resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 30301
    durustluk, objektiflik hic suphesiz bir seviyeye kadar cok onemlidir. hatta bu sistemi isletemeyen kurumlar, takimlar zamanla kendilerini yiyip bitirirler. ancak literaturde insaf olmadan yapilan durustluk gaddarliktir diye bir laf var. sinirle, kaybin etkisiyle yapilmasini anlayabilsem de, galatasaray taraftarinin kendi takimina, oyuncusuna ve belki hepsinden daha cok elini isin altina sokan hocasina insafsiz bir sekilde yaklasmasini kabullenmiyorum. delilim olmadigi icin kotu niyetli olarak siniflandirmiyorum, cunku o kuyu dipsiz bir kuyu. golgelerin arkasina gecmeden konusmak istiyorum ne dusundugumu.

    diger bir dustur ise yapilan her hareketin bir masrafi olmasi gerektigidir. mesela para vermeden kofte alamazsiniz, ne kadar para o kadar kofte. ya da birine gidip yumruk atip, hicbir sey olmamis gibi devam etmeyi ya da karsidakinin size yumruk atmadan devam etmesini beklemek naiflik ya da korkakliktir. konusulan, yazilan, cizilen seylerin de bir masrafi olmali. ancak cogunluk arasinda araya kaynamak cok masrafsiz bir olay. yani birisini linc ederken aradan ne dedigini kimse donup sana sormaz, buralarda yazarken cizerken de oyle. o kadar ki, soylenilenlerin zanna mi, soylentiye mi, gercege mi dayandigi ayirt edilemeyecek derecede karisik oldugu ortamda herkes aklina gelen ilk seyi masrafini dusunmeden yazip geciyor. yazmak haktir, ozgurluktur ancak ozgurluk ile duzensizlik arasinda da cok buyuk bir fark vardir.

    simdi gelelim fatih terim mevzuuna. girizgahim ile alakali iki konuda da kendisi zaten yapmasi gerekenleri yapmis bir insandir. birincisi konu galatasaray, kendisi, turk futbolu, oyunculari, eski oyunculari ya da beraber calistigi insanlar oldu mu hem cok cok durusttur hem de alabildigine insaflidir. nerden cikariyorum, medyadan taniyorum ben bu iliskilerin hepsini. ancak izleyip, baglanti kuruyorum. bakiyorum arkasindan atilan futbolcular, donup hocayla alakali cok olumlu konusuyor. ya da koca koca, efsane futbolcular, o kadar olumlu konusuyor ki, bunu orgutlemek, algi calismasi yapmak mumkun degil. burak yilmaz kenarda bekletilip, sonra acildiginda belki niye baslamiyor diyenler vs. vardi ama sonra hem guzel sezon gecirdi hem de hala hocayi iyi aniyor. yani kendisi insafli durust bir insan, bunu anliyorum yuzlerce boyle ornekten.

    diger taraftan da, kendisi yaptigi hareketin bedeli, masrafi neyse odeyerek buralara gelmistir. ve hala da, yapmasa da anlasilabilecek zamanlarda bunu yapmaya devam etmektedir. diyebilirsiniz ki parasini kazaniyor, paraya ya da bu tarz streslere ihtiyaci oldugunu sanmiyorum. ya da en basta buralara gelirken parasi da yoktu. mucadele ede ede, buyudu, buyuk oldu. bikmadi insanlar komplo teorileri ila yasamaktan ama oyle birilerinin onunu acmasiyla ya da oyunculara gaz verilerek falan yapilmayacak seyler yapti. ve basardi yani. yaptigi hareketlerin bedelini odeyerekten, ortaya koydugu emegin karsiligini alaraktan, emegine kast edenlerle de savasaraktan basardi bu insan bunu. bir insan olarak dusunulmediginden bence olaylar tam kavranamiyor. bir tane adana'da dogmus, seyyar saticilik yapmis genc adam dusunun. bugun buraya kadar gelmis. turk futbolunun acik ara en buyuk hoca figuru olmus. basarmis. onun yerine meslegine devam edip, evinde mac izlerken teknik direktore kufur edebilirdi, futbolculugu bittikten sonra silik bir antrenor olabilirdi, televizyonda, gazetede elestirmenlik yapabilirdi. ama baska bir yola girip, basara basara ufak tefek olmayan bir ulkenin en buyugu oldu. bunu yapmamizin onunde ondan daha fazla engel oldugunu dusunmuyorum. yani bu bir meydan okumadir. fatih terim, ulkede futbolla ilgili, futbol hayali kuran herkese meydan okumustur. o zaman ya bu meydan okuma kabul edilip cabalanacak ya da emege, calismaya, kazanmaya gereken saygi gosterilecektir.

    binlerce ufak tefek, tartisma, soylenti, komplo teorisi dinliyoruz. hatta sonradan fark ediyorum ki takimimizin sampiyonluga oynadigi macta, mac oynanirken yani fatih terim kendince planini, taktigini kurmus, oyuncularinin psikolojisini dusunerek bir strateji gelistirmis, 40 haftalik covidler, sakatliklar, yersiz kart cezalari ile buraya kadar gelmis bu ekibin lideri olarak orda ter dokerken, burada, galatasaray sozlukte, basliginda elestirinin bini bir para. yahu isterseniz fatih terimin en buyuk fenerli truva ati oldugunu ispatlayin, bunun ne manasi olabilir o saatlerde. anlayamiyorum, anlamlandiramiyorum. yahu iceriklere bile girmiyorum, oyuncu tercihi uzerinden tartismalar, kisir kisir tamam artik biraksin cekilsin demeler. yahu ulkenin en babayigit spor yorumcusu, emre ozcan olsun, ciksa dese ki 'hocam neden soyle basladiniz' dese, o da dese ki 'boyle olmasini hem tecrubem, hem ekibimin guncel durumu, hem de iceride sizin bilmediginiz milyon tane sebepten oturu boyle basladim' dese, kim ne diyebilir ya. ben anlayamiyorum, gercekten. elestirilmez demiyorum, acin bakin emre ozcan da, sinan yilmaz, orhan uluca da yeri gelince elestiriyorlar. ama yerini bilmek baska, yersizlik yapmak baska.

    fatih terim, hicbir zaman oyle bu sene geleyim, bir sampiyonluk alalim tipi bir adam olmadi. fatih terim, uefanin zirvesine o sene cok sansimiza gelisen olaylar neticesinde falan cikmadi. baya ingiliz takimlariyla vurusa, vurusa cikti finale aldi kupayi. o kupa ertesinde katildigi programda dahi ** galatasarayla alakali projelerinden, dogru olmasi gereken sekilden, nasil devlerle mucadele edilebilecek hale gelinceginden bahsediyor. burdan bayern'e falan dilenmek kolay seyler. girip oyle parasi bol adamlarin pr alani olmus ya da liseci bir sekilde iktidar sahibi olan insanlarin iktidar mucadelelerine sahne olmus galatasarayda sizin 2018 yilinda ah keske olsa, bunlar neden bizde olmuyor dediginiz seyleri yapmaya calismis, belki bu yuzden gitmis, ayrica bir meydan okumus oradan da alninin akiyla cikip gelmis bu insan. zerre kadar terimcilik yapmiyorum, hakkini veriyorum. ben kucuk bir ilden cikmis, hocayla falan tanismasi mumkun olmayan bir adamim. hakkaniyetim bunlari soyletmek zorunda hissettiriyor beni. ha zaten hocaya laf edenlerin ajandasi vardir, bir sebepten oturu yaziyorlardir, ben o tarz iliskilerin de icerisinde bulunamayacak, kahvede mac izleyerek buyumus, sari kirmiziyi sevmis, sahiplenmis bir adamim. ısim olmaz demeyecegim de, benim yazip yazmamam kimsenin isine yaramaz zaten.

    yine projeyle geldi, yine takim olmak uzere, bu sefer antrenorluk kurumunu guclendiriyor, analist ekibi daha farkli calisiyor cunku maclardan sonra hoca bunlari anlatiyor, scout ekibi skor yapmaya basladi ve inaniyorum ki daha da iyiye gidecek hepsi. ve bu son doneme damga vuran futbol dunyasina en yakin hamleleri yapan adama gunumuz futbolundan kopmus diyorlar. sebep; atalanta gibi imkanlar, ortam dolayisiyla bin kat daha avantajli, baskisiz, kendince projesi olan takim gibi devamli kosan futbolculari yok diye. cografyadan kopuk, sartlardan kopuk boyle bassiz, arkasiz analizler, ozentiler bir yana bir de sabah aksam kendince mucadelenin icerisinde olan, yaptigi her hareketi aslinda aciklayan, anlatan, isteklerini guzel guzel anlatan hoca bir tarafa. ama buraya yazmak masrafsiz. dun mac sonu bile acik acik izah ediyor ne yaptigini ne ettigini. maksat bagciyi dovmek olmasa, bu aciklamalar anlasilir, denilir ki eyvallah hocam, kaybettik 1 golle, mustafanin yedigi kirmizi kartla, saracchinin ortaya kullandigi bir tacla, belhandanin gonderilmesinden sonra motivasyonunu kaybetmis futbolcularla, ama iskelet kuruldu, oyun zaman zaman cok zirveye cikti. hadi devam edelim.

    bir de burasi galatasaray, burda elestirilir ki bu sekilde iyi oluruz biz diye bir arguman var. ben son 5-6 seneden onlarca mac cikarabilirim, taraftarin oyuncu isliklayarak falan takimin ayarini bozdugunu, kendi oyuncularinin ayagini titrettigini. her seyin bir yolu yordami olmali, elestirinin, oyuncuya bulundugu yeri bildirmenin insafi olmali. nerde gorulmus, insafsizca ve kontrolsuzce sadece basari isteyen yiginlardan winner bir kultur olustugu. yapmayin allah askina.

    cok uzun yazmak istemiyorum, zaten sihirli bir degnek gibi bir anda bu sekilde yazan insanlari degistirmeyecek yazdiklarim. ancak icimde kalacagina burada dursun. bunun gibi yazilar da goruyorum, insanlarin onlara da bir kulp taktigini da. dolayisiyla kendimi paralamayacagim insanlar bu kadar hesapsiz diye.

    ben fatih terimin hatasiyla sevabiyla son doneminden memnunum, imkanlar dahilinde hem oyunu hem kadroyu hem de organziasyonu belirli bir seviyeye kadar iyi getirdigini dusunyorum. ıstikrar yakalamanin cokca faydasi oldugu kanaatindeyim. dolayisiyla ister yonetimselmbir vazifede, isterse halen devam ettigi sekilde katkida bulunmaya devam etmesini istiyorum. kendisinin birakmasi durumunda ise kontrollu bir gecis olmayacagindan dolayi galatasarayin zarar gorecegini dusunuyorum. umarim kalir ve bu projeyi devam ettirir.

    **: https://www.youtube.com/watch?v=_kZK-ScKTww izleyin ne dusunuyor gercekten anlamaya calisin. ne demek istiyor, ulkesine tarihinin en buyuk sportif basarisini getirmis bu adam.
  • 30302
    29 mayıs 2021 tarihinde yapılacak ya da yapılması planlanan kongrenin sonuçlarına göre 2021-2022 sezonunda takımın başında olup-olmayacağına karar verecek hoca. benim tahminim zaten hamamcıoğlu cenk ergün ile ışın çelebi de can çobanoğlu ile çalışacaklarını söylediklerinden dolaylı olarak fatih terim ile çalışmayacakları belli. belki açıkça biz fatih terim ile çalışmayacağız demeye çekindikleri için böyle bi' yol izliyorlar. ancak burak elmas fatih hoca ile çalışacağını açıkça belirtiyor benim tahminim de fatih hoca'nın başkan seçilmesi durumunda burak elmas'la çalışmaya sıcak baktığı yönünde. metin öztürk de yaptığı konuşmalarda başkan seçildiği takdirde fatih hoca'ya sıcak baktığı söylüyor ve onunla çalışmayı arzu eden başkan adaylarından ama fatih hoca böyle bi' durumda nasıl bi' karar verir meçhul. hoca benim tahminimce burak elmas haricinde bi' başkan seçilmesi durumunda seneye (2021-2022) görev almaz.
  • 30303
    sürekli saha dışına gitmesi nedeniyle çok eleştirdim.
    forma adaletini evlatçılık yerine tercih etmeyişini çok eleştirdim.
    en iyi ben bilirim egosunun ve inadının vereceği makul kararlarını önüne geçmesini çok eleştirdim
    ama
    iktidardan ve/veya diğer güç odaklarından korkan, çekinen ve bunu dillendiremeyip hocayı yalnız bırakan, galatasaray menfaatlerini ardıl amaç olarak görülen bir grupla çalışmak zorunda kaldı.
    kabullenmesi, içselleştirilmesi çok zor bir şeydir bir kavga verirken, senden olduğunu düşündüğünün karşı tarafı güzellemesi.
    sezon bitti hocanın özeleştiri, kayba ilişkin dış faktörleri değerlendirişinin hemen ardından değindiği konu galatasaray'ın geleceği.
    dünya üzerindeki hangi harika hoca seçimler haziran'a kalmış, yapılacak transferler, görüşülen isimler yeni yönetimi beklemez diye telaş duyar ki.
    dün maçtan* sonra üzüldük ama birkaç sonra pek çoğumuz şampiyonlar ligi takvimi, muhtemel rakipler ve kaç ön eleme oynayacağımızı etkileyecek faktörler üzerinde kafa yormaya başladık.
    tek menfaati galatasaray başarısı olan insanlar için oldukça normal ama galatasaray'ın mevcut yönetiminin derdi seçim iptali-seçim erteleme.
    yani geçen senelerdeki birkaç istisna dışında hoca saha dışına çıkmaya mecbur kaldı. frank rijkaard gibi bir taktisyen, ünlü bir hoca geldi. adam saha dışını geçtim, oyuncunun çoktan almış olması gerekn eğitimle bile belki de haklı olarak ilgilenemeyeceğini söyledi. muasır medeniyetlerde öyle olabilir ama burası öyle bir coğrafya değil.
    averaj farkıyla şampiyon olamadığımız 2020-21 sezonunu hoca olmasaydı henüz sezonun ilk 10 haftasında çoktan kaybetmiş olacaktık. sıranın başkalarında olduğuna ikna olmuş bir yönetim vardı ve sonuçta bu adamlar iş adamı, onlar için gayet makul şeyler. bu takım sezona nitelik ve nicelik olarak tek 6 numara olarak etebo ile başlayacaktı. taylan'ın bu sezon verdiği inanılmaz performansı direk hocaya bağlamıyorum ama başka bir hoca olsa istediği transfer gelene kadar hiç de sorumluluk alma ihtiyacı duymayacaktı.
    mesaj niteliğinde cezalar yerken arkasında ve yanında duran silah arkadaşları yoktu hocanın.
    bu kulübün en büyük başarılarında imzası olan bu adam hala yeni sezona yetişmesi gerekenler var diye telaşa düşüyorsa ben en fazla galatasaray için teşekkür edebilirim.
    hocayı yine eleştiririm; averaj farkıyla şampiyon olamadığımız 2020-21 sezonunu hoca ne kadar yalnız bırakılsa da, taraftar romantizmiyle söylemiyorum, defalarca doğransak da hocanın doğru bulmadığım tercihleriyle kazanabilirdik. kendisi de söyledi, son 2 maçta yediğimiz golleri yemesek şampiyonduk diye. ah hocam, takıldın bir akbaba-arda trenine verdik şampiyonluğu.
    bu seçimleri nedeniyle hocayı hep eleştirdim, çok kızdım çünkü beklentim çok büyüktü. galatasaray'ın hakkı korunacaksa hocanın orada olacağını bilmek bana güven veriyor.
    kendisine "hocam yanlış yapıyoruz" diyebilecek bir yardımcı bulması hepimiz için çok elzem.

