• 28877
    bu sezon orta sahadan* gol katkısı alamadığı gibi sürpriz koşu katkısı da alamayan takım. sebebi ise ceza sahasına girecek ve çevresinde etkili olabilecek tek adamımız cicaldau, geçiş savunmasında elek olmayalım diye riskli işlere giremiyor. gedson fernandes gibi geçiş savunmasını toparlayacak bir adam cicaldau'nun ön alandaki haraketliliğini arttırır hem kerem'in hem halil'in hem de morutan'ın gol-asist sayılarını yukarı çeker. özellikle gedson gelirse ekstra hücum etkinliği de oluşturacaktır.
  • 28878
    gol konusunda sıkıntı çektiğimiz bir gerçek ancak sadece biz değil süper ligin geneli aynı durumda. süper lig takımlarının büyük çoğunluğu kalabalık savunmayı tercih ediyor. trabzonspor dışında bizden daha fazla gol atan 2 takım var sadece. bu takımlardan biri hatayspor(20 diğeri de beşiktaş(21). bütün sezon "aynı gol ortalamasıyla gitmek" diye bir şey de olamaz zaten. beşiktaş ve fenerbahçe lige farklı galibiyetler ve gol yememe serileriyle başladı ancak şuan ki durumda bambaşka bir yerdeler. kısacası lig başındaki gol ortalamasına bakıp, sezon sonu aynı ortalamayla bitireceğimizi düşünmek ve takımı bunun üzerinden yorumlamak çok mantıksız.

    edit: örnek olsun diye bir ekleme yapmak istedim. aslında ingiltere ligi ile kıyasladığınızda güncel gol sayısının ligimiz ile çok fazla bir fark olmadığını görüyorsunuz. ortalamayı aşan sadece 2 takım var.
  • 28879
    süper lig 2021-2022 sezonu 'nda 12 haftada yalnızca iki kez iki farklı kazanabilmiş, yalnızca üç kez kalesini gole kapatabilmiş, yalnızca bir defa bir maçta üç gol atabilmişiz.
    bu gidişat hiç iyiye değil. kadro yeni olabilir. ancak hoca yeni değil. 2010-2011 sezonunda da hocamız olan efsanemiz fatih terim. o sezonda da kadro yeniydi. üstelik o sezon bir önceki sezonun travması takımın üzerinde idi. üstelik 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı 'na kadar da oyun olarak bazı şeyler oturmamıştı. ancak takım arzulu bir oyun oynuyordu. zaten o maçtan sonra rüzgarı arkamıza alıp ardına bakmadan sezonu lider tamamlamıştık. oyun karakterimiz ikinci bölgede bütün topları kazanarak dikine paslarla pozisyona girmek, topu kaybettiğimiz anlarda rakibi prese boğup üstünlüğü ele almak üzerineydi. eminim ki şimdiki kadar pas yapmıyorduk, ama en az iki misli pozisyon bulabiliyor mutlaka öne geçiyorduk. en önemlisi takım olarak ileride cogalabildiğimiz için pozisyonlar yavan değil bilakis çok tehlikeli pozisyonlar oluyordu. rakip ceza sahasında en azından beş adam ile gol arıyorduk. bugün oynadığımız futbolun o dönemden en önemli eksiği kanımca budur. evet oyuna hakim oluyoruz, evet top genellikle bizde kalıyor, ancak pas temposu o kadar yavaş ki topu rakip ceza sahasına getirene kadar rakip takım on iki kişi oluyor. bir türlü rakibi eksik yakalayamıyoruz. çünkü topla mesafe kat etme anlayışına sahip değiliz. top rakip yarı sahada bulunan tüm oyuncuların ayaklarına değmeden ileri uç oyuncusuna temas etmiyor. sağ çizgiye iniyoruz, tekrar yuvarlağa dönüyoruz, sol çizgiye iniyoruz tekrar yuvarlağa dönüyoruz. ceza yayı çevresine indiriyoruz, tekrar yuvarlağa dönüyoruz. ben yazarken sıkıldım, okurken sıkılanlardan özür dilerim. ama fatih terim hocam kulübede izlerken sıkılmadı. alternatif üretmedi. haliyle kısır futbol altın günlerinde ikram edilen kısır gibi oturdu bağırsağa kabız etti. mücadele anlamında çok mücadele ediyoruz, ancak bir türlü üretemiyoruz. sanki çamura saplanmış bir aracın çamurdan çıkmasını seyrediyoruz her doksan dakikada. öte yandan top rakipteyken rakibe ceza yayı çevresine kadar refakat ediyoruz. amaç kesinlikle rakibi bozup topu kazanmak değil, rakibin açısını daraltmak. rakip de biz onu sıkıştırmadığımız için rahatlıkla oyun kuruyor. dolayısıyla rakibe sürekli müsaade buyuruyor, şans tanıyoruz. eh rakipler de bu şansları en azından bizim kadar değerlendiriyorlar. o nedenle arkamıza bakmadan maçı koparıp alamıyoruz. maç içinde öne geçsek de rakip eşitliği buluyor. çünkü oyun olarak eşit oynuyorlar ve karşılık veriyorlar. maçın sonucundan ve skorundan bağımsız olarak bir tane maç izleyemedik "rakip acaba buradan döner mi" diye düşünmeden.
    takımın yolu uzun. genç bir takım ama maalesef heyecanı yok. silkelenmesi gerek.
  • 28880
    yeniden yapılanma adı altında şampiyonluktan uzak bir sezon geçireceksek kulüp yöneticileri, teknik heyet baştan ifade etsin de bilelim. en azından eleştirilerimizi o doğrultuda yaparız.

    ben şampiyonluk istiyorum. bu kadro da onu alacak güçte. yeter ki oyuncuların ayarları ile oynanmasın. herkes mevkiinde oynasın ve kafası rahat olsun.

    liglerde şampiyon olan takımların ilk 11 leri hemen her futbolseverin gözü kapalı 7-8 tane oyuncusunu sayabildiği 11 lerdir. kafası karışık, diken üstünde futbolcularla şampiyonluk gelmez. bugün marcao rotasyon adı altında bir oynasa bir oynamasa aynı formda olmaz.

    gencecik morutan sezonda 40-50 maç 90 dakika oynar. kendisi geldiğinden beri doğru dürüst 90 dakika oynamadığı gibi bir de rotasyona giriyor. bence oynatmamak için bahane bunlar.

    geçmiş terim yazılarım ortadadır. ama artık yaptığı kaba hatalardan ve yanlış oyuncu ısrarlarından gına geldi. bende bardak taşmak üzere. eğer göz göre göre şampiyonluk giderse o koltukta eskisi kadar rahat olabileceğini sanmıyorum.

    bu takım bu sene şampiyon olmalı. çünkü biz çok daha zayıf kadrolar ile şampiyon olduk.
  • 28881
    9 aralık 2021 - 14 mart 2022 arasındaki periyot cok ciddi şekilde konsantre olunmalı ve planlaması cok iyi yapılmalıdır.

    eğer avrupa liginden lider çıkarsak 10 mart 2022 tarihine kadar avrupa maçımız olmayacak.

    9 aralık 2021 lazio galatasaray maçından sonra 10 mart 2022 tarihine kadar ligde 13 maçımız bulunuyor. hadi lazio maçı sonrası oynanacak olan lig macini es gecelim ve 12 diyelim.

    bu 12 maçta tamamen lige konsantre bir galatasaray olacaktır. 12 maç 36 puan demek. bu periyoda olabildigince az puan farkıyla girmek bu periyotta o puan farkını kapatmak icin büyük fırsat olacaktır.

    ayrıca 10 mart 2022 tarihinde eslestiğimiz avrupa takımını maglup edebilirsek veya avantajlı sayılabilecegimiz skor alırsak ardından içeride beşiktaş'la çok moralli şekilde karşılaşacağız. buradan da alınacak galibiyet ya lideri kovalama motivasyonumuzu artıracaktır ya da hali hazırda evvelden almış olduğumuz liderliği perçinleyecektir.

    15 mart 2022 günü ligde liderlik veya liderin ensesinde nefesimizle* ve avrupada avantajlı skoru elimizde bulundurma durumunu yaşarsak 2021-2022 sezonunu eminim çok büyük başarılarla anacağız.
  • 28882
    bu sezon açıkçası 3 büyüklerin geçen seneden futbol açısından pek bir farkı yok. sadece biz avrupa'da iyi gidiyor gibi gözüküyoruz. tabi bir ya da iki yenilgiyle işler orada da tersine dönebilir? oyuncu kalitesi açısından bir eksiğimiz olmadığını düşünüyorum. geçen sezon da bu lige yeten bir kadromuz vardı. trabzonspor bu sezon açıkçası hesapta olmayan puanlar aldı. yoksa al birini, vur ötekine. aslında biraz gol atabilsek, şu an çok farklı yerlerde olabilirdik.
  • 28886
    gerçekte deneneceğini düşünmüyorum ama bence sanki galatasaray'ın birden fazla sorununun çözümünün şu olacağı kanaatine vardım. lütfen gülmeyin:

