• 352
    diğer rekabetlerin aksine dostluk üzerine kurulmuş bir derbi rekabetidir. (bkz: galatasaray fenerbahçe dostluğu)
    iki türk takımının ilk kez yaptığı karşılaşmadır. ardından bu iki takımın maçları olduğu gün galatasaray fenerbahçe bayramı olarak anılırmış.* bu dostluk üzerine kurulan rekabet zaman içerisinde nefrete dönüşmüştür.
  • 354
    fenerbahçe bu rekabette her zaman için galatasaray'dan daha fazla para harcamak zorundadır.galatasaray maddi durumu fenerbahçe'den kötüyken, ellerinden defalarca kupa almıştır.

    fenerbahçe için ise böyle bir şey mümkün değildir. galatasaray'dan başarılı olması için mutlaka rakibinden çok daha fazlasını harcamak zorundadır.

    övündükleri, " spor kulübüyüz" dedikleri basketbolda bile, bütçeleri yeterli olmadığı dönemlerde galatasaray'ın gerisinde kalmıştır fenerbahçe dediğimiz "spor kulübü".
  • 355
    artık rekabet falan değil, iyice ergen kavgasına döndü.
    seviyesizliğin zirvesine ulaştı.

    https://www.instagram.com/...?igshid=vtydv9rg0arj

    fenerbahçe’nin resmi sosyal medya hesabı galatasaray spor kulübünün fetö ile ilişkisi olduğunu ima etmeye çalışıyor:

    https://twitter.com/...844896819388418?s=20

    bu 12numara.org veya antu.com’dan beklenirdi ancak. ama hayır, bu paylaşım gerçekten fenerbahçe’nin resmi sosyal medya ekibinden geliyor.
  • 356
    ocak 2021 itibariyle asırlık rekabetin gerçekten farklı bir evresine gelmiş bulunuyoruz. yaşım yettiği dönemler boyunca fenerbahçe çoğu kez bizden daha pahalı kadrolar kurdu belki biz ünal aysal döneminde onlardan daha fazla harcadık onun dışında hep onlar fazla harcadı evet doğrudur hep biz fazla kupa aldık daha başarılı olduk ama artık rekabet farklı bir seviyeye taşındı. son 25 yılda da fenerbahçe yönetimleri pek şeffaf değildi ama günün sonunda her iki kulüp de bir dernek aracılığıyla varlığını sürdürüyordu. bugünün fotoğrafını çekmek gerekirse durum farklıdır. bu fotoğrafın bize ne anlattığını anlamazsak kısa-orta vadede çok üzüleceğiz gibi geliyor. bu duruma bence beşiktaş da dahil ama bizim derdimiz galatasaray.

    şimdi biraz gerilere gitmek gerekirse 2003 temmuzunda roman abramoviç tarafından satın alınana kadar chelsea en son 1955 yılında şampiyonluk yaşamıştı. son 19 yılda ise tam 5 kez şampiyon oldu. diğer örnek aynı ligden manchester city körfez sermayesi tarafından satın alınmadan önce en son 1968 yılında lig şampiyonu olmuşlardı. el değiştirdikten sonra ise 4 kez şampiyon oldular. peki bu iki takımı alan sermayenin en önemli özellikleri nedir derseniz son yıllarda chelsea için durum biraz değişse de bence en önemli faktör maddi olarak karı ikinci planda tutan agresif kulüp sahipleridir derim. liverpool, manchester united ve arsenal gibi ezeli rakipleri ilk iki takım kadar agresif olamayan kulüp sahipleri tarafından yönetildiler bu süre boyunca. sergio aguero'nun 2012 yılında o unutulmaz queen park rangers maçında uzatmalarda attığı golden sonra agresif sahipleri olan takımlar toplam 6 kez şampiyon oldular. diğer saydığım takımlar ise toplam 2 kez. birisinde alex ferguson'un şampiyon olup bırakma inadı diğerinde de neredeyse denk bütçelerle jurgen kloop tarafından 5 yılda oluşturulmuş bir kadro şampiyon olabildi.

