• 2402
    allah bizi 8. ederek sınadı iki sene önce.

    sonra;
    kulübü gerçekten sahiplenen yönetim başa geldi.
    kulübün öz evladı fatih terim, hasan şaş gibi isimler teknik ekibe geldi.
    kulübü gerçekten ama geçekten seven adamlar oynamaya başladı.
    oyuncuların hepsi ilk önce insan. futbolculuklarından çok kişilikleriyle seviliyorlar ilk önce.
    türkiye'deki rakibinin ne halt olduğu ortaya çıktı.
    taptığı adamların ne bok olduğu ortaya çıktı.
    efsaneleri birbirine düştü.
    bu arada biz herkese nal toplattık ligde. 9 puan önde bitirdik.
    süper final diye bir şey icat ettiler gittik en büyük rakibin sahasında sevindik.
    şampiyon olduk, kadroyu daha da güçlendirdik.
    stroe satışları patladı.
    kombineler avrupada zirveye yarışır. stadum gelirleri patladı.
    rakip elendi, şampiyonlar liginden iki kat para alıcaz.
    kaç yıl sonra istedik önümüzdeki rakipler elendi 3. torbaya geldik.
    vs vs

    yani beyler gördüğünüz gibi her şey istediğimiz gibi gidiyor. allah bizi sekizincilikle sınamış ama bu kadar iyi şey üst üste olduğuna göre demekki sınavı geçmiiz allah katında.
  • 2403
    büyük kulüp olmanın büyük sıkıntıları olduğunu görmeye başlamıştır. avrupa'da büyük diye nitelendirilen bir çok kulüp, oynatmamasına rağmen futbolcularına sağlam mukaveleler karşılığı yüksek ücretler ödemektedir. özellikle kadrosunda 35-40 oyuncu bulunan kulüpler bu açmazları yaşamakta, sadece kadro derinliği oluştursun diye değil, elden çıkaramadığından bu masraflı fazlalığı hissetmektedir. oynatmayacağımız oyuncuya yüksek bedeller ödemenin sevinilecek bir tarafı olmadığını bilmekle birlikte; "büyük kulüp" olmanın bu tip sorunları da beraberinde getireceği bilinmelidir; ve galatasaray, avrupa çapında büyük kulüp olma konusunda yavaş yavaş ilerlemektedir.

    (bkz: milan baros)
    (bkz: albert riera)
  • 2404
    burun ameliyati icin tjtemmuza narkoz verilmistir . hemsire oldugu icin ameliyat sirasinda annem de icerdedir . narkozu veren hemsire hanim ben sarhos kivamina geldigimde anneme "tjtemmuza istedigin soruyu sorabilirsin su an yalan soyleyemez her sorduguna cevap verir " der . sevgilin var mi sorusuna hayir cevabi alindiktan sonra sevdigin biri de mi yok ? diye sorulur . metin oktay parcalisiyla ameliyata giren ben elini kalbinin uzerindeki armaya goturup tek askim galatasaray diye cevap verir . ameliyat ekibi cok saskinken beni taniyan annem gayet sakindir (bu olay annem tarafindan anlatilip ameliyat ekibi tarafindan gulumsenerek onaylanmistir .) bilincimiz yari acikken de kapaliyken de galatasaray !
  • 2406
    tatilde tanistigim bir italyanla sohbet ederken, "urfa'ya gittim, izmir soyleydi, istanbul boyleydi" demesi uzerine sordugum "turkiye'de en sevdigin sehir hangisi" sorusuna verdigi cevap. city'yi team anlamis demek ki "galatasaray" dedi, ben de bozuntuya vermedim. adam roma'da yasiyormus, roma taraftariymis, galatasaray'a hayranmis.

    simdi dusundum de, belki de adam yanlis anlamamistir, belki de galatasaray'i sehir saniyordur. kendisinde o kadar buyuk iz birakmis demek ki.
  • 2415
    19.09.2012 manchester united - galatasaray maçı kadrosunu kafanızda tasarlayın. sonra fatih terim'in çıkaracağı kadro ile birebir tutma olasılığını yüzdeye vurun. sizce yüzde kaç tutturursunuz? ben en az 4 oyuncudan emin değilim. bir forvet, bir sağ kanat, bir sol kanat ve bir de defans. hatta belki sol bek.

    demek istediğim kadro kalitesinin ne kadar yüksek olduğunu ve ne kadar çok silahı olduğunu bu şekilde dahi anlayabiliriz. yürüyedur galatasaray.
  • 2416
    19 eylül 2012 manchester united galatasaray maçı başlığına yazdım, buraya da yazmak gerekiyor.

    6 yıldır bu arenada yokuz, takımda şampiyonlar ligi tecrübesi olan oyuncu sayısı 1 elin parmaklarını geçmiyor. 2 sene önce zar zor 8. olmuş bir takım, manchester united deplasmanında. ve şimdi bu takımın taraftarları olarak galibiyete sonuna kadar inanıyoruz. söyleyin şimdi büyüklük bu değil de nedir ?
  • 2419
    çok mutluyum sözlük.

    önceki entrylerimde yazmıştım, bu maçta* öncelikli isteğim güzel futbol diye. dün öyle güzel bir futbol oynadık ki; maç boyu alkışladım, maç boyu umudumu hiç yitirmedim, maç boyu takımımla gurur duydum.

    öncelikle bu yazdığımı yadırgayabilirsiniz ancak maçın başında yediğimiz gol bence ileriki dönemler için bize cok büyük artılar olarak geri dönecektir. eğer o gol o dakikada gelmese, macın 2. yarısında gelse mesela, belki de biz üzerimizdeki gol yememeliyiz baskısından kurtulamayacaktık. ki ilk 5 dakika top cıkarmakta bile sıkıntılar cektiğimiz gerceği var doğruyu söylemek gerekirse. ama o golu yedikten sonra ise kaybedeceğimiz bir şey olmadığını farkeden ve o tedirginliği üstlerinden atan futbolcularımız geri kalan 85 dakikada manchester unitedlı oyunculardan bir gram aşağı futbol oynamadılar.

    dünkü macta* manchester united kadar acık futbol oynayan, kapanmayan, saldıran, ayagında top tutan, hücum yapan, sutları direklerde patlayan, nispeten yorulmayan, 90. dakikaya kadar savasan bir galatasaray izledim ben.

    tek bir eksiğimiz vardı dün, o da şans. eğer ki o şans birazcık bizimle olsa belki de onların bile hiç beklemediği bir galibiyetle geri dönecektik. ama olsun, ben o kadar rahat ve o kadar mutluyum ki sözlük anlatamam. bugun benim takımım manchester united deplasmanından tek farkla mağlup ayrıldı. ve bunun için, dünyanın en güclü ekiplerinden birine sadece tek farkla mağlup olduğu için üzülüyorsa benim oyuncularım, yani orda galibiyeti kacırdığımıza bütün takımım hemfikirse; bu bizim dün o sahada hicbir sey kaybetmediğimizi gösteriyor. biz dün hiçbir şey kaybetmedik sözlük, biz dün bu oyunun büyük abilerinden birini yeri geldiğinde ceza sahasında 10 kişi savunma yapmaya zorlayan bir takım kazandık. önceki bir entrymde demiştim; kazansak da kaybetsek de mühim değil, ben alex fergusona o ciğnediği sakızı yutturacak bir futbol oynayan bir takım görmek, o tribünleri yutkunduracak bir takım görmek istiyorum demiştim. ve şimdi gönül rahatlıgıyla söyleyebilirim ki hem alex ferguson sakızını yuttu korkudan, hem de tribünler sus pus oldu. 90 dakika boyunca yemin ediyorum 3-4 kez macın istanbulda* oynandığı hissiyatına kapıldım, istanbul sandım orayı ciddi ciddi.

    bugün ise verilmeyen penaltılarımızdan, kacırılan gollerden, direkte patlayan şutlardan bahsederek hayıflanıyoruz. sanki sanssızca kaybettiğimiz bir süper lig macının arkasından hayıflandığımız gibi hayıflanıyoruz hem de. "ulan adamlar ne şanslıydı bu macı kazanan biz olmalıydık" diyoruz.

    soruyorum sana sözlük, dünkü macın son dakikasına kadar umudunu korumayan bir taraftar gördün mü dün? dakika 90+2'ydi, biz hala bastırıyorduk ve oturduğum mekanda herkes ayağa kalmış gol atabileceğimize inanarak bağırıyorlardı. işte bu inanç bizim için bırakın old trafforddaki 1 ya da 3 puanı, onlarca galibiyetten cok daha değerli.

    ve biz bugün bundan sonraki maçlara daha da umutla bakıyoruz. çünkü şimdi bu güzel futbolu yarım bırakmamaya geldi sıra. bize inanmayan herkesi daha da utandırmaya geldi. sırasıyla diğer takımları* cehennemimizde ağırladıktan sonra kendilerine kırmızı şeytanlar diyenleri bu sefer bizim kendi cehennemimizde* yakmaya hazırlanacağız.

    ben bugün cok mutluyum sözlük. takımım en iyilerin sahnesinde,* en iyiler kadar hatta en iyilerden bile iyi futbol oynuyor çünkü. ve bana bu gururu yaşatan takımıma, oyuncularımıza binlerce kez teşekkür ediyorum. siz böyle hırslı oynadıktan sonra dün herkese gösterdik ki kafa tutamayacağımız bir takım yok. hatta yenemeyeceğimiz hiç bir takım, kazanamayacağımız hiç bir kupa da yok. yeter ki sizler bu inancınızı koruyun. çünkü emin olun bizler size sonuna kadar inanıyoruz.
  • 2421
    19 eylül 2012 manchester united galatasaray maçi malesef bir gerçeği yüzümüze de vurmuş oldu.

    geneli tembellerden oluşan bir sinifta nadir olarak bulunan akilli öğrencilerdensiniz diyelim. yapilan bir sinava az ya çok çalişsaniz da hep ilk ikiye üçe girmeniz garanti. rahatiniz yerinde bir bakima. fakat genel çapta bir sinav yapildiğinda sonucunuz pek de sinif dereceniz kadar parlak olmayabiliyor. çünkü sinifta rekabet sinirli. koşullar uygun değil.

    bizimde durumumuz buna benzer aslinda. hakikaten çok boktan bir ligimiz var. "acaba bu hafta ne sonuç almiş" diye merak edeceğiniz takim sayisi, bir elin parmak sayisindan daha az. hal böyle olunca rekabet bir yere kadar oluyor. seni zorlayacak etmen sayisi çok az. e bir de adamlara bak. tottenham gibi bir takim şampiyonlar ligine gittiğinde bayram kutlamalari yapiyor. adamlar bizim ligde oynasalar neler olur sen düşün. rekabet o kadar üst doruklarda ki adamlar sürekli diken üstünde. bu durum da kendilerini geliştirmek zorunda birakiyor. istikrar böyle gelişiyor işte.

    bizde bu kadar rekabet ortami olmadiği için ancak çok iyi bir jenerasyon geldiğinde başari yakalayabiliyoruz. halbuki bizde de bu kadar çekişme olsa o jenerasyonun gelmesini değil nasil yaratilacağini çözmüş olacağiz. hal böyleyken başari sayimiz malesef sinirli sayida oluyor.

    yani avrupa'da istikrarli olarak başari istiyorsak, malesef bunun koşulu sadece bizden değil, ligimizin de kendini geliştirmesinden geçiyor.
  • 2422
    20 ekim 1993 manchester united galatasaray maçında dünyaca ünlü rakibini alt ederek babası hasta yatağında yatarken onu her gördüğünde üzülen 10 yaşındaki çocuğun yaşadığı en büyük mutluluğu yaşatmış takımdır. 17 mayıs 2000 arsenal galatasaray maçını kazanıp uefa kupasını kazanarak hayatın neden kendisine karşı bu kadar acımasız olduğunu sorgulayan 17 yaşındaki bir gencin hayatın bütün sorunlarını birkaç günlüğüne unutmasına neden olan mutluluğu yaşatan takımdır galatasaray.
  • 2423
    1994 yılında ilkokul bebesi iken * başlayan ilişkimizde hep fedakar taraf oldu kendisi, kah ilgisiz bıraktım, kah geri plana ittim, görmezden geldim zaman zaman, ama hala yanımda. ne bir yanlışını gördüm, ne de serzenişini, akıl baş geldi tabi zaman geçtikçe, bu sebeple mezarda sonlanacak inşallah ilişkimiz. çok seviyorum kendisini. *
  • 2424
    rusya'da cska, ukrayna'da dinamo, yunanistan'da olympiakos, isviçre'de basel, romanya'da steaua, çek cumhuriyeti'nde sparta, italya'da milan, hollanda'da ajax, belçika'da anderlecht, fransa'da lyon, almanya'da bayern, portekiz'de porto, ingiltere'de manu neyse türkiye'de galatasaray odur. her zaman türkiye ligi dendiğinde en merak edilen takımdır. ligdeki sıralamasına öncelikle galatasaray'a bakılır. bu sene ligde kaçıncı sırada diye bakılır. çünkü "galatasaray" ülkenin en çok tanınan ve en merak edilen takımıdır. işte bu yüzden ülkenin en büyük takımıdır galatasaray. işte bu yüzden türkiye'de galatasaray ve diğerleri vardır.
  • 2425
    her şeyde olduğu gibi çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında da kendi sektöründe türkiye'nin öncüsü olmuş kulüptür. alman firması kosi sloar’la türk telekom arena'nın güneş enerjisi panellerinden elde edilecek elektrikle aydınlatması için masaya oturulmuş. ayrıca bu güneş enerjisi panelleri çimlerin bakımı için de kullanılacak. sonuçta yaklaşık 1 milyon tl ortalamayla kulübe 3 ayda bir gelen elektrik faturasından büyük oranda kurutulunacak ve de çevreye dost bir sisteme geçilmiş olacak.

    http://ekoiq.com/cim-bom-yuzunu-gunese-dondu/#
App Store'dan indirin Google Play'den alın