resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 22801
    sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. sahada futbol görmek istiyorum. bunu kim sağlarsa sağlasın. yönetim mi sağlar? fatih terim eski haline döner de o mu sağlar bilemem. fatih hocamın başımın üstünde yeri var. en çok ben sevinirim başarılarına. ama daha önce yaptı yine yapar demeye dilim varmıyor ne yazık ki. hiç umudum kalmadı.

    gidince kıymetini anlamak ...
    biraz romantik biraz edebi geliyor kulağa. aklımdan fatih terim takımına uyan hiç bir veri veremiyorum bu yıl ki galatasaray’dan için. kenarda olan fatih terim değilmiş gibi. nedenleri vardır yoktur bilmem. fatih terim geçmişte ne yaptıysa şu an onların hepsinin tam tersini yapıyor. düzelme yoluna girmeye de pek niyeti yok gibi. kendi rızası ile gidecek gibi de durmuyor. kimse de gönderemez. işin aslı tam bir çıkmaz.

    her yıl şampiyon olalım demiyorum. o oynasın, bu oynamasın meselesine bile girmeden konuşuyorum. yeneriz, yeniliriz. ikisini de çokça yaşadık. büyük zaferler de gördük, büyük hezimetler de. futbol görelim yeter. tutmayan adamın bizim maçları 2. kez izleme ihtimali yok.
  • 22802
    eleştirilmesinin sebebi bu takıma bu oyunu oynatıyor olmasının kendisine hiç yakışmıyor olması olan imparator.

    fatih hocadan habersiz florya'ya kuş giremez. transferlerden dolayı yönetimi suçlamak bu yüzden yersiz. belki falcao transferini istememiştir, o da sosyal medyadaki fotoğraf rezaleti ve inanılmaz taraftar baskısı sebebiyle olmazsa olmaz bir hale gelmişti artık. hadi illa yönetimi suçlayacağız diyelim, yalnızca falcao transferinden suçlayabiliriz. nzonzi, seri, lemina, şener, adem, emre mor, taylan, andone, jimmy durmaz transferlerinin hiçbirini hocanın istemediğine inanmıyorum, mümkün de değil zaten böyle bir şey.

    ne nzonzi abartıldığı kadar ağır ne seri söylendiği kadar berbat ne de jimmy, taylan, adem görüldüğü kadar yetersiz oyuncular. hoca bu oyunculara uygun bir sistem oturtamadı ve takımı üzerinde her zamanki bildiğimiz otoritesini kuramadı. takım sahada ne yaptığını bilmiyor. ayrıca oyuncular arasında takımdaşlık da sıfır. bu belki de iskeletinin çoğunluğu kiralık ve aidiyet duygusu düşük oyunculardan kurulu bir takım olmamızdandı fakat yine de her şey kendisine sorulan, kendisinden habersiz iş yapılmayan bir teknik direktör, bir ikon olarak bu sorunu okumlaması ve çözüm üretmesi gereken de fatih hocaydı.

    hoca takımın sorunlarının farkında olduğunu her hafta dile getirdi, birkaç kez ciddi değişiklikler yapacağını söyledi. maalesef geldiğimiz noktada bunların hiçbirini göremedik ve muhtemelen o meşhur ocak ayına kadar göremeyeceğiz.

    halbuki hoca çok değil bir sezon önce* elinde forveti olmadan sezona başlamış, bu sorunu en erken çözebileceği tarihe kadar geçici çözümler üretmeye çalışmış ve bunda ama öyle ama böyle belirli bir başarı yakalamıştı. bize hala şaka gibi geliyor olabilir ama yarım sezonu forvetsiz oynayan bir takımın hocası olarak o dönemi bir şekilde nispeten az yarayla kapatabilmiş ve sonunda şampiyonluğu kazanmıştı. forvetsiz sezondan bir sene önce ise* takımı tudor'dan devralmış, yine elindekilerden bir şekilde yararlanmış ve ipi göğüslemeyi bilmişti.

    4. fatih terim döneminin ilk iki sezonunda yine iyi futbol yoktu fakat hocanın bir şeyler için uğraştığını, bir şekilde sonuca ulaşabileceğini hissedebiliyorduk. gerek zirve yarışı verebilecek dişli takımların sayıca azlığı gerekse tecrübe faktörüyle son düzlükleri ekstra iyi oynamış ve iki şampiyonluk kazanmıştık. 2019-20 sezonunda hem dişli takım sayısı arttı hem geçen sezonlarda birlikte yarışta olmayan 4 büyüklerin hepsi ayaklandı hem de fatih hoca kendisinin yapmayacağı ne varsa onu yapar oldu.

    eleştirilen nokta tam da bu işte. hocanın elindeki imkanlar zaten hiçbir zaman bir real madrid bir psg olmadı, olması da ülke şartları yüzünden hiçbir zaman mümkün değildi. ama hoca hiçbir zaman bu sezon olduğu kadar bahaneler arkasına sığınmazdı, bu kadar ne oynadığı belli olmayan bir takımı olmazdı, takımlarında otorite eksikliği bu kadar hissedilmezdi, huzursuzluklar bu kadar uzun sürmezdi, tepkiler yerinde ve zamanında mutlaka gelirdi. kenarda fatih hoca olduğuna görmesem inanmayacağım bir sezon yaşıyoruz.

    ben şahsen hocaya en çok bu yüzden kızıyorum, eleştiriyorum. hoca başlı başına bir efsane, bir ekol, bir mihenk taşı. çoğumuz için de bir baba, bir lider figürü. ona hiç konduramadığımız için eleştiriyoruz. eleştirilmez de değil zaten kendisi, ona sorsak eminim o da böyle söylerdi.