    yukarda rakamlarla agresif tutum sergileyen sahipli takımların kısa-orta vadede rakiplerini kolayca geride bırakabildiklerini ve tarihin akışını kolayca değiştirebildiklerini ayrıntılı bir biçimde inceledikten sonra 2018 yılına gelelim. evet zengin çocuğunun körfez sermayesi kadar parası olmayabilir ama geldiğinde ilk beyanlarından birini hatırlamakta yarar var. fenerbahçe'yi avrupa şampiyonu filan yapacağım demedi öyle bir derdi filan da yok. fenerbahçe'yi türkiye'nin en fazla şampiyon olan takımı yapacağım dedi. gerek saha içi gerek saha dışı 3-4 maçlı kupaların şampiyonluk sayılması gibi çabalarla bunun için uğraşıyor hakkını verelim. evet biraz beceriksiz ama kezman'lı chelsea kadrosunu hatırlatmak isterim.

    rakibimiz hala bir dernek olabilir ama dışarıdan öyle gibi gözükmediğini artık kabul edelim. arçelik, beko, opet, tüpraş, ford oto, ford kamyon, fiat, avis, otokar, aygaz, setur, otokoç gibi bir çırpıda sayabildiğim şirketler rakibimizle mali kısmına benim pek ulaşamadığım sponsorluk-reklam anlaşmaları imzalamış durumda. kimsenin şirketinde veya babasının parasında gözümüz yok. kimisi uzaya çıkmak için şirket kurar kimisi gelir futbola harcar kendi bileceği iş ama karşımızda duran rakibi küçümsersek stratejik bir hata yaparız karşımızda duran şımarık bir zengin çocuğu değil güldük eğlendik ama artık ciddiyet zamanı, karşımızda duran agresif kapitalizmin ta kendisidir. bu para düşmanlığı filan değil lütfen öyle algılanmasın komünizm propagandası filan yaptığım yok, sadece gerçekçi olmaya çalışıyorum, burada iddialı bir laf edeyim rakibimizi bu sene de olur da şampiyon olamazsa yazın yaptıkları transferlerle dudaklarımız uçuklayacak. elbette biz de bu düzen içinde büyük gelirler-sponsorluklar elde ediyoruz bir şekilde bu düzenin bir parçasıyız ama burada kritik nokta bunun çok agresif ve asimetrik oluşu oyunu ingiltere örneğinde de gördüğümüz gibi bozuyor. rus milyarder, petrol kralı veya sanayi devi teknik olarak hiç bir farkı yok.

    tespitlerimizi doğru yaparsak planlama konusunda daha başarılı olabiliriz ve dahi buna mecburuz hata lüksümüz yok. kulüp içi çekişmelere ayıracak saniyemiz bile yok, çok önemli bir sezonun yarısı önümüzde duruyor ama belki ondan da önemlisi başkanlık seçimi. önce fatih terim ile sözleşme uzatılmalı, ona rahat bir çalışma ortamı hazırlanmalı ve galatasaray her yönüyle son seferkilerden farklı bir yönetim kurmalı. gelip şirketiyle sponsor olsun demiyorum öyle bir talebim kesinlikle yok. bunu bir sidik yarışına çevirmenin manası yok. benim önerim başka her şeyiyle kurumsal bir yönetim istiyorum, altyapısından, oyuncu izleme ve transfer komitesine, dünya çapında tanıtımından, her türlü pazarlama işlemlerine, amatör branşlardan mali konulara her konuya hakim bir yönetim liseli lisesiz çatışmasına girmeden bu yönetimi kurmayı başarmazsak kısa-orta vadede çok üzüleceğiz.
  • 357
    iki tarafın farklı kriterler üzerinden yaşadığı rekabettir.
    bir taraf konuyu şampiyonluk ve kupa başarıları üzerine ele alırken, diğerinin olayı attığı sözde "transfer çalımları" dır.
    bu nedenle başarı tanımına göre elde etmesi daha zor ve daha meşakketli olduğu için bir tarafın taraftarını mutlu etmek zorken, diğerinin tanımladığı "başarı" fazla para basıp şov yapmaya dayandığı için taraftarını çok daha kolay mutlu!! eder.
  • 358
    fenerbahçe para harcar, parlak oyuncuları toplar, galatasaray ise sistem getirir, devrimcidir.
    türk futbol sistemi çok kötü durumda, kulüpler ağır borçlar altında (batık halleriyle devre arasında nasıl bu kadar para harcayabiliyorlar ayrı soru). çözümün transfer yap, şampiyonlar ligini git olmadığını son 2 şampiyonluğumuzda gördük. türk futbolunun yönetimlerden kadrolara kadar yapısının modernleşmesi gerekiyor, bunu da başlatabilecek camia yine biziz. ali koç benzer vaatlerle geldi ama günün sonunda aziz yıldırım'a dönüştü. gerçi uzun süredir şampiyon olamayan bir kulüpte bunu yapmak çok zor, bir de geldiği gibi küme düşme korkusu yaşamak travma yarattı. fenerbahçe açısından işin daha kötü yanı 3 sezondur kötü geçirdikleri sezonları sıfır yatırımla geçirdiler, genç bir kadroyla tecrübe kazandılar desen olmadı yılları boşa geçirmiş oldular. şimdi eski sisteme döndü ve şampiyon olmaktan başka çareleri, çözüm yolları yok.
    bizim çaremiz var, sabrımız da olur, düzgün bir yapılanma sağlarsak biraz geri gidip hızlı bir yükseliş sağlayabileceğimize inanıyorum. ozan korkut biraz dile getirmişti geçen seçim ama bu seçimde daha ciddi konuşmalar olur diye bekliyorum. yönetim, altyapılar, futbol ve diğer amatör şubelerde büyük değişimler yapılamasını ümit ediyorum. bunu yapabilirsek yine rakiplerimize fark attığımız bir döneme girebiliriz.
  • 363
    2015 yılına kadar genelde galatasaray'ın sahasındaki maçları galatasaray, fenerbahçe'nin sahasındaki maçları ise fenerbahçe kazanırdı. azda olsa fenerbahçe'nin sahamızda puan aldığı oluyordu ama genelde durum böyleydi. o zamanlardan sonra ise tam tersi bir durum var: ev sahibi takım kazanamıyor. 20 senedir yenilmiyoruz falan diye hava yaparlardı 2 sene üst üste kazandık. daha önce 2 sene üst üste fenerbahçe deplasmanı kazanmak bizim için rüya gibiydi. umarım geçen senekinin aksine bu sene fenerbahçe galibiyetini şampiyonlukla süsleriz.
  • 368
    maçın anlık coşkusu biraz dindiğine göre, dünkü * galibiyetimizle gerçekleştirdiğimiz derbi istatistiklerini tek bir entry'de yazalım.

    1. bu galibiyet, galatasaray'ın lig tarihinde 37. fenerbahçe derbisi galibiyeti, deplasmanda ise 13. * fenerbahçe deplasmanı galibiyeti oldu. 20 sezonluk kazanamama serisinden (2001-2019 arası) sonra, üst üste 2. fenerbahçe deplasmanından da galibiyetle ayrılmış oldu.

    2. galatasaray'ın bu maçta attığı gol, lig tarihinde fenerbahçe'ye attığı 130. gol, fenerbahçe deplasmanında ise attığı 62. gol oldu.

    3. galatasaray'ın bu üst üste 2 fenerbahçe deplasmanı galibiyeti, aynı zamanda fenerbahçe deplasmanındaki kazanma serisinin de egalesi anlamına geliyor. fenerbahçe deplasmanında en çok üst üste 2 sezon (1987 ve 1988 sezonlarında) kazanan galatasaray, 32 sezon aradan sonra yine fenerbahçe deplasmanında üst üste 2 sezon kazanmayı başardı.

    4. galatasaray, lig tarihinde 2 sezon üst üste 4/6 puan alamamıştı daha önce. geçen sene * olduğu gibi bu sezonda da * iç sahada berabere kalıp deplasmanda yenerek üst üste 2. sezonda da fenerbahçe'den 4 puan alarak tarihinde bir ilki gerçekleştirmiş oldu.

    5. bu 4 puan, galatasaray'ın lig tarihinde fenerbahçe'den 8. * kez 4 puan alması anlamına geliyor. daha ayrıntılı istatistikler için; (bkz: #2899174)

    6. fenerbahçe, galatasaray'ı toplamda tam 8 maçtır yani 4 sezondur yenemiyor. son 30 sezonun en kötü fenerbahçe derbi istatistiği bu anlamda. bu 8 maçta 2 galatasaray galibiyeti ve 6 beraberlik var. fenerbahçe'nin lig tarihindeki bu konuda en olumsuz rekoru ise, 9 maç. yani fenerbahçe, gelecek sezonda da galatasaray'ı 2 maçta da yenemezse, tarihlerinin en olumsuz derbi serileri olacak bu. iç sahada ise, en fazla 5 sezon galatasaray'ı yenememişler. şu anda 4 sezondur galatasaray'ı iç sahada yenemiyorlar, gelecek sezonda da yenemezlerse bu olumsuz rekoru da egale etmiş olacaklar.

    7. fenerbahçe, en son türkiye birinci ligi 1999-2000 sezonu 'nda iç sahada 4+ mağlubiyet görmüştü. stadları bugünkü halini aldığından beri en fazla 3 iç saha mağlubiyeti görmüşlerdi sezon bazında. bu mağlubiyetle beraber, fenerbahçe 4. iç saha mağlubiyetini almış oldu ve tam 20 sezon sonra iç sahada 4+ mağlubiyet almış oldu.

    8. fenerbahçe, hem galatasaray'a hem de beşiktaş'a sahasında ikisine birden en son türkiye birinci ligi 1990-1991 sezonu 'nda kaybetmişti. tam 30 sezon sonra, fenerbahçe iç sahadaki iki derbiden de puansız ayrıldı.

    9. galatasaray, turkcell süper lig 2008-2009 sezonu 'ndan bu yana 12 sezondur hem beşiktaş hem de fenerbahçe deplasmanında aynı sezon içerisinde yenilmiyordu, birinden mutlaka puan çıkartıyordu. bu galibiyetle bu seri de devam ederek üst üste 13 sezona çıktı.
  • 370
    yıllar yıllar önce, ben henüz dünyaya gelmeden bende hikayesi olan, ana rahmine düşme maceramda kendine yer bulmuş bir rekabettir.

    1. ağızdan;

    gözlerimi ilk açtığımda adına hücre dedikleri 2-3 milyon kişi bir start çizgisinde bir yarışa hazırlanıyorduk.

    hepsinin boynunda taraftar atkıları vardı. galatasaray, fenerbahçe, samsunspor, leeds united ve niceleri.

    - ısınma hareketleri yapanlar, soru soranlar, nerede olduğunu çözmeye çalışanlar.*

    sakallı, uzun boylu biri artistik hareketlerle yanıma yanaştı." dışarıdan 11 adam toplasam hepinizi geçer boşuna yarışmayın." dedi.*

    uzun boylu adamın yarısı kadar başka bir adam yanaştı ve kendini tanıttı.

    - merhaba ben emre abin.
    + merhaba henüz ismimi bilmiyorum.
    + burada yaklaşık 3 milyon hücre var kim bunlar?
    - 3 milyon değil 150 onlar, hepsi de geleceğin sağlık çalışanları.*

    yarışın başlamasına saniyeler kala baldırının arkasını parmağıyla kurcalayan biri yanaştı ve şöyle dedi bana.

    - merhaba ben el tigre, ısınırken sakatlandım yarışamayacağım galiba.

    hakem silahı havaya kaldırdı. ib.ne hakem, satılmış, eyyamcı sesleri arasında tetiği çekti ve yarış başladı.

    herkes koşuyor ama koşarken de "fenerbahçeli atkılı olan çok kuvvetli, kesin o birinci, uzay spermi" gibi cümleler kurulup hevesim kırılıyordu.*

    günler süren çekişmeli bir mücadelenin sonrasında ben dahil 4 kişi kalmıştık.*

    - trabzonsporlu yorgun düşmüş gerilerde kalmış ve gözden kaybolurken duyduğumuz son sesiyle yarışa veda ediyordu. *
    - beşiktaşlı olan ise sarhoş gibi koşmaya başladı ve bayıldı. ona dair tek hatırladığımız şey o bayıldıktan sonra bir anda ortadan kaybolan tiner kokusuydu.*

    fenerbahçeli ve ben son ikiye kalmıştık ve aylardan nisan ayıydı ve fenerbahçeli benim önümdeydi.son bir gayret gücümü topladım, hedefe kilitlendim. nefes nefese finish çizgisini ben geçerken arkamdan bir şeyler gevelediğini duydum.

    - ofsayttasın, hande sümertaş, 1950 öncesini say, kadıköy yenilmezliği, 6 ...

    ama son sözü olan bağırışı çok netti.

    dışarıda görüşüceğiiiiz senleee!

    aylardan mayıs ayıydı ve şampiyon olmuştum.*

    sonrasında 9 ay 15 gün süren şampiyonluk kutlamaları yaptım nerde olduğumu ne yaptığımı bile bilmeden ama mutluydum, ta ki biri beni kafamdan tutup aydınlığa doğru götürene ve bana " ıkın ıkın, derin nefes al" diyene kadar.(u: ıkınmak, derin nefes almak ne demekti?)

    dışarıya gün ışığına çıkmıştım ve karşımda elleri kanlı, pıçaklı, beyaz önlüklü biri vardı. bana " dışarıda görüşürüz" demişti ve beni öldürecekti.*

    silahsızdım, korkuyordum, göbek bağımla boğma planları yapıyordum. kıçımı tokatlamaya başladı ve ben galatasaray kokan ilk nefesimi çektim ciğerlerime. *

    benim bir fenerbahçe rekabeti ile başlayan kara komik ve absürd galatasaray hikayem böyle başladı.

    3 milyon kardeşime kıydım ben galatasaray izlemek, galatasaraylı olmak ve galatasaraylı ölmek için.
  • 371
    "maksadı türk olmayan takımları yenmek" ve "tek maksadı galatasaray'ı yenmek, yenemiyorsa paçasından aşağıya çekmek" vizyonlarına sahip olan iki takımın rekabeti. dünya üzerindeki muadillerine baktığımız zaman anlam ve derinlik olarak epey geride olduğunu düşünüyorum. bunu bir kaç örnek ile açıklamak gerekirse;
    1. roma-lazio(derby della capitale): bir tarafta ırkçılığında sembolü olarak görülen svastikayı (gamalı haç) kullanan, mussolini ve aşırı sağcıların oluşturduğu lazio tarafı, diğer tarafta ise başkent'in diğer bütün azınlıklarını bayrak altında toplayan roma. lazio tarafı işi o kadar abartmış ki 1998-1999 sezonunda "auschwitz sizin vatanınız, fırınlar ise eviniz..." şeklinde bir pankart bile açmış.
    2.manchester united- liverpool: bu iki şehir arasındaki rekabet, birbirleri üzerine ekonomik üstünlük kurma mücadelesi olarak başladı. liman kenti liverpool'un manchester kanalı’nın yapılmasıyla birlikte öneminin azalmasıyla, iki şehir arasındaki rekabet kızışmıştır. tabi bu şehir rekabetini 1894 yılından bu yana futbol sahasına da taşıdılar ve altını doldurdular.
    3.celtic-rangers(old firm): glasgow şehrinin iki takımı arasında din temelli bir rekabet. katolik-irlandalı düşük maaşlı çalışanların desteklediği celtic ile bir dönem sadece protestanları kabul eden rangers kulübü. iskoçya premier ligini domine eden iki takımın rekabeti.
    4. river plate - boca juniors: buenos aires'in yoksul bir mahallesi olan la boca'da kurulan river plate ve aynı mahallede river'da yer bulamayan gençlerin kurduğu boca juniors arasındaki rekabet. taşınarak zenginleri temsil etmeye başlayan millonarios lakaplı river, zamanla fakir boca ile birde sosyoekonomik bir rekabet açacaktı. saha dışında ciddi olaylara, ölümlere de sebep olan bu rekabeti saha dışı yönleriyle bizimkine benzetmekteyim.
    5. barcelona-real madrid(el clasico): kralın takımı lakaplı real madrid diktatörü temsil ederken, katalunya takımı barcelona ayrılıkçı, cumhuriyetçi kesimi temsil etmektedir. di stefano transferiyle başlayan rekabetin özellikle son 20 yılı herkesin malumu.
    6. internazionale - milan: milan içerisindeki anlaşmazlıklar sonucu kurulan internazionale milano ile aralarında başlayan rekabet.
    6. roma-napoli(derby del sole): ismi çok hoşuma gittiği için listeye eklediğim derbi*. detaylı bir şekilde yazar arkadaşımız tarafından anlatılmış zaten. https://gss.gs/3045632
    7.kızılyıldız-partizan: večiti derbiyani ölümsüz derbi. aşırı sağcı kızılyıldız ile anti faşistlerin kurduğu partizan arasındaki futbol dışı rekabet.
    8. tüm savaşların anası adıyla anılan olympiakos-panathinaikos bizim derbimizin karşı kıyıdaki muadili.
    9. galatasaray-fenerbahçe(kıtalararası derbi): benim gözüme galatasaray türk futbolunun ağır abisidir. bu ligdeki misyonu g.tü kalkana had bildirmekten başka bir şey değildir. ne saha içi başarı olarak, ne saha dışında verdiğim çoğu örnekte olduğu gibi tarihi bir rekabet fenerbahçe ile söz konusu değildir. pazarlama amacıyla kullanılmasına bir şey söyleyemem ama bu sok.kları ciddiye alıp rakip görmek, kendimize hakarettir. gerginlik, kavga, seviyesizlik dışında bir şey yok ne yazık ki bu mücadelede.
  • 372
    istanbul’un iki takımının başta futbol olmak üzere spor branşlarında 112 yıldır yaşadığı rekabet. zamanla bu rekabete saha dışı rekabetler, semt rekabetleri ve pr rekabetleri de girmiştir. son yıllarda ise bu çekişmeye çok farklı bir boyut daha eklendi. sosyal medya rekabeti.

    sosyal medya rekabeti çıktığından beri galatasaray sportif anlamda fenerbahçe’ye çok büyük bir üstünlük kurmuş olmasına rağmen rakibi ile sosyal medya da fazla uğraşmamıştır. fenerbahçe ise tek-tük derbi galibiyetleri veya transferleriyle galatasaray ile beşiktaşa haddini aşan açıklamalar yapmıştır. galatasaray sosyal medya yetkililerine en çok kızdığım konulardan birisi budur. elimize geçen ve kullanamadığımız muazzam fırsatlara şöyle bir bakalım.

    fenerbahçe’nin burada kalmıştık t-shirtleri - 2017 aralık ayında fatih terim galatasaray’ın başına tekrar gelirken nerede kalmıştık tweetiyle 4. dönemini başlattı. bunun üzerine fenerbahçe burada kalmıştık t-shirtleri bastırıp olası şampiyonluk kutlamalarında bu t-shirtleri giyecekti. galatasaray şampiyon olunca ise fenerbahçe bu t-shirtleri şampiyon olan kürek takımına giydirdi. resmi hesaplardan bu olayla ilgili açıklama gelmedi.

    kulüpler birliği bildirisi - 2018 kasım ayında oynanan konyaspor maçının son dakikasında aleyhimize saçma bir penaltı kararı verilmiş, bunun üzerine galatasaray camiası ayağa kalkmıştı. bu pozisyonun bir başka önemli olayı ise var sistemi geldikten sonra yapılan ilk büyük hata olmasıydı. galatasaray hakem hatası yüzünden 2 puan bırakırken, beşiktaş, fenerbahçe ve başakşehir başkanları sahte kulüpler birliği bildirisi yayınlayıp “hakemler de insandır hata yapabilirler” açıklaması yapmışlardı. bu olaydan 6 ay sonra rizespor maçı sonrası fenerbahçe başkanı ali koç galatasaray’ın hakemle kazandığını ve türk futbolunun kara gecesi olduğunu açıkladı. tam bu anda kulüpler birliği bildirisinin aynısını fenerbahçe tweetini alıntılayarak cevap vermemiz gerekiyordu. ama bu olayı da es geçmiştik.

    ağlama emojisi - benim en çok üzüldüğüm ve şaşırdığım olay. 2019 nisan ayında galatasaray şampiyonluk mücadelesi, fenerbahçe küme düşme mücadelesi verirken kadıköy de karşı karşıya geldi. hakem katliamı sonucu 2 puan bırakırken, galatasaray camiası yine çıldırmış vaziyetdeydi. bunun üzerine fenerbahçe küme düşme mücadelesini unutup haddini aşarak ağlama emojisi ile galatasaray’a gönderme yaptı. 1 ay sonra galatasaray şampiyonluğa ulaşırken bu konu ile ilgili hiç bir geri dönüş yapmadı. sadece gs store’da saçma sapan bir ağlama emojili t-shirt satışa sunuldu. bu olayın tam tersi olduğunu düşünürsek, kadıköyde ki her sokağa ağlama emojili pankartlar asılırdı. biz ise bu konu da hiç br şey yapmadık.

