ne zaman kendini eleştirmek için başlığına gelsem, başlığındaki akıl almaz şeyleri okuyup, eleştirmek için başladığım yazıyı koruma iç güdüsüyle eleştirmeden bitirmeme sebep oluyordu. bu sefer son günlerde hakkında ne yazıldığına bakmadan direkt olarak eleştiriye başlıyorum. :)
nasıl 2020-2021 sezonunda şampiyonluk kazanılsaydı en büyük pay sahibi kendisi olacaksa, kaybedilince de en büyük pay kendisinindir. hatta kaybettiğimiz
19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçı,
3 nisan 2021 hatayspor galatasaray maçı ,
3 mart 2021 ankaragücü galatasaray maçı tamamen kendisine yazar.
özellikle
3 nisan 2021 hatayspor galatasaray maçı 'nı özellikle irdelemek gerekiyor. bu maçtan önce 2 hafta boyunca milli takımlar maçları sebebiyle ara verilmiş. bu arada takımın eksikleri de belliydi. yani takımda sağ bek, stoperler oynayamayacaktı. yani marcao ve luyindama son gün sakatlık ya da hastalık geçirmedi. fatih hoca ne yaptı? bu milli arada bu konuda hiç bir şey düşünmemiş gibi, milli takımdan sadece 1 gün önce dönen gedson fernandes'i stoper oynattı. hayır bu iki hafta boyunca gedson takımla çalışsa ve böyle bir karar alsa gerçekten anlarım fakat, hayatında hep hücuma yönelik orta saha olarak oynamış, tecrübesi çok fazla olmayan bir oyuncunun stoper başlaması gerçekten akıl almaz. yaptığı bütün hareketleri bir mantık içine sığdırabilen ben bile bunu anlamakta yorumlamakta çok zorlandım. zaten aynı maçın devre arasında 4 değişiklik yapmak, ben bu 15 günde hiç çalışmadım demenin başka bir yoluydu. böyle bir virajda böyle büyük hatalar yapması fatih hoca'dan görmeye alışık olduğumuz davranışlar değildi.
aslında 2020-2021 sezonunun ilk yarısında kısıtlı kadroyla çok güzel işler yapıyordu. terim ball dediğimiz sistemi kendisiyle kamp yapmış oyuncular sayesinde oturtmuş, iç oynayan belhanda ve emre kılınç'ın bekleri, ofsayt çizgilerini manipüle edişlerini half space'e ve golden space'e yapılan koşularını gördükçe gerçekten takım olmanın farkına varıyorduk.
ne olduysa devre arası transferlerinden sonra oldu. hoca bundan sonra oyunun iki yönünü de oynayan bir takım olacağız dedi fakat sezonun ilk yarısında oynadığımız tek yönünü bile oynayamaz olduk. hoca muhtemelen ikinci yarı planlarını irfancan üzerine kurdu. hatta irfancan'ı gedson ile beraber istiyordu ki, gedson'un hızından irfancan'ın ise tekniğinden faydalanacaktı. irfancan'ın alınamaması, orta sahayı komutansız bıraktı. hızlı oynama isteği, ayağında top tutamayan oyuncularla tamamen iflas etti. oynadığımız oyunu ileriye taşımak isterken, tam tersi oldu çok daha geriye gittik. bu hızlı oyun oynama isteği etebo'nun da ilk 11'e girmeye başlamasıyla tamamen anadolu takımı hüviyetine büründük. buradaki fark şuydu, anadolu takımları geride bekleyerek geçiş oyunu oynayabilirken bizim böyle bir şey yapma lüksümüz olmadığı için, kötü dizayn edilmiş yılmaz vural takımları gibi olduk. açık alanda oynamaya çalışan geçiş takımı gerçekten benim gözüme yılmaz vural'ın takımlarını getiriyor. :)
yani kısaca fatih hoca, aslında kısıtlı kadroyla iyi yaptığımız şeyleri daha da iyi yapmaya çalışırken takımı tamamen sıfırladı. burada kendi adıma benim almam gereken ders şu, sistem her zaman oyuncuların önünde gelir ve sistem uygun olmayan oyuncunun kalitesi çok da önemli değildir.
fatih hoca'yı bu seviyeye getiren, bu kadar başarılı olmasını sağlayan hususlardan bir tanesi de bu cesareti. değişime olan açıklığı. bu cesareti bazen işe yaradığı gibi bazen de iyi giden şeylerin bozulmasına sebep olabiliyor. 2020-2021 sezonunda çoğu zaman gördüğümüzün tersini gördük ve işler yolunda gitmedi. ben bu sezona başlarken bu orta saha oyuncularıyla şampiyon olamazsak sorumluluğu hocaya atmam diyordum fakat yaptığı binayı yıktığı için bu sezonun fatih hoca'ya yazacağını düşünüyorum.
bütün bunların yanında, önümüzdeki yıllarda galatasaray için en iyi teknik direktörün hala kendisi olduğunu düşünüyorum. şuan da bütün kulüpler kendi öz kaynaklarını kullanmak zorunda. transfere ve büyük hocalara para verme zamanları geride kaldı. takıma bir sistem kazandıracak biri varsa o da fatih terim'dir. bu şartlarda büyük hocaların türkiye'de başarılı olma şansları çok düşük. bunun sebebi de hiç bir hocaya kendi sistemini kurmak için zaman verilmiyor. fatih terim'in kredisi bu zaman için uygun. zaten 1-2 senedir bazı şeyleri inşaa etmeye başladı. eğer düşündüğüm gibi gidersek, bu kaybettiğimiz iki şampiyonluğu hayırlı kayıplar olarak bile görebiliriz.
umarım bir an evvel zihnen ve fiziken sahaya döner ve bu kulüp için sağlığı yettiği sürece çalışmaya devam eder.