sene başında yapılan yaşlı ve yanlış transferlerde çok fazla hatasının olmadığını düşündüğüm hocamız.
öncelikle geçmiş hakkında konuşurken o günün şartlarını unutmamak gerekiyor. 2019-2020 sezonuna başlarken galatasaray luyindama'nın bonservisinden dolayı eksi bütçeyle sezona başladı. diagne'yi de elinden çıkaramayınca transferde bonservisli oyuncu almak neredeyse hayal oldu. o yüzden elde iki seçenek kaldı.
1. sözleşmesi bitmiş oyuncular. 2. kiralık oyuncular.
öncelikle onyekuru tekrar kiralanmak istendi fakat kulübü onu monaco'ya sattı. yani burada bizim bir suçumuz yok. kanat için alınabilecek boşta olan oyunculardan biri de babel'di. babel yarım sezon premier ligde gayet başarılı olmuş ve düşen takımında ayakta kalan nadir kişilerdendi. en önemlisi bonservisi yoktu. tamam kendisine olması gerekenden çok daha fazla para verildi fakat hem bonservissiz oluşu, hem de hollanda milli takımı ve premier lig performansı bu riski kabul edilebilir kılıyordu. zaten burada eleştirenler de o zaman bu transfere sevinmişti. bu tarz transferlere jimmy durmaz'ı da ekleyebiliriz.
aynı şekilde falcao transferi. takımda diagne hariç forvet oyuncusu yoktu. onun da ne olacağı, kalırsa bile başarısız olacağı konuşuluyordu. piyasada bonservissiz alınabilecek en iyi forvet oyuncusu da falcao'ydu. geçmiş yıllarda oynadığı dakikalar, hatta 2019 yazında copa amerika'da oynaması onun da hala alınabilecek bir risk olduğu kanısı oluşturdu. dediğim gibi bedavaya alınacak çok fazla da seçenek yoktu.
ve belki de en acısı bu. ne yazık ki, belirli menajerler haricinde transfer yapabilen bir yönetime sahip değiliz. genç yetenek diye aldığımız
ozornwafor bile aynı menajere bağlı bir oyuncu. yani bu konuda ne yazık ki başarılı değiliz. aynı şekilde çok başarılı transferler dediğimiz lemina ve andone, transfer döneminin son gününe kadar kulüplere önerilen oyunculardan. yani istenilen değil, önüne gelenlerden seçilenler transfer edildi.
yine en önemli konulardan bir tanesi de neredeyse 5 tane transferin ligin 3. haftasından sonra takıma katılması. bu büyük takımlar için çok kabul edilebilir bir durum değil. oyuncunun alışması, sisteme ayak uydurması, hocanın oyuncuyu, oyuncusun hocayı tanıması. bunlar hep süreç isteyen konular. ayrıca yaz kampı da yemeyen oyuncular alındı bu süreçte. falcao, lemina ve taylan neredeyse düzgün yaz kampı geçirmeden direkt maçlara başladılar.
her fatih terim yazımda dediğim gibi, tekrar diyorum. hoca eleştirilebilir. hata da yapabilir. çoğu zaman hatasını kabul etme olgunluğuna sahip bir insan. fakat sadece kendisinin sorumlu olmadığı konularda ölesiye eleştirmek, bağcı dövmekten farklı değil. bu şartlarda pep guardiola gelse takıma, 3. haftadan
pas oyunu neymiş,
istifa pep diye başlıklar açarız. o yüzden eleştirilerimizi günün şartlarını unutmadan yapmamız gerekir.
mesela benim bir eleştirim. hocam lütfen, şu ileriye defans oyuncusu atarak top şişirme işinde vazgeç. eğer ileride hava topu alırım diye defans oyuncusu alacaksan, defanstan şişirme değil de yan kenardan orta açarak rakipleri açmaya çalış.