    sol bek: deandre yedlin
    sağ bek: barış alper yılmaz
    sol iç: alexandru cicaldau
    sağ iç: berkan kutlu

    takımın problemleri sol bekin arkada bıraktığı boşluklar, sağ bek yedlin'in stoper gibi çakılı oynaması sebebiyle morutan'ın çok yalnız kalması ve içeri kesince sağ kanadın bomboş kalması, sol tarafa kaymayı seven cicaldau'nun van aanholt'un arkasını kapamak için istediği kadar özgür ve ileride oynayamaması. yedlin ya da barış'ın hayatı boyunca bir kere bile bahsi geçen pozisyonu oynamaması haricinde çok iyi plan oldu bence *. cicaldau yedlin çakılı olduğu için öne daha yakın oynuyor. morutan içeri kestiğinde arkasından overlap koşusunu barış alper yapıyor ve bu değişimi savunamayan defansları fizik gücüyle darmadağın ediyor, barış'ın defansif boşluklarını da berkan kapıyor.
  • 28888
    12. haftası oynanan süper ligde 21 puan ile 4. sıradaki takımımız.

    daha öncesinde bir analiz yazmıştım, başlıktaki geçmişe dönük entry'lerimde görülebilir. takımın hali hazırdaki durumunun sistem, antrenman ve bu sisteme uygun oyuncular olmamasından kaynaklı olduğunu belirtmiştim.

    çalışmamız biraz daha doğru artık, yani antrenmanlar sayesinde oyuncular biraz daha bu sisteme uyum sağlar bir görüntü veriyorlar ve elimizde daha net verilerimiz var artık.

    oynamaya çalıştığımız sistemi 4-1-2-2-1 şeklinde bir 4-3-3 varyasyonu olarak çizebiliriz, şu şekilde:

    https://gss.gs/ZDA.png

    buradan itibaren oyunculara rastgele forma numarası vererek (1'den 11'e kadar) yapmaya çalıştıklarımızı biraz biraz -anladığım kadarı ile- aktarmak istiyorum.

    https://gss.gs/jiT.png

    bizim oyun setimiz kalecinin önündeki 2 stoperden müsait olana, onların birbirleri ile ya da öndeki 6 ile oynayarak topu 3. bölgeye taşımamız, 3. bölgede kenardaki 9-10 numaralı oyuncuların içe kat etmesi ve 2-5 numaralı beklerin de atak yönüne göre geriden bindirmesi ile çizilmiş. neticede şu şekilde bir hücum yerleşimi çıkıyor aslında elimize:

    https://gss.gs/VPW.png

    topun 6 numarada olduğunu hayal edin, içeri bindiren 2 kanat ile 3 ileri opsiyon, 2 merkez orta saha ile 5 dikine pas opsiyonu çıkıyor burada 6 numaralı oyuncu için. bu durumda en önemli şey nedir? 6 numaranın top kullanabilme, topla çıkma veya uzun - isabetli pas yeteneği olabilir. ancak buradaki en önemli şey 6 numaranın oyun aklıdır. çünkü sizin hücumunuzun ilk basamağı, nasıl hücum gelişeceğini belirleyecek isim, kaleye nasıl gideceğinize karar veren oyuncu 6 numaralı oyuncu olmalıdır. olmazsa eğer, bu oyuncu bu görevi başka birisine devrederse yapılacak ekstra 1 pas rakibinize pres opsiyonu yaratacak, böylelikle daha sık kontra atak görebileceksiniz.

    peki 6 numara nasıl olmalı?

    cevabı burada bulunabilir: https://www.youtube.com/...2mCUYQQH2dQ&t=9s

    tifo football youtube kanalı yine bize aradığımız cevabı vermiş, bize bu oyunda tam olarak bir "deep-laying playmaker" lazım. yani geriden oyun kurucu işte.

    klasik 6 numaralardan farklı olarak bu oyuncu aslında oyunun defansif yönünden çok ofansif yönünü düşünmeli. bu yüzden aslında taylan antalyalı geçtiğimiz 2020-2021 sezonunda 6 numarada oynadığında hepimiz için fark yarattı. tıpkı videoda bahsedilen andrea pirlo gibi esas mevkisi 10 numara olan bir oyuncu 6 numaraya çekilip savunma görevinden çok hücumu geriden şekillendirme görevini aldı ve hepimiz çok iyi bir iş çıkardığı konusunda hemfikirdik.

