• 152
    en iyi yaptığı şey olan kenetlenmeye odaklanmalı. florya, teknik ekip, oyuncular. saha dışında kazandığı savaş olmayan bir camiaydı bundan önce de, hele son 2-3 yılda oluşan güç dengelerinde hiçbir beklenti olmasın.

    kenetleneceğiz. florya, teknik ekip, oyuncular. bu zamana kadar da hep öyle kazandık kazandığımızda, bundan sonra da ancak böyle kazanabiliriz. başka bir yol yok bizde.

    taraftar olarak yapabileceğimiz tek şey desteğimizi hissettirmek, olumsuz durumlarda daha da fazla hissettirmek. yönetim de eğer fayda sağlamak istiyorsa şu saatten itibaren tamamen içeri kapanıp bu kenetlenmenin bir parçası olur. onu da yapamazlarsa hocanın istediği transferleri yapıp sussunlar.
  • 154
    bunu daha evvel de dile getirmiştim ama o zaman sular bir şekilde duruldu. çok ama çok acilen herkes kişisel hesaplarını bir kenara bırakıp bir bütün olarak ayağa kalkmalı!

    galatasaray aleni bir şekilde türkiye’nin en büyük holdingi tarafından hedef alınmış vaziyette. bu durum sürdürebilir değil! öyle bir yangın çıkarmalıyız ki bir daha kimsenin eli bize ulaşamamalı!

    bugüne kadar itidalli yaklaışıyordum yakın çevremdeki fbjklılara ama bu geceden itibaren anladıkları dilden konuşmaya başlayacağım.

    vasattan nasihat dinleme zamanı sona erdi!
  • 158
    üzerine büyük oyun oynanmaktadır. ve ligin boyu kısaldıkça görüyoruz ki bunun dozajı da gittikçe artacak.
    maalesef yönetim tarafından zaten öksüz kalıyorken güvendiğimiz tek varlık saha içi oyun gücümüzdü.
    ne var ki takım bir kaç haftadır ciddi formsuz ve bu durum saha içi kayıpları için potansiyel oluşturmakta. başta okan buruk olmak üzere her bileşenin acilen toparlanıp kendine gelmesi gerekiyor. yoksa 5. yıldız hayal olur, bu işin şakası yok...
    (bkz: 9 şubat 2025 galatasaray adana demirspor maçı)
  • 159
    türkiye sınırları içerisindeki en büyük, önemli ve ilerici camiadır. (bkz: 9 şubat 2025 galatasaray adana demirspor maçı) aleyhine olan yapılaşmayı alenen ortaya koymuştur. gün itibariyle yapması gereken sportif anlamda elinden bir şey gelmeyen camia ile dalaşmayı bırakması ve hazırda anlaşılan bir oyuncu varsa açıklayıp yolunda olduğunu göstermesidir. karşı tarafa verilecek tek yanıt, uefa tarafından açıklanan şikeci kulüpler sıralaması olabilir. saçma sapan bir ortamda herkes bok atıp duruyor ve sen kendini aklamaya çalışıyorsun.
  • 160
    taraftarı, televizyon ve diğer dijital platformlarda yorumculuk yapanları, eski futbolcuları, kulübünü güya objektif olduğu; adil olduğu için ezim ezim ezdiren ve fenerbahçe’nin algılarına en ama en çok kapılan camiadır. objektif olacağım diye fenerbahçelilerin dahi aklına gelmeyecek pozisyonlara kılıf bulup, diğer camialar ırkçılık ve şike de dahil resmen suç niteliğindeki olaylara karıştığını bilip dışarıya kuyruğu dik tutarlarken en ufak olayda kendi camiasını ölçüsüzce yeren camiadır.

    en çok düşmanı yine kendisi olan camiadır. diğer camiaların yöneticileri servetini boca ederken kulübü berbat yönetmesine, ismi lazım değil bazı geçmiş yöneticileri menajerlerlerle resmen galatasaray’ın parasını yemesine rağmen kasa kolaylığını dahi lütuf gibi görür. diğer camiaların yöneticileri kulüp tepetaklak giderken elini taşın altına koyup başarılı veya başarısız olmasından bağımsız resmen ismini paspasa çevirir. bizim camianın fedaileri ise kulüp altın çağlarını yaşarken yamyam gibi dadanıp batırdıktan sonra kaçışır. işin kötü yanı bu tipler pohpohlanır, el üstünde tutulur. mustafa cengiz’e demediğini bırakmadı bu camia taraftarından yöneticisine, futbolcusundan teknik direktörüne. şimdi övülse ne yazar biz bunları gördük.

    efsane denilen eski futbolcusu gider başka takım yokmuş gibi kanlı bıçaklı olduğumuz bizden nefret eden yere teknik direktör olur. bir de güzel güzel konuşur. elin fenerlisi beşiktaşlısı temiz pozisyon derken bizim yorumcumuz tersini söyler. objektif olur, adalet timsali olur, şerefli olur. halbuki ne objektif ne de adildir. bal gibi de buz gibi de yalancıdır, haindir. türlü türlü adaletsizliğe karşı tiz bir şekilde “bazen” ses çıkarır fakat galatasaray’ın en küçük hatasında borazanı eline ilk alır.

    yabancı futbolcularımız 3000 kilometre öteden bize sevgi yollar, saygı yollar, maçlara gelir. yerli futbolcumuz karşımızda oynarken kedi olur, bize karşı ise aslan kesilir, en hırslı maçını bize oynar. fakat fener’e karşı bu kadar hırslı oynamaz. ama taraftar masum sanmayın sakın. çünkü bizim taraftar bu olayların ardından dahi bize sevgilerini yollayan sneijder’i bavuluyla havaalanından yalnız yollar, anamıza söven belhanda için ağıtlar yakar. kısacası bizim camia en az bizi seveni sever.

    bizim camiamızda en çok gayrimenkul projeleri gündeme gelince yönetici adayı çıkar. en hararetli galatasaray sevgisi o dönemlerde olur. ceza yediğimizde, ffp varken aday çıkmaz. bence biz ilk önce içimizdeki irlandalılardan kurtulalım. yine birbirimizi yiyelim, yine birbirimizi ezdirelim. çünkü biz objektifiz, çünkü biz adiliz. bahçede sülükler gezerken biz karıncalarla ilgilenelim.
  • 161
    yönetiminden futbolcusuna, teknik direktöründen taraftarına tüm camia olarak tek odağımız şampiyonluk olmalıdır.

    zaten bizi sahada yenemeyeceklerini/yenemediklerini bildikleri için maç dışı her olayı köpürtüp, bizi hep saha dışına çekmeye çalışıyorlar. son haftalardaki performans yetersizliğimiz de biraz bundan. yeniden sahaya dönmeliyiz.

    25. şampiyonluk için kimseye bakmaksızın 11 maçımız var. motive olmamız, konsantrasyonu artırmamız gereken 11 maç.

    geri sayımın başlaması gereken kalan 11 maç.

    --- alıntı ---

    galatasaray, şu saniye itibariyle sıradaki 11 maçını kazanması halinde hiçbir sonuca bakmaksızın 5. yıldızı takan ilk ve tek takım olacak.

    --- alıntı ---

    https://x.com/...924082495778867?s=46
  • 162
    gün birlik günüdür. tabii ki (bkz: yönetim istifa) fakat onun haricinde bütün taraftarı, oyuncusu, teknik ekibi, herkesin tek yürek olması lazım.

    yok şu oyuncunun bonservisi, şusu busu maaşı önemli değil. sezon bitince konuşuruz, yeri geldiğinde de yönetimden hesabını da sorarız.

    ama bu organize kötülüğe karşı, her hafta üzerimize atılan iftiralara karşı tek yürek olmak ve herkeae bir kez daha “iyiler sonunda mutlaka kazanır” mottosunu öğretmemiz lazım.
  • 170
    galatasaray camiası çok uzun zamandır ağır bir saldırı altındadır. hem saha içinde hem saha dışında galatasaraylı olmak, adeta sıradan bir taraftarlık değil; zor bir vatandaşlık görevi haline gelmiştir. sahada nizami gollerin iptal edilir, rakibin her maç kollanırken senin aleyhine en ufak pozisyon bile büyütülür. senin ceza aldığın bir olayda rakip ceza almaz; senin oyuncunun atıldığı pozisyonda rakibin oyuncusu nedense oyuna devam eder. bu artık kimsenin inkar edemeyeceği bir düzen haline geldi.

    ama esas mücadele saha dışında.

    rakibin dokunulmaz bir ismi, senin eski futbolcunu imaj hakkıyla satın alıyor; anadolu kulüplerine sponsor oluyor; fenerbahçe’nin şike yaptığını söyleyenleri dava eden vakfın gecesine katılıp bir forma için 1 milyon lira sıkıyor.

    devletin polisini kullanarak yol kesen, mafya tipli bir grupla birlikte senin maaşlı çalışanını, stad müdürünü linç ediyor; adamın kaburgaları kırılıyor, kafatası çatlıyor. ve karşılığında tek bir allah’ın kulu ceza almıyor.

    kulübü geçtim, yıllardır galatasaray taraftarı sokaklarda saldırıya uğruyor.
    tesislerin basılıyor.
    üzerine araba sürülüyor.
    yapanların yüzleri apaçık, kameraların önünde. çünkü bu ülkede galatasaray’a saldırmak ne yazık ki “cezasızlık” statüsüne alınmış durumda. bunun cesaretlendirdiği bir başka fenerbahçeli, istanbul’un göbeği caddebostan’da galatasaray taraftarını silahla vuruyor.

    `1 aralık 2025 fenerbahçe – galatasaray maçı`, aslında fotoğrafı tüm çıplaklığıyla gösteren maçtır. sahada yaşananlara dair konuşmaya gerek yok; okan buruk’un dediği gibi, bu maç futbol konuşulacak bir maç değildi. bu maç, galatasaray’ın hem saha içinde hem saha dışında nasıl bir saldırı altında olduğunun kanıtıdır.

    bu yüzden bugün galatasaraylıların birbirine sahip çıkması, birbirini koruması, birbirini kollaması şarttır.
    galatasaray’ı bu şartlarda bile yıkamazlarsa, bir daha asla yıkamazlar.
    bu sezon taraftar tüm direncini, sabrını ve mücadele ruhunu yüksek tutmalıdır.

    ama acı bir gerçek var: bu camiaya karşı saldırılar artarak devam edecek. mevcut yönetim, kulübü yönetmek adına elinden geleni yapmıştır; ancak bu seviyede bir krizle mücadele edecek, bu çapta bir saldırıya karşı durabilecek bir isim kulübün içinde ne yazık ki bulunmuyor. artık galatasaray’ı bir arada tutacak, dışarıdan gelen her türlü saldırıya karşı bu kulübün duvarlarını yükseltecek, galatasaraylılara saldırmayı düşünenleri en az iki kere düşündürecek, galatasaraya dokunmaya çalışanların elini kıracak güçlü bir figürün kulübün başına gelmesi gerekiyor.

    her şeyden önemlisi:
    galatasaray taraftarı birbirine kenetlenmelidir.
    bu bir sezonluk savaş değildir; bu bir karakter mücadelesidir.
    ve bu mücadeleyi ancak birlikte verirsek kazanırız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın