• 28452
    gençleşirken yaratıcılık sorunu yaşayan takım. takımın 10 numarası marcaoymuş adeta. o olmayınca geriden çıkıp topu rakip sahaya yıkamıyoruz.
    kanatlarda da en az bir tane uçak(onyekuru, rodriguez, bruma) olmayınca terse atılan toplar zaten çok efektif olmuyor, takımın defoları da iyice ortaya çıkıyor. ligimizin adeta bug’ı olan süratli ve kuvvetli kanat oyuncusu bir tane bile olsa şu an en az 6 puan fazlamız olurdu.
    ayrıca takımın duran toplar için de stratejisi yok. ordan da faydalanamıyoruz. haliyle kapanan takımlara karşı makul bir planımız yok.

    bu kadro yapısı üstümüze gelen avrupa takımlarına karşı yüksek koşu mesafesi ve mücadele gücüyle başarılı olabilir. şok presle az adamla yakalayabiliriz futbol oynamak isteyen takımları. ama top oynamayı düşünmeyen, ceza sahamda bekleyeyim belki kontrayla falan gol bulurum, 6-2-2 oynayayım diyen anadolu takımlarına karşı erkenden bir şans golü bulamadığı her maçta puan kaybeder. çünkü top bizdeyken tehlike yaratamıyoruz.

    yine de belki sistem değişikliğine giderek bu çocuklardan daha çok verim alabiliriz. çare 4-4-2.
  • 28453
    milyonlarca euro harcanarak kurulan kadrosunda, tahtadaki bir taşın yeri yarım santim oynadığında verimi %80 düşen takım.

    beşiktaş as stoperlerinden eksik, yedek stoper yanında ikinci stoper olarak mehmet topal ile maça başlayıp sırasıyla zorunlu değişiklikler yaparak necip, de souza, atiba ile maça devam edebiliyorken, hatayspor bugüne kadar hiç kanatta oynamamış, birbirini tanımayan 3 santrfor ile aynı anda sahaya çıkıp 10 puan toplayabiliyorken biz marcao'dan yoksun çıkıyorsak zaten otomatik 1-0 gerideyiz, boey yoksa kolumuz kanadımız kırık, taylan yoksa orta sahamız bomboş. cicaldausuz, berkansız bir galatasaray'ı hayal etmeye bile korkuyorum zaten. marcao'nun eksikliğini hücumda ve savunmadaki katkısından dolayı çok ön plana çıkarıyoruz ama onun kadar olmasa da biz boey, cicaldau, berkan, taylan, morutan, aanholt hepsine muhtacız. bu isimlerden herhangi biri yoksa otomatik 5 gömlek düşüyoruz.
  • 28455
    son yıllarda çok sıkıntılı şekilde gittiğimiz ama çok rahat şekilde çıktığımız kayseri deplasmanı ve hafta sonu içeride göztepe maçıyla beraber muhtemelen harlanan alevlere, iki kova su dökecek olan takım.

    fakat bir hafta sonra oynanacak olan marsilya deplasmanı ile başlayacak olan süreçte, o alevlere umarım iki kova su'dan fazlasını atabilecek durumda oluruz.
  • 28457
    açıkçası oynamak istediği oyunu anladığım ama tam kadro olmadığı zaman çok sıkıntı yaşayacağından emin olduğum takım.
    hayal edin; cicaldau iki maç sakat. bu takım öldü/bitti. morutan için de berkan için de aynısını diyorum. ya bunlardan ikisi sakat olsa? öyle bir ana plan var ki yedekleri asla ama asla bu planı oynayamıyor. burada sorulabilecek soru;neden pahalı futbol oynuyoruz? bunu sorduk çokça ama artık çok geç. bu plan değişmez, değişmemeli.

    yönetimin konuşmasından anladığım daha oyuncu alacağız. hadi bakalım, umarım bu planı oynayacak türk bulabilirler. ya da en azından altyapidan falan biri girer artık.
    yoksa ne ömer ne babel ne feghouli; hiçbiri bu oyunu ayakta tutamaz. girdikleri an yenilgi ya da beraberlik oluyor.
    yönetimin parası varsa ocak ayında bir 5-10 daha atması gerekecek bu takıma yoksa zor.
  • 28458
    galatasaray'ın mevcut düzende problem olarak görülebilecek iki durumu söz konusuydu:

    bunlardan ilki; savunmadan topla çıkışlar. özellikle defansif aksiyonları güçlü, baskı anında oyun görüşü ve pas yeteneğiyle top kullanma becerisi yüksek bir oyuncuya ihtiyaç var gibi gözüküyordu (assuncao'nun transferi bu bağlamda okunmuştu). ancak bu noktada marcao ve nelsson gibi teknik becerisi yüksek iki stoperle oyun kurma konusu önemli bir rakibe karşı (bkz: 16 eylül 2021 galatasaray lazio maçı) test edilip başarıyla geçilince bu konu biraz daha ikinci plana atıldı. berkan, taylan ve cicaldau üçlüsüyle kısmen topa karşı da sert kalınca korkular beklenilen seviyede olmadı, en azından şimdilik.

    tam da bu esnada devreye galatasaray'ın ikinci ve belki de en önemli problemi girdi; yaratıcılık. bilhassa güçlü ve karşılıklı boş alanların bulunacağı maçlarda göze batmasa da; rakip yarı sahaya oyunun yığıldığı, topla aksiyon becerilerinin büyük önem taşıdığı karşılaşmalarda galatasaray'ın mevcut kadrosu sıkıntı yaşıyor çünkü dinamik kadro, yaratıcılık konusunda mesafe kat etmeye ihtiyaç duyuyor. galatasaray'ın ileri üçlüsünü zihninizde şöyle bir canlandırırsanız tabloyu biraz daha net görebilirsiniz. halil, modern futbolun bir ileri uç oyuncusundan beklediği şeyleri yapmaya fazlasıyla haiz bir oyuncu olsa da; striker olarak tek başına etkili olamayabiliyor. kerem, yetenekli, istekli, çabuk ancak karar verme mekanizması gelişmeye ihtiyaç duyan bir oyuncu. bu sebeple sonlandırma noktasında ciddi defoları mevcut ve bunlar takımın işleyişine de şu an için zarar veriyor. ileri üçlünün en çok şey vaat eden oyuncusu ise hiç şüphesiz morutan ancak onun da önemli bir sıkıntısı var; özgüven. bu durumu yenmenin en önemli yolu sahada daha fazla kalması, rakiplerinin üzerine daha fazla gitmesi, daha fazla denemesi ve aksiyonların içerisinde daha fazla yer alması. bunları yaptıkça, özellikle iç sahada, taraftardan o desteği alıp tekrar deneme motivasyonunu kendisinde bulabilir.

    mevcut denklemde hücumdaki yaratıcılık tek bir oyuncuya kalmış gibi gözükse de hücumda oluşturulacak küçük üçgenler ve yapılacak ikiye birler ve adam eksiltmelerle daha akışkan bir oyuna kavuşabilir galatasaray. bunun için saha içinde kurgulanan oyunu benimsemek, idmanlar ve maçlarda bolca tekrar etmek ve denemekten çekinmemek gerekiyor. bu çözüldüğünde galatasaray'ın avrupa ve ligde daha dengeli, daha yaratıcı maçlar çıkardığına şahitlik edeceğiz.
  • 28462
    babel el freni kadro dışı kalsın,
    feghouli orasını burasını kaldıramıyor kadro dışı kalsın,
    marcao takım içi huzuru bozdu kadro dışı kalsın,
    kerem’in suratı asık kadro dışı kalsın,
    ömer’i bir orta için mi tutalım kadro dışı kalsın,
    luyindama yürüyen bomba kadro dışı kalsın,
    pva koşmuyor kadro dışı kalsın,
    yedlin hücum yapamıyor kadro dışı kalsın,
    taylan’ın eski formu yok kadro dışı kalsın,
    emre kılınç kendini gösteremiyor kadro dışı kalsın,
    diagne dengesiz kadro dışı kalsın,
    muhammed oyun bilmiyor kadro dışı kalsın,
    halil skorer değil kadro dışı kalsın,
    muslera yaşlandı kadro dışı kalsın
    istenilen veya istenmek üzere olan futbol takımı.
    ya arkadaşlar 15 hafta kaldı 15. ne kadro dışısı kaldı ne futbolculukları kaldı ne adamlıkları kaldı… 15 hafta kala babel’i feghouli’yi kadro dışı bırakınca takım şaha mı kalkacak?
    bugün morutan ve emre aynı anda sakatlandığında kim oynayacak? feghouli oynayacak elbette.
    kerem ve barış veya emre sakatlandığında kart cezalısı olduğunda kim oynayacak? babel oynayacak mecbur.
    yerine alt yapıdan kimse çıkmıyor mu o oynasın diyorsunuz.
    yahu top kaybı yaptığı dakikalara kadar iyi oynayan yedlin (ki kendisini sevdiğim söylenemez, en ofsaytta duruyor) üç pas üst üste hata yaptı diye kellesi isteniyor adamın(maç oynanırken). o anda sağ olsun teknik ekip de istiyor oyundan alıyor daha saçma hale geliyor.
    hafta içi oynanan lazio maçında oyunu 1-0’da kitlememize yardımcı olan babel aynı hafta sonunda yine teknik ekip sağ olsun geride olduğumuz karşılaşmaya sokarak tüyü dikmesine yardımcı oldu.
    eleştirecekseniz ilk olarak hocayı eleştirin(hocanın kalması gerektiğini düşünen birisi olarak yazıyorum). ama hocanın değişikliklerdeki hatasını görmeden oyuncu bazlı kelle istemek işi artık çığrından çıktı. bu oyuncularla gideceğiz sonuçta.
    not: 19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçında rotasyonsuz çıkmanın hata, ikinci yarı başındaki değişikliklerin doğru, sonra yapılanların da bir o kadar saçma olduğunu ve maçı kaybetmemize neden olduğunu da ekliyorum.
  • 28463
    2011-12 sezonu formatına dönebilecek bir takım.

