14551
muslera gidecekmiş gibi ortam yaratılıp hemen ardından yeni sözleşme haberinin girilmesiyle hiç şaşırmadığım sürece konu olan 37 yaşındaki kalecimiz.
45 yaşına kadar oynasınlar, o ne zaman isterse bırakır’lar, muslera eleştiren galatasaraylı değildir’ler… havada uçuşuyor, sürüsüne bereket. bu ülkede istediğiniz devrimi yapın, nihayetinde bu toplum şark toplumudur. aslında ne şarklı ne de garplıdır. şahsına münhasır, ne olduğunu kendisinin de bilmediği bir forma sahiptir ama bu spor aleminde, taraftarlık meselelerinde basbaya şarklıdır. burada kurum kültürü yoktur. taraftar duygusaldır, anlarım. bu duygusal bağ sayesinde de kulüpler gelir elde eder ama yönetimler taraftar gibi düşünmeye başladığında işte o zaman işte o zaman freni boşalmış kamnyon gibi iflasa sürüklenirsiniz. bu kulüpler niye mi iflas etmedi? devlet izin vermediği için. ama öyle bir sürece giriyoruz ki kelin merhemi olsa başına sürermiş. devlet ödemeler krizine girmemek kendini zor ayakta tutuyor. deniz bitti yani.
muslera meselesini freud ve jung’tan alıntılarla açıklamak lazım aslında. o da benim uzmanlık alanım değil. ilgililerin çabasına bırakıyorum. oyuncuların profesyonel olduğunu unutanlar, galatasaray’ı aile şirketi sananlar muslera ile 45 yaşına kadar sözleşme imzalayabilirler. sayın erden timur sizin galatasaraylılığınıza kefilim ama hep eleştirdiğiniz popülizm tuzağına düşmek üzere olduğunuzu görmek üzücü. bu topraklardan rasyonel düşünen adamlar çıkamıyor maalesef. ben galatasaray’ı hep doğru akıl yürüten bir camia olarak görmek istiyorum ama maalesef popülist kanatın baskısıyla bir türlü avrupa kulübü olamıyoruz.
muslera’ya sözleşme verilmesine dibine kadar karşıyım. hiçbir mahalle baskısı bunu söylemekten beni alıkoyamaz. sezon ortasında onu en çok sevenler bile zaten “vedalaşalım” kıvamına gelecekler. bunu 3-4 ay önceden yazıyorum diye yediğimiz ofsaytlar bana ancak keyif verir. haklının acelesi yok. bu kulüpte hiçbir şey tadında bırakılmıyor. dibini sıyırma diye bir alışkanlığımız var.
bu kulübün kısa ve orta vadede avrupa’da kupa kaldırmasını geçtim final oynaması mucizedir. bu mantaliteyle konferans liginde dahi final görmemiz mucize. dost acı söyler. popülizme geçit yok.
45 yaşına kadar oynasınlar, o ne zaman isterse bırakır’lar, muslera eleştiren galatasaraylı değildir’ler… havada uçuşuyor, sürüsüne bereket. bu ülkede istediğiniz devrimi yapın, nihayetinde bu toplum şark toplumudur. aslında ne şarklı ne de garplıdır. şahsına münhasır, ne olduğunu kendisinin de bilmediği bir forma sahiptir ama bu spor aleminde, taraftarlık meselelerinde basbaya şarklıdır. burada kurum kültürü yoktur. taraftar duygusaldır, anlarım. bu duygusal bağ sayesinde de kulüpler gelir elde eder ama yönetimler taraftar gibi düşünmeye başladığında işte o zaman işte o zaman freni boşalmış kamnyon gibi iflasa sürüklenirsiniz. bu kulüpler niye mi iflas etmedi? devlet izin vermediği için. ama öyle bir sürece giriyoruz ki kelin merhemi olsa başına sürermiş. devlet ödemeler krizine girmemek kendini zor ayakta tutuyor. deniz bitti yani.
muslera meselesini freud ve jung’tan alıntılarla açıklamak lazım aslında. o da benim uzmanlık alanım değil. ilgililerin çabasına bırakıyorum. oyuncuların profesyonel olduğunu unutanlar, galatasaray’ı aile şirketi sananlar muslera ile 45 yaşına kadar sözleşme imzalayabilirler. sayın erden timur sizin galatasaraylılığınıza kefilim ama hep eleştirdiğiniz popülizm tuzağına düşmek üzere olduğunuzu görmek üzücü. bu topraklardan rasyonel düşünen adamlar çıkamıyor maalesef. ben galatasaray’ı hep doğru akıl yürüten bir camia olarak görmek istiyorum ama maalesef popülist kanatın baskısıyla bir türlü avrupa kulübü olamıyoruz.
muslera’ya sözleşme verilmesine dibine kadar karşıyım. hiçbir mahalle baskısı bunu söylemekten beni alıkoyamaz. sezon ortasında onu en çok sevenler bile zaten “vedalaşalım” kıvamına gelecekler. bunu 3-4 ay önceden yazıyorum diye yediğimiz ofsaytlar bana ancak keyif verir. haklının acelesi yok. bu kulüpte hiçbir şey tadında bırakılmıyor. dibini sıyırma diye bir alışkanlığımız var.
bu kulübün kısa ve orta vadede avrupa’da kupa kaldırmasını geçtim final oynaması mucizedir. bu mantaliteyle konferans liginde dahi final görmemiz mucize. dost acı söyler. popülizme geçit yok.