    çok dağıldım toparlayamıyorum ama bu ülkenin gerçekleriyle birlikte değerlendirildiğinde her şeye rağmen hoca çalışmak istediği sürece galatasaray teknik direktörü olarak görmek isterim.
  • 30306
    hiçbir derdim yokmuş gibi gecenin sabaha karışan bu saatinde kendisine üzüldüğüm ve bir o kadar da içten içe sinirlendiğim hocamız. kendisi bizi öyle bir seviyeye alıştırdı ki tarihin en kirli sezonlarından birinde averajla şampiyonluk kaybedildiğinde bile kendisine teşekkür etmek yerine ikinci olduğumuz için sanki bizi yıllardır başarısızlığa mahkum etmiş galatasaray'ın kapısından daha dün girmiş gibi öfke kusulan teknik direktör. dahası bugün 17 mayıs olmuş başlığı boş kalmış şu saate kadar.

    1974'ten 1985'e kadar 11 yıl galatasaray formasını terletip futbolu bıraktıktan sonra kendisini teknik adamlığa adayıp yine bir 11 yıl sonra sadece 43 yaşındayken teknik direktör olarak tekrar galatasaray'ın kapısında girdiğinde 4 yıl sonra bugünün tarihi olan 17 mayıs'ta yaşayacaklarını hayal ediyor muydu bilinmez ama dile kolay sadece 4 yılda 2 yıldır ligde ilk 2 yüzü göremeyen galatasaray'ı 4 defa üst üste şampiyon yapmakla kalmayıp avrupa futbolunda en büyük meydan okumayı gerçekleştirdi.

    bugün 17 mayıs. bundan 21 yıl önce işte bu adam ali sami yen ve arkadaşlarının yarattığı, metin oktay'ların büyüttüğü, gündüz kılıç'ın yücelttiği galatasaray armasını sadece 4 yılda ilmek ilmek işleyerek avrupa futbolunun en zirvesine taşıdı. lafı uzatmaya gerek yok bundan sonraki 21 yılın hikayesini az çok herkes biliyor. kimi zaman sevindik, kimi zaman başarısız geçen seneler birbirini takip etti üzüldük, kimi zaman olmazları deneyip başaramasak da galatasaraylılığımızla gurur duyduk.

    evet her taraftar başarı ister doğal olarak. bu başarıyla da yetinmez. o başarının nasıl geldiği de çok önemlidir. başarmak yetmez. başarırken taraftarın istekleri de yerine getirilmelidir. kulübün geleceği için genç futbolcular sürekli kadroda olmalıdır mesela ama bunların yanında forma satış rekorları kıracak dünya yıldızları da olmalıdır. her zaman coşkulu futbol oynanmalı , milyon eurolar alan teknik direktör ve futbolcuların bahanesi olmamalı çünkü haftada 2-3 saatini sadece takımının maçına ayıran taraftar o 2-3 saatini dolu dolu geçirmeli 5-10 dakika bile yan pas izlememeli.

    bu dediklerimi "ya ne olacaktı boşuna mı destekliyoruz bu takımı? " diyenler olacaktır mutlaka. kim derse sonsuz saygı duyuyorum. herkesin bakış açısı aynı olmak zorunda değil ama burada kaçırılan ince bir çizgi var. o da sahada takımını görmekten ve izlemekten zevk almayan insanların bunu belirtmesinin normal olması ama bunun ölçü ayarından yoksun olması. taraflı tarafsız bu kulübün yaşayan en büyük efsanesine bırakıp gitsin yapamıyor demek de hadi bir nebze kabul edilir ama bu adama kirli ve saygısız ithamlarda bulunmak işte o çizgiyi geçen en somut örnekler oluyor. bu ince çizgi çok sık ihlal ediliyor. bu çizgiyi genellikle ihlal edenler de yukarıdaki paragrafa sonuna kadar katılan insanlardan oluşuyor maalesef.

    ne saçmalıyorsun sen diyenler de olacaktır mutlaka. evet saçmalıyorum size saçma geliyorsa inanın hiç önemli değil. dilimin döndüğünce kendimi anlatmayı çalışıyorum sadece.

    ha yazının en başına döneyim. iç dökme kısmına gelirsem kaçan şampiyonlukta en çok 50 yıldır doğrudan ya da dolaylı olarak galatasaray'a hizmet eden fatih terim'e çok üzüldüm. hayatları boyunca en büyük başarısı dandik tv kanallarında yorum yaptığını zanneden medya şarlatanlarının fatih terim ismini kolayca lekelemesine hatta dalga geçmesine, sosyal medyada modası geçmiş teknik direktör yakıştırmalarına da üzüldüm şu iki günde. ha neye sinirlendim işte hocanın bunlara meydan bırakmasına. benim bildiğim fatih terim bu değil. daha güçlü, daha kararlı, daha heyecanlı, daha arzulu... terden sırılsıklam olan gömleğini belki yine görüyorum ama gözlerindeki parıltıyı göremiyorum hocam. kendince haklısın bunun da farkındayım ama kendine gelmen lazım hocam. yaşattıkların sana yetse hepimize yeter yetmesine de sana yetmez hocam maalesef. yetmediyse bu yaşına kadar bundan sonra da yetmeyecek. sana yetmediyse bize de yetmemiştir. bu yüzden devam etmek zorundasın hocam.
    devam edip herkese eski güçlü fatih'i göstereceksin diye umut ediyorum. biraz kıpırdayınca neler oldu sen hepimizden iyi biliyorsun şu 2 haftada. o zaman tekrar kıpırdanma zamanı hocam. 21 yıl önce neyi başardığını hatırlayıp tekrar o günlere yelken açma zamanı.
    https://gss.gs/RWP.jpg
  • 30308
    galatasaray camiasının daha önce hiç olmadığı kadar muhtaç olduğu yaşayan efsane. bu teknik taktikten çok daha farklı bir mevzu. mevcut rejim galatasaray'a karşı neler hissediyor bunu 15 mayıs 2021'de hepimiz gördük. fatih terim de giderse galatasaray hepten kolay lokma haline gelecek ve kulübü savunabilen 1 tane adam kalmayacak. tam akp'nin istediği kıvama geleceğiz yani.
  • 30309
    tekrardan nedenlerini yazmayacağım ama sezon boyunca çok fazla eleştirdim, bırakmasını da istedim kaç kere. ancak şu anki yönetim belirsizliğinde ve takımın geleceği düşünüldüğünde başkan belirlenene kadar futbol takımıyla ilgili işlerin aksamaması adına kendisiyle devam edilmesi gerektiğini düşünüyorum. zaten başkanlar da ortak bir bildiri çağrısı yapmış. umarım tüm adaylar destek verir. yoksa şampiyonlar ligi ön elemelerinde yine hallaç pamuğu olacağız.
  • 30310
    galatasaray camiasının ve galatasaray taraftarının kendisine ne kadar değer verdiği bugün tekrar ortaya çıkmıştır. tüm başkan adaylarının desteğiyle gereken yetkiyi almalıdır. kızdık, eleştirdik, eski terim değil maalesef ama şu dönemde bize dalgalı denizi bilen bir kaptan lazım. hoca için de güzel bir yöneticilik ve futbol direktörlüğü deneyimi olur.
  • 30312
    onlarca hatasına rağmen hiç bir şey olmamış gibi taraftarın koşulsuz şartsız desteğini sunduğu efsanemiz. kesinlikle bu durumun yanlış olduğunu, galatasaray'ı kupalara ve başarılara alıştırmış bir ismin en erken 3 sene içerisinde bir başarı getirecek olmasını ki bu da olasılık kabullenemiyorum. hoca son 2 sezonda çok büyük hatalar yapmıştır ve bunlar hasır altı edilecek, eyvallah dedirtecek hatalar da değildir. euro çift hanelerde geziyor, galatasaray'ın son ihtiyacı olan şey biat, duygusallık.

    yaptıklarının taraftar önünde açıklamasını yapmalı hoca. galatasaray 3 puanlar alırken bu hakemler engelleyemiyor muydu, federasyon yada x kişisi, x şirketi, x topluluğu engellemiyor muydu galatasaray'la kupalar alırken hoca. işler iyiyken ilk sorumlu kendisiyse işler kötüyken de ilk sorumlu kendisidir. başarısız olmuştur ve taraftarına bir özür borçludur. bu helal etmeme konusu bambaşka bir konu, galatasaray efsanesinin kimseden helallik almasına ihtiyacı yok, yaptıkları geçmişte ortada, türk sporuna ve daha da önemlisi galatasaray'a kattıkları ortada.

    son 2 sezonun üzerine hocaya tek yetki verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. taraftara yaptığı tercihleri bütün şeffaflığıyla anlatmalı ki 2020-21 sezonu sonunda yaptığı açıklamaların ne kadar samimi olduğunu anlayabilelim. tüm sorumluluk bende dedi mi dedi ancak detay vermeli. yaptığı hataları ben önümüzdeki yıllarda yapamaz diyemiyorum. ben yaptım olacak, ne dediysem o oldu gene olacaktırlarla olmuyor artık demekki. hatalarını en ince detayına kadar sorgulamalı, özeleştirisini yapmalı ki o sorumluluğu haketsin. milyon euroların yönetildiği yerler kulüpler, 1 golle şampiyonluklar kazanılıyor kaybediliyor.

    galatasaray için kendisinden iyisi hiç bir zaman olmadı, olmayacak da ancak birilerinin de krala artık çıplaksın demesi gerekiyor. hatalarını göremeyen, güç zehirlenmesi içerisinde insanları benim dediğime geleceksiniz zihniyetiyle bu işler artık yürümüyor.
  • 30313
    şampiyon olsa başarı tamamen kendisinin olacakken olamadığı için başarısızlık kendisi hariç herkesin üstüne yıkılmış durumda şu anda. ben kendisiyle devam edilmesini istemiyorum mesela ama bu önemli değil.

    fatih terim kendini değiştirmeyecek son 2 senede yaptığı hatalardan ders almayı bırak kabullenmeyen bir adamın değişeceğine inanmak oldukça güç. değişeceğini bilsek ömür boyu kalsın takımda.
  • 30314
    biatcilik, duygusallik, vefasizlik vs girla gidiyor kendisi hakkinda, malesef uzlasma sansi yok pek taraftarlarin, yillardir devam eden durumlar zaten, basari durumlarina bagli olarak agirlik kazaniyor veya hasir alti ediliyor sadece. ben fatih hocanin devam etmesi gerektigini dusunuyorum, bunun da aksi gorustekilerin dusundugunun tam tersine, duygusallik degil, gercekcilik kaynakli oldugunu savunuyorum. cunku gecmis tecrubelirimiz var, ulke futbolunun, dinamiklerinin farkindayiz, cunku secenek sansimiz malesef pek yok.

    fatih hocaya tapma seviyesinde olan insanlarin dahi agzindan hocanin sucsuz oldugunu duymuyoruz, herkes farkinda yapilan veya yapilmayanlarin. hocanin kendisinin de boyle bir iddiasi yok, bunda anlasalim oncelikle. son 2 sezondur kacan sampiyonluklar, ic huzursuzluklar, kaoslar, avrupadaki basarisizlik, hepsinde buyuk payi var, yok demek yalandir. ulkede en son sampiyonluk yasayan yabanci teknik direktor 2007'de zico, bizde de 2006 eric gerets. bu tarihten beri de aslinda gayet kaliteli hocalar geldi calisti, hem bizde hem rakiplerimizde. sampiyonluk yakalayanlar, hatta avrupada da basari alanlar hep turk hocalar oldu. ertugrul saglam, hamza hamzaoglu, okan buruk dahi sampiyonluk yasadilar. elbette boyle gelmis boyle gider kafasinda degilim, lakin ligimizin, ulke futbolunun problemlerini biliyoruz, buraya tekrar yazmaya gerek yok. cok aptal saptal isler donuyor ve malesef sadece futbol oynanmiyor. kirli isler, yazili senaryo vs de degil derdim, kuluplerin dinamikleri farkli, futbolcularin, medyanin, yoneticilerimizin profilleri farkli, ligdeki beklentiler, oyun kaliteleri vs de farkli, ve mevcut duzende bir yabanci hocanin gelir gelmez bunlara adapte olmasi, ogrenmesi ve uygulamasi, iyi yonetmesi cok ama cok zor. ben de isterim genc vizyoner bir hoca gelsin, kursun duzenini, lakin olmuyor, denedik, deneyenler var, hepsi fiyaskoyla bitiyor. kulubun efsanesi 2 sene sampiyonluk kacirdi diye binlerce taraftarin gozunde ne hale dustu, zar zor dayaniyor ayrilmamak icin, yabanci hocanin birakin sampiyonluk kacirmayi, sezonun ilk devresinde 5 yenilgi alma luksu yok. yerlilere gelirsek de, camianin buyuk oranda kabul ettigi tek bir baska isim var mi su an? okan mi, bulent korkmaz mi, hagi mi, tugay mi? sunlardan en guclu aday okan, onda bile eminim anket yapsak 51-49 falan cikar camiada. fatih terim bu sebeplerle su an tek secenegimiz, ve aslinda en iyi secenegimiz olmaya devam ediyor. zaten ideal dunyada benim de sahsi beklentim, hocanin bu duzeni degistirmesi, hem bize hem de lige ayar vermesi, ki bunu yapabilecek gucu var, yapmisligi var. isler bir tik daha saha icine girse, ulke futbolu her etkeniyle ceki duzen alsa, sadece bizim degil rakiplerimizin de hayal ettigi, yabanci genc hocalarla modern futbol, avrupada basari alan, rekabeti ve kalitesi artan bir lig izleyebiliriz. hoca da emekliye ayrilir, bizi kendisine mahkum olmaktan da kurtarir.

    yani prandelli de, mancini de, rijkaard da kotu hocalar asla degildi. su an belki unutuyoruz ama ben hatirlatiyim. saha icindeki futbol icin hemen hemen ayni yorumlari yapiyorduk onlar varken de. antrenmanda calismiyor mu bu takim, deplasmanda niye ruhsuz, yan toplarda niye etkisiz, ayni sorular vardi. ben bu sebeple temel sorunumuzun hoca olmadigini dusunuyorum. yabanci oyuncu serbestliginden umutluydum, bazi seylerin de turk futbolcu fazlaligindan oldugunu dusunuyordum, ozellikle avrupa maclarinda yaptigimiz acemiliklerin. onda da hayal kirikligi icindeyim, zira nerdeyse hic bir sey degismedi. yani bu is daha yapisal sekilde cozulmeli, biz taraftarlar ve futbola bakis acimiz dahil olmak uzere.