    muslera -> muslera
    semih -> nelsson
    ujfalusi -> marcao
    eboue -> boey
    hakan -> aanholt
    melo -> berkan
    selçuk -> cicaldau
    engin -> kerem
    çolak -> morutan
    elmander -> mostafa
    necati -> halil

    muslera zaten aynı. nelsson, semih'ten daha iyi stoper. marcao, ujfa gibi savunmayı komuta edebilir ve ujfa kadar ayağı iyi. aanholt'un çıkışlarını biraz kesip, hakan gibi savunma beki yapmak onu daha iyi gösterir. berkan, melo kadar sert olmasa da temposuyla açığı kapatabilir. cica, selçuk kadar iyi bir yönlendirici. morutan, emre'nin yaptığı her şeyi ondan daha iyi yapar. engin'in dikine gidişlerini kerem de yapar. sadece kerem mücadele gücünü arttırmalı. halil, necati kadar teknik ve oyun kurabilecek bir forvet. mostafa da elmander kadar fizikli bir oyuncu, biraz mücadele gücü artmalı sadece.

    eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı ama ne yapayım? takım o kadar umutsuz gözüküyor ki kendimce eski mutlu anılara dönüyorum.
  • 28466
    haksızlık yapıldığını düşündüğüm takım. özellikle son 3 yılda hiç bir şey oynamıyoruz diyenler net bir şekilde haksızlık yapıyor. bu söylemlerdeki 3 yılın içerisinde belki de sıralama olarak en kötü geçirdiğimiz sezon 2019-2020 sezonudur. o sezon lige başladığımız ilk 11 ile yarısından sonra oynadığımız ilk 11 arasında dağlar kadar fark olmasına rağmen, bu en eleştirilen sezonda da kötü olmadığımızı düşünüyorum. yani kötüden kastım, hiç bir şey yapmayan, sistemi taktiği olmayan bir takım olmadığımızı düşünüyorum.

