• 1653
    fazla değil, galatasaray basketbolunu ancak 10 senedir takip edebilen hemen her sempatizanın haznesindeki en değerli kelimedir “stabilizasyon”, muhtemelen..

    istikrardan hafif bir ayrım yaratması sebepsiz değil bu durumun, zira stabil olmaya öyle uzak zaman dilimleri yaşadık ki, parkenin kırmızı yarısında, herhangi bir ecnebi oyuncunun bir sonraki kış mevsimini bizimle göreceği günlerin hesabını yaptık hep, kadro matematiği denilen mereti öğrendiğimizden beri.

    işlevselcilerin, işi teknokratlara bırakın onlar çözer düsturu ortaya konduğunda bundan yaklaşık iki buçuk sene önce, hiç beklemediğimiz bir umut ışığı belirdi şubemizin üzerinde. hakan üstünberk ismi ve getirdiği teknik ekip, bizlerin hayalini dahi kurmakta zorlandığı bir süreci yaşatırken hepimize, maalesef ki yine işlevselcilerin en büyük korkusu girdi devreye; başarıyı sahiplenmeye niyetli siyasiler, derinler.

    yayılma etkisiyle beraber, hafif tümevarım adımları başarıyla atılırken, yönetimimiz tarafından sezon başında alınan radikal kararların doğruluğu veyahut yanlışlığı üzerine herkesin zaten kendine ait sübjektif yorumları bulunuyor. benim dikkat çekmek istediğim nokta ise biraz farklı. öyle ki, daha tümdengelimci bir yöntem izlemeyi seven sayın başkanımız ünal aysal, sezon başında çok ciddi harcamalar yaparak önemli bir kadro yapılanmasına gitti. geçtiğimiz sezon sadece 100.000 dolarımız var diye, savovic’in alınmasını mecburi hale getirecek şekilde evrilen süreç, bu sezon ise başka işledi.

    bu durumu biraz da şöyle yorumluyorum; başkanımız galatasaray’ın isminin büyüklüğü sebebiyle, bu sezon başarılı olması durumunda, zaten bir sistem yapılanmasına gidilebileceği hesabını yaptı. yani sistem başarıyı getirmeyecekti, başarı sistemi sağlayacaktı. bu teori iş hayatı için gayet mantıklı, fakat ya basketbol..

    koç şampiyon takımdan getirildi, kazanmayı biliyordu, o kazanacaktı, biz sistemleşecektik. fakat şampiyon koçumuzun, bir de kötü ünü var, giderken arkasında bıraktıkları. örnek üzerinden gidersek ise, sadece hepimizin çok sevdiği furkan aldemir yeterli, bu adamın krstic’i sahadan silmesinin üzerinden daha bir yıl geçmedi.

    dün galatasaray, bir alman takımından 20 sayının üzerinde fark yedi, galatasaray basketbolunu yakından takip eden kiminle bir araya gelsek, herkes endişeli, fakat bugünden değil, daha çok gelecekten. bir dönüşü olmayacak eurocup’a dair harcamalar, geriye doğru giden yerli oyuncular ve doğaldır ki, tekrar eski günlere mi döneceğiz korkusu, post-ataman döneminde.

    bu sebeplerden ötürü, ortaya bir plan konulmasının vakti geldi sanki basketbolumuz için. çünkü sadece günü değil, geleceği de kazanmak istiyoruz. kulüpteki elitlerimizden beklenmeyen bir şekilde adı “şanssızlık” konulmaya devam edecekse olası bir sezon sonu hüsranının, biz de kendimizi hazırlayalım.

    yine de son tahlilde hatırlatalım ki, "şampiyon" da gider biz kalırız;
    o enkazın altını da tırnaklarımızla kazımaya hazırız,
    fakat sizler önemli eurolig maçlarında en ön koltuktan maç izlemeye keyfini kaçırırsınız,
    biz de buna hayıflanırız;

    ve çünkü işte galatasaray..
  • 1654
    gercekten oktay mahmuti'nin getirdigi cok iyi bir sinerji ve jenerasyonu kaybetti bu takim, populizm sagolsun. allah'tan yerine gelen ergin ataman ve ekibi. simdiden onlarin da alti oyulmaya baslandi. artik su futbol ile basketbolun normlarini karistirmayi birakmamiz lazim. galatasaray basketbolda sampiyonluklari olsa da adam akilli yogunlasip basari kovalamasi cemal nalga skandali sonrasi oktay mahmuti'nin gelisiyle oldu. daha once kac kisi oturup sifresiz kanaldayken gece gunduz basketbol takimini takip ediyordu? kac kisi son 10 yilin ilk 5'ini ezbere sayar?

    sen 2 sene icinde bir sekilde basari yakalamis, taraftari salona cekmis hocayi ve ekibini format atilan bilgisayar gibi yolla, yeni isletim sistemi kuracagim diye ergin ataman ve ekibini getir, daha sezon ortasi o kadar sakat varken sonra onlari da taraftar olarak sene sonu idama hazirla. kimi getireceksin ergin ataman'dan sonra? ya yabanci bir coach bulacaksin, fenerbahce ulker disinda neredeyse bircok takim turk hoca ile yola devam edip fener'e o pahali kadrolarla bogdan tanjevic etkisi olan donemler haric surprizler yasatirken ya da belli basli hocalar etrafinda donup duracaksin. surekli bir devir daim yapa yapa basari zor gelir gelse de cok kisa surer. karsindaki sirketler yillardir basketbolu ana alan belirleyip senin yaptigindan cok daha buyuk yatirimlarla alt yapisindan kupalara katilim hakkina ugrasmis takimlar, en buyuk ornegi bu sene alamadigimiz euro league wild card mevzusu o kadar basariya ragmen playoff final oynayamadigimiz icin gidemedigimiz ama sirket kokenli ulker spor ile birlesen fb'nin gitti olay.

    oktay mahmuti gitti tamam hala dogru bulmuyorum, yerine ergin ataman geldi en azindan ordan kurtardik ama daha bir sezon dolmadan adami asiyoruz. ortada bir gercek var karsimizdakiler ekonomik ve sportif olarak belli istikrari oturtmus takimlar, oyle zart diyip kadro kurdum yildiz doldurdum ligi domine ederim olayi yok, hayalcilikten kurtulmak lazim. bu is istikrar ve tecrubeyi yakalama isi.

    kimse besiktas milangaz ornegini vermesin, istikrar olmadigi icin, ummadik tas bas yarar hesabi isi goturduler ki payin cogu da bugun asilan ergin ataman ve ekibinin gercekten ozverili calismasinin sonucu. peki nerede o kadro simdi? ergin hoca nerde, david hawkins nerde, bonsu nerde? hepsi dagildi cogu da ezeli rakipleri olan ve yari finalde eledikleri ve wild card alamayan bize geldi. dusunelim eger ayni basariyi anadolu efes saglasaydi o kadroyu oyle dagitip getirebilir miydin galatasaray medical park'a? maksimum 1 as tas catlasin gozden cikartilan bir 2.si belki. cunku anadolu efes yillardir o alana yogunlasarak belli seyleri oturtmus, bizim de demek istedigimiz buydu.

    oktay mahmuti donemindeki galatasaray medical park belli seyleri oturtmustu, iyi defans yap rakibi kilitle, yildiz basketbolu degil, josh shipp gittiginde david hawkins tarzi bir adam degil nihad dedovic gibi bir takim elemani gelsin, pivotlardan cok hizli adamlar oyunu suruklesin, en onemlisi taraftar da bu sistemi benimsemisti salona giderken acaba diye dusunmuyordu. burada en buyuk sans ilk sene futbol takiminin yasadigi rezil formla galatasaray medical park'in taraftarin daha cok dikkatini cekmesi ve basarili bir grafik sergilemesiydi.

    mahmuti'yi ve jenerasyonunu yolladik bir guzel, hadi birer bardak soguk su. simdi geldi sira ergin ataman'a. artik yeter su takimin bir iskeleti bir oturmuslugu olsun, sirkulasyon sistemiyle basari kisa vadede bile gelmiyor iste anlayalim artik, profesyonelce ele alinsin basketbol subesi iki senede bir hersey sifirlanmasin. domercacnt, goksenin, hawkins derken sanssiz bir devre yasiyoruz cok belli, turkiye ligi futboldaki gibi transferle adini duyuran bir lig degil baskette, neticede avrupa top 5'in en ustlerinde, yani oyle bazilarinin sandigi gibi futbol liginde gore daha basti, daha az ilgiyle iki transferle isi garantiye alacagin bir lig degil, aksina yarisin icine girme kapasitesi olan takim sayisi daha yuksek. hepimiz basari istiyoruz ama biraz sabir. ben bu sene sonuc ne olursa olsun seneye de ergin ataman ile devam edilmesinin cok cok onemli oldugunu ve bunun da hissettirilmesi gerektigi kanatindeyim hem basina hem takima, bunu da yonetim degil bizim yapmamiz lazim.
  • 1655
    şu an bütün konsantrasyonunu eurocup'a vermesi gereken takımımız. kesinlikle ulm maçı konsantrasyon eksikliğinden kaybedildi. tabii uzunlarımızdan son maçlarda neredeyse hiç katkı alamıyoruz. form durumu, sakatlıklar ve şanssızlıklarla boğuşma gibi bahanelerimiz mevcut evet ama bunlar playoff zamanına kadar düzelir. şu an tek yapılması gereken eurocup'a odaklanıp gruptan çıkmak olmalı. yanlış kadro kuruldu, ergin hoca enkaz bırakır vs gibi söylemlere katılmıyorum. şu an yapılabilecek en makul kadro oluşturuldu ve iş ergin hocaya bırakıldı. o da takımı toparlayıp maçlara odaklanmalarını sağlayacak. uzunlarımız kendilerine gelecek, kısalarımız savunma yapacak ve şu gruptan çıkacağız. sonra baharda playoff zamanı her şey daha güzel olacak.

    bu takım için gereken tek şey kazanma alışkanlığı. bunu yakaladığımız an sorunların çoğu çözülecektir.

    son olarak bu sene en büyük hayal kırıklığı taraftarda. o maçlara gitmeyip ahkam kesmek en büyük taraftar profili oldu. elzem işi olmayıp maçlara gitmeyenler varsa da amk.
  • 1656
    play off süreci başladığında aleyhinde atıp tutanlara tek tek ettikleri tüm kelimelerini yutturacak, yıllar sonra tekrar şampiyon olacak takımdır aynı zamanda.
    şampiyonluk winner bir koçla kazanılır, işte bunun için de başında ergin ataman var. ergin ataman'ın arkasında enkaz bıraktığı da koca bir yalandan ibarettir. beşiktaş basketbol takımı bu sezon, geçen sezon eurolig'de bizim elde ettiğimiz başarının bir benzerini elde etmiştir top 16 ya kalarak. bu mudur enkaz? ayrıca lakovic gibi şutör bir basketbolcu bizde oynarken şut atmayı unutmuştu savunma yapmaktan, o halde mahmuti'ye çamur mu atmamız icap ediyor şimdi?
    ünal aysal'ın vizyonunda hep başarı var, yoksa neden futbol takımına sneijder ve drogba'yı transfer ettik sanılıyor. daha ilk sezonda belki de ş.ligi'nde yarı finale yükseleceğiz, öyle bir kadro kuruldu futbol takımına.
    basketbolda da gayet sağlam bir kadro kuruldu ve yatırım yapıldı. o halde dereleri görmeden paçaları sıvamak ve umutsuzluk galatasaraylıyım diyene yakışmaz.
  • 1657
    cok buyuk sansizliklar yasayan ve yasamaya devam eden takim. onumuzdeki zor fiksture bakarsak yapmasi gereken en onemli sey konsanstrasyonunu yuksek tutmak. yoksa ulm maci gibi sonuclar kacinilmaz. burda da is koca dusuyor. gercekten sezon basinda kurulan takima bakinca insan uzulmeden duramiyor. umarim sezon sonunda kocun ayrilmasini gerektirecek bir sonucla karsi karsiya kalmayiz. cunku butun sanssizliklara ragmen koca saldirip yine enkaz birakti demek isteyen bir suru kurt var ortalikta.
  • 1658
    son yıllardaki transferleri:

    2009-2010 sezonu

    evren büker
    simas jasaitis
    radoslav rancik
    mike wilkinson
    darius washington

    2010-2011 sezonu

    josh shipp
    preston shumpert
    taylor rochestie/jerry johnson
    tutku açık
    luksa andriç
    ermal kurtoğlu

    2011-2012 sezonu

    furkan aldemir
    ender arslan
    jamon gordon
    jaka lakoviç
    cevher özer
    zaza pachulia
    darius songaila/savoviç
    nihad djedovic

    2012-2013 sezonu

    cenk akyol
    carlos arroyo
    engin atsür
    domercant
    ersin dağlı
    jamont gordon
    david hawkins
    milan macvan
    boniface ndong

    - yabancı transferlerinde başarılı
    - yabancı oyuncuların performansı genel olarak çok iyi
    - yerli oyuncuların performansı tutku ve ermal dışında vasat.
  • 1660
    hawkins, domercant ve gökseninsiz oynamasına rağmen şubat ayı itibariyle hala aslan gibi mücadele etmeye çalışan takımdır.

    bre heyyyyy kendine gel ulan. 30 milyon euroluk takımlarla bu en önemli 3 adamı kaybetmiş halde başetmeye çalışan aslan yüreklilerden bahsediyoruz.

    başta hocaları olmak üzere hiç bir bireyine bok atmak senin haddine değil liseli ergen tıfıl troll hıyarağası seni.
  • 1665
    bu sezon yaşadığı şanssızlıkları futbolda barcelona yaşasa, messi'de doping çıksa, xavi ve mascherano sezonu kapasa, onlar bile dağılabilir. geçen sezonda, sadece david villa'nın sakatlığından sonraki düşüşleri bunun en temel örneğidir. bu anlamda, ortaya koydukları karakter, kazanma azmi ve yüksek konsantrasyon bile başlı başına takdire değerdir. ligde playoff yaklaştıkça performanslarının daha da yükseleceğini ve takımın yeniden sezon başındaki gibi takım halinde form tutacaklarını düşünüyorum.
  • 1667
    ulan futbol takımında bile kritik bir oyuncu sakatlanınca bütün düzen bozulabiliyor. ujfalusi sakatlandı defans iflah olmadı daha. basketbol takımı ise futbolun aksine 5 kişiyle oynanıyor. bu 5 kişiden bütün oyun planını üzerine kurduğun iki adam domercant ve hawkins giderse, en iyi savunmacın göksenin sezonu kapatırsa, e el insaf yargılamadan önce biraz düşünün artık.

    daha iyi olabilirler ama asla başarısız değiller.
  • 1668
    kaderi mehmet keseratar, recep ankaralı, engin kennerman, murat biricik gibi yavşaklar tarafından çizilmektedir. ergin, oktay, murat x y önemli değil. bizim şampiyon olmamız için 2011-2012 cska moskova kadrosuna ihtiyaç var. öyle kadro kursak finalin 7. maçıyla zor şampiyon oluruz. 5 kişiye 8 kiş oynuyor bu takım ne yapsın. koç ne yapsın.
  • 1670
    sezon başında domercant gibi sayı canavarını, göksenin gibi kaliteli yerli oyuncu kaybeden takım.
    daha sonra takımı yönlendiren can veren hawkins gibi bir lider oyuncumuz da kaybettik.

    bunları göz önüne alınca, bu takıma yanlış yapılanmış demek bence saçmalık.

    tüm bunlara rağmen bir ara baya baya kötü gidiyorduk ama toparlandık sayılırız. keşke türkiye kupasını alabilseydik, ivme kazanabilirdik.

    eksiklerimiz pota altı ve ikili oyunlarımız. bunları geliştirmeliyiz.
  • 1673
    10 şubat 2013 fenerbahçe ülker galatasaray basketbol maçını kaybettikleri için eleştirmek insafsızlık olur, bu maç özelinde helal olsun diyorum ben de kendilerine. hakemlerin direk sonuca etki eden hatalarının yanı sıra, dar rotasyon ve yorgunluk yüzünden son anları iyi oynayamadık ve kupa gitti. yine de mücadele ve sahadaki duruş güzeldi. eksikleri problemleri çok büyük takımın malesef, sezon hedeflerimiz için de zorluyor bizi, ben ulm deplasmanı sonrası inancımı yitiriyordum şahsen takıma, ama bu türkiye kupası maçları sanıyorum takımı da tekrar ayağa kaldıracak. lig şampiyonluğu ve eurocup, şu anki yapımıza göre baya zor duruyor ama bu takım işi sonuna kadar götürebileceğini, bizi peşinden sürükleyeceğini gösteriyor, göstermeli..
  • 1675
    10 şubat 2013 fenerbahçe ülker galatasaray basketbol maçında mücadelelerinden dolayı tebrik ettiğim takımım. bu sene bir şanssızlıktır aldı başını gidiyor. hepsi de bu takımı mı bulur be abi. yeter lan. şimdi sahada domercant ve göksenin olsa ne kadar güzel olurdu. hawkins'i saymıyorum, o bi zahmet uzak olsun bizden gitsin anca ot çeksin. ona ettiğim küfürlerin haddi hesabı yok. ama diğer iki aslanı sakatlık aldı bizden. ergin hocanın en kilit adamları gitti. ama yılmak yok, mücadeleye galatasaray'a yakışan mücadeleye aynen devam.
App Store'dan indirin Google Play'den alın