    neyse, cok uzadi sadede gelecegim. kulubumuz maddi zorluklar icinde, malesef yonetim de degisecek ve orada da cok buyuk handikaplar yasiyoruz, yasayacagiz. boyle bir ortamda bir de ulkeye tamamen yabanci bir hoca, veya tecrubesi, karakteri tam olarak yetmeyecek yerli bir hoca degisikligi bizi tepetaklak eder. en azindan hocanin kalmasi elzem. hele su onumuzdeki 2 aydan sag cikip, takimi on elemeye hazirlayabilirse ve sampiyonlar ligine sokarsa, yemin ederim kendi adima su kacan sampiyonluktan zerre bir hayiflanmam kalmaz. bence artik bizim icin lig sampiyonlugu amac degil arac son bir kac senedir, asil amac sampiyonlar ligine katilmak ve orada basari elde etmek. bizim vizyonumuz bu, buna ister sampiyon olup direk katilalim, ister 2. olup onelemeden katilalim vallahi gozumde farki yok. bu sebeple beklentim budur, en buyuk korkum da su kritik surecte hocanin naz yapmasi. umarim o da kusmez, naz yapmaz, gerceklere odaklanir, biz taraftarlar da.
  • 30315
    daha bu sezon (2020-21), futbola, takıma, yeterince odaklanamadığımız için kaybettiğimiz bir şampiyonluk varken, önümüzdeki sezon başlamadan, şimdiden (belki de kendi rızası dışında) saha dışına taşmaya başlamış teknik direktörümüz. bu iş böyle gidecekse, bir noktada yine sarpa saracak. hocaya değişik misyonlar yüklemekten artık vazgeçmemiz gerekiyor. bırakalım işini yapsın, tüm enerjisini saha içine harcasın. ha yok yine yönetimsel meselelere dahil olacaksa, tüm camiaya önderlik falan edecekse, acilen takımla ilgilenmesi gereken "bir adet teknik direktör" bakmaya başlamamız gerekiyor.
  • 30317
    teknik direktörlüğü bırakıp, sportif direktör vb. olacaksa yetki verilmesinde hiç sakınca olmayan mevcut hocamız. zaten sorun yaptığı transferler değildi. o işi gayet iyi yapıyor. ama yönetim belirsizliği, seçim hemen yapılmıyor diye tüm başkan adaylarını adeta kendisine mecbur bırakır gibi bir durumda olması ne kadar doğru? saha içine odaklanmalı derken daha fazla başka şeylerle kafa yorması bize ne kazandıracak?
  • 30319
    bundan önce hep tam yetki verildiği için...

    - gomis satılıp eren derdiyok'a mahkum edilmiş.
    - ndiaye satılıp selçuk inan'a mahkum edilmiş.
    - 20 yaşında liverpool yapan, 18 yaşında vitrine çıkardığı wonderkid ozan kabak kelepir fiyata satılmış.
    - verdiği 110 kişilik forvet listesinde olmayan diagne'ye kulübün tapusu verilmiş.
    - istemediği yaşlı falcao sırf şov yapmak için alınarak maaş bütçesi eritilmiş.
    - kendi uğraşlarıyla bitirdiği vedat muriqi transferi şahsi korkulardan dolayı gerçekleşmemiş.
    - iki forvet alacağız diye yine istemediği mitroglou'na fahiş yıllık maaş ödenmiş.
    - satılmasını istediği diagne'nin piyasası hiç edilip satılamamış.
    - alınmasını istediği moder, jozwiac, hauge, coulibaly dörtlüsünden hiçbiri alınamamış.
    - daha önce varlığından haberdar olmadığı menajer çakması 6 aydır antreman yapmayan etebo alınıp al bunu oynat denilmiş.
    - türk telekom arena'nın zemin sorunları halledilmeyip, pişkin pişkin kendisini suçlayan yüzsüzler türemiş.
    - alınmasını istediği arda turan 6 ay sonra alınmış.
    - florya personelinin maaşları ödenmeyip hepsini cebinden ödemek zorunda kalmış.
    - hukuka aykırı cezalar yemesine rağmen yönetimi tff'yi iyi niyetli nitelendirilmiş.
    - alenen doğrandığı sezonda yönetimden kimseye ağzını açan tek bir adam olmamış.
    - sezon ortasında elindeki tek orta saha doğruyu söylediği için kovulup takımının şampiyonluğu satılmış.
    - berat özdemir transferi yine malum sebeplerden trabzon'a kaptırılmış.
    - galatasaray'ın hakkını savunduğu için aldığı cezalar sonrasında kulübe zarar vermekle suçlanmış.
    - takımındaki futbolcuları başkanı tarafından haysiyetsiz ve şerefsiz ilan edilmiş.
    - çöpten geri dönüştürdüğü donk'un özel hayatı hakkında olur olmaz iddialarda bulunulmuş.
    - florya'da yatıp kalkmasına rağmen her fırsatta bodrum'a ve amerika'ya kaçtığı iddia edilmiştir.

    bunlardan daha çok var her neyse... bütün bunlar hep tam yetkisi olduğu için gerçekleşmiş olup istemediği tek bir olay gerçekleşmemiştir. transferlere de kendisinden başka kimse karışamazmış bu arada*. aynen bu kadar biatçı olmayın kardeşim, komik olun :)
  • 30320
    sosyal medyada çok güçlü olan hoca.

    etrafımdaki galatasaraylıların %90’ı hocayı eleştiriyor ama sosyal medyadaki galatasaraylı hesaplar hocaya toz kondurmuyor. asla ve asla eleştirmiyorlar ve iki senedeki bütün başarısızlığı yönetime yıkmaya çalışıyorlar. bu gerçekten inanılmaz bir durum. hoca da taraftarı nasıl yönlendireceğini çok iyi biliyor.
  • 30322
    saha içinde iki üç yıldır göremediğimiz taktisyenliğini saha dışında gösteren hocamız. hangi başkan adayıyla birlikte hareket ediyor bilmiyorum ama ligin son maçından sonra öyle bir konuşma yaptı ki galatasaray sahipsiz kalmış, terim olmazsa kulüp hızlıca batacak sanırsın. sözleşmesi biten yedi futbolcumuz ile sözleşme yenilenmese kulüp hiç bir şey kaybetmez aksine kazanır. fakat arda ve emre akbaba aşkıyla tanıdığımız terim, bir kez daha arda için yönetimle didişmektense, ipleri eline alıp istediği gibi at koşturmayı seçti ve hamlesini yaptı. zaten yönetim kendi kendini bitirmişti. onların ipini çekmek zor olmadı. tek derdi galatasaray olan taraftar da eyvah kulüp elden gidiyor diye manipüle olunca yeme de yanında yat.
    güya yönetim yok, galatasaray başsız kaldı ama bir yandan aytaç kara haberleri, bir yandan halil için bonservis önerildi haberleri var. bu çalışmaları kim yapıyorsa...

    ligin en iyi kadrosu ile şampiyon olamadığı halde neredeyse kendini mağdur ilan ettiren kıymetli hocamız.
  • 30323
    üç buçuk senelik 4. teknik direktörlük döneminde 1 sezona yakın ceza almış teknik direktör. fatih terim gerçekten sportmenlik dışı faaliyetleri sebebiyle bu cezayı almış olsa amenna ancak alenen tazminat kavgasının faturasını kesiyorlar. bu parayı tazmin ederken terimden değil, galatasaray’dan ediyorlar. kimse kusura bakmasın ama 1 sezon boyunca teknik direktörüne yok yere ceza verdirtiyorsa bir yönetim, başarısızlıkta da ilk o sorumlu olur.

    galatasaray’ın bir kuruşunu dahi israf etmediğini iddia eden yönetim milyon dolar verdigiği sözleşmeli çalışanının çalışma özgürlüğüne tecavüz ederken bi alkış tutuyorsa fatih terim’den önce tabiiki yönetim eleştirilecektir.

    sezon ortasında ama iyi ama kötü performans sahibi bir oyuncuyu şahsi ihtiraslar sebepleriyle idarecisinin sözüne karşı işten çıkartan yönetim tabii ki 1. sorumlu olacaktır.

    fatih terim’i de kaybedilen sezonlarda doğrudan sorumlu bulan, çıkarttığı ilk on birleri de, oyuncu değişikliği tercihlerini de düzenli olarak eleştiren bir kişi olarak şunu diyebilirim ki fatih terim galatasaray’da kalmak istediği sürece kalacak kadar bu camia içerisinde ağırlığı ve kredisi olan bir isim. fakat mevcut yönetimin böyle bir ağırlığı söz konusu dahi olamaz. doğal olarak kendileri fatih terim’den önce eleştirilecekler.
  • 30324
    galatasaray’ın faal ve onursal teknik adamı.

    bu saatten sonra takımın başında devam edip etmeyeceğinden bağımsız olarak kendisi hakkında bir iki kelam etmek isterim. çocukluğumda abim ve babam ile geçen pek çok harika anının mimarıdır ft. özellikle de avrupa'da elde ettikleriyle yaşattığı sevinçler, bu günümün paha biçilmez anılarındandır. hataları da var evet, sürüyle hem de. yaptıklarıyla kazandırdığı kupalar ve başarılar da sürüyle ama.

    eh, hatasız kul mu olur zaten?

    son olarak aklımda sevgili okan buruk'un teknik direktör, fatih terim'in ise sportif direktör gibi bir görev yaptığı bir galatasaray var. nasıl olur bilmiyorum ama kesinlikle denemeye değer. zaman göstersin bakalım.
  • 30325
    1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçından ders çıkarmıştır umarım. önümüzdeki sezondan itibaren lig şampiyonlarımız da şampiyonlar liginde ön eleme oynayacak. bu sene oynayacağımız ön eleme bizim için bir ön gösterim olacak. yine rangers maçındaki gibi sezon başında eli belinde gezen, ancak sezon ortasına doğru form tutabilen, 30 yaş üstü hücumcularla sahaya çıkacaksa takımın başında durmasına da gerek yok. artık maçların ve sezonun ilk yarısını çöpe atma lüksümüz kalmadı. ligi birinci bitirmekle üçüncü bitirmek arasında yerel ligden elde ettiğimiz maddi kazanç açısından büyük bir fark yok, asıl para şampiyonlar liginden geliyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın