• 26176
    2020/2021 sezonunda özellikle anadolu takımları tarafından bile rahatlıkla durdurulan, oynamak istediği pas futbolunun kilidi açamadığı, topçuların da oynadıkları oyundan keyif almadıkları keyifsiz bir futbol takımıdır. artık rakiplerin beklediği gibi oynamaktan vazgeçmeli. illa 100898809 tane pas yapmak ile sorun çözülmüyor. gerekirse rakibi döve döve maçları kazanacak bir düzen kurulmalı. rakip takım teknik adamlarının sürekli "galatasaray'ın nasıl oynayacağını biliyorduk, şu bölgeye baskı yaptık vs." tarzı yorumlarına katlanmak istemiyorum.
  • 26177
    her sene kabız futbol izlemekten, sistem oturacak diye beklemekten bıktım. sezona oturmuş bir sistemle, taktik anlayışıyla başlamaz diye bir kuralı var! her yıl aynı muhabbet; takım ikinci yarı anca oturuyor. niye abi niye. niye sezona çatır çatır top oynayarak girmiyor bu takım. avrupa kulupleri' nin çoğu tatil yapmadı. ligler bitti avrupa kupası maçlarını tamamlamaya koştu adamlar. bu sefer o bitti yeni sezon ve yeni avrupa kupası maçları başladı. ama adamlara bakıyorsun makine gibi. takır takır işlemeye devam.

    birim bazında baktığımızda hiç de düşük bütçelili takimlar değiliz. bizde bazı oyuncular aldıkları maaşın yarısını verecek kulüp bulamaz avrupada. afedersin eşek yüküyle para al ama sahada yürüyüş yapar gibi takil. yemişim mantalitesini, adaptasyonunu, moral motivasyonunu. ülkede siyaset dili gergin, halk gergin. insanlar ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. evine iki ekmek götürebilmek için, bakın mecazi anlamda değil gercek anlamda 2 ekmek, 40-50-60 yaşından sonra kendini paraliyor. ve o insanlar kendi boğazından ihtiyacından kesip arttırdığı 2 kurusu stres atmak, rahatlamak için sana veriyor ve sen eşek yüküyle para almana rağmen sahada yürüyorsun. stresmis zorlukmus hikaye. yıllık milyonları, milyon eurolari cebe koy sonra maçın stresini kaldıramadık. herkesin stresi derdi var ama herkes sabah kalkınca, hala varsa, işe koşturuyor. patrona bugün stresliyim, çalışmasam öyle takılsam desinler bakalım. bilirsiniz büyüklerimizin kızdığı zaman kullandığı bir laf vardır, allah mustehakinizi versin. diyecek başka bir şey bulamıyorum.

    bıkmadık mi her sene sil baştan takım kurmaktan. bizlerde transfer obeziydik bir ara. ama son zamanlarda akıllanmaya basladik, ya da aklı başında olan kesimimiz o gelsin bu uçsun, su kaçsın demiyor artık. ayaklarımız yere bassın diyoruz. ama bir kesimimiz var ki ders almamış. en basitinden diego costa için come to yazma şuursuzluğunu gösterebiliyor. her yıl sil baştan takım kurulur mu, buna bütçe dayanır mı, sistem oturur mu? bakın yok hocanın listesi alınmadı yok yönetim borç yüküyle karşı karşıya felan beni baglamaz da ilgilendirmez de. dün sahaya çıkan 11 imiz için biz kaç para bonservis verdik konyaspor kaç para verdi? biz o 11 e kaç para maaş ödüyoruz, konyaspor kaç para maaş ödüyor? hatta konyaspor'u geçtim diğer anadolu kulüpleri kaç paraya kurmuşlar takımlarını? gaziantep kaç paraya o futbolu oynuyor, hatayspor kaç paraya kurulmuş? ya evet şimdi çıkıp şunu da diyebiliriz, biz büyük takım olduğumuz için konyaspor bize bilenipte çıktı. etmeyelim allah aşkına. hepimiz her hafta maç veya maçlar izliyoruz. anadolu takımları belirli bir istikrar içinde. takım bütçesi sınırları içerisinde oynayabilecekleri en verimli futbolu oynaya çalışıyorlar. en azından diyebiliyorsun ki bu adamlar zaten bu kadar, maçta reaksiyon gösterebiliyor. hırs var mücadele var. bizde ne var? 16 maç yaptık kaç tane süper oynadık diyebileceğimiz maç oldu? bu mudur bu takımın ederi, verilen paraların hakkı? stres atalım diye açıyoruz maçı ama nerede. iyice stres olup kapatıyorsun. ya saçma sapan konseptli, aynı tersaneden çıkmış gibi çekilen türk dizileri bile insanın stresini alıyor. şaka gibi!

