğer küçük çocuğu!
emanual ebue: heyecan! top ayağına yapışır, aynı kişiye 2. çalımı atar ve coşku başlar!
felipe melo: hırs! taraftar ruhunun sahadaki temsilcisi...
ama özellikle iki isim var ki, bu sezon beni derinden etkilediler:
selçuk inan ve
johan elmander. belki tam ifade edemeyeceğim ama; hani böyle çok sevdiğin bir insanı kalbine sığdıramazsın, dolup dolup taşar, duygulandırır, düşündükçe ağlatır... öyle işte. bu ikiliyi sahada izlerken, yaptıklarını, hırslarını, gayretlerini, takıma katkılarını gördükçe duygu patlaması yaşayıp ağlamak istiyorum, o derece. ve tüm bunların yanında, o asil tavırları, efendilikleri, sahada fırtına gibi eserken bile o mütevazı duruşları... neyse işte, denedim ama gene tam kelimelere dökemedim. kısacası; ikisi de beni ağlatacak kadar gururlandırdı sezon boyunca.
son olarak, bu muhteşem takım için yapacağım yorum: bu yıl, avrupa'da oynamak için çok doğru bir yıldır!