önünde iki handikap vardı. biri suni. adaletsiz ülkenin adaletsiz futbol ortamı. bu o kadar göze soka soka yapıyordu ki camia ve taraftar demoralize oldu. geçer mi yoksa ligin dönüm noktalarında tekrar devreye girer mi bilmiyorum. ancak dünya kupası öncesi bir hafta, sadece bir hafta hakedene hakettiği düdük çalındı ve sonucu görüyoruz. bence bu adaletsizlikten kurtulmanın tek ve kat'i yolu var akp'yi bu ülkenin başından defetmek. bu fırsat galatasaray taraftarının eline bir kaç ay sonra sandıkta geçecek.
bir diğer handikap saha içindeydi, kötü pres anlayışımız. açıkçası
12 kasım 2022 istanbul başakşehir galatasaray maçı için pek olumlu düşüncelerim yoktu. çünkü ligin geriden en iyi oyun kuran takımı bana göre başakşehir. ancak torreira'nın ön bloğa yaklaşması defans hattımızı da öne çıkardı ve uzun yıllardır ilk defa pres yaparken maçın genelinde doğru yerleştik. belki maçın ilk yarısında bir pozisyonda bunu beceremedik onu da defans hattımızı çizgi halinde yakalamasına rağmen başakşehir değerlendiremedi. okan buruk baya iyi sınav verdi bu maçta. taktik olarak kusursuz hazırlamış takımı. umarım hücum pres anlamındaki başarımız kalıcı bir taktiksel kazanımdır.
ancak onun dışında kadro kalitemiz süper lig'in çok çok üzerinde. yani galatasaray'a karşı futbol oynamak gerçekten zor. hücum pres yapsan ayrı dert çünkü topu baskı bloğunun arkasına geçirip bir anda rakip kaleye inecek silahları çok, geride karşılasan ayrı dert zira oyun aklı ve dar alan becerisi yüksek bir kadro var elde. bir de presine karşılık veremeyip top kaybı yaparsan ve eksik yakalanırsan...
pres demişken bir diğer ilgimi çeken konu da okan buruk takımın kondisyonunu çok iyi noktaya getirmiş. mertens, oliveira gibi adamlarla oynamamıza rağmen şu ana kadar her rakibimizi bu anlamda ezdik. belki bir tek kayserispor... onda da korkunç bir hakem faciası vardı. 3 tane skora etki edecek hata yapıldı maçta aleyhimize. neticesinde de 2-1 yenildik. ha kondisyon demişken koşu mesafelerimizin çok yüksek olduğunu düşünmüyorum. ancak baskı yaparken gölge baskı yapmıyoruz. istasyon çalışması misali topa deparlı gidiyoruz ve fiziksel temastan kaçınmıyoruz. kaçınmamakla da kalmıyoruz bu fiziksel temaslarda ayakta kalan taraf oluyoruz. topu kazandığımızda da takım olarak çok iyi çıkıp rakip yarı sahaya çok adamla geçiyoruz. yani iyi kondisyon illa maç içinde 140 km koşu mesafesi ile olmuyor. 110 km koşarsın ama eforlu koşarsın. bu da iyi kondisyon demektir. mevcut galatasaray'da net şekilde bu var.
neticede bu kadar yıldız ismi kondisyon olarak yükseltirsen futboluna yansır. son haftalarda izlediğimiz şey bu.