• 29826
    2021-2022 sezonunda küme düşmemesi için giresunspor, antalyaspor, çaykur rizespor, altay ve yeni malatyaspor takımlarından en az dört tanesini altında tutması gereken veya fatih karagümrük, kasımpaşa ve göztepe takımlarından bazılarını altına alması gereken takım. diğer takımlari kesinlikle geçemez.

    kasımpaşa ve göztepe'yi altına alabilceğini sanmıyorum. karagümrük'ü ise alabilir. giresun ve rize'ye de kesin geçilir. antalya, altay ve malatya'yı ise altında tutabilir. bu saatten sonra galatasaray taraftarının takip etmesi gereken takımlar karagümrük, antalya, altay ve malatya'dır. bu takımlardan bir tanesi ile arasındaki puan farkı aleyhine açılırsa yüksek ihtimalle küme düşer.

    (bkz: #yönetimistifa)
  • 29827
    godson'dan, kaleciden, sol bek'ten cok taraftar destegine, morale ve ozguvene ihtiyaci olan takim. bu takim genc bir takim. 20'li yaslarinin basinda, ilk defa ulkesinden cikmis, baska bir kulture gelmis oyunculari var. yurtdisina tasinan yazar arkadaslar iyi bilirler, adaptasyon kolay bir is degil, hele ki kaotik ortamda hic kolay degil. biz taraftar olarak basari istiyorsak, yuzde yuzumuzle bu takimin yaninda durmaliyiz. bu takim bizi uefa avrupa ligi 2021-2022 sezonu'nda mutlu etti, biz de takima destek olarak onlari, ve dolayisiyla kendimizi mutlu etmeliyiz.
  • 29829
    2022 yaz aylarında feghouli, babel, arda, halil, pulgar ve fatih öztürk’ün sözleşmeleri bitecek.
    ben muslera ve diagne’den de çıkacağımızı düşünüyorum.
    hatta omar ile de vedalaşmalıyız.
    kadromuzda bulunan aytaç, alpaslan, ömer, taylan, emre kılınç, oğulcan gibi futbolcuları elden çıkarmak istesek hiç sorun yaşamadan gönderebiliriz.
    bakın gönderelim demiyorum ama göndermek istesek sıkıntı yaşamayız.
    önce bunu bir kenara koyalım.
    sekidika ve ozornwafor zaten bize sorun çıkarmayacak yabancılar.
    kirada olan yunus, okan, batuhan ve emre akbaba gibi futbolcular kendini bulmuş olarak geri dönecek.
    4 tane hazır rotasyon oyuncusu kazanmış olacağız.
    yabancı sınırı olduğu için kaleyi mecbur yerli yapmak zorundayız.
    okan ve batuhan için bizim için yeterli.
    defans hattımız belli ve bence lig için için fazla fazla yeterli.
    orta saha için 2 tane iyi adama ihtiyacımız var. taylan, berkan ve emre akbaba rotasyona girecektir. kanatlarda kerem, yunus, morutan, emre kılınç ve barış alper var.
    forvette diagne giderse muhammed ve gomis bizi sezon boyunca götürür.
    kimseye satamazsak bile sadece iki transfer çok hazır bir 11’imiz var. diyelim marcao’yu satmak zorunda kaldık, yerine uygun bir sol stoper alıp yine yolumuza devam edebiliriz.
    2022-2023 sezonunda ilk 11’de 21 yaş altı bir oyuncu oynatma zorunluluğu olduğu için belki de nelsson’u satıp yerine emin’i koyarız. alt yapımızdan yetişip sürekli oynayan ve yaş kriterini karşılayan tek futbolcu o gözüküyor. ayrıca en önemlisi de takımın maliyeti daha da aşşağıya düşecek.
    yukarıda bir arkadaş yazmış, takımın şu an ihtiyacı olan tek şey özgüven ve destek. yetenek olarak hiç bir sıkıntısı yok.
    bu takım için sosyal medyada çöp yazanlar oluyor ama kusura bakmasınlar onlar kötü kadro görmemiş.
  • 29831
    gözünü seveyim şu takıma çift yönlü bir orta saha alın başka bir isteğim yok. opsiyonlu + kiralık olabilir veyahut senet verin alın. takımın en büyük eksiği orta saha iken biz başka kulvarlarda koştuk. tamam net bir golcümüz de yoktu o da lazımdı fakat ilk doldurulması gereken yer orta saha idi.

    luis campos abimiz elin uzundur bul işte arkadaş. çıkar 7.65 baretta'yı başkanın masasına koy bu takıma dribling özelliği olan orta saha lazım de.
  • 29835
    hakkında, hatalı bulduğum, bazen 'saçma' olarak nitelendirdiğim, bazen makul olmaktan fersah fersah uzak oluşuyla bana hayatı sorgulatan yorumlar yapılan bu mecradaki herkesin takımı, takımım.

    şimdi yakın geçmişimizin en tartışmalı konusu fatih hoca ve onun üzerinden birçok alt başlıkla ilgili tartışmalar söz konusu. önceden mesela belhanda vardı bugün bu var ve söz konusu böyle büyük bir figür olunca tabii ki bölünme de çok yıkıcı sonuçlara yol açabiliyor. bu girişi yaptım ama yazının devamında girişin vadettiği şekilde bu sorunun temeline yönelik bir şeyler yazma niyetim yok. şimdilik alt başlıklardan birine, hatta onun da belki tek bir hecesine değineceğim. ilerde belki kitabın ismine yani asıl başlığa da değinmeyi denerim ama şimdilik hedefi daha ufak tutup tartışma konusunu daraltma niyetindeyim.

    evet, alt başlığımız bu sene yapılan transferlerin doğruluğu, takımın çöp olup olmaması ; hecemiz ise yaşı ve tecrübesizliğiyle de minnak bir intiba bırakan morutan.

    şimdi mesele morutan'a verilen yaklaşık 4.5 milyon euro. 1 milyona alınsa kimsenin laf etmeyeceğini bildiğimiz gibi 9 milyon verilse herkesin homurdanacağı da aşikar. ama 4.5 net bir hükme ulaşılabilecek bir rakam değil diğerlerine kıyasla. zaten durum böyle olduğu için bu maliyet hakkındaki yorumlar 'becaliye kazık attık' ile 'birileri komisyon yedi' arasında bu kadar esnek bir şekilde gidip gelebiliyor.

    peki bu meseleyi ele alış biçimindeki hata nerde ? ya da hata var mı? hatayı nerde aramak gerekir ? yorumlardaki bu beyazdan siyaha dramatik değişimi makul bir değişim olarak kabul edebilir miyiz ? mesela 'sene başında çok izleme fırsatımız olmadığı için yetenekleri pozitif hissettirdi' diyerek yeterli açıklama yapmış olur muyuz ? neyse cevaplara geçelim.

    bence daha ilk geldiğinde biz nasıl bir oyuncu aldık, neler beklemeliyiz ve ne olduğunda 'tamam artık bu çocuktan olmaz' diyip ne olduğunda sabretmemiz gerektiğinin ayırdında olmamız, süreci sağlıklı bir şekilde ele almamız için elzemdi. bundan sonra da elzem olmaya devam edecek. olayı kavrayışımızda ne kadar büyük kusurlar olursa tepkiler o kadar isabetsiz ve zarar verici olur.

    örnek verelim. mesela yunus. kendisi çöptü, şimdi değil. diagne çöp de oldu kral da. tamam hiçbir zaman gomis gibi kral olmadı ama kendisi hakkındaki fikirler fazlasıyla değişti. bakın gedson bile çöp oldu tabii sonra durumlar değişti. benim düşüncem bu uç fikirlere sahip olan kişilerin yorumlarında hemen hemen istisnasız yanılıyor oldukları yönünde. söyledikleri bazen doğru olabilir ama o doğrular sınavda yanlış işlemler yapıp doğru sonuca ulaşan çocuğun doğruları gibi doğrular. o sebeple doğru kategorisine sokmuyorum.

    peki mesela neden yunus bir gün çöp iken bir gün yollarını gözlediğimiz bir oyuncu olabiliyor. ya da neden morutan bir gün 15 milyon olup diğerinde onu aldıran hocaya hakareti haklı gösterecek kadar kötü bir transfer olarak değerlendirilebiliyor. soru bu. cevap ise gördüğümüz şeyi bütünlüklü olarak değerlendirme yetisindeki eksiklik.

    morutan ilk geldiğinde de, o güzel çalımları attığında, antep maçını o güzel golle aldığında da toyluğunu belli eden bir oyuncuydu. yani o güne dönüp şöyle bir soru soralım ve cevap verelim:

    soru: bu fişek kardeşimiz yarın öbür gün uzunca bir dönem top kayıplarının, hatalı tercihlerinin pozitif aksiyonlarına baskın olduğu maçlar oynayabilir mı ?

    cevap: oynamasa şaşarım.