    ancak burada da başka bir sıkıntı ortaya çıkıyor: rakibin savunma yerleşimi & yaptığı pres.

    türkiye liginde bize karşı tüm rakipler geride 1 adet de (bazen 2 bile oluyor) klasik 6 numara ile yer yer savunmada 5'li hatta 6'lı yerleşiyorlar.

    https://gss.gs/MhV.png

    savunmanın önündeki 2 oyuncu geriye çekilerek biz geriden oyun kurarken öndeki 3 oyuncusu ile pres yapıyor, bu pres tutmayıp top istediğimiz alana kadar gelirse (3. bölge) en fazla öndeki 3 oyuncudan geri dönen olmamışsa bu düzen savunma önündeki orta sahalardan birisinin prese giderken diğerlerinin alan kapatması ile 5'li, dönen varsa önde 1 pres yapan oyuncu ile 6'lı savunma yapmasına neden oluyor.

    diyelim rakip 5'li duruyor savunmada, 1 forvet 2 kanat 2 orta saha ile 5 oyuncumuzu bire bir ceza sahası içi & çevresinde marke ediyorlar, burada bekten bindiren 6. oyuncunun önemi ortaya çıkıyor. rakipten +1 fazla olmak avantajı ile pozisyon bulmamız hatta sonlandırmamız daha kolay olabiliyor. ancak rakip 6'lı duruyorsa işte o zaman 6 numaranın önemi (özellikle hücum alanına geçip orada yapacağı iş anlamında) ciddi anlamda etkili.

    rakibin 5'li savunma düzeni: https://gss.gs/7J4.png
    rakibin 6'lı savunma düzeni: https://gss.gs/IPP.png

    6'lı düzende her ne kadar bizim 6 numaralı oyuncumuz daha rahat görünse de ilerde opsiyonu olmadığı için oyun daha da fazla sıkışıyor.

    fatih terim'in merkezde 1'i geriden oyun kurucu olmak üzere 3 tane 8 numara ile oynamak istemesinin alamet-i farikası da burada ortaya çıkıyor işte. çizdiğim taktikteki 6-7-8 numaralı oyuncuları taylan antalyalı - berkan kutlu - alex cicaldau olarak düşündüğümüzde bu 3 tane 8 numara ile oynama işleminin normalde işe yaraması lazım ancak taylan'ın çevre kontrolünün, berkan'ın top kullanma yetilerinin düşük olması ve cicaldau'nun henüz halen istenen seviyede sorumluluk almaması bu durumun önüne bir engel teşkil ediyor. fatih terim 3 tane birbirine çok benzer, birisi ofansif lider diğer ikisi de geriden oyun kurucu özellikli ve oyun içerisinde hücumun yönüne göre değişebilecek rollerde oyuncu istemesinin nedeni de bu.

    bana kalırsa gedson fernandes'in bu kadar istenmesinin nedeni de bu. gedson - cicaldau atak yönüne göre görevi değişecek ofansif lider, diğeri geride oyun kurulumunda 6 numara pozisyonundaki taylan - berkan'a ya da olası transfere yardımcı olmak şekilde yapacağı görev dağılımı bizi ciddi anlamda ileriye taşıyacaktır.

    yani oraya gedson ya da aynı özelliklerde başka bir oyuncuyu koyduğumuzda puzzle'ın eksik parçası sanki tamamlanacak ve oynamak istediğimiz oyun daha doğru "şekil alacak".

    gelelim bek oyuncularına. bu düzende bizim bek oyuncularımızın (her ikisinin de) klasik birer ofansif - git gel yapan bek oyuncusundan farklı rollere bürünmeleri gerekiyor. aslında burada fatih terim'in aklındaki de bek oyuncularının daha çok manchester city'de pep guardiola'nın kullandığı şekilde kullanılacak oyuncular olması önemli.

    nedir pep guardiola'nın bekleri kullanma şekli? takım hücuma çıkarken sıradan bindiren bek oyuncularına nazaran terim'in isteği (özellikle patrick van aanholt transferinde bu etkiliydi, ezgjan alioski isteğinin bu kadar yüksek olması da aslında bunun sonucuydu) hocanın hücumda şu şekilde bir diziliş düşünmesiydi:

    alttaki görsel ile ilgili not: 5 numara içte 6 numaranın yanında durup 2 numaranın kanada açıldığı bir düzen de düşünebilirsiniz, ben doğrudan 2'yi pva, 5'i sacha boey olarak düşündüğüm için bu şekilde konumlandırdım. 2 bekten birisinin hücuma geçişini göstermek için o şekilde koydum yani, umarım anlatabilmişimdir.

    https://gss.gs/Z4h.png

    işte bu arkadaşlar, aslında sürekli duyduğumuz ancak kafamızda oturtamadığımız "3-5-2'yi tersten oynamak" isimli sistem. bizim kurmaya çalıştığımız tüm taktiksel düzen aslında bu yapı için.

    aslında tam olarak tersten oynamak da değil, biz böyle söylüyoruz sadece. bu 3-5-2'yi 2-3-5'e evrimleştirmek. tıpkı jorge sampaoli'nin arjantini gibi. tıpkı pep guardiola'nın city'sinin geçtiğimiz yıl kaybettiği tottenham maçından sonra oynadığı gibi. tıpkı el loco marcelo bielsa'nın aslında kurgulamak istediği oyun gibi.

    orta saha özellikli (hatta mümkünse oyun kurabilecek) bir bek oyuncusu ve diğer tarafta opsiyon yaratan bir bek, gole yatkın merkez orta sahalar (ilkay gündoğan gibi), içe kat eden rahat şut çekebilecek ters ayaklı iki kanat (kerem aktürkoğlu - raheem sterling / olimpiu morutan - riyad mahrez) ve hareketli bir forvet.

    bu kurmaya çalıştığımız bütün taktiksel sistemin özeti. biz 4-1-4-1 oynamıyoruz. biz 4-3-3 de oynamıyoruz. gazetelerin - bein sports'un bizi sahaya dizerken taktiksel çizgide nasıl çizdiği önemli değil, önemli olan bizim ne oynamaya çalıştığımız.

    bu kadar önemli, gelecek dönem için bu kadar "dominant" olabilecek bir sisteme biz şu anda genç ve yetenekli oyuncuları adapte edip yetiştirmeye çalışıyoruz. sonucunda bu oyuncuların bu sistemi mükemmel oynayabilecek duruma gelmelerini ve bu sayede büyük transferler yapmalarını hedefliyoruz.

    bu bağlamda baktığımızda "3 senelik plan" aslında son derece mantıklı. biz 3 senelik plan yapıyoruz çünkü bu taktiğin mükemmelleşmesini, oyuncuların sirkülasyonunda bunu oynayacak bir kemik kadroyu oluşturmak istiyoruz. açıkçası bu sistem (eğer ki doğru oturursa) türk futbolu için yeni bir devrim olabilir. tıpkı jupp derwall devrimi gibi, tıpkı sepp piontek'in yetiştirdiği terim'in 4'lü savunma deneyimleri ile uefa kupasına uzandığı devrim gibi.

    2-3-5 düzeninde hücum ederek, hatta bu 3'lü orta saha ile 5'li hücum bloklarını birbirine yaklaştırarak (en azından oyuncuları bu 5'li bloğun içerisine sokarak) rakibin 5'li 6'lı durma düzenlerine karşı önlemi genişletebilir, hareketli bir pas oyunu ile tüm rakipleri istediğimiz gibi açabiliriz.

    yani en başından beridir fatih terim'in aklındaki oyun bana kalırsa bu. o sistemdeki kusurları nasıl aşabileceğine çalışmış, buna göre bir kadro oturtmaya çalışan ve kulübün maddi sıkıntılarından dolayı bunu henüz gerçekleştirememiş bir fatih terim var. 2 senedir aslında bu kadar eleştirilmesi, pas oyunundan vazgeç denilerek yerilmesi bunun bir tezahürü. çünkü bu düzende, 2-3-5 oynarken topun kontrolü bizde kalmak zorunda. bakın tekrarlıyorum, biz topun kontrolünü almak "zo-run-da-yız". çünkü bu düzende topun kontrolü bizde olmazsa, rakip topla oynamak isterse biz bu oyunu oynayamadığımız gibi savunmada sürekli eksik yakalanırız.

    bu şekilde bakınca, benim kafamda (ryan babel'in neden oynadığı dahil - çünkü kanat değil içe bindirerek oynamasını istiyor hoca ve gole yakınlığını kullanmak istiyor) her şey yerli yerine oturuyor.

    peki olasılığı nedir bu sistemi kurmanın, biz kurabilir miyiz?

    buradaki en önemli rol 3 tane orta sahanın. bu bağlamda geriden oyun kurucunun, yani regista'nın. bize çok net ve eksiksiz bir 6 numara gerekiyor. olmadı gedson - cicaldau - berkan orta sahasının kurulması elzem. boey'in bir an önce iyileşmesi lazım çünkü boey'in dönmesi demek patrick van aanholt'un alınma nedeninde kullanılması demek, deandre yedlin ile bu oyunu maalesef oynayamıyoruz.

    ama oyuncu oyuncu düşündüğümüzde, herkesi doğru yerlere konumlandırdığımızda bu oyun tam da bu kadronun oyunu oluyor. sadece biraz daha sorumluluk alma, biraz daha birlikte oynama ve biraz daha sabır lazım.

    kısacası: ben bu yeni kurulan sisteme ve 3 senelik plana bu şekilde baktığımda daha çok inanıyorum. umarım sizler için de açıklayıcı olmuştur.

    not: milli arada nasıl sıkıldıysam (maçlar başlamadan bile) bunların hepsinin analizini - çizimlerini yaptım, kaynakları inceledim ve yazıyı oluşturdum. umarım beğenirsiniz.
  • 28889
    güçlü bir omurga için bir 6 numara, bir de ileride oyun disiplinine sadık çilingir bir oyuncu ihtiyacı olan takım.

    merkeze hem teknik olarak ihtiyacımız olan; geriden oyun kuran, takımın merkezine akıl koyan hem de mental olarak genç takıma oyun liderliği yapacak bir oyuncu en kritik ihtiyacımız olarak gözüküyor.

    eğer iki sekizden birini de gedson carvalho fernandes yapabilirsek ne âlâ.

    ve bence ileride takımın hücumu domine edip, güçlü set oyununu oynamasında liderlik yapacak bir oyuncu. hücumlarımız genelde dikine, driplinge dayalı pozisyonlardan oluşuyor. ileride halil dervişoğlu'nun takımı oynatmadaki başarısının yanında son darbeyi indirecek oyuncu olmasından henüz uzak olması, olimpiu vasile morutan'ın bazı anlarda öne çıkmasına rağmen henüz potansiyeline ulaşıp dominasyon etkisinden uzak olması, kerem aktürkoğlu'nun bireysel olarak harika performansları olsa da profil olarak eksikliğini çektiğimiz çilingir oyuncu özelliğine uymaması bu ihtiyacımızı daha da belirgin yapıyor.

    ligde yanılmıyorsam en çok xg üreten takımız. ona rağmen maçları koparacak golleri atamıyoruz. ileride oyun liderliği yapacak, hücum oyuncularımız arasındaki senkronizasyonu sağlayabilecek ve takımı gerekli anlarda rahatlatacak bir profile ihtiyacımız var.

    bu sezonu "oyun" olarak geçiş sezonu gibi görüyorum. savunmamız oturdu, bir 6 numara ve bahsettiğim hücum oyuncusuyla seneye omurgası oturmuş, çok daha hazır, iyi bir takım izleyebiliriz.
  • 28892
    önümüzdeki sezonları planlarken doğru yerli oyuncu transferleri yapmak zorunda olan takım. yabancı sınırı açıklananın aksine bu şekilde sabit kalsa bile halil'in bonservisi bizde değil, alınıp alınamayacağı belirsiz. taylan ve berkan beraber oynadığında pek iyi bir ikili olmadı şimdiye kadar. kerem takımın parlayan yıldızı ve sezon sonunda avrupa'dan ciddi teklifler alması olası, takımdan ayrılabilir.

    işin kötüsü ligde bu sezon parlayan galatasaray seviyesine çıkabilecekmiş gibi görünen yerli oyuncu da yok bu sezon benim gözüme batan. bu kural bir de söylendiği gibi önümüzdeki sezon ilk 11de 4 yerli mecburiyetine giderse o zaman çok daha sıkıntılı bir süreç olacak bizim için.
  • 28893
    2021-2022 sezonunun devamını 4-4-2 dizilişiyle oynasa ne olacağını merak ettiğim takımımız.
    2011-2012 galatasaray’ını andıran bir anlayışla oynasa nasıl olur diye düşünmekten kendimi alamıyorum. bu seneki kadromuzu ve 2012 kadromuzu karşılaştırmamız gerekirse:
    muslera(muslera)
    boey(eboue) nelsson(ujfalusi) marcao(semih) van aanholt(hakan balta)
    morutan(engin) berkan(melo) cicaldau(selçuk) kerem(emre çolak)
    mohamed(elmander) halil ibrahim(necati)

    pek tabii bu futbolcular tam anlamıyla birbirlerinin karşılığı değil, birbirlerine göre artıları ve eksileri var. fakat ben bu kadronun dinamizmi ve gençliğiyle özlediğimiz pres futbolunu oynayabileceğini düşünüyorum. keşke en azından fikir vermesi açısından 1-2 maç bu kadroyu izleme şansımız olsa.
  • 28894
    21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçı özelinde fenerbahçe'yi elimizden geldiğince inceledik, (bkz: #3279817) sıra bizim takımda.

    sezon başından beridir en büyük sıkıntımız olan geride kalabalık bekleyen takımları açmak konusu halen gündemimizin 1 numarası.

    ancak fenerbahçe'nin bu maç özelinde ne yapacağı bizim oynayacağımız oyuna göre şekil alacak düşüncesindeyim.

    1 - topu alacak mıyız bırakacak mıyız?

    daha önce değindim, bizim oynadığımız oyunda topu tutmak zorundayız. topu tutmamız demek önde pres yememiz demek, önde pres yememiz demek fenerbahçe için geçiş hücumu şansını arttırmak demek.

    ancak öndeki presi de "uzun atıp önde basarak presi kıralım" düşüncesi bu maç özelinde geçerli olmayabilir. hava toplarında fenerbahçe çok etkili olmasa da ön alanda çok kişi ile pres yapmaya çalışıyorlar, biz bu presten topu çıkardığımız sürece geride çok ciddi eksik yakalayabiliriz fenerbahçe'yi. ama ön alan presini nasıl kıracağız?

    burada en önemli rol bence patrick van aanholt'a düşüyor, presi kırmak ve topla çıkmamızı kolaylaştırmak anlamında. topu 6 numaramız (bu maçta berkan yerine taylan olacağını düşünüyorum) aldığında patrick'in yanına yaklaşması / öne kerem'e yaklaşması burada çok kritik olacak.

    https://gss.gs/PHM.png

    detayı fark ettiniz mi? kerem boşa çıkabilecek pozisyonda görselde.

    https://gss.gs/Z5V.png

    kerem'e bu kadar geniş bir kullanacağı alan bırakmak vitor pereira'nın en büyük hatası olacak bana kalırsa bu maç özelinde. 2. bir "onyekuru'dan koşu var" vakasını kerem ile izleyebiliriz. taylan'dan ziyade geride 2 stoperle başbaşa kalmış 1 forvetin pres yaptığı alanın tersine oynanacak ve oradan kerem'e uzun atılacak her topta ciddi bir hücum şansı elde edebiliriz. aynısını ters planda morutan için de düşünmek olası ancak özellikle yedlin'e talimat "aldığında topla gitme, uzun atabilecek kişiye oyna" talimatı verilmeli. pva bu opsiyonu yaratacaktır, umarım yedlin de yapabilir.

    2 - hücuma çıkış şekillenmesi

    dediğim gibi 2 kanat geri çekilerek 5'li bekleyecektir vitor pereira elinden geldiğince çabuk geri dönebilecek şekilde. yani 3 savunma + 2 kanat oyuncusuna karşı 3 ileri uç oyuncusu + 2 bek olacağız 5/5 kaldığımızda. kritik nokta cicaldau'yu ne kadar verimli kullanacağımızda yatıyor. gömülü 5'li bir dizilime karşı geriden tek başına cicaldau ile opsiyon yaratmaya çalışırsak eğer biz bu maçı tamamlayamayız, rakibi açamayız. buradaki opsiyonumuz da bana kalırsa cicaldau'nun yanında oynayan (bu maç özelinde berkan olacağını düşünüyorum) patrick'in yerine sola bindirecek, patrick içe gelip cicaldau'ya opsiyon olurken taylan'ı da sistem içerisine dahil edeceğiz.

    bu düzende kaptırmadığımız her top rakibin kalesinde pozisyona dönecektir. ancak kaptırdığımız toplarda geri çok hızlı dönmemiz çok önemli çünkü geçiş oyununu ve hızlı oyunu iyi oynayan bir rakip var karşımızda. her ne kadar nelsson - marcao ikilisi rakibin karşımıza sürebileceği her oyuncuya karşı üstünlük kurabilseler de geri dönemediğimiz her anda sıkıntı yaşayacağız maalesef.

