üç beş tane ne idüğü belirsizin gazlamaları sonrası ciddi ciddi kovuluyormuş/ayrılıyormuş gibi havalar yaratılan hocamız.
ibne basının duayenlerinden atilla gökçe'nin palavra bir mustafa cengiz röportajı(!), üzerine
gala sevgisi isimli bir hesabın 2-3 sallamasyonu, en son da
ekşi sözlük'te açılan
fatih terim'in kovulması başlığı..
bir hafta 10 günde ciddi ciddi "hocanın kovulması" diye bir gündemi oluşturan olaylar zinciri(!) bundan ibaret. insanlar ya 2013 yılını hatırlamayacak kadar yeni yetme, ya da bazı hırslar gözlerini çok bürümüş durumda.
o eylül akşamını yaşamış, gözyaşı dökmüş, sonrasında manevi olarak çok acılar çekmiş hiçbir galatasaraylının bu tarz tuzaklara düşmemesi gerekiyor. hoca dahil...
mustafa cengiz yönetimi kötü gidiyor. her geçen gün daha da kötüye gidiyor belki de.
ancak sırf yönetimi indirebilmek için galatasaray'a fatih terim üzerinden oyun oynamak, kaosa sokmaya çalışmanın sözlük karşılığı hainliktir. bunu yapan ister ali koç tarafından satın alınmış basın mensupları olsun, ister 2-3 etkileşim peşinde koşan internet tilkileri olsun, isterse de kişisel çıkarları uğruna yönetime yapmadık bel altı hamlesi kalmayan akbaba cinsinden kulüp içi muhalefet olsun.
fatih terim'in galatasaray'dan ayrılması itin gökten kemik duasıdır. kimisi
başkanım bizi bu fatih terim hegemonyasından kurtarın diye yalvarır, kimisi de dursun özbek'i ibra etmişken mustafa cengiz'i etmeyip mekanlarda zafer pozu verir. birinci kesimi zaten anlatmaya gerek yok. ikinci kesim de yönetim kulübün götünü kurtarır kurtarmaz başkanlık makamına yeniden göz diken, yapılmadık bel altı ve teamül dışı hamle bırakmayan, şimdi yönetime karşı kamuoyu oluşup da rüzgar arkadan esmeye başlayınca arsızlaşan bir güruh.
bugün fatih terim'in galatasaray'dan gitmesi tartışılıyorsa bu iki güruhun ortak çabası sayesindedir.
(bkz:
kendinize gelin burdan sahaya kadar)