    bak cevap bu kadar net. çünkü o gün de bu adam toyluğunu belli eden bir sürü hareket yapıyordu ama yanında pozitif işler de vardı (çalımlar, gol ve asistler). peki bunlardan hangisi daha değişken, hangisi daha labil ? evet, pozitif işler. çünkü olgunlaşma zaman ister ve ancak o zaman sonunda eğer eşik gecilirse sonuçları görülür. yani bugün toy olan yarın 30luk topçu gibi oynayamaz. ama o pozitif işler bu maç olur, diğerinde olmaz. bak en iyi golcüyü getir o bile bu pozitif işler olarak tabir ettiğim şeyleri bir dönem yapamayabilir. olmaz bazen, biraz şans biraz o dönemki psikolojik durum, biraz belki takımın gidişatı sebepli oyuncu üstündeki baskı. neyse yani o goller atılmayabilir, belki asistlik paslar gole dönüşmeyebilir. ama oyun olgunluğu çok daha stabil bir görüntü verir size o sebeple bazı oyuncuların sırf sahada oluşları bile hemen hemen istisnasız her maçta çok şey değiştirir formsuz bir dönemde olsalar bile.

    şimdi morutan'da bu olgunluğun zerresi yok. ama o pozitif işleri arada bize gösterecek yetenek fazlasıyla var. yunus'ta yine morutan'da olduğu kadar olmasa da o yetenek var iken bu seneye kadar oyun olgunluğu yine düşüktü. şimdi söz konusu oyuncu bu profilde bir oyuncu ise sorulması gereken iki soru var:

    bu oyuncu o olgunluğa erişebilecek zihinsel becerilere sahip mi ?

    oyuncu bizden ya da kiralık gittiği takımdan ihtiyaç duyduğu eğitimi alabilecek mi ?

    bu iki soruya da evet cevabını verebiliyorsak eğer atılan golden, yapılan asistten bağımsız olarak oturup beklemeliyiz. ne bir iki güzel golle havalara uçmalı ne de birkaç kötü performanstan sonra oyuncuyu yerin dibine sokmalıyız. çünkü bu kadar toy oyuncularda negatif ve pozitif anlamda çok uç performanslar görmek olağan bir şeydir. bu ilk gün de böyleydi bugün de böyle. yani morutan şu son dönemdeki performansı verdiğinde 'bu çöpe de 4.5 milyonu fatih hoca verdirtti' demek eğer ilk günlerde bunu demediysen pek akıllıca değil çünkü o günlerde vadetmediği hiçbir şeyi yapmıyor bu çocuk şu an. henüz eşik atlamış değil. keremde gördük mesela o atlayışı, marcao'da gördük, yunus'ta görüyoruz ve bu adı üstünde 'atlayış' yani lineer bir şey olmak zorunda değil. o sebeple '6 aydır gelişme görmediysek bundan bir şey olmaz' yorumu da doğru bir yorum değil, olabilir çünkü. o eşiği bir atlarsa çok farklı bir performans izletebilir. mesela bu sebeple beni en tedirgin eden şey top kayıpları, pas hataları falan değil, hakkındaki 'utangaç' yorumu. çünkü bu gelişimin önünü kapayabilecek bir şey ve mesela kerem için de beni en çok umutlandıran şey hırslı ve pes etmez yapisiydi. ikisinin de yetenekli oyuncular olduğu belli, mühim olan gelişime yatkınlık. tabii morutanın karakterinin detayları önemli, utangaç yapısına rağmen içten içe hırslı ve mücadeleci bir yapısı varsa yine eşiği atlayabilir ama demek istediğim meselenin dönemlik performanslardan bağımsız olduğu. yoksa yunus bizdeyken gösterdiği performansla gerçekten hiçbir şey vadetmiyor gibiydi, tabii yüzeysel bir değerlendirme söz konusu olduğunda.

    şimdi başta alt başlığın hecesi falan diyince yazı kısa olacak gibi durmuş olabilir ama hiç öyle bir niyetim olmadı. bitirişi ise morutanla ilgili kendi görüşümü açıklayarak yapayım. bence ilk gün olduğu gibi bugün de eşik atlama sürecinde olan bir oyuncu. henüz bir şey başarmış değil. bizim avrupa futbolundaki yerimiz sebebiyle bu tarz oyuncuları alıp o eşiği atlatma misyonunu sahiplenmemiz, en azından her dönem takımımızda en azından birkaç tane böyle oyuncuyu bulundurmamız gerekli. bana kalırsa yatırımlarımızın karşılığını alabilmemiz için keremvari karaktere sahip yetenekli oyuncuları öncelememiz daha iyi olur. ama morutan gibisi de zinhar olmaz diyemiyorum, sadece biraz daha riskli. morutan'a 4.5 verilir mi ? verilir. bizim koşullarımızda verilmeli miydi ? şimdiden bakınca o yatırım 6 numaraya yapılsa daha iyi olabilirdi belki denebilse de gedsonu kovalamamız, yabancı sınırı sebebiyle 6 numarayı taylan/berkan rotasyonu ile kapatma isteği, hücum hattında ghezzal vari bir kreatif oyuncu olsun isteği düşünülünce net bir şekilde yanlış yapıldı denmesi zor. sadece dediğim gibi mental yönü daha kuvvetli bir oyuncu denenebilirdi ama tabii bu paralara bu yetenekte ve mentali de güçlü oyuncu bulunamamış da olabilir, yine net bir negatif yorum için sebep söz konusu değil.

    valla belki kafa açtım, belki başınızı ağrıttım ama buraya kadar okuduysanız her türlü tebrikler ve teşekkürler. yaninin yanisi morutan transferi şu sıralar dillendirildigi gibi akıl tutulması boyutunda yanlış bir karar değildir, bir nebze yanlış yönü varsa da muhtemelen kadro planlaması ile ilgilidir ve bence o konuda da sert bir eleştiriyi hakeder sebeplere sahip değiliz. bu yaz yapılan transferlerin çoğu için de pozitif düşüncelere sahibim ve 25 milyonun çöpe atıldığını falan düşünmüyorum.

    morutan'ı 15e satan haindir diyeceğimiz günlerin gelmesi dileğiyle, görüşmek üzere ...
  • 29836
    kendi adıma gomis'in transferiyle bile renginin yerine gelmesine inandığım takımdır. ceza sahasındaki dokunamama/bitirememe sorunumuzun bugünkü durumumuzda büyük payı var. topla kaleye girmemiz gereken pozisyonları heba ediyoruz, olmayacak yerlerden ceza sahası kaynıyorken şut atıyoruz vs. haliyle skor rahatlığını ele geçiremeyince stres katsayısı artıyor ve hata yapabilitesi yüksek adamlar işi bitiriyor. hatay deplasmanında penaltıyı atsak maç başka şekillenirdi mesela.

    15 maç var önümüzde ve küme düşme gibi saçmasapan muhabbetlere girmeden takımı her platformda desteklemeye devam etmeliyiz. yönetimi, kadro planlamasını vs. mayısta ses yükselterek halledebiliriz. şimdi yapmamız gerekeni şimdi, sonrasını sonra düşüneceğiz. atanı ve tutanı olan bir takımız. 15 maçı kora kor oynadıktan sonra bundan daha kötüsü olmaz.

    göreyim benim takımımı.
  • 29837
    malesef en büyük zararı kendi taraftarından gören takımdır. bu takımın kadro kalitesi rezalet değildir, bu takımdaki futbolcular çer çöp değildir efendiler. doğru ifade biçimine göre bu takımın eksikleri vardır, futbolcuların özgüven sorunu tavan yapmış haldedir ve de ne yazık ki takımın hiç bir hedefi yoktur.

    lütfen taraftar olarak kendi takımınızı, kendi futbolcularınızı değersizleştirmeyin. yarın bir gün transfer yapabilmek için mevcut kadrodaki futbolculardan elde edilecek transfer gelirlerine ihtiyacımız var.

    moral motivasyon insan psikolojisi için vazgeçilmezdir, şu pozisyonda yapılması en doğru olan şey takımı desteklemektir.
  • 29840
    son 5 sene içerisinde kadromuza kattığımız ancak 0 verim aldığımız oyunculardan oluşturduğum 11 aşağıdaki gibidir. çoklamak mümkün olup, nasıl bir transfer çöplüğü yaratıldığının kanıtlarından yalnızca biridir.

    -----------------------carrasso--------------------------
    şener-----ozornwafor-----latovlevici---emre taşdemir
    -------------- aytac kara-----assuncao-----------------
    sekidika-------------emrah başsan-----jimmy durmaz
    --------------------- muğdat-----------------------------
  • 29841
    yerel transfer piyasasından uzak durması kurtuluşu için elzem olan takımımız. bu da nasıl olur? kendi akademimize ciddi bir tesis, antrenör ve scout yatırımı yapmalıyız. çünkü yerel piyasada bize uygulanan tarife berbat. sadece sözleşmesi bitecek adamlardan kendini kanıtlamış olanları çekmeliyiz. bunların menajer piyasası da kulüpleri de tekelden birlik olmuş bizi soymak istiyorlar, oyuncularımızı da en alt rakamlardan alıyorlar. bu konuda en başarılı dönem ünal aysal'ın ilk dönemidir. semih ve emre orta seviyede oyuncular olsa da as takımda iş yaptı, selçuk, burak gibi şampiyon unvanlı oyuncular alındı minimum maliyet oluştu. üzerine de hem bonservissiz elmander hem de kaliteli bir çok kendini kanıtlamış isim geldi, yerel piyasadan çıkıldı. yiğit, dany transferine kadar bu şekilde lig üst bir takım kuruldu, dany de sakarlıkları hariç fena katkı sağlamadı fakat yabancı sınırı getirilerek kadronun önü kesildi.
    durumu buradan öngörerek daha yüksek seviye akademi katkısı sağlanırsa tam bir prime barca modeli sağlanabilir. hem de kendi oyuncularımızı uygun maliyetlerle kazanırız. o dönem millet 8 milyon avroya alper kazığı yerken biz sneijder getiriyorduk.
  • 29843
    bugün üşenmedim oturup basına açık antrenmanını ve tekrarını izledim. gomis büyük ekti yapıyor her anlamda takıma. koşularda hep en önde. semih ve arda da riera ile beraber samimi görüntüler verdiler. keza pulgar'ın yüzü hep gülüyordu. pena fotoğraf çekilmek için bile olsa anterenmanı kesmek istemedi. hala oyuncuların özgüven anlamında eksikliği ve teknik ekibe yabancılığı gözlerden okunsa da takviyelerle beraber biraz daha pozitif bir hava hakim. takımın desteğe ve çıkış yakalamaya çok ihtiyacı olduğu belli.

    o nedenle şu süreçte şimdi her şeyi bir kenara bırakma ve (pena, semih, pulgar, gomis takviyleri ile) bu yeni takıma destek olma vaktidir. gerçekten buna çok ihtiyaç var.
  • 29845
    kadrosuna hala çok güvendiğim psikolojik olarak çökmüş takım.
    taraftar desteği ve gerekli psikolojik destek ile olması gereken yere gelecektir eminim.
    bu noktada oyuncularımıza çöp muamelesi yapmaktan vazgeçmek, stada gidenlerin ıslık gibi işlerle uğraşmaması dileğimdir.
    artık menajer yoluyla mi campos yoluyla mı yoksa kulüplere linkteki metod ile mi pazarlanır bilemem ama birçoğunun seneye satılıp 1/3 bedele yerleri doldurulması gerekiyor.
    ışte o pazarlama metodu;
    https://youtu.be/ulncsMqlDQY
  • 29848
    hakkında çok büyük derecede itibarsızlaştırma kampanyası başlatılan takımımız. ve bizim taraftar da sosyal medyadan buna çanak tutuyor. artık herşeyi bir kenara bırakmamız lazım. birlik olma zamanı. yönetimiyle, futbolcusuyla, teknik direktörüyle bu takım bizim. kimsenin oyununa gelmemeliyiz. içten içe yok ediyoruz kendimizi. bu takım ne burak elmas’ın, ne fatih terim’in ne de gedson fernandes’in. yeter artık görmüyor muyuz onların oyunlarına geliyoruz. şimdi de çıkmış harun muslu diye biri garip garip imalarda bulunuyor. bunlara prim vermeyelim. bu takım için hizmet eden herkese biraz daha sabır gösterelim.
  • 29849
    hakkında yine skandal haberler diye atılıp tutulan takımımız. birileri yine pis şekilde uğraşıyor bizimle.
    türkiye ne skandalları gördü de sesi çıkmadı. konu galatasaray olunca en ufak şeyden ortalığı ayağı kaldırırlar.
    bir futbolcu topluluğu kampta teknik ekibiyle olduğu kampta ne yapmış olabilir? yok efendim 4 kişi kadro dışı kalacakmış. eğer haber doğru ise hodri meydan yönetim ne olduğunu söylesin hemen şimdi. ama yok maç kayıp edilirse gündem değiştirmek için saçma sapan bir suni gündem yaratamazlar. artık kimse yemez bunu.
    farz edelim ki kimsenin aklıma gelmeyecek kadar büyük bir skandala karışmış oyuncular. ne yani yönetim o kadar ahlaksız mı ki o oyuncuları maça çıkartıyor? o kadar da değil!
    nasıl olsa sallama haberdir ama bakalım bu yönetim başta olduğu sürede başımıza daha neler gelecek.
  • 29850
    acilen sıradaki maçına konsantre olması gereken takımdır.

    antalya kampında ne yaşandıysa maçtan sonra konuşulsun tartışılsın. küme düşmeye oynuyoruz burada milletin sigarasının aletinin derdini çekiyoruz.

    herkes acilen kendine gelip futbolcuların sadece maça konsantre olmalarını sağlamalı. maçtan sonra ne olduysa oturur konuşulur. ne yapılacaksa yapılır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın