bugünkü maç için (bkz:
19 eylül 2012 manchester united galatasaray maçı) ingiltere'ye indiğimizde polisin orada takımızı karşılayan insanlara aşırı bir tepkisi olmuş basından okuduğum kadarıyla. olayı tam ayrıntılı olarak bilmediğim için yorum yapmak istemiyorum ama asıl değinmek istediğim nokta fatih hocamızın bu olaya tepkisi ve bugün bazı yerlerde okuduğum ve duyduğum fatih terim düşmanlarının bu olayı yorumlama şekilleri.
neymiş efendim, fatih terim'in böyle tepki göstermemesi gerekirmiş, orası türkiye değilmiş, orada imparatorluk sökmezmiş, ingiliz polisi kendisini rezil etmiş vs. gerçekten bunları söyleyebilen ve düşünebilen insanlara yazıklar olsun diyorum. artık gözlerini öyle bir nefret bürümüş ki , olaya sadece nasıl fatih terim'e zarar verebiliriz, nasıl eleştirebiliriz, nasıl insanların gözünde onun karizmasını biraz olsun sarsabiliriz açılarından bakıyorlar. bilmem farkında mısınız ama orada fatih terim , kendini veya akrabalarını savunmuyor, ingiliz polisinin aşırı sertlikte yaptığı davranışa tepki veriyor ve buna isyan ediyor.
yurtdışına çıkanlar biliyordur , gümrük görevlilerinin ve polislerin biz türklere nasıl diğer insanlardan farklı davrandığını. dün de ingiliz polisi ve gümrük görevlileri takımımıza eziyet etmeye çalışmış , bir de bununla yetinmeyip okuduğum kadarıyla 2 tane takımımızı karşılayan vatandaşımızı yaka paça yere yatırmıştır. orada imparator bu yapılanlara tepki verdi ve belki o an yapılanları engelleyemedi ama daha fazla olayların olmasını önlemiştir. orada bizim insanımızın sahipsiz olmadığını göstermiştir. fatih terim'i eleştirip alay etmeye çalışanlar dikkat ederse, kullandığım tabirler "vatandaşımız" ve "insanımız" . yani herhangi bir taraftarlık veya akrabalık gibi bir olguya vurgu yapmıyorum. insanımızın hakkının korunmasından bahsediyorum.
ama sizlerin bunu da anlayabileceğinizi zannetmiyorum. çünkü şu an aklınızda sadece fatih terim'in bir yanlışını yakalasak veya bir mağlubiyetini görsek de nasıl hemen içimizdeki zehri kussak düşüncesi var.
fatih hocam , imparatorumuz, biz seninle her zaman gurur duyduk. senin takımımızın başında olman ve saha kenarındaki o duruşun bile bize en karanlık anlarda bile umutlanmak için en büyük sebeptir. dün yaptığın davranışla da bir kez daha gurur duydum. helal olsun sana.