en dağınık gittiği, en isteksiz olduğu, yan pas yapa yapa telef olduğumuz sezonda bile arka arkaya iki galibiyet alması birilerinin kimyasını darmadağın etmeye yeten karizma.
2020-2021 sezonu şampiyonu galatasaray olur mu olmaz mı şu an bilmek mümkün değil ama 39-40-41. maç günlerinde
sergen yalçın, beşiktaş,
emre belözoğlu ve fenerbahçe'ye yaşattığı travma bile neden türkiye'deki en büyük olduğunun görüntülü anlatımı. gerek
11 mayıs 2021 beşiktaş fatih karagümrük maçı sonu olayları, gerek
11 mayıs 2021 fenerbahçe sivasspor maçı ve sonrasında emre belözoğlu'nun ağlamamak için kendini zor tuttuğu basın toplantısına sebep olabilecek ikinci bir figür yok türkiye'de.
saha içiyle saha dışıyla çok büyük bir figür. belki de galatasaray'ın mevcut halinin toplamından daha büyük. mükemmel değil, kusursuz değil hatta bir sürü defosu var belki de. ama karizmasıyla, ağırlığıyla bu ligde haksız rekabet. elindeki kadro ne olursa olsun, ruh hali ne olursa olsun, türkiye ligi'nde kazanmak isteyip de kazanamayacağı maç yok. aynı şekilde maymun etmek isteyip de edemeyeceği teknik direktör yok.
sıradan bir taraftar olarak bu takım bir maç kazandığında kıçımda sopa varmış gibi kasılarak yürüyorum. fatih terim'in bu kariyerden sonra ne kadar şımarma ya da böbürlenme hakkı olduğunu hesaplamak mümkün değil. bu takım kaleciye kadar yan pas yapacak, şampiyonluk gidecekse gidecek keyfim öyle istedi dese pek bir şey deme hakkımız yok. zamanında bana artistik yapan biri geldi elimi öptü diye maaşa bağlayacağım dese ses çıkarmaya yüzümüz yok.
bunu biatçılık diye eleştiren bir kitle türedi son zamanlarda. travmatik fenerbahçelilerin ve "en üçüncü biziz oğlum" agresyonundaki beşiktaşlıların söylemlerinden birinin galatasaray camiasında görülmeye başlaması üzücü tabi. ara ara güç zehirlenmesi yaşasa da ki anlattığı sebepten hoş görebilirim, galatasaray için sığınabilecek en güvenli liman kendisi. eleştiri yaparken ki fazlasıyla eleştirilebilir bir sezon geçirdi aslında, bir yandan da kendisine yaslanmayı elden bırakmamak gerekiyor bu yüzden.
galatasaray'ın bizzat taçsız kralı gönderip evinden çikolata çiçekle babasından istediği adanalı bir gençti 1974 yılında. daha da geriye gidildiğinde sokakta babasıyla birlikte tezgahta satış yaparak geçimini sağlayan bir çocuktu. bugün 120. yılına yaklaşan, gayrı resmi taraftar sayısı 30 milyonla ifade edilen galatasaray'ın güncel halinden daha büyük bir figür oldu. 47 yılın birikimini ve değişimi sıradan teknik adamlarla kıyaslayıp o kefede tartmak-biçmek yanlış.