    takım şampiyon olur olmaz bilemem. henüz konuşmak için çok erken. hatta ligin ikinci yarısı çok daha iyi de oynayabilir daha önceki senelerde olduğu gibi! ama değişen ne olur. hiç bir şey.cunku biz bu filmi defalarca kez izledik. artık bıkkınlık getirdi sürüne sürüne, eziyet çeke çeke gelen galibiyetler, başarılar.

    taraftar takımın muhasebesini düşünür. taraftar takımın geleceğini düşünür. taraftar takımına oyuncu bakar. taraftar takıma transfer olması gereken oyunculari araştırır. taraftar takımın geleceğini düşünür. taraftar takıma para akıtır. taraftar takımı destekler. taraftar takımı için stres olur, huzursuz olur. daha başka isteğiniz var mı onuda biz yapalım, siz para alın, kendi reklamınızı yapın!
  • 26178
    takımın teknik patronu imparatorumuzun oynatmak istediği oyunla alakası olmayan futbolculara sahiptir. bunlardan bazıları yetenekli hatta çok iyi futbolcu olmalarına rağmen oynatılmak istenen oyun ile oyun tarzları örtüşmeyen oyunculardır bazıları ise direk yetenek fakiridir.

    örneğin luyindama taş gibi stoperdir ama oyun sistemimizin en çok aksayan oyuncularındandır. oyun kuramaması ve top kontrolündeki zaafı hele bir de marcelo sarrachi ile beraber sol stoper oynadığında, tam anlamıyla rakipler için altın madenine dönüşüyor o alan.
    ama benim esas üstünde durmak istediğim futbolcular 2. grup yani yetenek fakiri oyuncular.

    ömer bayram, emre akbaba, younes belhanda kesinlikle bu takımın oyuncusu değiller. bunların içinde ise en berbat olanı emre akbaba'dır. mesela ömer bayram için bu adam kadar sinirlenmiyorum çünkü bu yıl aldığı maaş 400k euro ve kendisi bu maliyeti karşılayan bir oyuncu. belhanda'yı da hepimiz biliyoruz asistin asisti kralı!!!

    ama emre akbaba'nın;

    top kontrolü: eksi 10
    top sürme: 0
    mücadele gücü: eksi 5
    savunma: 0
    oyun görüşü: 1
    bitiricilik: 3
    ortalık yerde koşma: 9
    maliyet: 1.75 milyon euro senelik!!!

    emre akbaba son lafım sana, lütfen git kendini daha çok değersizleştirmeden! git, gitttttt...

    peşin not: değerlendirmeler 10 üzerinden yapıldı*
  • 26179
    tek bir tane bile yaratıcı, rakibe korku salan futbolcusu olmayan takımdır.

    herkes belli bir metrekareyi parsellemiş; topu ona ver, sen ona ver, o geri buna versin diye diye topu dolandırarak en son altı pastan şut açısı aramak şeklinde bir oyun felsefesi var.

    bu paslar bazı maçlar; ikiye birler, duvar pasları filan tuttu mu gol bulup moralleniyoruz, vay be ne top çeviriyoruz diye gururlanıp fatih terim’i övüyoruz. bazı kafası çalışan anadolu takımı teknik direktörleri zaten kenarları kapattı mı ortadan delme özelliğimizin olmadığını bildikleri için; seviyesi en düşük takımlara karşı gol pozisyonuna bile giremiyoruz.

    tam 3 senedir böyle bir hikayesi var. fatih hoca bu sisteminden vazgeçmeyeceğini defalarca kanıtladı. çünkü en kaos zamanlar da bile sadece birkaç hafta değişikliğe gitti geri tekrar bildiğini okudu.

    mevcut sistem ve anlayışla devam edeceğimiz için stoper, orta saha, forvet filan değil çok iyi bir aksiyon yaratan kanat oyuncusuna ihtiyacı olan takımdır. bu oyuncu onyekuru da değil çünkü onyekuru harika bir forvet yardımcısı. bize ribery’nin gençliği gibi bir şey lazım.

    aksi halde gözümüze 2 maç tiki taka barcelonası diğer maçlar avrupanın en kabız oyunu oynayan bi değişik takım imajıyla duygudan duyguya sürükler.
  • 26180
    en büyük problemi arada kalan toplama futbolculardan oluşması olan takımımızdır. ne demek istediğimi de açayım, yetenek ve fiziksel gücün aynı anda bulunduğu futbolcularımız bir elin parmağını geçmiyor. en azından iyi oynamaya çalışan dört futbolcumuzu ele alalım:

    arda: yetenek olarak tartışmasız takımın en iyisiyken fiziksel gücü artık bitme noktasına gelmiştir.

    oğulcan: fizik gücü gayet yerinde olan, istekli ama yetenek itibariyle zayıf futbolcumuzdur.

    taylan: takımda iki özelliği de iyi olan iki futbolcumuzdan birisidir. resmen şu ortamda çölde bir vahadır.

    marcao: taylan için dediklerim kendisi için de geçerli. sadece agresifliğini kontrollü kullanmayı melo’dan öğrenmeli.

    şimdi kaleci dışında geriye kalan 10 futbolcumuz mevcutken günümüz futbolu 5 sadece yetenekli 5 de sadece fizikli futbolcuyla bu iş olmaz. zaten takımımızda konsantrasyonu zayıf bir ekip varken bu iş daha da zorlaşıyor. luyindama örneğini 5 ocak 2021 konyaspor galatasaray maçında net şekilde gördük. donk ile iyi bir ikili olma şansları zaten yoktu. sağda linnes sokda sarrachi oynaması için önünde top tekniği yüksek iki oyuncumuz olmalı. diyelim ki solu arda ile halledip, sağa da feghouli attık. bu sefer orta saha ve forvette yüksek pres gücü olmayan oyuncularla günümüz futbolunu kaldıramayız ve kaldıramıyoruz da. diagne, emre akbaba fizik ve tempo olarak etkisiz, belhanda da savruk olunca zaten kafadan eksiyle başlıyoruz.

    yani uzun lafın kısası, hem yetenekli hem fiziği iyi oyuncu alacak paramız yok, o yüzden en azından kadro planlamasını dengeli yapmamız gerekiyor.
  • 26181
    iyi bir santrafor ve iyi bir stoper almadan şampiyonluk şansı sıfırdır. analize falan gerek yok.

    beşiktaş çok mu iyi oynuyor da kazanıyor? kayserispor'a karşı pozisyonları yok adamların. bulduklarını atıyorlar ya.

    kayseri ve konya maçlarında 5 puan bıraktı bu takım.
    niye?

    stoperleri topu yanlış yere uzaklaştırdı, saçma sapan penaltı yaptırdı, golcüsü atamadı..

    hücumcularının yetenek seviyesi topu kaleye vurmaya bile yetmiyor.

    hele dünkü maç*. oğulcan kafasıyla topu iteklese gol olacak adam gitti omzuna çarptırdı top altıpastan auta gitti ya. diagne bomboş kaleye gitti dışarı vurdu, karşı karşıya kaldı aya vurdu. attığı gol bile rezillik.

    ben uzun zamandır bu kadar şişirilmiş takım görmedim.

    belhanda'sından emre akbaba'sına, diagne'sinden oğulcan'ına, ömer bayram'ından etebo'suna, linnes'inden emre taşdemir'ine vasatlık akıyor.

    elimizde saracchi, falcao, luyindama falan vardı şampiyonluğa yetecek. biri hurdaya çıktı, diğerleri sakatlıktan çok kötü döndü zaten.

    (bkz: süper lig 2020-2021 sezonu)
  • 26182
    futbolun doğrularını yapmaktan aciz, yaratıcı ve üretici futbolcusu olmayan bir takım görünümündeyiz maalesef. üstelik çatır çatır top oynarken birden bu kadar düşebiliyor olmamız da ayrı bir analiz ve araştırma konusu.

    guardiola's barça belgeselinde yanılmıyorsam xavi diyordu: "barcelona'da oynuyorsanız sırf top ayağımdan çıksın diye öylesine topu uzaklaştıramazsınız. bunu başka takımlarda yapabilirsiniz fakat barça'da asla." bizim takımımızın oyun anlayışı ise üzgünüm ama 'yeter ki top ayağımdan çıksın' üzerine kuruluymuş gibi bir izlenim veriyor.

    benim derdim asla her maçı kazanalım, firesiz şampiyon olalım değil, hiçbirimizin de olamaz zaten. ama kaybederken de güzel oynayarak kaybetmeyi beklemek ve istemek hakkımız diye düşünüyorum. gram top oynamadan, 90 dakikası işkence şeklinde geçen, futbolun doğrularını yapmaktan bu kadar yoksun, yaratıcılık namına gram bir şey göremeden maçları bitirip kaybetmek haliyle isyan bayrağını çekmeye fazlasıyla yeterli olabiliyor. yoksa her takım her takımı yenebilir, buna kimsenin itirazı yok. ama milyon eurolar alıyorsanız, futbolcu mücadele etmek, teknik heyet de o takıma iyi bir oyun kurgusu ve planı benimsetmek ve uygulamak zo-run-da!

    kısa periyotlar içerisinde takımın ve oyununun bu kadar yükselip düşmesi ise ciddi araştırma konusu olmalı. bir hafta "allahım barcelona mı!" nidaları ile bize maç izletip bir sonraki hafta kaleye isabetli şut atamamak, artık alıştığımız bir durum haline geldi. bir sonraki maçta ise sahada 2 metre ötesindeki arkadaşına pas atabilmekten aciz, kaleye gidemeyen bir takım görebiliyoruz. her ne kadar takımlar zaman zaman form yükseltip zaman zaman düşüş gösterse de bu kabullenebilecek türden bir düşüş değil.
  • 26183
    bu maçtan * önce ligin en az gol yiyen takımıydı 10 golle, ama bana göre bu maçla beraber bu unvanın içinin ne kadar boş olduğu, önemsiz bir istatistik ve unvan olduğu iyice ayyuka çıktı.

    gelmişsin ortaya pek de iyi bir futbol oynamadan 2-3 gol bulmuşsun. hani bizim hep yakındığımız şey, rakipler iyi oynamadan kazanırken biz neden kazanamıyoruz sorusuna bir cevap gibi adeta. çok da iyi oynamıyor olmamıza rağmen 3 gol bulduk ve ligin en az gol yiyen takımı unvanıyla çıktığımız maçta 1 puan bile alamadık. o zaman rakipler oynamadan kazanıyor puanlar alıyor ben niye kazanamıyorum alamıyorum diye ağlama hakkın da yok abi. bu kadar net. ben ne anladım böyle az gol yiyen takım olmaktan? kasımpaşa maçı *, ilk devre bitecek 0-0 gireceksin saçma sapan bir gol yiyorsun 1-0 mağlup oluyorsun 1 puan gidiyor, alanya maçı * 1-0'ı bulmuşsun 1 puan bile alamadan maçı bitiriyorsun. kayseri maçı * rakip 10 kişi, 1-0'ı da bulmuşsun o maçı tutamıyorsun, karagümrük maçı * zor deplasman 1 puan ayağına kadar gelmiş, o puanı da saçma sapan hareketlerle tepiyorsun. ikinci devre başlar başlamaz yenen abuk subuk goller. nerede 2007-2008'de gol attı mı asla gol yemeyen, kafa rahat maç izlettiren, gerçekten gol yemeyen takım nerde bu suni gol yemez algısını oluşturan takım. beğenilmeyen bjk bile kaç maçı bağladı bu şekilde.
  • 26184
    şu anki halinin maalesef şampiyonluk yarışında nefesinin yetmeyeceği kesin olan takım. şu anda yapılması gereken gayet net. falcao ve etebo ne olursa olsun yollanmalı, sekidika oynayabileceği bir kulübe kiralanmalı. en az 2 tane kaliteli orta saha alınmalı. bir tane onyekuru ya da muadili bir oyuncu ve olursa hem sağ bek hem de sol bek oynayabilecek bir oyuncu. tabii ki bütün bunları birisini satmadan yapamayacağımızdan stoperlerden birinin satılması durumunda yerine oyuncu alınmalıdır. hocanın bu kısıtlı kadroyla vaat ettiği oyun gerçekten ümit veriyor. hocanın istediği eklemelerin gerçekleşmesi durumunda şampiyonluk yarışında yer alırız, yoksa bir mucize beklemeyeceğim.
  • 26185
    bu takimin sorunu kalitesizlik. besiktas'ta da kalite yok ama savasarak ve bir sistemle isi goturuyorlar. hem sistem, hem vurdumduymazlik olursa bu sonuc kacinilmaz. koklu bir degisiklik lazim takimda. ayni unal aysal'in ilk geldigi zaman sil bastan yaptigi kadro gibi.

    25 kisilik kadro planlamasinda takimdaki kaliteli ve futbol zekasi olan isimler kalmali. muslera, emre kilinc, taylan, marcao, eger futbol oynayabilecekse omar, okan, feghouli, kerem akturkoglu, ogulcan, babel, arda turan'i kaptan pozisyonundan dolayi tutarim.

    emre akbaba, donk, saracchi, belhanda, linnes, omer bayram, sener, emre tasdemir, etebo'ya tesekkur edip kontratlarini uzatmam. falcao, diagne, sekidika, luyindama, kaleci fatih'i bonservisleriyle satar, emin bayram ve ali yavuz kol'u kiraya verirdim.

    yani uzun lafin kisasi bu takima yaklasik 10 tane transfer lazim ki mevcut yonetim degil gercek hayatta, football manager oynasa bile bunu yapacak kapasitede degil.
  • 26186
    karar vermesi gereken takım; idealist şekilde kalite ve belli oyuncular isteyen taktikle devam edip o oyuncular olmadığı zaman asla galibiyet alamayacak olmak mı yoksa pragmatik kafayla belki de futbolda taktiksel olarak yeni bir şey yapmayıp, elindeki kadronun oynayabileceği futbolu oynamak mi?

    kimin ne kadar güzel oynadığı önemsiz, önemli olan başarı. sabaha kadar güzel oyna, golü atamadiktan sonra ha bale yapmışsın sahada ha top çevirmişsin bir farkı yok.

    yarın covid vs sebebiyle altyapılı ile çıkarsak (misal bartug, emin, ali yavuz vs sahada), gene 4-1-4-1 terimball mu? bunun bize ne yararı var?
  • 26187
    5 ocak 2021 konyaspor galatasaray maçı sonrası mental rahabilitasyona ihtiyacı olduğu belli olan takımımız. bu konu teknik heyet tarafından en iyi şekilde değerlendirilecektir.
    bizim de kendi hesabımıza çıkarmamız gereken ders şu ki her hafta alınan puana ve oynanan oyuna göre şampiyonluk loading ya da havlu attık gibi standart sapmanın fazla olduğu tespitlerle yaklaşmamak lazım. güzel oyun, seyir kalitesi ve uzun vadede bu tutkunun kalıcı başarılara yelken açması için anlık yorumları ve tepkileri genelleştirmekten uzaklaşmalıyız. mevcut kadrodaki çoğu isim de standart yetenekleri ve defoları ile geçmişten bugüne yönetimlerin imkan ve hataları doğrultusunda takıma dahil edilmiş insanlar. her formsuzlukta ve olumsuzlukta yeni transferlerle takımı dolduralım fikri de ne yazık ki geçmişte de görüldüğü şekilde çok doğru bir hamle olmayacaktır. aksi takdirde 2014 2015 sezonu ara transfer dönemindeki gibi galatasaray, sözleşme imzaladığı 9 futbolcuya 17 milyon 300 bin avro, 3 milyon 911 bin lira ve 250 bin dolar olmak üzere 3 farklı para biriminde harcama yaparak aldığı ve hiç verim almadan yollamaya çalıştığı zamana döneriz. gerçekten gemiyi kıyıya yanaştırma tabiri şimdi ele alınmalı. heyecana gelip bonservis ödemeden alacağız diye futbol hayatını geride bırakmış isimlere yönelmeden bu sezonu tamamlayıp elimizdekilerden de en iyi şekilde güzel oyun felsefesi ile sezonu tamamlayıp al/sat kısıtlamasının kaldırıldığı günü şimdiden planlayarak son on yılın en potansiyelli takımını kurma çalışmaları için hazırlanmalıyız. artık elimizdeki isimlerin yapabileceği olumlu ve olumsuz tüm işleri hemen hemen ezberlediğimize göre biz taraftarlar da aklıselim hareket edip kısa vadede başarı için oynanan kumarlara dahil olmamalıyız. sabırla kadromuzu yapılandırmalı yeni ozan kabaklara, taylan antalyalılara as takım planlarında yer açmalı ve orta uzun vadede muslera, marcao,garry rodrigues, henry onyekuru, johan elmander gibi oyunumuza katkıda bulunacak isimleri fiyat performans analizlerini iyi yaparak takıma dahil etmeliyiz.
  • 26188
    2 3 hafta önce inanılmaz bir sinerjimiz var iken şu an her anlamda yerde. teknik heyette, futbolcularda, medyada ve ne yazık ki futbolcularımızda.
    bu durumu değiştirecek anlık ve hızlı transferlerdir. 2 3 tane net katkı verecek oyuncu transferi ile yine ivme yakalarız.
    ama bu olumsuz havayı kısa sürede değiştirmez isek, bu sene şampiyonluğu unutalım .
    yönetimin gider ayak kıyaklık yapması gerekir.
  • 26189
    vasatlığa mahkum edilen ve bunun normalleştirilmeye çalışıldığı futbol takımı. dün sahada ki takımın üstündeki formayı çıkar ligdeki hedefi 12-16 bir yerdir. hatta çoğu orta sıra takımının dahi eminim yedek 6 numarası, daha efektif bir santraforu var, kulübesinde şener'den daha etkili oyuna alacağı silahları vardır.

    (bkz: 5 ocak 2021 konyaspor galatasaray maçı)

    ama hala daha tartışılan, yazılan çizilen şeyler ; aytaç kara, 1 milyon euro'luk transfer bütçesi falan. yazıklar olsun ne diyelim. bakalım taraftar ne zaman gerekli reaksiyonu verip bu vasatlığa ve bunun sorumlularına baş kaldıracak.
  • 26190
    süper lig 2020-2021 sezonu'nda yedek kalecileriyle 15 hafta sonucunda 10 gol yiyerek kendi tarihinin rekorunu kıran ve ben bunu sözlükte dillendirdikten sonra 16. maçında 4 tane gol yiyen takımımız.

    16 hafta sonucunda 14 gol ile ligin en az gol yiyen ikinci takımıdır. birinci sırada 16 maçta 12 gol ile alanyaspor geliyor.

    fatih öztürk bu 16 maçın 8'inde oynayıp 4 tane clean sheet başarmıştır. kalan 4 maçta türk telekom stadyumu'nda 4 ve deplasmanda 1 gol yiyerek toplamda 8 maçta 5 gol yemiştir.

    okan kocuk bu 16 maçın 8'inde oynayıp 3 tane clean sheet başarmıştır. kalan 5 maçta türk telekom stadyumu'nda 1 ve deplasmanda 8 gol yiyerek toplamda 8 maçta 9 gol yemiştir.

    geçtiğimiz sezonların 16. haftasını incelediğimiz zaman yediğimiz gol sayısının çok da fena olmadığını görebiliriz. 4 tane yememize rağmen bu ikili hala en az gol yiyen kaleciler arasında geçmekte. 16 maç sonrasında taffarel, mondragon ve muslera birer kez 11 gol yiyerek bu alanda galatasaray rekoru kırmayı başarmış. orkun uşak ise 12 gol ile bu efsaneleri takip etmiş. okan ve fatih ise bu isimlerin arkasında 5. sırada yer alıyorlar.

    20/21: 14 gol - okan kocuk & fatih öztürk
    19/20: 15 gol - fernando muslera
    18/19: 19 gol - fernando muslera
    17/18: 21 gol - fernando muslera
    16/17: 16 gol - fernando muslera
    15/16: 22 gol - fernando muslera
    14/15: 18 gol - fernando muslera
    13/14: 16 gol - fernando muslera
    12/13: 20 gol - fernando muslera
    11/12: 11 gol - fernando muslera
    10/11: 21 gol - ufuk ceylan
    09/10: 21 gol - leo franco
    08/09: 19 gol - morgan de sanctis
    07/08: 12 gol - orkun uşak
    06/07: 19 gol - faryd mondragon
    05/06: 16 gol - faryd mondragon
    04/05: 11 gol - faryd mondragon
    03/04: 21 gol - faryd mondragon
    02/03: 16 gol - faryd mondragon
    01/02: 20 gol - faryd mondragon
    00/01: 11 gol - claudio taffarel
  • 26192
    hep kazanması ve hep başarılı olması gibi bir beklentim olamaz çünkü daha delirmedim. hep kazanmak zaten mümkün değil, kazanmak da kaybetmek de bu spora ait sonuçlar. bayern münih bile hep kazanamıyor. galibiyet, üç puan vs de değil derdim. ekran başına geçtiğimde varıyla yoğuyla mücadele eden ''beyinsiz'' bir takıma da ''helal olsun'' demek istemiyorum.

    benim beklentim, zeka ortalaması toplumun ortalamasından yüksek, iş ahlakı toplumun ortalamasından yüksek, yetenek ortalaması toplumun ortalamasından yüksek, gerçek anlamda ''seçilmiş'' galatasaraylı bir takım görmek istiyorum sahada. çünkü onlara verilen maddi ve manevi değerler toplum ortalaması değil. aldıklarının hakkı veren bir takım görmek istiyorum. sıradan insanlar, sıradan projeler izlenilmez ki.

    edit: imla
  • 26194
    2020/21 sezonu 16. haftası itibariyle çulsuz beşiktaş’ın 4 puan gerisine düşmüş takımımız.
    demek ki 3. sınıf toplama kadro ve dahi çömez hoca ile bile yarım sezon içinde ortaya bişey çıkabiliyormuş. sorarlarsa kadro kalitesi herşey dersiniz...

    3sene aynı takımın başında kalıp üstelik ligin en pahalı kadrosuna sahip olup hala kadro kalitesi diyenin ağzına odunla vurasım geliyor.
  • 26195
    ne zaman üst üste iki maç puan kaybetse içime öküz oturan takımım.
    sonrasında seri yakalamadığı takdirde hiç bir işim yolunda gitmiyor gibi haftalarca süren duygusal bir boşluk oluşuyor içimde. hele hele rakiplerde kazanırsa o çöküntü hali hiç gitmiyor üzerimden ve çözüm bulamıyorum.
    benim gibi hisseden varsa aranızda yardımlarınızı bekliyorum.
  • 26196
    2 ocaktaki antalyaspor maçında net bir pozisyona giremeyince ofansif açıdan umudumu kestiğim.

    5 ocaktaki ligin en kısır takımlarından konyasporla yaptığı maçta da 4 gol yiyince hem defansif açıdan hem de komple takım halinde lige havlu attığını düşündüğüm futbol takımı.

    (bkz: 2 ocak 2021 galatasaray-antalyaspor maçı)
    (bkz: 5 ocak 2021 konyaspor galatasaray maçı)

    yönetimde insan olarak sevdiğim kişiler var fakat idari manada bir basiretsizlik var. hal böyle olunca transfer döneminde hiçbir olumlu gelişme beklemiyorum.

    şunu kabullendim artık, yönetim mâli konuda kulübü toparlasa da transfer yapamıyor. parasızlıktan veya yasaklardan falan değil, bildiğimiz beceremiyor bu işi. iş bitiren, şov peşinde olmadan takıma faydası dokunacak transfer yapmak konusunda becerikli bir yönetim yok. hâl böyle olunca beklenti kalmıyor insanda.

    bu arada ligin bitmesine daha çok var diyen arkadaşlara hatırlatmak isterim ki diğer takımlar ritmini bulup takım oyununu oturttukça biz takım olma yolundan sapmış bir uçuruma yuvarlaniyoruz. her maç bir öncekinden daha kötü bir performans gösteriyor takım. durum böyleyken liderle olan puan farkının hiçbir önemi yok çünkü bu gidişle fark açılacak. bunu öngörmek zor değil.

    bu sene beşiktaş fenerbahçe arasında geçecek yarış bu belli oldu. bizim artık kabuk değiştirmemiz gerekiyor. yönetim değişmese bile taze kan gerekiyor. iş bitiren idareciler gerekiyor. bir haldun üstünel ekolünden iş adamı gerekiyor mesela.

    her şey transferde de bitmiyor tabi ki. mental açıdan sahada ve saha kenarında çok ciddi problemler var. yapılan oyuncu değişiklikleri hep geç ve oyunun seyrini değiştirmeyecek türden. kadro yetersizliği de etken tabi burada. saha içinde oyuncular çok isteksiz.

    mükemmel şartlarda yaşayıp mükemmel bir işte çalışarak mükemmel paralar kazanan insanların bu derece isteksiz ruhsuz ve kötü iş görmesi sadece yeteneksiz olmasıyla değil, iyi niyetten yoksun olmasıyla da açıklanır.

    klasıyla bir maçta skoru getirecek, duruşuyla da takıma saha içinde müspet ivme kazandıracak bir tek futbolcumuz yok. ( muslera vardı böyle o da malum sakatlandı...)
  • 26198
    lafı eveleyip-gevelemeye gerek yok. esas sorunu falcao-diagne-belhanda-fegouli-babel beşlisidir. bu oyunculara takımdaki özellikle hücum anlamında kalite sorununu çözsün, kaliteyi yukarıya çıkarsın, fark yaratsın diye aşağı-yukarı 25-30 milyon euro bonservis ve imza bedeli ödendi. her senede aşağı-yukarı 20 milyon euro da maaş verilmektedir. fakat bu oyuncular gerek sakatlık gerekse uyumsuzluk ya da başkaca sebeplerden kendilerinden beklenen şeyleri karşılayamadıklarından takım sahadayken kalite anlamında ne bileyim bi' alanyaspor bi' karagümrük vs.. takımlarıyla galatasaray arasında diğer takımlar lehine bi' kalite farkı gözlemliyoruz. bunun üzerine muslera'nın uzun dönemli yaşadığı sakatlığı da ekleyince takım gerçekten de sıradan bi' anadolu kulübü çehresine döndü. bu 5 oyuncudan hemen kurtulmak gerekiyor.
  • 26199
    futbolun ve türkiye liginin birer adet basit kuralı var bence.

    futbolun basit kuralı: atanın ve tutanın iyi olacak.

    türkiye liginin basit kuralı: hızlı ve çabuk kanatların var ise her türlü iş yaparsın.

    bonus: iyi bir yönetim allah'ın emri.

    galatasaray'ımızın ise yukarıdaki iki temel kural ve maalesef bonus ile uzaktan yakından alakası yok bu aralar. aksine rakiplerimiz ise bayağı toparlandılar.

    yeneriz, yeniliriz önemli değil benim için. mücadele tek önemli şey. bir kaç takviye ile toparlayabilecek takım. son düzlüğü bizden iyi koşan yok. umarım o düzlüğe ilk üç sırada girebiliriz.
  • 26200
    mıy mıy mıy pas futbolu ile gına getiren takım.

    bu oynamaya çalıştığımız şeye pas futbolu demek bile pas futboluna hakaret bence.
    olmuyor işte, beceremiyoruz. be-ce-re-mi-yo-ruz!! israr etmenin anlamı ne anlayamıyorum.

    hele bir de şu kale vuruşu yapmak yerine defanstan pas ile çıkmaya çalışıyoruz ve topu kaptırmamıza ramak kalıyor ya? allah allahhh!! o zaman ben bitiyorum işte!
App Store'dan indirin Google Play'den alın