• 9101
    antalyaspor ile sezonun en kritik maçına çıkacak takım. çünkü sonraki hafta bay geçiyorlar ve olası bir puan kaybı ve bizim üst üste 2 maç içerde oynayıp 3’er puan almamız halinde puan farkı 10-11’e çıkması muhtemel. bu yaşanırsa psikolojileri yerle yeksan olur. milli arada the crying one ülkesinden geri dönmeyebilir. seyret film daha yeni başlıyor.
  • 9102
    burada oturup kendilerinin neyi yanlış yaptığını yazacak değilim.

    ancak derbi sonrası, hakemsiz, amasız, lakinsiz yenince bir kendilerine geldiler. 1998'de aziz yıldırım'ın başlattığı, daha sonra siyasi hayatımıza da sirayet eden, parçala, böl, yönet taktiğinin neticesinde 26 yıllık bir nefret oluşturdu.

    ali koç, gelirken bu nefreti yıkmak için geliyorum diyordu. çünkü bunun zarar verdiğini, en çok zararı da fenerbahçe'nin gördüğünü anlamıştı. ilk sezonunda şampiyon olsa belki hiç bu toplara da girmeyecekti ama gördü ki, başarısızlığa rağmen iktidarda kalma yolu "dış mıhrak" masalını anlatmak.

    buna inanmaya hazır bir kitle vardı.
    roberto carlos varken şampiyon olamayan, van persie, nani varken mutlu son göremeyen takımın taraftarı, birkaç tıklama ile robben geleceğine inanacak kadar saf olunca "dış mıhrak" masalına inandırmak kolay oluyordu.

    fenerbahçe çok ama çok uzun zamandır en iyi kadroya sahip değil.
    ligin en iyi kadroları uzun zamandır bizim tekelmizde. billiong şikesi, pandemi dönüş yaşananlar yaşanmasa şu anda 5. yıldızı geçen sezon takmış bir takım olarak keyfe keder hareket ediyorduk.

    fenerbahçe taraftarı ise her seferinde en iyi oyuncuların kendilerinde olduğu masalını kendilerine anlatarak inanıyor ve bununla birlikte tüm dünyanın kendine düşman olduğunu düşünüyor. çünkü 1998'den beri böyle güdülüyorlar.

    galatasaray şampiyon olmasın diye maçtan çekilen, lisanssız futbolcu oynatarak hükmen mağlup olup, şampiyon olması sağlanan onlar değilmiş gibi "şikeyi türkiye'ye galatasaray getirdi" diyebiliyordu. buna inanmak daha kolaydı çünkü. kendi hatalarını başkasına yüklemek dünyanın en basit şeyiydi.

    borç içindeyken, algıcı kalemler sayesinde dernek borcunu ayrı, aş borcunu ayrı açıklatan, transfer çalımı diye manşet attıran, sayfa sayfa tapeyi kabul eden, "ben şike yaptıysam fenerbahçe için yaptım" diyecek kadar rahat hareket eden birinin açtığı nefret çukuruna gömüldüler.

    olan biteni düşününce yaşadıkları az bile..
  • 9103
    https://gss.gs/7n5.jpeg
    dikkatinizi çekti mi?
    fenerbahçe daha önce beyaz olan soyunma odası duvarlarını laciverte boyamış*
    ya sırf galatasaray oyuncuları "kadıköy hatırası" yazamasın, siyah/laci kalemler duvarda gözükmez diye düşünüp yapmadılarsa ben de bir şey bilmiyorum*
    neyse ki bizimkiler sadece maça değil, maç sonuna da çalışıp beyaz kalem götürmüşler*
    bunlarda öyle bir galatasaray kompleksi var ki, soyunma odasını laciverte boyar, batshuayi videosu çektirmek istemez, stadında kepenk indirir, kupayı soyunma odasında almamızı isterler, sahaya çıkınca da ışıkları kapatırlar.
    taraftarlarına allah sabır versin*
  • 9104
    https://x.com/...QoyYeivs2XQ&s=19

    bakın burası çokomelli.

    gürcan kimdir? fenerin yarı resmi savunucusu. bu bile açık açık ne mesajı veriyor? okan hocanın yerine yeni bir teknik direktör arayacak galatasaray diyor. yani bütün istedikleri bu. maç kazanmak vs değil, asıl planları son kale okan hocanın takımdan ayrılması. doğan görünümlü şahin gibi çok sosyal medya fenomeni var maması nerden geldiği belli olmayan. onların ağzıyla iş yapmayın galatasaray taraftarı!!! okan hocayı kaybetmek sadece hoca değişikliği değildir. galatasarayın değerlerini bilen, galatasarayı savunan, galatasaray için yaşayan birinin gitmesi, kültürün ortadan kalkması demektir. meydanın tamamen iş bilmez yöneticilere, komisyonculara, karaborsacılara kalması demektir.

    eleştirin, hatalarını söyleyin ama arkasında durun okan hocanın. sonra çok pişman olursunuz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın