kendisi hakkında, artık kabullenilmeyen durum diyorum, bir durum var. bu durum, muslera'ya yapılan bazı eleştirilerin yanlış anlaşılması, yorumlanması ve kendisine toz konduramama sendromudur. şimdi bunları tekrar izah etmek gerekirse; muslera hata yapamaz diye bir durum yok, her topu çıkarması ya da her maç harika oynaması da gerekmiyor. yıldız oyuncuların bile formsuz dönemleri oluyor. örnek vermek gerekirse şu an aklıma gelen
cristiano ronaldo‘nun
juventus‘a gittiği ilk zamanlarda da skora katkı açısından sıkıntı çekmesi verilebilir. yani demem o ki ronaldo da olsan zaman zaman kötü, verimsiz zamanların olur, eyvallah; ama muslera’da iş çığrından çıkmaya başladı. rutin haline gelmeye başladı bu hatalar. bakın tekrar diyorum hata yapabilir, insanın mayasında; hatalar, yanlışlar var ama muslera da durum rutin hale geldi.
bu sezon bazında ele alalım. hadi ilk dönem
* savunma zayıftı, eksiktik, sakatlıklar, cezalılar vardı. takviye de yaptık ama bireysel hatalar ile hala gol yemeye devam ediyor. hadi yeni oyuncular, yeni takım arkadaşları zaman lazım diyelim ama dediğim gibi bireysel hatalardan goller yemeye devam ediyor. eh, hal böyle olunca ve kulübün durumuna rağmen aldığı maaşla performansına bakınca homurdanmaların çıkması gayet doğal.
artık toparlamak gerekirse, aşağı doğru giden performansına rağmen takımın mevcut şartlarına bakınca, kendisine yine güveniyorum, güvenmek de zorundayım. özellikle geçmişteki katkısını, kalitesini, tecrübesini, başarıların altındaki imzalarını da hesaba katınca kendisinin yüksek performansına ihtiyacımız var. ama artık kendisinin bir silkinmesi, kendine gelmesi şart. kendine gelmesi için gerekirse ligde de birkaç maçta
ismail çipe'ye şans da verilebileceğini düşünüyorum. şampiyonluk yolunda tabi ki kaleyi ismail'e vermek büyük bir kumar ve böyle bir kumar oynamak pek akıl işi değil. demem o ki şampiyonluk yolunda yüksek performansına fazlasıyla ihtiyacımız var; çünkü işin şakası yok, sezon kritik ve kendisi böyle kritik hatalara devam ederse işimiz iş. kendisine ihtiyacımız var ve umarım en kısa sürede toparlar artık.
son olarak da şunu eklemek istiyorum, bunu da önceden belirtmiştim ama tekrar hatırlatmak istiyorum. muslera futbol dünyasında kalemizi koruyacak tek kaleci değil, son kaleci de olmayacak. gerekirse yerine kendisinin standartlarında, kendisinden daha iyi ya da yerine potansiyelli yeni bir isim gelebilir. muslera'nın galatasaray'dan ayrılması galatasaray'ın sonu değildir. kendisine de körü körüne bağlanmak pek sağlıklı bir yaklaşım değildir. muslera'yı eleştirince, eleştirenlere x bir futbolcunun müstehak gösterilmesi de komiktir. muslera değerimizdir, önemli bir ismimizdir ama eğer vakti gelmişse doğru bir şekilde yolların ayrılmasında bir sıkıntı da yoktur. isimler gelip geçici, kalıcı olansa galatasaray'dır.