    o sene yani 2019-2020 sezonunda şampiyonlar liginde club brugge- paris saint germain ve real madrid 'in bulunduğu grupta mücadele ettik. 4. torbadan girdiğimiz bu grup maçlarında club brugge ile içerde dışarda berabere kalıp galibiyeti kaçıran taraf biz olduk. real ve paris maçlarında ise içerde 3'lü savunmayla gayet iyi işler yaptık. fakat o 3'lü savunmanın en önemli oyuncusu luyindama sakatlandıktan sonra tekrar 3'lüye dönemedik. zaten deplasmanda paris maçına ömer-belhanda- emre mor ileri hattıyla çıktık. yani o deplasman maçlarında takımın başında kim olsa daha iyisini yapamazdı. kötü bir şampiyonlar ligi macerası yaşadık fakat yeni kurulmuş bir takımın yaşayacağı sıkıntıları yaşayarak bu macerayı kötüleştirdik. aynı takım 15 gün kamp yaptıktan sonra, beraber biraz oynamaya başladıktan sonra çok güzel oyunlar ortaya çıkmaya başladı. son 10 yılın 2011-2012 sezonu galatasaray ve 2015-2016 sezonu beşiktaş'tan sonra en dominant ve ne yaptığını bilen takımıydı 2019-2020 sezonundaki galatasaray takımı. seyircisi önünde şampiyonluğa oynayan moralli fenerbahçe'yi geriye düşmesine rağmen çok net pozisyonları harcayarak bilmem kaç yıl sonra yendi. sergen yalçın'lı beşiktaş kendi sahasını geçemedi. ortalama pozisyonlarda burak yılmaz'dan başka bizim yarı alanda olan oyuncuları yoktu. o seneyi kötü geçirmemizin sebebi pandemi de değil. biz oyunumuzu yine oynardık ama pandemiden sonraki ilk maçta olabilecek bütün kötü şeyler bir maçta ortaya çıktı. muslera ve andone aynı maç sezonu kapattı. marcao-falcao sakatlandı. adem büyük kırmızı gördü. 2 maç sonra onyekuru takımına döndü. başakşehir ve trabzsonspor maçlarına forvette emre akbaba, defansta emin bayram ile çıktık. üstüne üstlük, hiç olmayan 6 saniye kuralından ve çok net şekilde faulle kazanılan yediğimiz gollerden son dakikalarda puan kaybettik. 2020-2021 sezonunda liverpool van dijk'ı kaybettikten sonra alisson'un son dakika mucize kafasıyla ilk 4'e girmişken, bizim bu şartlarda bu kadar puan kaybetmemiz çok normal.

    hatta sadece bir sezonla ya da belirli bir periyotla değil de genel olarak söylemek gerekirse, 2021-2022 sezonunda önceki 3 sezonda hangi takım en fazla doğru ve iyi futbolu oynamış derseniz, yine galatasaray'ın maçları sayılabilir. bunu hem istatistiklerle hem de oyunla destekleyebilirsiniz.

    dersiniz ki, biz daha iyi bir takım istiyoruz. haklısınız. biz daha iyi mücadele istiyoruz. yine haklısınız. ama biz 3 senedir top oynamıyoruz sistemimiz yok derseniz, alenen yalan söylemiş olursunuz. ya da bilmeden yanlış konuşmuş olursunuz.

    umarım çok daha güzel oyunları, doğru oyunları bizlere izlettirecek takım. bunların olması için de prangalarından kurtulması gerekiyor.
  • 28467
    takım düzgün bir taktiksel plana sahip olmadığı için "o niye oynadı, bu niye oynamadı" muhabbetinden çok daha derin problemlerimiz var. lazio maçında* önde basan, merkez oyuncularını sürekli rakip cezasahasına sokan takım alanyaspor maçında* 0-0'a yatmaya gelmiş gibi tamamen tempo düşürüyor. takımın net bir oyun alışkanlığı yok, tamamen emprovize ve anlık tepkilerle oynuyoruz. bu açıdan yeni bir teknik direktör gelmediği müddetçe, diagne futbol oynamaya ikna edilmezse veya mustafa muhammed birdenbire seviye atlamazsa iyi kapanan her takım galatasaray'a çok büyük zorluk çıkarmaya devam edecektir.

    yine de ben olsam halil gibi bir defansif forvet bulmuşken süper lig maçlarında yanına bir santrfor daha koyup 4-4-2 denerim. kerem bu sistemde zorlansa da cicaldau-taylan-berkan gibi çift yönlü ortasaha oyuncularımız var. morutan ve emre kılınç da 4-4-2 kanadı olarak sırıtmadan oynar. sadece bir oyuncu yokken bile* temelinden çöken bir 4-1-4-1 kurgusu yerine rakip defansa hücum pres yaparak 4-4-2 oynayalım. gol yememeyi zaten beceremiyoruz, bu şekilde hiç değilse gol atarız.
  • 28468
    liginin en çok şampiyon olan takımı olarak son 2 sene de kurduğu kadroların ismine yakışmadığı takım. düşünüyorum avrupa'nın büyük liglerini olsun orta segment ligleri olsun liginin en çok şampiyon olan takımlarının kurduğu kadrolar her zaman üst düzey.

    örnek vereceğim ama neden onu baz alıyorsun diye eleştiri gelmesin sadece örnek.

    misal bayern münih kendi liginde dortmund veya leipzeig'den aşağı kadrolar kurmuş mudur ? yeri gelince şampiyon olamamıştır ama kadro olarak her zaman en iyi kadro ondadır.

    fransa'ya bakalım psg hiç lille, lyon, marseille'den aşağı kadrolar kurmuş mudur ? cevap yine aynı yeri gelince şampiyonluğu da kaçırmıştır ama hiç onlardan kötü kadro kurmamıştır.

    hollanda'da ajax,psv

    la liga'da barca, real

    ukrayna'da kiev,shaktar

    yunanistan'da ise olympiakos

    demek istediğim gençleşme operasyonu için elbette olumlu görüşteyim ama gençleşelim diye fenerbahçe'yi saymıyorum direkt rakibin çünkü ama trabzonspor ve beşiktaş takımlarından daha yetersiz kadro kurmak o ligin en çok şampiyon olan takımına yakışmıyor diye düşünüyorum.
  • 28469
    2. bölgeden 3.bölgeye topu taşırken 4-2-3-1 oynayan ligimizin tüm takımlarına karşı, merkezi verkaçla delemiyoruz, merkezden dikine oynayamıyoruz, dripling ile adam eksiltemiyoruz, dolayısıyla tek hücum opsiyonumuz topu bek ve kanatlara hızlı dolandırıp içeriye kat etmek kalıyor. kanat oyuncularımızı 1v1 bek ile bırakmayan her takım da bizim oyunumuzu kitleyebiliyor. 3 senedir sıkıntı yaşıyorsak merkezi efektif kullanamamaktan kaynaklı. bu sorun çözüme kavuşmayıp topu sürekli merkezden kanata taşıdıkça daha çok puan kaybederiz.
  • 28470
    teknik heyetenin diğer liglerdeki büyük takımların teknik heyetlerinin de yaptığı gibi tek yapması gereken, ligdeki diğer takımlar tarafından çözülemeyecek bir taktik anlayışı bulup uygulamak iken yaklaşık 3 senedir değerli hocamızın beyhude ısrarıyla tatsız maçlar izleten takım.

    eminim anadolu takımları için en kek büyük takım maçı galatasaray maçlarıdır. mıy mıy bir pas oyunu, uyuşuk varyasyonlar ve kötü duran top taktikleri...

    bütün temennim hocanın artık ligi perişan edecek başka bir oyun sunması. sunmadığı her gün kendi kredisinden tüketiyor.
  • 28471
    5. haftadan herkesin ağzında '' kopma maçı'' ''şansımızı tüketiyoruz'' yok ''puan kaybı halinde şöyle olur''.
    geçen sene sizin tabirinizle uçup kaçan beşiktaşın ilk 7. hafta sonunda 3 galibiyet 3 mağlubiyeti vardı. bu takıma zararı en çok bu zihniyetteki kişiler verdi ve vermeye devam ediyorlar.

    7 senedir kupa alamayan malum takım taraftarından daha çok takımını beğenmeyen taraftara sahip olan futbol takımı.
  • 28472
    diğer takımların beceriksizliğiyle kötü oynayışı aklanmaması gereken takımdır. elimizde güzel bir oyuncu grubu var ve bu oyuncuların her maç özeleştiri yapıp her maç üstüne koyarak ilerlemesi gerekiyor. biz gidip 2-0 öne geçtiğimiz maçları kazanamıyor oluşumuzu beşiktaş'ın 3-0'dan kazanamıyor oluşuyla aklarsak bir arpa boyu yol gidemeyiz. beşiktaş kim ki onun aldığı skorla demek ki olabiliyormuş diyoruz? real madrid mi konuştuğumuz takım barca mı?
  • 28474
    oynamaya çalıştığı oyun lazio maçı ilk 11'i + emre kılınç + assunçao olmak üzere 13 kişilik bir oyundur. takım rotasyona gidince pas oyununun kalitesinin ne kadar düştüğünü görüyoruz. bu kadar kısıtlı oyuncu grubuyla oynanabilecek bir oyunu 45-50 maçlık maratonda nasıl sürdürmeyi planlıyoruz anlamak zor.

    (bkz: 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın