3876
biz taraftarlar arasında 15-20 milyon euro civarında paralarla avrupanın büyük takımlarına satabiliriz düşüncesi olan kalecimiz. lakin duygusallığı kenara bırakırsak, muslera'ya bu paraları verebilecek bir takım bulmak pek olası gözükmüyor bana. malesef muslera 1. sınıf kaleci sınıfında değil, potansiyeli vardı ama o atlamayı yapamadı, yapamıyor. manchester united, arsenal, real, bayern, barca gibi takımlara layık görüyoruz kendisini sevdiğimiz için ama bu ayar takımların mevcut kalecileriyle kıyasladığınızda, muslera geride kalıyor. geçtiğimiz 2 yıl içerisinde bu takımların çoğu kaleci sıkıntıları yaşadılar, muslera içinse kulağımıza bir transfer girişimi haberi gelmedi. ben çok düşüneceklerini de sanmıyorum, bir tık altı takımlar da kaleci transferine 15-20 milyon euro harcamazlar zaten. o yüzden neye dayanarak mali krize karşı kendisi üzerinden formüller üretiyoruz anlamıyorum.
bir de uzun zamandır yazmak istediğim ama içimde tuttuğum bir şey var kendisiyle ilgili. anderlecht maçında burak'ın golü sonrası tribünlere yaptığı hareket ciddi manada sinirimi bozmuştu. tribün uzun zamandır sabredip sesini çıkarmadığı oyunculara tepkisini göstermiş haklı olarak, sen gidip atarlanıyorsun. sonra neler olduğunu da gördük, o tepkinin ne kadar haklı ve yerinde olduğunu deneyim ettik. çıkıp özür dilediniz mi sonra sanki oyuncular olarak taraftardan, lafa gelince hareket çekiyorsunuz taraftarlara. muslera'nın o hareketini halen daha sindiremedim, niyetinin ne olduğunu da anlıyorum, lakin ne olursa olsun kendi taraftarına cephe alamazsın. sonraki dönemde de inanılmaz formsuz durumda muslera, kötü giden takımın gidişatını engelleyecek oyunu oynayamıyor. galatasaray iyiyken iyi, kötüyken kötü olan bir kaleci kendisi, bu da fark yaratmasını engelliyor malesef. bugün her takımın kalecisi takımına muslera'nın bize verdiği kadar katkı veriyor kendi çaplarında, oğuz dağlaroğlu, volkan babacan bile güzel kurtarışlar yapıyor. muslera kalitesinde bir kaleciden beklentim fark yaratması, nasıl volkan demirel derbi maçlarda yaptıklarıyla takımına ateşliyici güç oluyor, nasıl onur kıvrak yeri gelince cidden kalesini gole kapatıp takımını hiç yoktan maçın içinde tutuyor, muslera'nın da bize benzer katkıda bulunması lazım, aşırı ihtiyacımız var.
bir de uzun zamandır yazmak istediğim ama içimde tuttuğum bir şey var kendisiyle ilgili. anderlecht maçında burak'ın golü sonrası tribünlere yaptığı hareket ciddi manada sinirimi bozmuştu. tribün uzun zamandır sabredip sesini çıkarmadığı oyunculara tepkisini göstermiş haklı olarak, sen gidip atarlanıyorsun. sonra neler olduğunu da gördük, o tepkinin ne kadar haklı ve yerinde olduğunu deneyim ettik. çıkıp özür dilediniz mi sonra sanki oyuncular olarak taraftardan, lafa gelince hareket çekiyorsunuz taraftarlara. muslera'nın o hareketini halen daha sindiremedim, niyetinin ne olduğunu da anlıyorum, lakin ne olursa olsun kendi taraftarına cephe alamazsın. sonraki dönemde de inanılmaz formsuz durumda muslera, kötü giden takımın gidişatını engelleyecek oyunu oynayamıyor. galatasaray iyiyken iyi, kötüyken kötü olan bir kaleci kendisi, bu da fark yaratmasını engelliyor malesef. bugün her takımın kalecisi takımına muslera'nın bize verdiği kadar katkı veriyor kendi çaplarında, oğuz dağlaroğlu, volkan babacan bile güzel kurtarışlar yapıyor. muslera kalitesinde bir kaleciden beklentim fark yaratması, nasıl volkan demirel derbi maçlarda yaptıklarıyla takımına ateşliyici güç oluyor, nasıl onur kıvrak yeri gelince cidden kalesini gole kapatıp takımını hiç yoktan maçın içinde tutuyor, muslera'nın da bize benzer katkıda bulunması lazım, aşırı ihtiyacımız var.