    3 - sonuca gitmek / 1. ve 3. bölgede yapılacak işler

    fenerbahçe'nin sete oturmasına izin verdiğimiz her an bizim planımız işlemeyeceği gibi onlar da kapalı kalacak ve çok sıkıcı bir maç izleyeceğiz. aynı şekilde çıkarken de doğru ve hızlı çıkamazsak sete oturmalarına izin vereceğiz. savunmada fenerin sete oturması demek bizim kanatlara inmek zorunda kalmamız demek, bu durumun çözümü olmadığını da karagümrük maçında hep birlikte gördük zaten.

    peki ne yapmalı?

    bana kalırsa bu maçta topu bizden daha çok fenerbahçe'ye bırakmak bir seçenek. düşündükçe, analiz ettikçe daha da mantıklı gelen bir seçenek. topu rakibe bırakacağız, rakip çıkmaya çalışırken onların 1. ve 2. bölgelerinde kora kor bir pres yapacağız. fenerbahçe çünkü topla çıkmaya çalışırken ciddi hatalar yapan bir takım. özellikle gustavo'nun olmayışı zajc - meyer ile oynamaya itecek pereira'yı demiştim, onlara yapılacak ciddi pres hem topun mesut - irfan ikilisine gelmesini engelleyecek ve rakibin hücum opsiyonunu kıracağız hem de geçişte rakibi eksik yakalayacağız.

    bu ülkede bir laf var, sevmem. "derbilerin sonucu belli olmaz 3 ihtimalli maçlardır" denilir, sevmediğim ve katılmadığım bir önerme bu. aslında hiç bir maçın sonucu belli değildir, maalesef. oynamadan hiç bir maçı kazanamazsın.

    ancak bazı maçlar vardır, rakibe ve gidişatına bakarsın kendi durumuna ve gidişatına bakarsın, olabildiğince karşılaştırır ve bir sonuca hükmetmeye çalışırsın.

    ben her ne kadar ufak detaylarda da görünse özellikle vitor pereira ve fenerbahçe'nin şu andaki kadrosunun galatasaray'a ciddi bir rakip olamayacağını düşünüyorum.

    ve şunu da ekleyeyim, maç olur da ilk 10 dakika içerisinde bizim lehimize 1-0 olursa, tıpkı ipi salınan dolar gibi herhangi birisinin bizi tutamayacağını ve vitor pereira'nın sırf görevini kurtarmak için elde avuçta ne var ne yok bize saldıracağını, oyun disiplininden tamamen kopacaklarını ve çok ama çok daha rahat bir maç geçireceğimizi düşünüyorum.

    hatta ilk 10 dakikada bizim lehimize 1-0 olduğu anda bence orta sahadan birisi ilk yarı bitmeden çıkıp yerine mert hakan ya da 2. bir forvet daha girecek diye düşünüyorum, gördüğüm tablo bana bunu gösteriyor.
  • 28896
    2021-22 sezonunda kırılma maçlarını henüz kazanamayan, bu yüzden bir türlü durdurulmaz bir kimliğe bürünemeyen takımım. bugün 21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçında çok haksız bir mağlubiyet aldı. bir taraftar olarak üzüldüm evet ama derbiyi kaybetmekten çok bahsettiğim ivmeyi bir süre daha yakalamayacak olmamız daha çok canımı yaktı. ben bu takımın arkasındayım, futbolcusundan teknik adamına ondan başkanına kadar. doğru yoldayız. her maç pozitif anlamda gelişiyoruz. birkaç kırılma maçı kazandığımızda çok rahat maçlar izleyeceğiz. sabırlı olalım yeter ki.
  • 28898
    ne zaman rakip kaleyi boğmaya başlasa bir şekilde oyun durduruluyor ve momentumu kaybediyoruz. 21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçında oyunumuzu yükselttiğimiz dakikalarda diagne'nin golünün incelemesi ile her şey mahvoldu.

    var'ın işleyişi şöyle: galatasaray'ın aleyhine bir karar verebiliyorsak orta hakemi çağıralım, galatasaray'ın lehine bir karar vermemiz gerekiyorsa üç maymunu oynayalım, galatasaray momentumu yakaladıysa oyunu olabildiğince yavaşlatalım.

    ben takıma veya teknik ekibe kızamıyorum bu maç özelinde. hele ki takım iyi niyetle elinden geleni yaptı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın