2017-18 sezonunda hemen dibi boylamaması gereken takımdır. ilk önce başakşehir'i sonra kadıköy'de beşiktaş'ı harcadıktan sonra düşüşe devam edebilirler. özellikle şl fikstürüyle sıkışacak tinercileri yenerlerse hepten kaos çıkar beşiktaş'ta.
2803
başakşehir ve beşiktaş'ı harcamaları halinde nereye düşecekler diye merak ettiğim takımdır. hayır, avrupa'dan da elendiler.
sen olsan, şampiyonluğun 2 adayını yendikten sonra ki daha 6. haftada olacaksın, avrupa'da da yokken "tamam benim işim bu kadar, artık düşüşe geçebilirim" der misin?
2804
2017-18 sezonunda kadrosundaki yabancıların dağılım şu şekildedir:
fıkra gibi takım yemin ederim. 1-2 tane de tanzanyalı-çinli falan alırlarsa tamamdır bu iş. muhteşem bir kadro mühendisliği örneği. swh.
2805
kağıt üzeride baktığımızda;
jannsen, van persie, soldado ve fernandao gibi hayvani bir forvet hattı var. gerçekten yaz bir kağıda bakmaya doyamazsın.
ama sahada ruh gibiler. umarım jannsen de bu akıma kaptırır kendini.
2806
eli erkek olan okey gibi mübarek. el süper ama bir halt yiyemezsin. e oyuncu taşları takip etmezse, zamanında oyundan taş çalarsa olacağı bu.
2807
henüz başlamış olan 2017-2018 sezonunu bir kenara bırakırsak; son 20 sezonda 2010-2011 dahil 6 kere şampiyon, 9 kere ikinci, 2 kere üçüncü, 2 kere dördüncü, 1 kez de altıncı olan takım. son 10 sezona bakarsak 2008-2009'daki dördüncülük hariç üç şampiyonluk altı ikincilik var. yine son 10 sezonluk süreçte iki kere 61, bir kere de 70 puanla bitirmişler sezonu. onun dışında kalan yedi sezonda 73 puan ve üzerine çıkmayı başarmışlar.
aynı 20 sezonda bizim 9 şampiyonluğumuz, 3 ikinciliğimiz, 3 üçüncülüğümüz var. onun dışında dördüncülük, beşincilik, altıncılık ve sekizinciliğimiz var. kaldı ki bu 20 sezonluk periyodun ilk yarısında 6 şampiyonluğumuz, 2011-2012 ile 2014-2015 arasında 3 şampiyonluğumuz var. buna rağmen 7 sezonda 70 puanın altına düşmüşüz, hatta 46 puanı görmüşüz.
bu 20 sezonun başı zaten efsane 4 yıllık dönemin başına denk gelir. 1997-2002 arası 5 sezonda 4 şammpiyonluğumuz var. arada yüzüncü yılın hatırında şampiyonluk hediye edlien beşiktaş girmiş. ondan sonraki 4 sezonda 3 şampiyonluk kazanmış olsa da 5 sezonda şampiyonluk sayıları 3-2 oldu. 2006'da son maçta kaybedilen şampiyonluk bir kenara, 2008'de 6 maçı seyircisiz, son 6 maçı teknik direktörü ayrılmış şekilde çıkan bir galatasaray'a şampiyonluk kaybetmişler. sonrasında iki takımın da sıçıp beşiktaş'ın aradan sıyrıldığı 2008-2009 sezonu. bursa'nın tarih yazdığı, tarihe "2-2 mi" olarak geçen bir diğer trajedi, ertesi sezon "şike" iddianamelerinde adı geçse de bir şekilde temizlenen sezon. sonrasında 4 sezonda 3 galatasaray şampiyonluğu ve son 2 sezonda beşiktaş şampiyonlukları var.
bütün bu laf salatasının ardından söylemek istediğim şudur ki, son 3 sezonda gittikçe zayıflayan bir oyuncu kalitesine rağmen bir şekilde işi götüren bir fenerbahçe takımı var. biraz derbi hakimiyeti, biraz hakem marifeti, biraz da iç sahada herşeye rağmen düşmeyen yüzdesiyle 2002-2003'ten beri puan ve lig derecesi bakımından hezimet bir sezon yaşamadılar. papaz bu sezon da pilav yiyecek mi ciddi bir merak konusu...
bir don olduklarını düşünürsek, yama yapa yama yapa berbat edilen takımdır. galatasaray da böyleydi ama bir yenilik, temizlik şart deyip yeni kumaş aldı. fenerbahçenin sıkıntısı şu ki, kumaş onlar için çok pahalı, yamaları da eskitip eskitip satamıyorlar...
2811
yapragi yemis takim. aykut'un kafasindaki iki dizilis sanirim su sekilde
3-5-2:
ayi
neto-skrtel-neustadter
giuliano-dirar-topal-josef-valbuena
soldado-janssen
bu dizilise gore uc stoperin yedegi yok. orta sahada uc tane birbirinin kopyasi kazma var. ne defanstan top cikarabilirler ne de orta saha ustunlugunu saglayabilirler. bu onbirle her maclari kilitlenir. ayrica giuliano ve valbuena tek baslarina tum kanat yukunu cekebilecek yapida futbolcular degil.
4-4-2:
okuzbas
isla - neto - skrtel - ismail
giuliano - dirar - josef - valbuena
soldado - janssen
bu dizilis digerine gore daha dengeli olsa bile digerinde en azindan orta sahayi uc kisiyle kapatma avantaji vardiysa da bunda o yegane avantajlarini da kaybediyorlar. iki kadronun tek bir avantaji var, soldado ve janssen gibi iki ust duzey forvetin yan yana oynayabilme luksu. ama gel gor ki ikisi de nokta santrafor, birbirini tamamlayan tipte adamlar degil.
bu sezon cok buyuk bir surpriz olmazsa veya aziz devreye girmeze rekor basarisizlikla tamamlarlar.
2812
evinde 4 maçtır kazanamayan takım. 99'dan beri ilk defa yaşamışlar böyle bir şey. ne tesadüf ki kadıköy'deki son galibiyetimiz de 99'da gelmişti.
2813
o kadar plansız, o kadar toplama bir takım ki...gerçi hep öyleydi, hep parayı bastırır alırdı ama bir ruhu da olurdu en azından. şimdi ara ki ruh bulasın. dalga geçiyorsun diyecekler de özellikle tinercilerin sözde yükselişi ile aslında saygı duyduğum bir ezeli rakip fenerbahçe, ancak öyle bir hale geldiler ki gerçekten ekranda bu takımı görünce gülmeye başlar oldum, bir antrenman görüntüsü veriyorlar:
kameni olmadık bir gol yiyor, ozan saçını düzeltiyor, persie kendi başına koşuyor, aykur sakallarını kaşıyor falan,
cidden beni bir gülme alıyor.
kısaca ciddiyetini kaybetmeye başlayan ezeli rakip diyeyim en iyisi. o eski büyüklüğü gerçekten yok; ne diyelim...
2814
bu takımın temel sorunu dolaylı yoldan da olsa biziz. aziz yıldırım'ın başkan olduğu günden bu güne kadar bütün planı; galatasaray'ın önüne geçmek, galatasaray'ı yenmek, galatasaray'ın başarılarını küçümsemek üzerine kurulu. böyle bir insan ne kadar başarılı olabilir ki? eskiden stat ve sponsor geliriyle istediğini alıp bir süre götürüyordu işi. şimdi arada öyle bir fark da kalmadı. aziz yıldırım gitmeden fenerbahçe hasbelkader başarılarla günü geçirir. ama bu kez kurtaramayacak gibi görünüyor. bu hallerinden memnun olsam da, şerefli ikincilerle belediye takımına tercih ederim kendilerini.
2815
(bkz: 2017-2018 sezonu) ilk 5 haftası itibari ile çizgilerini bozmazlarsa ligin 26. haftasında biz bu takımı şükrü saraçoğlunda, boğanın orda, barlar sokağında, rıhtımda, iskelede, yel değirmeninde kadıköyün heryerinde ezeriz.
2816
her sezona kötü başlayıp sonra toparlayan takımdır. o yüzden şampiyonluk yarışından kopmayacaklardir kolay kolay.
2817
fener takimi epey kotu. bizimle ve besiktas ile bariz kulvar farki var. sahaya yayilim diye bir sey yok. random paslasiyorlar. orta sahada topu dagitabilecek kimse yok. mehmet ekici ve alper potuk oyun kurucu gibi oynamaya calisiyor ama olmuyor. valbuena gerilere kadar gelip orta sahayi yonetmeye calisiyor ancak o fizikle bir yere kadar bunu basarabiliyor. forvet hatlari baya iyi ama topu oraya aktarabilecek bir takim yok. bir de son gun yaptiklari neto transferi kendileri adina cok iyi olmus zira defanslari da defans degil.
2818
bizden daha fazla yabancı oynatan takım.
2819
en büyük dezavantajı birbirini tamamlayan oyunculardan kurulu olmaması. kadro mühendisliği baştan hatalı ki teknik adamları da bu hataları örtecek kalibrede değil. yine de bireysel performanslarla, hakemle, iç sahada zaman zaman taraftarlarla ite kaka gideceklerdir bir şekilde. güzel oyunla gelebilecek şampiyonluk ise kendilerine 2017-2018 sezonu için çok ama çok uzak duruyor.
2820
kötü takım da olsalar sezon başı saman alevi misali flaş galibiyetler alabilirler. uzun vadede bir halt olmayacağı için beşiktaş maçı öncesi en azından enkaz görüntüsünü temizler gibi olmaları sevindirici. haftaya kaybetmezlerse, misyonlarını eda etmiş olurlar.
2821
bir an önce toparlanıp ilk üçe girsinler, hatta beşiktaş'ı falan yensinler.
başka türlü yabancı sınırlaması mevzu ortadan kalkmaz.
2822
saraçoğlu'nda şaibesiz bir adet derbi kazanamayan takım. el birliği ile tekrar yarışın içindeler gün itibariyle.
2823
hakem yardımı olmasa 9 kişilik bjk'ya maç vereceklerdi az kalsın.
maça başladıklarında savunmanın ayakları titriyordu. maç ilk yarıdaki gibi bitse mücadele yeteneği yendi diye yorum yapardım. fakat ikinci yarı hakem inanılmaz şekilde maça müdahale etti. maç yine de 2-2'ye gelebilir miydi? evet. bu da fenerli futbolcuların güvensiz olmalarıyla alakalı. şampiyonluk mücadelesi veremeyecek bir kadroları yok esasında ama veremeyecekler.