    fatih terim hegemolonyası - ali koç’un başarısız ilk döneminden sonra 2019 yaz ayında fenerbahçe kongre üyesi bir arkadaş ali koç’a doğru “looser başkan istemiyorum, winner başkan istiyorum. bizi fatih terim’in hegemonyasından kurtar başkanım.” şeklinde açıklamalarda bulunmuştu. yine bizim sosyal medya hesaplarımız kadıköy de kazandığımız maçlardan sonra veya kazandığımız kupalardan sonra “kurtaramadı” şeklinde paylaşım yapabilirdi.

    elimize sürüsüyle fırsat geçti ama hiçbirini kullanamadık, fenerbahçe ise irfan can transferi ve başakşehirle oynadıkları maç sonrası galatasaray’ın #karagece açıklamasına hadsiz şekilde cevaplar vermişti. önümüzde ki 3-4 aylık dönemde elimize yine muazzam fırsatlar geçebilir ama ben yine cevap veremeyeceğimizi düşünüyorum. nedir bu fırsatlar birlikte bakalım.

    irfancan transferi - fenerbahçe irfancan transferi sonrası yaptığı video da “fenerbahçe bir oyuncuya talip olursa alır.” şeklinde açıklama yaptı. galatasaray’ın ise yıllardır süre gelen bir mottosu var. “ortada bir kupa varsa galatasaray talibi değil sahibidir.” resmen bize orta açmışlar. gel bu lafı bize yedir diye bağırıyorlar. eğer şampiyon olursak kesinlikle böyle bir cevap vermeliyiz. ama vermeyeceğimize çok eminim. yine 2 fotoğraf paylaşıp yolumuza devam ederiz.

    k a ç a c a k - önce cocu ile sonra ersun yanal ile en son erol bulut ile fenerbahçe taraftarı fatih terim’in kaçacağını sürekli ima etti. yüzsüz oldukları için her kovulan hoca sonrası devam ettiler. ama bizim kulüpten kinayeli bir laf gelmedi . erol bulut’un kovulması eli kulağındadır. erol bulut’la yollarını ayırdıklarını açıkladıkları gün, gülümseyen bir fatih terim fotoğrafı ile birlikte “sırada ki gelsin” şeklinde bir paylaşım yapabiliriz. ama yine çok eminim bizim kulüp antrenman fotoğrafları paylaşıp yoluna devam eder.

    gerçekten son yıllarda biz elimizle yazsak bu şekilde goy-goy malzemeleri üretemezdik. adamlar sürekli orta açmış biz golü atmamışız. yerin dibine sokabilirdik ama uğraşmadık.

    açıkçası söylemek gerekirse benim ve bir çok galatasaraylının böyle ucuz numaralar umrunda olmayabilir ama rakibimiz böyle ucuzlukları çok önemsiyor. madem 1-2 ağız dalaşına yükseliyolar, biz cevap verseydik yerin dibine de girerlerdi. kupa, derbi galibiyeti, başarı, şampiyonluk flan onlardan geçeli çok oldu. sosyal medya da yuvarlanıp gidiyorlar. orasını da onlara dar etmeliydik ama elimize geçen fırsatlara rağmen etmedik.

    umarım son 2 yazdığım goy-goy’u kulübün resmi hesapları atlamaz. yeni getirecekleri hoca ile fatih terim’e k a ç a c a k hadizliğini bir daha yapmaya yüzleri olmasın. anında cevabını verelim. fazla para verip aldığı futbolcular ile daha fazla övünmesinler. anında cevabını verelim. bundan sonrası galatasaray sosyal medya hesaplarına düşüyor. bekleyip göreceğiz.
  • 374
    burak elmas - ali koç ilişkisi çerçevesinde farklı bir boyuta çıkabileceği gözlenen rekabettir.

    14 temmuz 2021 4 büyük kulüp başkanı habertürk canlı yayınında görüldüğü üzere 2 başkan ortak sorunların etrafında görüş birliğine varmışlar ve birlikte hareket ederek problem çözme fikrini benimsemişler.
    berkan kutlu transferinde fenerbahçe'nin yıllardır yaptığını yaparak sürece müdahil olmaması bir işaret olarak düşünülebilir.

    bu durumun bu şekilde devam etmesini; saha içindeki rekabetin, saha dışındaki dostluğa taşınmasını umuyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın