5176
açık ve net bir şekilde kötü yönetilen* tarihteki en başarılı türk spor kulübüdür.
elzem kısımları geçtiysek bu entry'i yazmamın sebebini anlatmak isterim. biraz önce sol framedeki başlıklardan birisinden bir ankete denk geldim. anketin linkini hemen aşağıda paylaşıyorum. yazının bu kısmından itibaren devam etmeden önce ankete bir göz atmanızı öneririm *
galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş vb. camialar milyonlarca insanın yaşamına yön veren, günlük programlarının belirlenmesinde dahi rol oynayan köklü yapılardır. bu yapıların bugünü ve dünü gibi yarınları da önemlidir. evet biliyorum sözlük olarak kulübün tarihinde ilk defa böyle basiretsiz ve belki de art niyetli yönetiliyor oluşundan dolayı canımız sıkkın. en çok "banane ya!" diyeni bile zaman zaman kendisini kulübün sorunlarını düşünerek ve göz göre göre yapılan yanlışları sindirmeye çalışırken buluyor.
galatasaray spor kulübü taraftarları olarak geçmişteki sportif başarılarımızla diğer takım taraftarları gibi övünüyoruz lakin bizim övündüğümüz başka şeyler de var onlarda olmayan. mesela;
- kuruluş amacımızın türk olmayan takımları yenmek olarak vurgulanmış olması.
- derwall döneminde türk futbolunun ivmesini değiştiren devrimlerin bu kulübün önderliğinde yapılmış olması.
- galatasaray lisesi gibi ülkenin en köklü ve başarılı bir kaç kurumundan birisiyle organik bir bağa sahip olmamız.
- ülke tarihinin en büyük spor skandalına bulaşmamış, aksine bunun ve suçlularının karşısında bayrak taşıyan ve dik duran bir kulüp olmamız.
- kuruluş vizyonunun da etkisiyle ülkenin her daim batıya açılan penceresi olarak nitelendirilmemiz.
bunlar böyle saya saya sayfalar tutar. ancak anlatmak istediklerimden sapmamak adına burada kesiyorum. şimdi gelelim ankete. anketimizde iki şık var.
-ilkeli ama başarısız bir galatasaray
-ilkesiz ama başarılı bir galatasaray
bakın galatasaray kulübüyseniz ve bu kulübü yönetiyorsanız bu ilkelilikten taviz veremezsiniz, vermemelisiniz. bu kulübün bu günlerini kurtarmak adına geleceği tehlikeye atmak çok yanlış bir düşünceli. bu kulüp ilkeli olmalı, bu kulüp dik durmalı. spor kulüpleri başarılarıyla olduğu kadar zaman içerisinde oluşan gelenek ve duruşlarıyla da takipçi kazanır. bundan 50-60 sene sonra da fenerbahçe'nin şike yaptığı 7'den 70'e herkes tarafından konuşulacak. bu lekenin toplumun hafızasından kazınması mümkünatı olan bir şey değil. ama bunu yaparken o spor kulübünün yönetiminin düşündüğü buydu, ilkeli olmaya gerek yok, başarılı olalım kafi.
şike sürecinden sonra bu kulüp kaç sene uğraştı? bu kulübün taraftarları ne kadar üzüldü? hadi büyükleri geçelim, ya küçücük çocuklar? kulübün başındaki bir dallamanın böyle bir yanlış yapmasının o çocuğu dahi etkiliyor olması akıl alır birşey değil ama hesap edilmesi gerekli.
beşiktaşa gelelim, yıllardır konuşuyoruz başkanlarının cumhurbaşkanım diye yalamalarını, bir de süleyman seba gibi bir adam var aynı kulübün mazisinde. şimdi seba'nın beşiktaşı ile şu anki beşiktaş aynı çizgide mi? 50-60 sene sonra bugünlere dair bir video bir görüntü bir söz dolanmayacak mı ortalıkta? pek tabi. bunun silinmesi mümkün mü? değil.
biz bu yanlışlara hasbelkader henüz girmemiş bir spor kulübünün taraftarlarıyız. bu yarın olmayacak anlamına gelmiyor, ileride ilkesiz ama başarılı bir galatasaray görmek isteyen bir dallama çıkıp yukarıdakilere benzer bir şekilde davranabilir. o zaman ahlanıp vahlanırız. ama kötü yönetilmek, paranın suyunu çekmesi falan bunlar galatasaray'a koyacak şeyler değil inanın. borussia dortmund gibi bir takım küme düşüp geri gelebildiyse bayern münih'in domine ettiği bir ligde, galatasaray da en kötü bataklardan en kötü yönetimlerden döner ve yerine yerleşir.
önemli olan yoldan sapmamak.
http://www.strawpoll.me/13617758
elzem kısımları geçtiysek bu entry'i yazmamın sebebini anlatmak isterim. biraz önce sol framedeki başlıklardan birisinden bir ankete denk geldim. anketin linkini hemen aşağıda paylaşıyorum. yazının bu kısmından itibaren devam etmeden önce ankete bir göz atmanızı öneririm *
galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş vb. camialar milyonlarca insanın yaşamına yön veren, günlük programlarının belirlenmesinde dahi rol oynayan köklü yapılardır. bu yapıların bugünü ve dünü gibi yarınları da önemlidir. evet biliyorum sözlük olarak kulübün tarihinde ilk defa böyle basiretsiz ve belki de art niyetli yönetiliyor oluşundan dolayı canımız sıkkın. en çok "banane ya!" diyeni bile zaman zaman kendisini kulübün sorunlarını düşünerek ve göz göre göre yapılan yanlışları sindirmeye çalışırken buluyor.
galatasaray spor kulübü taraftarları olarak geçmişteki sportif başarılarımızla diğer takım taraftarları gibi övünüyoruz lakin bizim övündüğümüz başka şeyler de var onlarda olmayan. mesela;
- kuruluş amacımızın türk olmayan takımları yenmek olarak vurgulanmış olması.
- derwall döneminde türk futbolunun ivmesini değiştiren devrimlerin bu kulübün önderliğinde yapılmış olması.
- galatasaray lisesi gibi ülkenin en köklü ve başarılı bir kaç kurumundan birisiyle organik bir bağa sahip olmamız.
- ülke tarihinin en büyük spor skandalına bulaşmamış, aksine bunun ve suçlularının karşısında bayrak taşıyan ve dik duran bir kulüp olmamız.
- kuruluş vizyonunun da etkisiyle ülkenin her daim batıya açılan penceresi olarak nitelendirilmemiz.
bunlar böyle saya saya sayfalar tutar. ancak anlatmak istediklerimden sapmamak adına burada kesiyorum. şimdi gelelim ankete. anketimizde iki şık var.
-ilkeli ama başarısız bir galatasaray
-ilkesiz ama başarılı bir galatasaray
bakın galatasaray kulübüyseniz ve bu kulübü yönetiyorsanız bu ilkelilikten taviz veremezsiniz, vermemelisiniz. bu kulübün bu günlerini kurtarmak adına geleceği tehlikeye atmak çok yanlış bir düşünceli. bu kulüp ilkeli olmalı, bu kulüp dik durmalı. spor kulüpleri başarılarıyla olduğu kadar zaman içerisinde oluşan gelenek ve duruşlarıyla da takipçi kazanır. bundan 50-60 sene sonra da fenerbahçe'nin şike yaptığı 7'den 70'e herkes tarafından konuşulacak. bu lekenin toplumun hafızasından kazınması mümkünatı olan bir şey değil. ama bunu yaparken o spor kulübünün yönetiminin düşündüğü buydu, ilkeli olmaya gerek yok, başarılı olalım kafi.
şike sürecinden sonra bu kulüp kaç sene uğraştı? bu kulübün taraftarları ne kadar üzüldü? hadi büyükleri geçelim, ya küçücük çocuklar? kulübün başındaki bir dallamanın böyle bir yanlış yapmasının o çocuğu dahi etkiliyor olması akıl alır birşey değil ama hesap edilmesi gerekli.
beşiktaşa gelelim, yıllardır konuşuyoruz başkanlarının cumhurbaşkanım diye yalamalarını, bir de süleyman seba gibi bir adam var aynı kulübün mazisinde. şimdi seba'nın beşiktaşı ile şu anki beşiktaş aynı çizgide mi? 50-60 sene sonra bugünlere dair bir video bir görüntü bir söz dolanmayacak mı ortalıkta? pek tabi. bunun silinmesi mümkün mü? değil.
biz bu yanlışlara hasbelkader henüz girmemiş bir spor kulübünün taraftarlarıyız. bu yarın olmayacak anlamına gelmiyor, ileride ilkesiz ama başarılı bir galatasaray görmek isteyen bir dallama çıkıp yukarıdakilere benzer bir şekilde davranabilir. o zaman ahlanıp vahlanırız. ama kötü yönetilmek, paranın suyunu çekmesi falan bunlar galatasaray'a koyacak şeyler değil inanın. borussia dortmund gibi bir takım küme düşüp geri gelebildiyse bayern münih'in domine ettiği bir ligde, galatasaray da en kötü bataklardan en kötü yönetimlerden döner ve yerine yerleşir.
önemli olan yoldan sapmamak.
http://www.strawpoll.me/13617758