    4. döneminin klasikleşmiş bir olayı olarak yine çok hareketli bir ocak transfer dönemi yaşayacağız bu çok belli. dileğim artık yaptığı hatalardan ders alması, daha çözüm odaklı olması ve evlatçılık huyundan vazgeçmesi. kendisi gibisi muhtemelen bir daha gelmeyecektir ama yaş itibariyle kendisi gibisinin böyle gitmesi beni çok üzer. ne kadar kötü de gözüksek yine bu takımdan bir şampiyon çıkartabilecek yeryüzündeki belki tek hoca hala o.

    umuyorum toparlarır, eski hırsına yeniden kavuşur, kafasını sahaya verir. gerisi zaten gelecektir. önümüzdeki 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı ile beraber bir seri yakalama şansımız var. avrupa'dan elenmiş, kupadan da muhtemelen elenecek bir takımın yarışacağı tek kulvarda mutlaka yapması gereken bir seri. cumartesi günü yine bir heyecanla destekleyeceğiz, inşallah kendisi ve takımı bu heyecanı sahaya yansıtırlar.
  • 22803
    şu anda çok formsuz ve takımın başında olmaması gereken efsanemizdir. takımda kaldığı sürece, takıma zarar veriyor çünkü sağlıklı karar veremiyor. 2019-2020 futbol sezonu ilk yarısında, maç sonlarında yaptığı açıklamalarda, sanki transferleri kendisi yapmamış ve başkaları yapmış gibi, açıklamalarda bulunuyor.

    yıllardır 1 kanatta süratli, adam eksilten, skor yapan oyuncu ve diğer kanatta da set oyununda kilit çözebilen, skor katkısı veren oyuncu düzenini bu sene bozdu. pasa dayalı bir sistem yapmak istediğini belirtti. neticesinde takım kimyasını bir türlü oturtamadı ve atak yapamayan bir galatasaray izliyoruz. yenilgilerimiz artık çok net, sıradan ve çok belli. şampiyonlar ligi maçları ya da ligimizdeki deplasman maçlarını izlerken galibiyet beklentisi olmadan maçı takip etmeye alıştık.

    galatasaray maçlarını izlerken, eğer ki es kaza 1-0 öne geçiyorsak, o maç daha zulüm oluyor. takım gerideyken en azından kendimizi alıştırıp, beraberlik golünü atınca seviniyor hale geliyoruz. zaten rakip 2-0 öne geçince de, teşekkür edip o maçın sonuna geliyoruz, 2-0'dan sonraki skorlar malum.

    hocayı seviyoruz, bizim için yeri ayrıdır. hatta daha önce de belirtmiştim. babam,atatürk ve fatih terim konusunda içimdeki sevgi silsilesi aynı. ama şunu da görmek gerek. hocamızın bu dönemde bize maalesef kattığı his şudur:

    öğrenilmiş çaresizlik.
  • 22804
    hocaya bu sene yaptığı/yapmadığı işlerden, verdiği yanlış kararlardan dolayı ben de sitemkârım. ama yukarıda bir çok arkadaşın da belirttiği üzere cidden yerine şu anda birisinin gelmesi durumunda sezonun kurtulma ihtimali, hocanın takımın başında kalıp sezonu kurtarma ihtimalinden çok çok düşük.
    öte yandan taraftar olarak kendimi "bir takım her sene şampiyon olur mu ya" diye sorguluyorum. tamam hepimiz istiyoruz ama türkiye koşulları göz önüne alındığında* bu çok zor.
    hoca çıtayı öyle bir yere koydu ki öyle tek şampiyonluklar gözümüzü pek doyurmuyor. dört sene üst üste şampiyon olan adama neden dört sene üst üste şampiyon olamadın diye kızıyoruz . ama ne kadro öyle bir kadro ne de hoca aynı motivasyonda.
    not: iş bu entry bir sonraki haftalarda oynanan kötü oyunda hocaya sitem etmeyeceğimi belirtmez.
  • 22805
    herkesin bildiği üzere kulübümüzün yaşayan en büyük efsanesi. takımımızla sayısız kupalar kaldırmış, milli takımımız ile 3 kez avrupa şampiyonasına gitmiş, fiorentina ve milan gibi kulüplerde takımımızı ve ülkemizi temsil etmiş, ülkeye ilk avrupa kupasını getiren, 2000'lerin başında oynattığı futbol ile birçok hocayı ve takımı etkilemiş, gününüz modern futboluna katkıda bulunmuş çok büyük bir hoca, karakter ve winner. bunlar fatih hoca deyince aklıma gelen şeylerden sadece bir kaçı. 20'li yaşlarda bir taraftar olmam nedeniyle galatasaray ile ilgili hatırladığım güzel anılarımın %90'ında bu adam var. zamanında 14 sene şampiyonluk görmemiş büyüklerime büyük saygı duyarak söylüyorum. mesela tabi ki de kupalar, başarılar değil. varsın yine başarılı olmayalım hiç fark etmez. galatasaraya olan sevgimde en ufak bir azalma olmaz. ama hoca ile başarılı olma şansımız varken hatta çok yüksekken neyi zorluyoruz anlayamıyorum. ülkede yabancı özentiliği çok fazla olduğu için yıllarca wenger modeli, ferguson modeli gibi şeyler duyup neden bunlar bizim ülkemizde yok ki diye feryat eden yorumcu ve taraftarları dinledik. ancak her ne hikmetse ferguson modeli veya wenger modeli diye sayıklayan tiplerin bir çoğu işler kötü gittiğinde de hocanın istifasını ilk isteyenler oluyor. yüksek ihtimalle hocayı sezon boyunca eleştirip futbolu unutmuş tarzında yakıştırmalar yapıp mayısta şampiyonluğa en çok sevinenlerde bu kişiler. benim için pek bir önemi yok tabi ki isteyen istediğini düşünebilir. ancak beni asıl üzen 14 sene şampiyonluk görmemiş buna rağmen sevgisinde en ufak bir azalma olmamış olan bu galatasaraylıların kendilerine ve geçmişlerine yakışmayan şekilde hocayı eleştirmeleri. bu sezon şampiyon olacağımıza yürekten inanan biri olarak söylüyorum, varsın olmayalım ne fark eder? hemen hocayı yollamak mı gerekir? bilmiyorum farkında mısınız ama ferguson 27 sene çalıştığı united'ta 13 sezon şampiyon oldu. yüksek ihtimalle fatih hocanın bizim ülkemizde böyle bir başarı elde etme şansı yok. çünkü bizim ülkede 27 senede 13 şampiyonluk kazandı denmez, 14 kez kaybetmiş kardeşim denir. şükür ki hocanın istatistiği ferguson'dan daha iyi ve hala başımızda. nasıl ki 2011'de geldiğinde olmaz kadro kalitesi yetersiz diyenlere eze eze şampiyon olup ve çatır çatır top oynata oynata cevap verdiyse, yetmeyip bir gecede uyduralan play-off saçmalığından da kadıköyde kupa kaldırarak çıktıysa üstüne bir sonra ki sezonu da şampiyon tamamladıysa, nasıl ki 2017'de bu takımı devralmaz, sene ortasında takımın başını geçmez, kendini riske atmaz ya da geçse ne olucak kardeşim takımda herkes yabancı, anlaşamaz onlarla hoca bir numarası var o da gaz vermek zaten bu kadroyla olmaz, bu sene herkes yarışta gelmeye korkar diyenleri yine 2 sezon üst üste şampiyon olup hayal kırıklığına uğrattıysa, bu sezon da devre bitmeden istifasını isteyip kendisini şuursuzca eleştirenlere en güzel cevabı mayıs ayında vereceğine benim inancım tam. gerçi hoca cevabı verirken bir çoğu şampiyonluğu doyasıya kutladığı için farkında bile olmayacaktır ancak sorun yok. ben ve benim gibiler durumun farkında olacaktır. şu anlık hoca adına tek dileğim tamamen saha içine konsantre olup devre arasına maximum puan ile girmesi. gerisi zaten tamamen onun kontrolünde yeter ki biz devre bitene kadar yanında olalım ve sahip çıkalım. kalanını hoca halleder evelallah. ki bu sefer bir istisna olsa ve halledemese de benim hakkım helaldir. yine hocayla devam etmemiz gerektiğini sonuna kadar savunurum. 4 ay öncesinin 3 kupalı şampiyonuna çağın gerisinde kaldı diyecek halim yok heralde... sen sadece işine bak hocam. galatarasaray'ın senden çok daha büyük olduğunu bilen ancak senin de bu büyüklükte fazlasıyla payın olduğunu düşünen biri olarak söylüyorum ki ne kredin biter, ne de sana olan sevgim ve inancım.
  • 22806
    fatih terimi kendi çapımda baya çok eleştiririm. fakat bu yazı da biraz da olsa empati yapmaya çalışacağım becerebildiğim kadar. ben taktik,teknik anlamda şunu şöyle yapmalı, bunu böyle yapmalı gibi şeyler söyleyecek bir vasıf ta değilim. fakat ortada bir gerçek var ki, bunun taktik bilmek ile ilgisi yok bence. orta da ruh yok,orta da belirli bir sistem yok ve orta da bir sistemi ezberletecek dinamik, kadrolu oyuncular yok. oyuncuların çoğu kiralık ve yaş ortalaması çok yüksek. fairplay ise bize bu durumu yaşatıyor. herkesin eli kolu bağlı. sezon başlangıcında taraftar olarak herkes çok mutluydu, çünkü kadro derinliği yapıldı, kağıt üzerinde futbolu bilen iyi oyuncular alındı/kiralandı, son olarak bir dünya yıldızı alındı. falcao konusuna çok detay girmeyeceğim fakat ondan bir drogba etkisi beklendi ama ne yazık ki drogba'yı oynatan o dinamik takım, o sistem bu sene yaratılamamıştı. o yüzden yaz kampı yememiş falcao kendini zorlamak isteyince sakatlandı ki zaten oynasaydı da bence çok fark yaratamayacaktı bu kadro ve sistemde. bence fatih hoca 'da hayal kırıklığına uğradı, o da bizim gibi ilk başta takımdan çok umutluydu fakat bir takım kimyası oluşmayınca ve sistemsiz sistem de oturmayınca takım bu duruma geldi.

    son olarak ben fatih hoca'nın 2. döneme daha iyi çıkacağını düşünüyorum, eğer istediklerini yapabilirse. en büyük yanlışı ise yardımcılarını biran önce değiştirmesidir. gerçekten kendisine de fikir verebilecek, onun yokluğunda takımı gözü arkada kalmadan emanet edebileceği isimler getirebilmelidir. eğer galatasaray'ın iyi olmasını istiyorsa egosunu bir kenara bırakıp ciddi anlamda teknik kadroyu yenilemesi gerekiyor.
  • 22807
    bir hekime gidiyorsunuz, kendisi sürekli hastalığınızın kötülüğünden bahsediyor.
    diyorsunuz ki, "ama doktor benim şuramda sorun var."
    o diyor ki, "sen bilmezsin; senin buranda sorun var." ancak, şimdi tedavisi yok, falanca tarihe kadar beklemen lazım ilaç için.
    aylar geçiyor, yıllar geçiyor hekime gidiyorsunuz, yine aynı cevabı veriyor. ilaç yok, sen al şu ağrı kesiciyi, idare et diyor...
    siz kıvranmaya devam ediyorsunuz!..
    oysa anlıyorsunuz ki, hekim yanlış teşhis yapmış.
    sizi yıllarca boşa bekletmiş o ilacı!..

    teşbihte hata olmaz.
    fatih terim hekim olsun, galatasaray da hasta.
    işte aynen durum bu.
    galatasaray yıllardır ilaç (transfer) bekleyen bir hasta.
    fakat, taşıma suyuyla değirmen de dönmüyor.
    geçici çözümlerle ancak günü kurtarıyorsun, yine nüksediyor hastalık...
    çünkü doktorunuz yeterli araştırmayı yapmıyor, sorunun köküne inemiyor, anlayamıyor.
    belki yeterince çalışkan değil, belki günümüz tıbbındaki yenilikleri takip edemiyor.

    fatih terim maç önü ve maç sonu röportajlarında hiç bu kadar kendi takımını değersizleştiren bir ft olmamıştı.
    her şeyden ve herkesten şikayet ediyor.
    hatta öyle ki, bundan 40-50 gün önce yine bir maç sonu röportajında şunu bile dedi:
    "biz hep transfer yapmak zorundayız. çünkü kadromuzda çok kiralık var ve bunlar gidecek, biz tekrar haziran 2020'de aynı şeyleri yaşayacağız. onlar gelecek, sonra yine gidecekler."
    yani demek istiyor ki, ben bir kadro oturtamıyorum.
    ya hu hoca, hepi-topu iki kiralık oyuncun var, daha şimdiden haziran 2020 için şikayet ediyorsun.
    psg maçı öncesi fransız basın mensubu gol atamıyorsunuz diye soru soruyor.
    mbappe, neymar, cavani, di maria ben de yok diye cevap veriyorsun...
    bu hastalıklı bir bakış açısıdır!
    bu bakış açısıyla zaten genç futbolcu kazandıramazsın, laf olsun diye altyapıdan bahsedersin ki, kendisi zaten genç oyuncuları sürekli küçümseyici (çaylaklar, bilmiyorlar vb. gibi laflar kullanıyor)
    şimdi git 34 yaşındaki gomis'i al gel belki seni şampiyon yapar.
    babel de iyileşir, falcao da döner belki...
    galatasaray'ın doktoru hasta olmuştur ve kendi hastalığının bile farkında değildir.
    geçmiş olsun!
  • 22808
    biz galatasaray sözlük yazarları arasında eleştiride bulananların ortak paydası sanırım şu;
    -madem kadro mühendisliği kötü yapıldı bunu gözardı edebiliriz evet, iki sezondur saha da ne yapmasını bilmeyen bir takım olması sadece futbolcularda kaynaklanmıyordur diye düşünüyoruz. hocam seni severiz seni gitmeni de istemeyenlerdenim şu dönemde özellikle. ama n'olur artık bize transfer ile değişeceğini söyleme, bize mentalite değişimi yaparak bir şeyler göster ki maçlarda bizde umutlanalım. topu ileri atıp 3 kişi ile hucüm yapmaya çalışan bir takım göstertme. halı saha maçlarında zayıf takımın güçlü takımlara karşı ne yapmadığını bilmeden tamamen bireysel yeteneği olana topu atıp onun bir şeyler beklemesi gibi bizde tv karşısında bekliyoruz.
  • 22810
    formsuz bir sezon geçiren efsanemiz. ancak olayı sadece hocanın formsuzluğuyla açıklamak basite kaçmak olur. hocanın takıma takımın da hocaya pek inancı kalmamış. 5 tane kiralık oyuncusu olan bir takımda böyle bir psikolojik kopuş çok anormal değil. bence en büyük hatayı ffp yüzünden zorunlu da olsa çok fazla kiralık oyuncu transfer ederek yaptık. kiralık oyuncuların - lemina ve andone (sakatlandı) hariç- katkı vermekten uzak olduğu, mücadeleden kaçtığı açıkça görülüyor. her kiralık oyuncu bir onyekuru olacak değil tabi.

    2018-2019 sezonunda fenerbahçe'nin 4 kiralık oyuncu ile ligden düşmenin eşiğine geldiğini unutmayalım. aynı fenerbahçe durumdan ders almış olacak ki bu sezon 2 kiralık oyuncuyla kadro kurdu.

    hepimiz için kabus sezonu olan 2010-2011 sezonunda hagi de kiralık oyuncu istemediğini ifade etmişti.
    http://gss.gs/SZV

    fatih hocamın oynatmaya çalıştığı oyun özveriye dayalıdır. o alıştığımız ve özlediğimiz hücum presli, baskılı galatasaray futbolu için futbolcuların yüksek efor ve konsantrasyonla mücadele etmesi gerekiyor. imparatorun geçen sezon devre arasında forvet ve stoper yokluğunda eren ve serdar'ın üstünü çizmesi bu yüzdendir. bu sene de mücadele açısından takım kimyasını bozan oyunculardan şikayet etmesini bu sebeple normal karşılıyorum. eldeki sakatlar ve formsuzlar nedeniyle bu oyuncuları kesecek bir hamle yapmakta zorlandığını görüyorum ancak hatalı tercihleri olduğunu da inkar etmiyorum.

    makas açıldı söylemi ise gayet haklı. paranız olmadığı için kiralıklarla kadro yapıyorsunuz, biraz kendini gösteren oyuncuyu elinizde tutamıyorsunuz ve tabi biraz piyasa yapan oyuncu için fiyat bile soramıyorsunuz. kendi altyapınızdan çıkan oyuncuyu (bkz: ozan kabak) bile 1 tam sezon oynatamadan satmak zorunda kaldığınız ortamda uzun vadeli yatırımlarla kalıcı başarılar ise bu makas kapanmadan çok mümkün değil. bu makası kapatmanın yolu ise hem başarılı olmak hem de oyuncu yetiştirmek. bazen bu bile yeterli olmayabiliyor - 2018-2019 sezonunda şl'de yarı final oynayan ajax bu sezon yoluna uefa avrupa liginde devam ediyor.

    herşeye rağmen hocamın işaret ettiği devre arasında eğer takımın mücadele gücünü arttıracak oyuncularla doğru hamleler yapılırsa oyun olarak toparlanacağımıza inanıyorum.
  • 22811
    hocam pas oyunu denen illetten tez zamanda ayrilip hizli bir futbola donmeli. bunun icin de hucum hattinda kim varsa yollari ayirmali. ve bunu yaparken de sampiyon olmali. sene basinda o kadar yanlis konumlandirdi ki kadrosunu, simdi bu degisimi yaparken basarisiz bir donem gecirme luksu kalmadi. haa ben hocayla devam etme taraftariyim. istersek bu yil 4. olalim yine degisim istemem hocaya inancim tam. ama hocanin ve oyuncularin kendisine inancinin tam olabilmesi icin birseylerin degismesi gerekiyor. bu yuruyen kadro ile nisan ayini goruruz ama mayisi gorur muyuz bilemiyorum.
  • 22812
    kendisiyle alakali asil soru ne yazikki şu :
    "kurt , kocadı mı?"

    herkesin konuştugu bu basiretsiz futbola dilinin lâl olmasinin nedeni ne ?

    neden cesaretini yitirdi ?
    yoksa son gelisindeki "birdaha benden kaynakli ayrilik olmayacak" sozunun mu altinda kaliyor ?

    her devam filmi bir oncekinden kotu olur derler ama the godfather ll ve lord of the rings serinin 2. filmi gayet iyiydi ama devamlarinda gelen filmler hep bir oncekinin hatrina izlenmis gibi bir bilincalti yaratti.
    bu hocanin 4. donemi , bir mucize olup bunca olumsuzluga ragmen kaptan gemisini limana getirebilecek mi ?

    sahsi kanaatim işin adabini ogretebilecegi ve en az kendi kadar ters aksi inatci basariya ac birini yanina alip daha geri plana cekilmesi. insan 25 yasinda da galatasaray'li 70 yasinda da.
    aradaki fark tecrube ve bu yasayan galatasaray'lilar arasinda en cok kendisinde mevcut.

    unutmadan ortada bir suc yok ama eger olsaydi bu onun degil ona rakip cikaramamis koskoca galatasaray camiasinindir.
  • 22813
    kendisi çalışkan bir teknik direktördür. bilime inanır. oyuncularından maksimum verim alabilmekte ustadır. karşılacağı rakibini çok çok iyi analiz eder. ayağı kötü oyuncuyu pozisyon bilgisi üst düzey, mücadele gücü çok yüksek olsa da sevmez. futbolla ilgili bütün yenilikçi trendleri takip eder.

    gerçi bu son söylediğimden son zamanlarda şüphelenmeye başladım. acaba koptu mu artık? türkiye ligi'nden sıkılıyor mu? şampiyonlar ligi'nde zaten yukarıya oynayabilecek oyuncuları alamayız dolayısıyla sadece lokal başarılar acaba kendisini kesmiyor da torunlarıyla mı vakit geçirmek istiyor? çünkü bizim antrenman yapmadığımız çok ortada. zira antrenman yapsak ve hoca birkaç hücum seti çizse, mutlaka bunlardan 1-2 tanesini görürdük ama yok göremiyorum. genç arkadaşlar bilmez, uefa'yı aldığımız 4 yıllık dönemde mesela bir korner taktiğimiz vardı. gheorghe hagi korneri atmadan evvel herkese eliyle içeri geçin işareti yapardı. halbuki bu işaret aslında ergün penbe ya da tugay kerimoğlu'na 18'e gidin işaretiydi. hagi'nin hareketini gören rakipler iyice içeriye gömülür, hagi de topu 18'de boşa çıkmış ergün ya da tugay'a keser, onlar da gelişine yapıştırırdı. he gol olurdu veya olmazdı ama en azından bir şey görürdük. bu sadece bir örnek. ama şimdilerde hiç yok. hatta 4'ncü döneminde geldiğinden beri hiç yok. geçiş hücumu yapmaya çalışıyoruz ve ileride oynayan oyuncularımızın doğaçlamasına muhtacız. bu anlayış belki türkiye'de ismimizden korkan rakiplere söküyor ama avrupa'da sökmüyor artık. o işler bitti geçti artık.

