frank rijkaard

	Franklin Edmundo Rijkaard
	Görev	:	Teknik Direktör
	Takım	:	Kariyer Sonu
	Yaş	:	62
	Uyruk	:	Hollanda

• 851

  hakkında artık aynı şeyleri okumaktan bıktığım teknik adam. ne eleştirenler, ne savunanlar artık benim gibi bir kesim hiç bir şey görmek istemiyor kulübün sağlığı için. biraz daha kendi haline bıraksak daha iyi olmaz mı arkadaşlar sizce de? genelde eleştiriler barcelona'yı çalıştırırken elindeki kadro vs. ile ilgili. savunmalarsa barcelona'ya ilk geldiğindeki başarısız performansıyla ilgili. ben okumaktan bıktım açıkçası.
• 852

  arda turanı hangi mantıkla santrafor oynattığını açıklasa diye beklediğim insandır.
• 853

  gönderildiği zaman yerine jose mourinho getirileceği için sorun yoktur. bir an önce gönderilmelidir. hatta gönderilirken isteyenlere kına dağıtılmalıdır ki bir taraflarına yaksınlar. ne kadar meraklıyız sistemsiz oynamaya. kulubün basında allah'tan adnan polat var. hıncal uluç beyinli değildir o.
  
  (bkz: bir istikrar lafı vardı, noldu ona?)
• 854

  bilmem ki kaçımız hatırlıyor frank rijkaard'ın barcelonadaki ilk sezonunu, zira aklımız futbolu bu kadar kolay özümseyemiyordu. şimdi herkesin bahsettiği bir konu var; bizim bir iniestamız bir messimiz bir xavimiz yok konusu. efendim http://en.wikipedia.org/wiki/FC_Barcelona_season_2003–04 önce burayı inceliyoruz. ardından sorumuz geliyor; bu harika muthiş über olarak nitelendirilen topu oynayan takımdan o sene kaç kişi var? iniesta yedek bile değil , xavi barış özbek muhamelesi gören 18 oyuncusu sadece puyol var o da isterseniz istisna olarak kalsın. peki bu adam bu takıma ne yaptı? para çok tabii 50 - 60 milyon eurolar saçarak oyuncular mı aldı? pek tabii imkanları çok olduğundan mevkilerindeki en iyi oyuncuları aldırdı takıma. bizde bunu yapamaz. ama gözden kaçan bir nokta var ki altyapıyı müthiş bir şekilde organize ederek bugun neredeyse fabrika gibi çalışan bir barcelona altyapısını kurdu. guardiola'nın hedeflerinden birini bir gazeteci bir gün dünyanın en iyi takımının tamamını altyapıdan çıkarmak olarak göstermişti. guardiola bu başarıya ulaşır mı ulaşamaz mı o kısmıyla ilgilenmiyorum ama evert jan derks gibi birini bünyesine katan takımımızın bu hamlesinden bihaber futbol ulemaları şimdiden atıp tutmaya başladıkça benim sinirlerim zıplıyor. bu takım messisini çıkartacak, bu takım iniestasını bulacak, bu takım yarınki pedroları yaratacak. siz günlük başarılarla avunanlar fenerbahçeden farkımız kalmasın diye uğraşırken bugün fenere benzettiğim realin barcelona karşısındaki son yıllardaki ezilişini görmezden nasıl geliyorsunuz anlamak mümkün değil. ayrıca hakan baltanın istikrarından bahsedenler istikrarlı bir şekilde takımlarını desteklemekten neden hiç bir şey anlamaz bunun da sorgulanması gerekir kanımca.
• 855

  (bkz: sözlükteki hıncallar) ile tanışmamıza vesile olmuş teknik direktör.
  
  nice to meet you.
• 856

  gönderilsin diyenleri, 3 sene üst üste şampiyonluk isteyen, suyun öteki tarafına davet ediyorum. sizin zihniyetiniz anca sarı-lacivert renklere layıktır. sarı-kırmızıyı kirletmeyin burada.
• 857

  (bkz: barcelona the inside story)
• 858

  eleştirenlerin acaba rijkaard'ın tırnağındaki kadar futbol bilgisi var mı diye düşündüğüm teknik adamdır.
• 859

  dilerim bir an önce döner ülkesinden ve takımı,camiayı toparlar.noluyor yahu alt tarafı maç kaybettik, her maç kazanamayız ki.o hayran olduğumuz barcelona her maç mükemmel futbol mu oynuyor? hayır!şu an için kimsenin gitmesini istemeye hakkımız yok!!
• 860

  keşke sezona altı da altı gibi bir derece ile girmeseydik de bu kadar üstüne gidilmeseydi dediğim hocamız. takımın düşüşe geçeceği belliydi. ön liberoların ve beklerin yetersizliği yüzünden kötü goller yedik. ara transfer döneminde gerekli takviyeler ve elano ile birlikte bu takımı uçuşa geçirecektir hocamız. kimsenin kuşkusu olmasın.
• 861

  daha önce zico'nun geçtiği yollardan geçtiğine şahit olduğum teknik direktördür. türkiye'ye gelen her yabancı teknik direktörün başına gelenler geliyor.* türkiye'nin genel hastalığıdır; her mağlubiyetten sonra istifaya davet edilmek, aile yaşantısıyla bile eleştirilerin odağı olabilmek, geçmişteki başarıları 3 yaşındaki çocuğun başabileceği bir şeymiş gibi davranılabilmek. ama nedense sonunda hep özlenirler ve niye gönderildi diye sorulur. inşallah bunlar frank rijkaard'ın başına gelmez ama gönderilirse* ilk özleyenler yine eleştirenler olacaktır.
• 862

  ne yazık ki ne taraftar olarak ne de ülke olarak haketmediğimiz filozofik insan.
• 863

  elbet kendisi eleştirilebilir lakin gitmesini istemek deli saçmasıdır. ulan frank rijkaard'ı 14 hafta sonra kovacaksın yerine hıncal uluç'u mu getireceksin! bu adama skibbe muamelesi yapılıp yılmaz vurallar güvenç kurtarlar cristoph daumlar el üstünde tutulacaksa vallahi bırakırım futbol mutbol konuşmam gayrı.
• 864

  ilk önce futbolun bir oyun olduğunu içinde kazanmak gibi kaybetmenin de doğal olduğunu bize anlatması gereken teknik direktörümüz.bizler o kadar iyi futbol biliriz ki sokaktaki 3 kişiden 1 'i teknik,taktikten anlar, bir futbolcu 1-2 maçta kötü oynadı mı hemen gönderin gitsin diye kelle isteriz,o maçta oynamayan futbolcumuz aniden badem gözlü olur, seni çok özledik diye metiyeler düzmeye başlarız.
  biz herşeyi o kadar cok şey biliriz ve kendimizi dev aynasında görürüz ki kendini tanıtlamış teknik direktörlere antrenör bile değil deriz.belki hayatında futbol ya da spor yapmamış adamlar eleştirmeye kalkarlar , tv başında veya klavye başında..
  biz futbolu çok iyi bilen(!!) ülkede yaşayanlar sadece 1 teknik direktörümüz milan'da çalışma fırsatı bulmuş,bir oyuncumuz sadece barcelona'nın yedek kulubesine kadar ulaşabilmiş.bizi anlamayanların dünyasında yaşıyoruz herhalde.
  evet biz futbolu cok iyi bilen ülkede yaşayanlar rijkaard'ı anlamamız gayet normal.
• 865

  kendisini gönderme-kovma muhabbeti nereden çıktı bilmiyorum ama en az sezon sonuna kadar gönderileceğini düşünmüyorum. tabii arka arkaya 9-10 kere mağlup olursak bilemem...
  
  bu arada gönderilmese bile sezon sonu başka bir takıma gitmeyi kendisi isteyebilir sırf bu komediden kurtulmak için...
• 866

  (bkz: birilerinin kafasına frank rijkaard kadar taş düşmesi)
• 867

  four four two dergisinin 2008 haziran sayısının 88. sayfasında başlayan ve 94. sayfada sona eren "total futbolun ölümü" başlıklı yazıda bir kere bile adı geçmeyen teknik direktörümüzdür. buna karşın hollanda milli takımının total futbolu en son euro 2000'de oynadığını yazmışlar yani rijkaard'ın teknik direktörlük yaptığı takımı. yazının tamamını üşenmessem yazacağım bir ara sözlüğe.
• 868

  hakkında bu kadar entry girilince "noluyor lan" dediğimdir.
• 869

  rijkaard'a şimdiden giydirmeye (!) başlayanlara lafımdır: katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsine tükürdüğüm cinsine çeker. o yüzden gerçek galatasaraylılar, bu insanları muhattap almayın.
• 870

  bi siktir git dedirten skor yazarı zırvaları'nın birinci dereceden muhattabıdır şu günlerde.
• 871

  sanki takım çok güzel top oynuyor da sırf skoru alamadığı için eleştiriliyor.takım skordan ziyade oynadığı berbat futbol yüzünden can sıkıyor.bu konuda da eleştirilecek kişi tabi ki takımın teknik direktörü frank rijkaard olmalıdır.gitsin demek değildir eleştirmek ama yanlışları dile getirmemekte takıma bilakis zarar getirmek olacaktır.
  
  mecburi tanım:geldiğinin ilk 4 ayında ne takıma oynadığı futbol açısından sınıf atlatabilmiş ne de önemli flaş galibiyetler aldırabilmiş teknik direktörümüzdür.
• 872

  yipratilmadan elestirilmesi gerekir. aslantepe'deki ilk sezonun sonuna kadar tum birimlerin butunlugunu koruması gerekir.
  
  iste size elestiri; feldkamp gecen senelerde asy'deki gaziantep macında servet'i on liberoda oynatmisti mac 0-0 bitti. rijkaard bursa macinda arda'yi omer erdogan'in kucagina koydu maci kaybettik. bu iki mac kendi anladigim kadari ile teknik heyet tarafindan hediye edilmis maclardir.
• 873

  gitmelidir...
  
  evet, peki neden gitmelidir?
  
  başta söyleyeyim: bu kişiyi alex ferguson, arsene wenger gibi kişilerle rijkaard'ı kıyaslama galatına düşen kişilere gülüyorum sadece, çünkü gülmek verilecek en güzel cevaptır... neden gülüyorum? çünkü orası* ile burası* farklıdır... o adamlar futbolu icat ettiğinde, senin ülkende 95 harbi * konuşuluyordu... o kişiler futbolu endüstri haline getirdiğinde, sen toprak sahada maç yapıyordun... onun için bilim-kurgu romanlarının etkisinden kurtulamamış kardeşim!!! onlar seni yenince bu durum ertesi gün büyük abdest halinde sadece gazetelerden okunur... sen onları yenersen, sokağa dökülürsün...
  
  uyan uyan hemşerim... türkiye burası...hayal etmek güzeldir tabiki fakat senin yaşadığın ülkede bu tip hayallere ütopya denir... "kimya" yı iyi kavramak lazım...ya da pes'i bu kadar çok oynama...
  
  peki neden gitmelidir?
  
  1) takımını takım oyunundan ziyade, keita, arda gibi bireysel yeteneklerin başarısı üzerine inşa ettiği için...
  
  peki neden gitmelidir?
  
  2) bu bireysel yeteneklerin iyi oynaması galatasaray'ın başarısı, kötü oynaması başarısızlığına yol açan bir anlayışı gün yüzüne çıkardığı için...
  
  peki neden gitmelidir?
  
  3) eline son zamanların en güzel kadrosu verilmesine rağmen, bu malzemelerden güzel bir bina yapmayı beceremediği için...
  
  peki neden gitmelidir?
  
  4) başta fenerbahçe olmak üzere, manisaspor, kasımpaşa*, bursaspor* maçlarında kurguladığı takımının hali ortada olduğu için...
  
  peki neden gitmelidir?
  
  5) bir kişinin isminin büyük olması, büyük bir takımdan gelmesi, başka bir takımda başarılı olacağı anlamına gelmediği ve dolaysıyla o'na sınırsız katlanılma serbestisi vermediği için...
  
  peki neden gitmelidir?
  
  6) "kötü" olanın veya olmaya başlayanın bir takımdan gönderilmesi doğallığı her zaman olduğu için...
  
  peki neden gitmelidir?
  
  7) alternatifsiz olmadığı için... alın size alternatif isteyenler: fatih terim...
  
  peki neden gitmelidir?
  
  8) hiçbir kimse galatasaray'dan üstün ve daha önemli olmadığı için...
• 874

  gitmeli ve yerine fatih terim gelmelidir* 4 ayda özetledik takımın halini, çözümü de koyduk bravo.
• 875

  fener'den samiyen'de 4 yiyip liderin 8 puan gerisine düşseydi, belki gitsin derdim. belki...
  
  (bkz: fatih terim)
  
  edit: anlaşılmama durumu olmuş sanırım. yukarıda yazılanlar hatırlanacağı üzere fatih terim'in ilk sezonunun ilk yarısında yaşadıklarıdır. arkasında durulunca olanlar malum tabi...
  
  hey gidi hey... şimdi rijkaard'a git diyenler o zaman kim bilir terim'e neler diyorlardı...