1 eylül 2018 trabzonspor galatasaray maçını ağır şekilde kaybettik mi? kaybettik. karalar bağlamaya gerek var mı? yok. neden? çünkü taşaklarının heykelini yapmaya beton yetmeyecek, yedi kere şampiyon kendisi hala takımın başında. maç 25. dakika 2-0 oldu, zerre şüphem yoktu ikinci yarı döneceğimizden. ne zaman
younes belhanda atıldı, o zaman iş bitti. istisnalar kaideyi bozmaz diye bir laf var ama şu belhanda istisna olarak ne zaman bir maç iyi oynasa göklere çıkarılıyor. sonrası malumunuz işte. neyse hoca bana maçı çevirme güvenini veriyor ama nereden bilsin 30. dakika on kişi kalacağını. ayrıca adam çok affedersiniz kıçını yırttı stoper diye, forvet diye. şimdi sen bu mevkilere adam almazsan, böyle bir sonucun ardından diyemezsin ki hoca ne oluyor? hocaya yine tam destek, arkasındayız. tabi tüm bunlar demek değil ki asla eleştirilemez. bence bu maçta
ahmet çalık,
younes belhanda ve
sinan gümüş olmamalıydı. onların yerlerinde
serdar aziz,
badou ndiaye ve
sofiane feghouli,
muğdat çelik,
yunus akgün üçlüsünden biri olmalıydı. maça başlayan kadronun yanlış olduğunu düşünüyorum.
trabzonspor deplasmanına yumuşak orta saha ile çıkılmaz ki bunların sezon hedefi bizi yenmek. başka amaçları yok heriflerin. bu maç üstelik bize gösterdi ki çok zor 13 lig ve 6 avrupa maçı bizi bekliyor.
eren derdiyok ile bu kervan yürümez. tek güvencemiz hoca. inşallah şapkadan tavşan çıkaracak. yoksa sıçtık.