    işte tüm bunları topladığımda, galatasaray futbol takımı'nın içinde bulunduğu durum fatih terim'in geçmişiyle tam bir tezat oluşturuyor. ne yapar ne eder bilmiyorum ama ben bunu kendisine hiç yakıştıramıyorum. tez zamanda toparlanması dileğiyle.
  • 22814
    bu sezon kötü geçecekse de ki öyle görünüyor kendisinin arkasındayım önce onu söyleyelim. 40 yıllık fatih hocanın bu sene başarısızlıkla beraber ilk defa bahane arkasına sığındığını görüyorum bunun da şaşkınlığı içerisindeyim.

    1. makas açıldı lafı. avrupa kulupleri ile aramızda özellikle ekonomik ve finansal anlamda makasın açıldığı doğru bir söylem. bu adamlar 220 milyon euro'ya mbappe 180 milyon euro'ya neymar 80 milyon euro'ya maguire alabilirken senin uefa'dan gelen sattığın kadar al zorunluluğun var ve satmaya çalışsan ne çok satılacak adam var ne de 8-9 milyon euro üzerinde satabilecegin adam var (muslera hariç de lan). bu anlamda makasın açıldığı ne kadar doğru görünse de bu makas zaten uzun süredir vardı. 90'ların sonunda 2000'lerin başında real madrid yine uçuk rakamlara figo'yu zidane'ı, inter vieri'yi alabiliyordu mesela fakat bir arkadasın makasın açılması başlığında dediği gibi bu makası alıp kıran adam kurduğu kadro oynattığı oyunla fatih terim'di. yıllar önce kırdığı bir makastan günümüzde açıldı diye söz etmesi hoca ile ilgili en üzüldüğüm değişimlerin başında geliyor açıkcası fakat bunu hocayı itin bir tarafına sokmak için espri malzemesi yapıp ellerini ovuştura ovuştura sacma sapan şeyler yazanları ve ergen şakaları yapanları da seri offluyorum. he bunu güzel bir dille hocanın zamanın gerisinde kaldığı şeklinde, günümüz futbolunun değişimine ayak uyduramadığını düşünerek gerçekten eleştiri çerçevesinde yazanlara da saygı duyuyorum.

    2. konu ise ki benim makas açıldı olayından daha çok dikkatimi çekmişti bu ; çarşamba - cumartesi oynuyoruz muhabbeti. hoca bunu öyle bir söylüyor ki sanırsın dünyada haftada 2 maç yapan takım tek biziz. aynı adam 96-2000 yılları arası ''çarş-cmt oynuyolarmış yoruluyorlarmış, öyle bir şey yok, tüm dünya oynuyor'' diyordu. yani 20 sene önce ortaya koyduğu vizyon bugun koyduğundan çok öteydi. he tabii ki çarşamba avrupa'ya gidip perşembe gelip cmt erzurum deplasmanına gidersen yorulursun ona lafım yok ama bunun genellemesi olmamalı. milyon eurolar kazanan adamlar haftada 2 kez 180 dakika koşabilsinler bi zahmet işleri bu amk. hocanın bu söylemlerinin futbolcuyu da etkilediğini düşünüyorum açıkcası olumsuz motive olma anlamında. ya da hoca cıkıp ''bunlar g.t oğlanı oynamıyor amklarım'' diyemeyeceği için böyle bir bahane tercih ediyor onu bilemeyeceğim.

    yine söylüyorum hocanın yanında olan biri olarak hocanın eleştirilmesine asla karşı değilim. belirli saygı çerçevesinde isteyen istediği gibi eleştirir hocayı hele burda ama kurt kocayınca köpeğin maskarası olurmus misali hocaya sürekli ''makas açıldı heheheheh'' gibi laf sokanlara da darlanıyorum açıkcası. ya geçen bu sözlükte ''bu adamı savunan varsa paralı askerdir'' yazıldı ötesini de görmedim.
  • 22815
    hakan şükür‘ün bir videosunda (https://youtu.be/c9KYjS7x9A0 ) kendisini
    türkiye’nin şu anki politik sorunlarına benzer sorunlardan muzdarip olmakla itham ettiği teknik direktör. bu sorunlardan bir bölümü, şükür’e bakılırsa, borç batağına saplanmaya neden olan yönetimsel sorunlar, transfer planlamasındaki sorunlar ve, benim en çok yadırgadığım bölüm olarak, tekadamcılık benzeri bir lider kültü sorunu imiş.

    başta transfer politikası olmak üzere, eleştirilerinin belki çoğunda, özellikle de saha içiyle ilgili olanlarında haklıdır şükür. ancak, fatih terim’i yeni türkiye diye adlandırılan politik olguya benzetmekle hata ediyor. terim’i ilişkileri, yönetim biçimi, basın açıklamalarındaki üslubu gibi pek çok açıdan tam olarak eski türkiye’nin bir ürünü olarak görüyorum. kusurları ve artılarıyla birlikte...

    dahası, hakan şükür’ün bir dönem bendesi olduğu yeni düzene terim’in başta sempatiyle yaklaşmış olmasına karşın bu gidişata bir süredir mesafeyle yaklaşmakta olduğu anlaşılmakta. referandumda, örneğin, kendisinden beklenen tutumu sergilememiş, evet oyu lehine açıklama yapması davetini yanıtsız bırakmıştı.

    terim’in yaptığı işte başarılı olmasının, bir süredir futbol camiasını federasyon yönetiminden basına kadar çeşitli düzeylerde esir alan politik çevrenin çıkarına olduğunu da sanmıyorum. aksine, başakşehir‘in ya da yönetimlerinin hükümetle arası bizimkininkine göre daha iyi olan ezeli rakiplerimizin başarılı olmasını yeğlerler sanıyorum.

    bunlar göz önüne alındığında, tarzı bir nebze andırıyor olsa da terim’i bir politik lidere benzeterek bu benzetmeden şu anki durumla ilgili çıkarımlar yapmak önemli bir hata.

    buna ek olarak, fatih terim’in transfer planlaması, takım yönetimi, taktikler vs gibi pek çok konuda şu sıra başarısız olduğu ortada. ancak, tam bu anda şu önemli noktayı anımsamamız gerektiği kanısındayım: şu anki durumu çözülmeden, bir krize batmadan kaldırabilecek az sayıdaki insanlardan biri terim. iletişim tarzıyla, güçlü istenciyle, çoğu kez ölçüsüzleşen bencilliğiyle yapıyor bunu.

    daha sezon ortasında kendisinin yerine gelebilecek teknik direktörler üzerine konuşup değerlendirmeler yapmanın kendisine haksızlık olduğunu, tezcanlı bir taraftar tepkisi olduğunu düşünüyorum.
  • 22817
    fatih terim nefreti kusan kişilere yalnızca bir soru sormak lazım;

    hoca bugün bırakıp gitse, onun yerine geçip her şeyi düzeltebilecek biri var mı? gerek kısa vadede, gerekse uzun vadede?
    elin yabancısı bu tabloya gelir mi?
    elde doğru dürüst bir kadro yok, satıp para sağlayabilecek oyuncu yok, alt yapı mechul...uefa cezası var transfer yapman imkansız
    yönetimin ayağı çukurda, birileri koltuğu kapmak için ellerinden geleni yapıyor.

    düşünün lütfen kim elini taşın altına koyar bu dönemde?
    ben söyleyim fatih hoca dışında yalnızca 2 kişi;

    bülent korkmaz
    hamza hamzaoğlu

    bırakın allah aşkına şu işleri destek olun, iyi günde kötü günde size sayısız başarılar yaşatan adamın yanında olun.
  • 22818
    hocam saha içindeki ele başı adamları bir bir takımdan uzaklaştırıyor: (bkz: steven nzonzi).
    en büyük ele başı linnes'i de sezon başı uzaklaştırmıştı takımdan. hepsini tek tek gönderecek hocam, tüm oyuncuları. yeniden hocama göre kadro kurulacak ocak'ta olmazsa temmuz'da. sonuçta galatasaray'ın parası gitsin önemli değil. hocam tamam diyene kadar 10 kişi gitsin yeni 10 tane gelsin. teknik-taktik önemli şeyler değil. önemli olan doğru 11 oyuncuyu bulmak.
  • 22819
    19/20 sezonunda şu ana kadar bence en rahatsız edici şey hocanın reaksiyonsuz kalmasıydı. her hafta aynı şeyleri deneyip aynı şeyleri izletmesiydi. nzonzi kararıyla en azından hocanın artık florya'ya indiğine inanmak istiyorum. tabii burada mesele nzonzi özelinde değil, mesele radikal bir karar alınması. bugün nzonzi, yarın başkası. bu da diğer futbolculara bir mesajdır en nihayetinde.
  • 22822
    2019-2020 sezonun tamamından yalnızca fatih terim sorumludur. başka bir teknik direktör için bunu söyleyemem. çünkü yönetimle arası iyi değildir, kulüp bazımda kredisi yoktur, taraftar kendisine çok güvenmiyordur, kulüp transfer politikalarında fikri alınmıyordur, antrenör ekibini istediği gibi kurmasına müsade edilmiyordur vs. ama bunlarin hiçbiri fatih terim icin söz konusu degil. aksine diğer tüm teknik direktörlerden daha fazla güç,kredi ve insiyatife sahiptir. tüm bunlara rağmen faydasız bir yaz kampı ve transfer dönemi,başarısız bir kadro planlaması, başarısız mac kadroları ve oyun taktikleri. ve tabi bunlarin hepsini çözecek tek isim de fatih terim’dir. gün ayrılma günü degil bir olup yanlıştan,yanlışlardan kurtulma günüdür. umarım 2019-2020 sezonunu ilk devresi galatasaray futbol takımımızın gelecek planlaması için güzel dersler vermiştir ve bizde almışızdır.
  • 22823
    19/20 sezonunda galatasaray futbol takımı kadrosunda kendisi döneminde alınmayan hatırlayabildiğim 4 oyuncu var. soso, belhanda, mariano, ahmet.

    soso, belhanda ve mariano’dan kendisi de vazgeçmedi zaten. geri kalan oyuncular kendisinin isteği ve onayıyla takıma katıldı. ortada şikayet edebileceği hiçbir şey yok. ffp, makas falan masal anlamasın kimseye. senin bütçenin yarısına sahip olmayan takım barça deplasmanından inter deplasmanından çıkıyorsa sen kameranın karşısına geçip bahane üretemezsin. bahane üretme makamında değil çözüm üretme makamındasın.

    sistemimiz yok, taktiğimiz yok, savunma yok, duran top yok vs vs. yok oğlu yok ama sen her fırsatta suçu oyuncularına atıyorsun. başta bu davranış yakışmıyor sana. sonrasında çözüm için elinde bir şey olmadığını gösteriyor ki bu daha acı.

    neyse bekleyelim ocak ayını. 2-3 giden gelene uçarız zaten.
  • 22824
    toplam: 9,10 mil. € maliyetle 14 adet oyuncu alınmış. bunun sadece 5.10 mil. €'su luyindama'ya gitmiş. kalan 4 milyon € ile 13 adet oyuncu satın alınmış. türk oyuncular ve andone hariç kalan her oyuncu klüplerinde tutunamamış istenmeyen, geçen senelerde oldukça kötü performans göstermiş veya yaşı dolayısıyla artık ıskartaya çıkarılmış ahı gitmiş adı kalmış futbolcular. bunlar yerine 4 milyon € kullanılarak 13 adet genç oyuncu alıp şampiyonlar liginde oynamaya çalışmak, aynı zamanda tekrar şampiyon olmak arzusunda olsaydık keşke(romantiklere göre böyle birşey mümkün çünkü).

    çok kötü kadro mühendisliği,hoca süreci yönetemedi dedikleri sanırım 4 milyon € ile 13 oyuncu alıp(hepsi potansiyelli ama o potansiyeli göstermeye aşırı uzak olsalar bile) bunlardan bir takım oluşturup verim almaya çalışmak. bence de keşke hoca bu 13 oyuncu yerine gençleri alsaydı kadroya gençlerle çıksaydık. 3 yenilgide altyapıyı kapatın lan bu ne böyle diyip floryaya dayansaydı genç fetişistleri. hocanın yanlışları var. bende bazı yanlışlarını görüyorum, ama romanın "bedelsiz" 2 yıl kiraya verdiği süperstar'ı kadro dışı bıraktı diye hocaya sallamak biraz abesle iştigal. hocayı eleştirmeye varım ama lütfen doğru düzgün argümanlarla gelin.

    hocanın başlangıç mantığını anlayabiliyorum az parayla çok iş yapmak istedi. (transferi hocaya bırakmayalımcılar 4 mil € harcadık).
    hoca da sanırım şampiyonlar ligi için lig için oldukça iddaalı olacağını düşündüğü potansiyeli olan(ancak her biri verim vermekten uzak oyunculara) yönlendi. verim vermediği aşikar, takım olmaktan uzak, belkide taktiksel anlamda zayıf bir durumda takım. ama hocanın taktik bilgisinin çok yetersiz olduğunu düşünmüyorum. çağın gerisinde kaldığını da düşünmüyorum. sadece yapmak istedikleriyle yapabildikleri arasında şuan dağlar kadar fark var. 4 mil € ile iyi bir takım kurmaya her eksiği kapatmaya çalıştı ama beceremedi. bunun için hocayı suçlamam, hocayı suçlayabileceğim tek konu radikal kararlar almayışı olur. istediğin sonuç gelmiyorsa taktiğini, oyuncu kadronu niye köklü değişikliklere tabi tutmuyorsun hocam. şartlar lehineyken, bazı kelleleri niye almıyorsun.
  • 22825
    "allah kerim, fatih terim" diyerek başlayacağım diye söz vermiştim kendime. ilk entry'im vira bismillah.

    benim için dünyanın en iyi türk teknik direktörüdür. 1996 ile başlayan süreçten günümüze -2000 kupa seramonisi benim hatırladığım ilk sahnedir galatasaraylılığıma dair- yaşattığı başarıları düşündüğümde bir kez daha sevdiğim teknik direktördür. eski bir tv önünde star tv açık. elinde kumandayla tv'nin 1 metre önünde "bu anı kaçırmamalıyım" heyecanıyla bakmıştım. hagi'nin seramoniye çıktığı an, bugün şu paragrafı yazmamı sağlayan an'a kadar aklımdaydı. "gittikçe daha iyiye gideceğiz" der hep fatih hocam, bittiği yere kadar bende bu armayı sevmeye devam edeceğim.

    meğer o an hayatımdaki üzüncümede sevimcime de yansıyan ki renge malik olmuşum. aradan çeyrek asır geçti. herşeyi unutuyorum ama herşeyi... sadece tek bu görüntü: hagi sahaya çıkıyor ve başladığım yere dönüp bir daha geri dönüyorum. her düştüğümde bu gelir aklıma.

    genç aslanlara tavsiyem: galatasarayımıza bu adamdan daha iyi türk teknik direktör olmadığıdır. aklımızda sürekli rakibi boğan, koşan, coşkulu, hızlı oyunu getiren kişidir. bu adam kulubedeyse, ben tv karşısında acayip rahat olanlardan oldum hep. o sebeple bırakın sezonu 10+'da bitireceksek de fatih terim'le bitirelim. sonra bir daha başlayalım.

    edit: hagi uyardı, gizli bakınız için.
App Store'dan indirin Google Play'den alın