futbolcusundan teknik heyetine; taraftarından yönetimine kadar herkes suçludur.
futbolcular: birkaç isim hariç kimse mücadele etmiyor. biri vurdumduymaz bir şekilde saçma sapan top kayıpları yapıyor, öbürü milyon eurolar almasına rağmen sürekli sakatlanıyor, bir başkası "cimbombomun çocuğu" lafını arkasına alarak hiçbir şey yapmadan yıllarını geçiriyor, diğerleri de eli belinde ne olacaksa olsun kafasında. ruh yok, mücadele yok, istek-azim-hırs gibi kavramlar birkaç kişi hariç kimsede yok. 1-0 yenik duruma düştüğümüzde, bu futbolculardan dolayı çevirebileceğimize dair en ufak bir umut kalmıyor içimizde. gol atıyoruz, 1 dakika sonra yiyoruz. santra yapıyoruz, 1 dakika sonra yiyoruz. niye? çünkü bu milyonluk futbolcu bozuntularının kafası sahada değil, konsantrasyon sorunu yaşıyorlar ve içlerinde gram inanç yok. bu böyle gitmez, gitmemeli. formanın ağırlığını kaldırabilen, formanın hakkını verebilen, formayı ıslatabilen futbolcularla çalışmamız gerekiyor, ruhsuzlarla değil.
mustafa cengiz yönetimi: bu sezon
* kötü gitmemizin en büyük sorumlularından biridir. koskoca transfer döneminde kendi reklamlarını yapmaktan başka hiçbir şey yapamadılar. yapamadılar diyorum çünkü o vizyon yok. tamam hadi mustafa cengiz büyük bir ameliyat oldu, e diğerleri? sadece şov başka bir şey değil. ligler başlayacak, avrupa kupası elemeleri başlamış ama bizim çok bilmiş yöneticilerimiz "transfer için daha 50 günümüz var" diyordu. kiralık oyuncular gitmiş, eldeki önemli futbolcular sakat, bazı mevkiler boş kalmış ama bizimkiler hala 50 günümüz var diyordu. 50 gün içerisinde de saçma sapan bir menajerin önerdiği oyuncuyla anlaştık ve koskoca transfer dönemini büyük bir başarısızlıkla kapattık. acısını da avrupa ligine katılamamaktan çektik ve halen daha ligde çekiyoruz. önceki transfer dönemlerinde de yine saç baş yoldurdular. sadece bu da değil, kendi kulüplerini dış etkenlerden koruyamayacak kadar da korkaklar. rakip takım başkanlarının bütün demeçleri hakemleri ve federasyonu baskı altına almak iken, bizim yöneticilerimiz beyaz sayfa açmakla meşguller. galatasaray'ın teknik direktörüne laf atanlara karşı hık demekten bile acizler. beşiktaş teknik direktörü sergen yalçın, kenarda her şeyi yapar, küfreder, saldırır ama 1 maç ceza alır, çünkü başkanı arkasındadır . bizim başkan ve yöneticilerimiz ise kendi teknik direktörünü koruyamadığı gibi neredeyse köstek olma noktasına geldi. bu yüzden kolayca 5 maçla cezalandırılıyor. haksızlıklara karşı dur diyebilen, takımın menfaatlerini düşünen bir yönetimimiz yok. galatasaray takımının almış olduğu galibiyetler olmasa ekranlarda bile göremeyeceğiz adamlara yönetim emanet edilmez. emanet edildiği takdirde ne olduğunu gördük. takımın transfere ihtiyacı olduğu dönemde yatlarda tavla oynayan veya kendi şirket reklamları için alakasız alakasız konuşan adamlara kalıyoruz böyle.
fatih terim: kötü oyunumuzun en büyük sorumlularından biri de fatih terim'dir. tamam anlıyorum, fatih terim'i sevdiğiniz için eleştiremiyorsunuz, bende çok seviyorum ama takımımın iyiliği için dibine kadar eleştireceğim çünkü eleştiriyi sonuna kadar hak ediyor. öncelikle bu takımın halini bana açıklarsa sevinirim. nedir bu? ne oynuyoruz biz? yıllardır bu takımın başında ama yıllardır doğru düzgün, oturmuş bir oyun düzeni göremiyoruz. kaos futbolu desen değil, terimball denen ne olduğu belli olmayan bir sistem desen değil, al gülüm ver gülüm benzeri bir şey ama daha tam çözemedim. kapalı savunmaları aşamıyoruz, açık oynayan takımlara gol atamıyoruz, şut çekemiyoruz, duran top organizasyonları yok.. allah aşkınıza biz ne oynuyoruz, ne seyrediyoruz arkadaşlar? fatih hoca 3 senede 120 küsür maça çıktı. bu 120 küsür maçta, iyi oynadığımız 10 maç saymamız istense sayamayız çünkü yok. bir de tutturmuşsunuz kadrosu zayıf vs. falan diye. abi kadrosu iyiyken de kötü oynamıyor muyduk? seri, nzonzi, lemina, andone, saracchi, emre mor, onyekuru, muslera, luyindama, marcao, diagne, mitroglou, falcao, feghouli, belhanda, nagatomo, ndiaye, fernando, mariano, babel gibi futbolcularla da çalıştı ama iyi oyun, iyi formasyon ortaya koydu mu ki, şimdi istensin? oğulcan'ın yerine feghouli varken de kötüydük, donk'un yerine fernando varken de kötüydük. forvette falcao, diagne, andone gibi isimler varken de kötüydük, eren derdiyok ve muğdat çelik varken de kötüydük... kötü oynuyoruz arkadaşlar, kötü yönetiliyoruz kabul edin artık. eski fatih terim yok artık karşımızda, eski fatih terim olsa sizce bu disiplinsizliklere izin verir miydi? öne geçiyoruz hemen dakikasında yiyoruz, santra yapılıyor yiyoruz, son dakikalarda puan kaybettiğimiz yığınla maç var. hiç mi disiplin sağlanmaz? hiç mi çözüm aranmaz be kardeşim? rakiplerin güçlü olsa belki yine anlayış gösteririm ama geçen haftaki maçta
* antalya'nın stoperi veysel sarıydı. sağ beklerinde bünyamin denen biri vardı. orta sahalarında 32 yaşındaki nuri şahin ile, 35 yaşındaki hakan özmert oynuyordu. sonuç? 0-0.
dünkü maçta
* konyaspor'un stoperlerinden biri ahmet çalık, öbürü ise abdulkerim bardakçıydı. orta sahalarında 20 yaşındaki oğuz kağan; forvetlerinde ise oynadığı tüm maçlarda gol atamayan cikalleshi forma giyordu. sonuç? 4-3 kaybettik. şimdi bu sonuçlardan sonra hangi akla hizmet "galatasaray'ın kadrosu kötü abi ya" diyebiliyorsunuz? ulan adamlar bu denli önemli bir maçta 22 yaşındaki erdon daciyi oynattılar. erdon daci de 2 gol attı. fatih hoca ise 22 yaşındaki kerem'i ve daha nicelerini son 1-2 dakikada oyuna alıyor. formanın hakkını veremeyen 30+'lık futbolculara 90 dakika dayanabiliyor ama 20 yaşlarındaki gencecik futbolculara 5-10 dakikayı çok görüyor. bunun yanında yapamadığı oyuncu değişikliklerine, yenik sürdürdüğümüz bir maçta tek taktiği donk'u forvete almasını falan da es geçiyorum çünkü cidden yoruldum artık. ha ama şu da var, ülkedeki futbol sisteminin karşısında taş olsa erirdi. başkalarına gelince 1-2 maç, söz konusu fatih terim olunca da minimum 5 maç ceza veriliyor. eski fatih terim olsa daha da hırslanır, fark ata ata şampiyon olurdu ama maalesef ki şimdi hoca da sinmiş durumda. artık acilen kendisine gelmesi lazım. kendisi galatasaray'ın yaşayan efsanelerindendir ve artık masaya yumruğunu vurma zamanı geldi de geçti bile. lütfen, lütfen hocam artık bir şeyler yap.
galatasaray taraftarı: sorunları gün yüzüne çıkarmayıp, saman altı ettikçe daha çok kaybederiz. fatih terim'in elindeki kadro kötü, hakem bizi katletti, yönetimde para yok, futbolcu ağır sakatlıktan çıktı...
sürüyle bahanemiz var.
eleştiren acımasızca eleştiriyor, savunan körlemesine savunuyor ve bir arpa boyu yol alamıyoruz. böyle devam ettikçe, o çok sevdiğimiz galatasaray'a en büyük kötülüğü biz yapmış oluruz. başarıyı nasıl ki herkes sahipleniyorsa, başarısızlıkta da herkes eleştirilecek, bu kadar basit.