hayatımda hiç fm oynanamıştım. bi arkadaşımın ısrarı üzerine 2 ay önce rastgele konya torkuspor ile lige başlangıç yapıp oyunun genel gidişatı hakkında bilgi edinmek amacıyla bilgi edindim ve birkaç maç yapıp ufak bi tecrübe edindim.
ardından galatasaray'ımızın başına geçip mancini'yi işinden ettim
*lige başlarken mevcut bugünkü şartlara uygun olması ve kendi açımdan gerçekçiliği bozmamak adına transferi kapattım. yabancı sınırı gerçekten kadro yapsında zorluyor.
hoş bir taktik olmasa da sneijder'i oynatmak için 4-1-2-1-2 şeklinde ana sistemim, 4-4-2 ve 3-5-2 yan taktiklerimdi. evet ben mancini'den önce denedim 3-5-2'yi
* ana kadroum;
--------------------muslera------------------------
eboue-------chedjou------semih--------hakan
----------------------melo--------------------------
---------hamit-----------------selçuk-------------
---------------------sneijder----------------------
------------burak-------------drogba-------------
lig başında süper kupayı ezeli rakibimize kaptırdım. ancak lige bomba gibi bir giriş yaparak 2. haftada fenerbahçe'yi kadıköy'de yenerek senelerdir süren kadıköy deplasmanında galibiyet hasretimize son vererek taraftarı mutlu ettim. 3 haftada da evimize beşiktaş'ı devirerek iyi bir başlangıç yaptım.
sezonun ilk yarısında ligde müthiş sonuçlar aldım. bir kaç maçta da son 10 dakikada attığımız gollerle galibiyeti bulunca 17'de 17 yaparak lider tamamladım.
kanıt:
https://twitter.com/...338986676226/photo/1 *sezonun bitmesine yakın sakatlıklar gelmeye başladı. çok iyi performans gösteren hamit uzun süreli sakatlandı. (ne tesadüf değil mi). hamit ile başlayan sakatlık silsilesine bir çok oyuncu eklendi. gol kralı drogba da devre arasında 3 ay sakatlandı. zaten formsuz olan burak ve sneijder de gitti. selçuk, melo, eboue uzun süreli sakatlanan futbolculardan idi....
devre arasında forvet sıkıntısı çekeceğimi düşünerek gaziantepsporlu muhammet demir'i kadroma kattım.
ikinci yarının başlangıcında ziraat türkiye kupası grup maçlarının da fikstürü çok sıkıştırmasıyla çok zorlu bir dönemden geçtik. bir maç düşünün ki muslera, semih, melo, selçuk, hamit, sneijder, drogba, sabri , burak sakat. belki bir kaç futbolcu daha sakattır hatta. oyuncularımı dinlendirmeye imkanım yoktu. özellikle engin baytar, emre çolak, ceyhun, umut, sabri, gökhan çok forma şansı buldular. oyuncular kondüsyon eksikleriyle yorgun olarak çıktılar özveriyle oynadılar hepsine helal olsun
*çok iyi sonuçlar alamadık haliyle, ilk yarıdaki performansımızı göstermemize imkan da yoktu zaten. yine de ziraat türkiyekupası grubundan çıktık ve yine fenerbahçe ile eşleştik. içeride ve dışarıda malup olduk ve büyük üzüntüyle söylüyorum ki fenerbahçe yoluna devam etti.
biraz da avrupaya değineyim. şampiyonlar ligi gruplarında chelsea, schalke ve viktoria plzen ile eşleştik. grupta kötü sonuçlar aldım. 3. tamamlayıp her ne kadar uefa takımı değil şampiyonlar ligi takımı olsak da(bkz:
gökhan zan'a selam) basel ile eşleştik. basel'i eledik ve bayer leverkusen ile eşleştik. bunlar zaten şampiyonlar liginden gelen takımlardı. bayer leverkusen eledi ve yoluna devam etti. duran topta ömer toprak iki maçta da boş geçmeyip üzdü.
velhasıl elimizde sadece lig kaldı ve sakatlıktan dönen futbolcular ile biraz daha toparlandık. burak ve sneijder beklediğim performansı göstermedi. vitaminsiz emre çolak 4-4-2 'nin solunda oynattığında katkı verdi. sneijder olmayınca bu taktik iyi gidiyordu ancak elinde sneijder olunca mecbur formda olsa da olmasa da oynatmak zorunda kalıyorsun işte.. ayrıca geriye düştüğüm maçlarda 3-5-2 'ye döndüğüm maçlarda sonuç aldım. ayrıca eboue'ye de ayrı bir parantez açmam lazım, her ne kadar şu anda hakkındaki görüşlerim pek olumlu olmasa da, oyunda çok asist yaptı. eğer uzun bir sakatlık dönemi geçirmeseydi iyiyidi...
sezon bitti ve şampiyonluğu aldık.
ancak bir şeye değinmede geçemeyeciğim. transfer yapmadığımı söylemiştim. sadece muhammet'i aldım. yabancı kontenjanı sıkıntısından bruma'ya forma şansı veremediğimden kiralık olarak başka takıma gitmek istedi oynamak ve kendini geliştirmek için ajax'a kiraladım. aydın'ı da karabük'e verdim.
buna rağmen takımın çok borcu var. kredi borçlarımız gırtlağa kadar. vadesi 2030'un ortalarına kadar süren (sanırım özhan canaydın dönemide alının) çok büyük meblada bir kredi var. ekonomik kriz var diye ve yönetim cebinden borç vererek takımı hacizden kurtardı diye uyarlar aldım. örneğin drogba'nın sezon sonunda sözleşmesi bitiyordu ve aynı maaşını tekrar teklif verecek param yoktu.
neyse işte sezonu bir şekilde şampiyon bitirdim. oyunun mentalitesini kavrayamadığımdan mı bilmiyorum ama yeni sezona başlayasım gelmedi çünkü kadrom mecburen değişecekti ve ben o farklı futbolcular ile galatasaray hazzını yaşayamayacaktım. birkaç yıl önce fifa ve pes'te kariyer modu oynadığım zamanlarda bir takımla en fazla 3 sezon oynardım. bir iki takviye yapar ve oyuncular yaşlanıp kadro bozulunca oyunu bırakırdım. o yüzden fm kariyerimi bitirdim ve oyunu bıraktım.