mesleğini güzel şekilde icra etmiş yazar arkadaşımız.
(bkz:
#3323599)
yazıda bahsettiklerini hissettim dün ekrana bakarken. burak elmas'ın dile getirmeye korktuğu ve çekindiği dağınık cümlelerden fatih altaylı'nın tamamladığı en önemli manşetti "federasyon özerk değil ve kulüplere sorumluluk hissetmiyor. ne olursa olsu değişmeyeceğini bilerek koltukta oturuyor."
burada stratejiyi otoriteye boyun eğmek yerine topyekün taraftarıyla birlikte mücadele olarak kurgulasaydı şuan çok daha farklı şeyler konuşuyorduk. tüm iyi niyetleriyle orta doğu tandanslı otokratik yönetimlerin kuklası oldu ne yazık ki. iyilikten maraz doğdu.
bir büyüğümün (bkz:
cimbombom) saygı duyduğum ama inanmadığım bir görüşü vardı. bu süreç bana onu anımsattı. kulüp başkanı paralı olmalı, belirli bir gücü olmalı. hep aksini savundum sistem sistem dedim. ama orta doğu bataklığına her gün bir kaç santim daha batan ülkede çok iyimser kalmışız.
paranla tehdit unsuru oluşturamıyorsan varlığının pek bir anlamı kalmıyor.