halen elindeki malzeme sebebiyle basari yakalamadigi soylenen hocamizdir.
once kendisine saygimin bir nebze daha arttigi bir anektodu aktaracagim. agustos 2010 sayisi galatasaray dergisindeki roportajinda, kendisine soyle bir soru soruluyor:
gs dergi: barca`nin ve ispanya milli takiminin bugunku basarilarinda ne kadar katkiniz oldugunu dusunuyorsunuz ?
frank rijkaard: ... bu basarida herhangi bir katkimin oldugunu dusunmuyorum. o oyuncu grubu zaten ne yaptigini bilen bir gruptu ve iyi bir yonetimle basariya kostular ve halen buna devam ediyorlar.
boyle mutevazi, boyle efendi bir insan. ancak gelin bir de galatasaray`in basinda ortaya koyduklarina ;
cogu yazar arkadasimiz, rijkaard`in basarisizligini kadro eksikligine bagliyor. su an icin belki haklilardir, ancak gecen senenin sampiyonunun
bursaspor oldugunu, ve gecen yilki kadromuzun, tarihimizin en pahali kadrolarindan biri oldugunu goz onunde bulundurursak, sanirim bu tez curur. yoksa bursa
nin sag beki ramos, sol beki lahmdi da ben mi kacirdim ?
benim asil gozlemledigim baska bir sorun ise, takimdaslik duygusunun galatasaray ruhuna yakisir bir bicimde takimimizda gorulmemesidir. gecen yil poposuyla topu kontrol eden ve bunu bizim evimizde yapan volkan demirel
e bir allahin kulu tepki gostermemistir. 2 yildir sivasda rijkaard`a tacizlerin boyutu artmaktadir, ancak tepkiyi sadece rijkaard vermektetir, digerleri sadece izlemektedir. sahadaki gerginlikte ortada kalan baros`un yanina neredeyse 15 saniye hicbir galatasarayli gelmemektedir, o surede 5 sivasli oraya depar atarak yetismistir. burda anlatilmak istenen, futbolcularin kavga etmesi gerektigi falan degildir. ancak 2000`li yillarin galatasarayini bir anlik gozunuzun onune getirin. orada birbirlerine adeta kardeslik duygusuyla baglanmis bir futbolcu toplulugu vardi, beraber hareket edip, sahada kavga edilecekse beraber edelerdi. bu yuzden bir cok rakip takima antipatik gelirdik belki, ama buyuk basarilarin temelinde bu takimdaslik duygusu vardi. iste bu noktada rijkaard`a daha cok is dusuyor, belki de cok gec bile kalindi...
baska bir mevzu da hocanin kredisinin oldugu
dur. hocaniz rijkaardsa pek tabi ki onun cok buyuk bir kredisi vardir, ancak ortada bence bir ikilem var. eger gecen yil ya da bu yil suna benzer bir kadromuz olma potansiyeli olsaydi, ben hocayi 2bin sene falan beklemeye hazirdim :
ufuk
sabri-semih-neill-h.balta
gio-topal-musa cagiran( elano ) -emre colak-arda
baros (batdal)
yani demem o ki, alt yapidan yetisen genc yeteneklerle harmanlanmis bir kadromuz olsaydi, o cocuklarin onundeki 5 yillik gelisimi goz onunde bulundurarak umutlu olabilirdik. ancak 86 dogumlu sol bek oyuncusu karsiliginda murat akça, erhan şentürk, fırat kocaoğlu ve semih kaya, serdar eyilik gibi genc yetenekleri denizlispor`a vermenin onayini da frank rijkaard vermistir.
kendisi dunya
da aktif calisan hocalar arasinda en basarili ilk 10un icindedir. ancak 2 sezonda da bir basarisizlik gelirse, kimse ne total futbol takar, ne de barca`daki basarili surecini hocanin..
not: an itibariyle ilginc bir isletim sistemi kulandigim icin, metindeki tum gizli bakinizlari silmeme ragmen boyle sacma bir goruntu ortaya cikti. ancak onemli olan goruntu degil, iceriktir. yok
ben bunu cozerim olm diyorsaniz, mesajinizi eksik etmeyin efenim..