galatasaray'ın ilk yıllarında beyaz idi bizim forma. beyaz-kırmızı...
sonra sarı-kırmızı oldu. çok sevdik. bizim renklerimiz oturdu üstümüze demiştik. araya karışım renkler giriverdi. gri, siyah ve benzerleri.. onları da sevdik. hagi'ye en çok yakıştırdığım forma ortasından sarı-kırmızı iki şerit geçen gri ağırlıklı formadır... sağ omuz ile göğüs arasında kalan yerde adidas logosu, sol omuz ile göğüs arasında kalan yerde ise galatasaray'ın tarih anlatan arması... formanın ise tam ortasında varolan siyah fon üzerine sarı tonlarında kendini gösteren marshall reklamı... siyah çoraplar. en üstünde ise sarı kırmızı iki halka...
kubilay'a düz sarı forma.
ergün'e uefa finalinde giydiğimiz müthiş beyaz çok yakışır. omuzlarından başlayarak el bileklerine kadar inen kırmızı şeritler. hemen iç tarafta, neredeyse futbolcularımızın şah damarlarından fırlayarak rakibine korku salan doygun sarı... kırmızı yakalar. ucunda ise incecik sarı çizgi... beyaz şort, beyaz çorap... konç da diyebiliriz biz ona. konçların üst kısmı sarı... simsiyah kramponlar...
hep denilir ya hani '' takım halinde kazanıldı'' diye. evet, orası yadsınamaz. bunlara ek olarak ekleyebileceğimiz bazı şeylerden birkaçı da o yukarıda yazmış olduklarımdı. tamamı ile uyumluyduk. modacının gözünde uyum, tribünün gözünde uyum, futbolseverlerin gözünde uyum... takım, başarı için oynadı. turuncu formanın şak diye oturduğu, mor formanın fit durduğu, pembe, mercan, somon renginin yüz hatlarını açtığı formayı giydirmek... bu formalara bel bağlamak gibi bir düşünce de yoktu.
fit oturan, ekonomik gelir sağlayan formayla başarı gelmez. ve bu başarıyı beklerken uydurmasyon tarihlerle yeni renkler türektmek de büyük bir yanlıştır. kasamıza para girsin dersin ve böyle bir şey yaparsın. sebebini sorsam dardayız dersin. oyuncu satarsın ama yerini dolduramazsın. sebebini sorsam ihtiyac idi dersin.
forma satarak başarı gel-mez! öyle olsaydı beckham'lı, ronaldo'lu, figo'lu... neyse daha fazla sayarsam yazı bitmeyecek. işte o yıldızlar sayesinde dünyanın en ücra köşesine forma satan real madrid alınacak kupa bırakmazdı sektörde.
metin oktay'a yakışan parçalı...
biz neden bahsediyoruz? sarı-kırmızı renkleriyle parçalı forma, ne de çok yakışıyordu metin oktay'a.
arda'ya yakışan mor, pembe, somon, mercan, turuncu...
yıl 2050... dede, galatasaray tarhinine baktım da birçok efsane oyuncumuz varmış. fakat en çok göze batan, saygı duyulan iki kişi metin oktay ve arda turan'mış. fakat dedecim anlamadığım bir şey var. metin oktay'la özdeşleşen forma sarı-kırmızı sade bir parçalı formaymış. arda turan ise mor-turuncu, pembe-somon-mercan giymiş. bizim renklerimizin aslı nedir?
durum buna doğru kayacak mı dersiniz? bence kaymaya başladı bile. uefa'nın istediği alternatif forma mı lazım? tamam o zaman üçüncü formamız düz sarı olsun.
sahada galatasaray adına en çok yakışan olan şey
gösteriş değil!
göster - iş'tir. işimizi, rengimizi, amacımızı unutmaksızın...