• 2
    bugünkü yazısında adnan polat ve yönetimine meydan okumuş insan. malesef bizim camia efendiliği ve nezaketi bazen o kadar abartıyor ki, kendi içinde göz göre göre ihanet eden pisliklere bile gerekli jargon ile cevap vermiyor. hakettikleri üslubu kullanmıyor. bize de, bir zamanlar en sevdiklerimizin başında gelen bir adamın kulübü felakete sürükleyen bir koltuk sevdalısı haline gelmesi karşısında çaresizliğimizle çıldırmak kalıyor geriye. işte bu noktada kendisinin yazmış olduğu bu yazı özellikle sondan üçüncü cümlesi ile duygularıma tercüman olmuştur. az bile söylemiş diyeceğim ama buna da şükür!

    http://www.maraton.com.tr/...ay.asp?Newsid=138621
  • 5
    son yazısında oldukça saçmalamış. galatasaray geçmişten gelen kültürü nedeniyle haksız bir şekilde alınmış puanlara ve şampiyonluğu istemez, bunun için bir girişimde bulunmaz. fatih altaylı önce bunu öğrensin. resmi siteyi açsın başkanımızın açıklamasını okusun. okusun ki galatasaraylılık nedir anlasın.
    http://www.galatasaray.org/kulup/haber/10512.php
  • 6
    dün yazmış olduğu yazı da " galatasaray'da yarışın içinde olsa onlarda yapardı" dememiştir.

    "çok samimi olarak söylüyorum, galatasaray eğer geçen son iddiasını kaybetmemiş olsa, son haftaya kadar şampiyonluğu takip ediyor olsa biz de bir yerinden bu soruşturmanın içinde olurduk." demiştir.

    ihraç konusuna gelince bu dediğine gelene kadar, o kadar çok şey var ki bu adamın kulüpten ihracı için.

    kaynak : http://www.haberturk.com/...ekten-sasiran-var-mi
  • 7
    son yazısında yine birileri onu arayıp birşeyler demiş. yahu be adam bir yazında da "telefon çaldı x arıyor" kalıbından çık yahu. son yazısında direk bu kalıbı kullanmamış ama yine birilerinin onu aradığını söylemiş.
    bu konuda ertuğrul özkök bir, fatih altyalı iki.

    - telefon çaldı. arayan başbakandı. *

    gelelim tanıma; galatasaraylılar arasında nadir olarak sevmediğim adamlardan birisidir.

    http://www.haberturk.com/...ekten-sasiran-var-mi
  • 8
    kendisi türkiyenin en iyi gazetecilerinden birisidir ve çok da iyi bir galatasaraylıdır.

    http://www.haberturk.com/...ekten-sasiran-var-mi

    söz konusu yazısını bir kez daha okuyun, ben bir galatasaraylı olarak eleştirecek hiçbir şey bulamadım. yarışın içinde olsak biz de şike yapardık falan demiyor o yazıda. ya okunanı anlamada problem var ya da durup dururken adama bok atmak için nasıl olsa millet tıklayıp okumaz mantığı var.
  • 9
    ya bi git fatih altyalı git yahu. insanda biraz utanma olur. futboldan çakmadığın gün gibi ortadayken hale yok öyleydi yok böyleydi diye kıvırıyorsun. biz hem ezeli rakibimiz fenerbahçe'yi hemde senin gibi yolumuza taş koyanları yendik. bizim asıl rakiplerimiz sizin gibi içten pazarlıklılardır. biz son senelerde sizleri yenemediğimiz için başarısız olduk. yüzümüze gülüp arkamızı kazıyordunuz.

    kaleye şut çekmiyormuşuz falan filan. 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçındaki şutlar sana kapak olsun. amerika'nın lbya'ya attığı tomahawk füzeleri gibi fener kalesine füzeler gönderdik.

    unutma ki galatasaray demek umut demektir, kazanmak demektir. en umutsuz olduğun anda bile içinde kazanma umudu olur. öyle takıma sallamakla olmaz.

    http://www.haberturk.com/...695440-bana-gol-oldu
  • 10
    http://www.htspor.com/...ronaldinho-transferi

    ronaldinho'yu istemeyen kişinin ben aklından şüphe ederim.

    galatasaray bir yandan gençleşirken, bir yandan da tecrübeli bir takım kişileri getirmeli.

    taffarel geldiğinde 20'li yaşlarda değildi, fakat sıradan bir topcu da değildi, ümit davala geçen seneki 21 programında, taffarelin şutlarından bahsetmişti, takımda kimsenin onun gibi şut çekemediğini söylemiş, o tarz şutları taffarel'den bakarak öğrendiklerini söylemşti.

    belki yiğit gökoğlan, belki emre çolak bu oyuncudan öğrenecekleriyle takımımıza olağan üstü güç aktaracağı aşikar değil mi?
  • 12
    http://www.htspor.com/...eknik-direktor-olmaz

    yazının bir bölümüne katılıyorum, evet fenerbahçe 20 dk iyi oynamıştır, evet aykut kocaman hatalı değişiklikler yapmıştır.

    fakat, galatasaray aykut hocanın hatalarından dolayı oyunun hakimiyetini ele geçirmedi, tam 70 dk oyuna hükmetmiş ve goller gelmiştir.

    hele ki galatasaray taraftarı ve yönetimi 1 puana sevimiştir demek tamamen kıskançlıktır, sevinenler 1 puana değil, resmen olmasada şampiyonluğu kutlamıştır. buna görememek kıskançlıktır ve de hasetliktir.
  • 13
    "ilahi adaletin olmadığı bir yer var. futbol sahası. tanrı oraya karışmıyor. oraya adaletini aksettirmiyor. ve her nedendir bilemem, o futbol tanrısı asla ve asla galatasaray’ın yanında yer almıyor.

    özellikle de fenerbahçe karşısında. 90 dakika boyunca futbol oynayan taraf galatasaray. 90 dakika boyunca rakip kaleyi abluka altına alan galatasaray. 90 dakika boyuca rakibini sürklase eden galatasaray. 90 dakika boyunca galibiyeti hak eden galatasaray.

    ama kazanan fenerbahçe. üstelik ilk kez de değil. fenerbahçe kazanmayı hak ettiği her seferinde kazanıyor. hatta fark atıyor.
    galatasaray kazanmayı hak etse de kazanamıyor! neredesin ey adalet? galatasaray’ın sayısız atağı, onu aşkın pozisyonu, beş yüzde yüzde yüzlük pozisyonu var. buna karşın serbest vuruştan kazandığı tek golü.

    fenerbahçe’nin 1,5 atağı var. buna karşın iki golü. 11 kişi ile savunun ve buna rağmen kalesinde pozisyon üstüne pozisyon gören fenerbahçe. 10 kişi ile saldıran ve kalesinde pozisyon bile görmeden iki gol yiyen galatasaray. tabii aslında her şey bu kadar basit değil.

    galatasaray, fenerbahçe’nin oyunu yavaşlatma tuzağına düştü. tüm akınları pozisyonla sonuçlansa bile yavaştı. topu hızlandıramadı galatasaray. fenerbahçe ise iki kez topu hızlandırdı maç boyunca ve ikisi de gol oldu.

    ve aslında maç iki takım arasında oynanmadı. galatasaray ile volkan arasındaydı karşılaşma. galatasaray, fenerbahçe’yi ezdi geçti. volkan’ı geçemedi. fenerbahçe ise sürklase olduğu maçı çok rahat geçti. dedim ya futbol tanrısı galatasaray’ı sevmiyor. ama futbol federasyonu da galatasaray’ı sevmiyor. şampiyonluğu elinden alıp süper final’i verdiler. koskoca bir sezonu 6 maça indirdiler. yine şampiyon oluruz gibime geliyor. ama hem federasyon hem futbolun tanrısına rağmen. hakem fırat ayıdınus’a gelince. cüneyt çakır, avrupa’nın en önemli maçını yönetiyor. “ben neden yönetemiyorum bu maçları” diye kendine soracağına, otursun bu maçı bir izlesin kayıttan."

    http://www.htspor.com/...-neredesin-ey-adalet
  • 14
    --- alıntı ---

    bir tek galatasaray zararlı çıkar!

    gazete habertürk genel yayın yönetmeni fatih altaylı, uefa'da uzun yıllar görev almış bir hukuk adamına, tff'nin şike soruşturması kapsamında 16 kulübün pfdk'ya sevkini sordu. en çarpıcı yorum ise şöyleydi; bir tek galatasaray zararlı çıkar

    hukukçunun iddiası: büyük takımlardan bir tek g.saray bu işin dışındaydı. şimdi onun da avrupa’ya gitmesi konusunda önü kesiliyor. amaç, g.saray ile diğer kulüpler arasında ekonomik uçurum oluşmasını engellemek

    futbol federasyonu’nun aldığı kararlar üzerine uzun yıllardır uefa’da çeşitli kurullarda görev yapan, defalarca türkiye’ye gelip gitmiş ve türk futbolunu yakından izleyen ve benim de yıllardır tanıdığım bir hukuk adamını aradım.

    “duydun mu türk futbol federasyonu’nun aldığı kararları?” diye sordum.

    duymuştu ama pek bir şey anlamamıştı.

    “belirsizlik var. ne demek istiyorlar, aldıkları kararları nasıl ve ne zaman uygulayacaklar ve kime karşı uygulayacaklar belli değil” dedi.

    “başkanın şike soruşturmasıyla ilgili olarak söylediklerini öğrendin mi?” dedim. haberi yoktu.

    “şike sahaya yansımadığı için defteri kapatmışlar” dedim.

    “dava da düştü mü o zaman” diye sordu.

    “dava sürüyor” dedim. şaşırdı.

    ‘uefa pazarliğa girmez’
    “temmuz’dan beri uefa’ya dava sürerken karar almamız sakıncalı olur diyorlardı. uefa ceza için hızlı hareket etmelerini isterken davayı gerekçe gösterip ceza veremeyeeklerini söylüyorlardı. şimdi tam tersini mi yaptılar yani?” dedi.

    “evet” deyip sordum “uefa ile danışıklı dövüş yapıldığına inanıyor türk sporseverleri. cas’taki davanın da bu yüzden geri çekildiğine inanıyor herkes.”

    “zannetmiyorum. uefa böyle bir pazarlığa girmez” dedi.

    “platini’ye seçimlerde destek sözü verildi, bu yüzden göz yumacak” deniyor deyince ben, kahkahayı patlattı.

    ‘platini çok akilli adam’
    “platini aklını kaybetmedi. avrupa’da onca takıma bu nedenle ceza verip türkiye’ye göz yumarsa türkiye’den alması muhtemel oydan daha fazlasını avrupa ülkelerinden kaybeder. platini böyle bir şey yapmaz. böyle bir öneri yapıldıysa dinlemiştir ama asla kabul etmez. çok ilkeli bir adam olduğu için değil
    ama çok akıllı bir adam olduğu için kabul etmez” dedi.

    “ama bir pazarlık olmalı ki, cas’taki dava geri çekildi” dedim.

    ‘davayi en az 5 yil için çektiler’
    “cas’taki dava geri çekilmiştir çünkü fenerbahçe’nin avrupa’dan daha uzun süreli bir ceza almasını göze alamamıştır fenerbahçe yönetimi. eğer dava çekilmese ve kaybedilseydi, fenerbahçe en az 5 yıl avrupa kupalarına katılamazdı. bu yüzden çekmişlerdir. şimdi 2 veya 3 yıl katılmayarak kurtulacaklar” dedi.

    ‘galatasaray olayin farkinda değil’

    sonra sordu, “sizin takım ne yapıyor?”

    “galatasaray’ı da disiplin kuruluna verdiler. bizim yönetim de sert bir açıklama yaptı. bekliyorlar” dedim.

    “sizinkiler olayın farkında değil” dedi.

    “hangi olayın?” dedim.

    “federasyonunuzun aldığı kararlardan zararlı çıkacak tek takım galatasaray” dedi.

    “niye?” diye sordum.

    anlattı: “ortaya çıkan tablodan sonra uefa büyük ihtimalle türk takımlarını avrupa’ya kabul etmeyecek. hatta belki de federasyonunuz uefa’ya ‘biz birkaç sene katılmayalım’ diyecek. fenerbahçe zaten en az 2 yıl daha katılamayacaktı. soruşturmada adı geçen diğer takımların da katılamama ihtimali vardı. büyük takımlardan sadece galatasaray bu işin dışındaydı. yani galatasaray, avrupa’ya gidebilirdi. şimdi galatasaray’ın da avrupa’ya gitmesinin önü kesiliyor. hem de türk futbol federasyonu tarafından.”

    “federasyon niye böyle bir şey yapsın ki?” dedim.

    ‘yöneticileriniz uefa’ya anlatmali’

    “farkında olmadığınız da bu işte. bana ulaşmış bir bilgi yok ama belki de uefa ile bu yönde bir anlaşma yapıldı. ‘siz bizi zorlamayın. biz de birkaç sene kimseyi avrupa’ya yollamayalım’ dendi. bilmiyoruz. belki platini böyle ikna edildi” dedi ve ekledi “böylelikle galatasaray ile diğer takımlar arasındaki farkın açılması engellenecek. diğerleri avrupa’ya gitmezken galatasaray giderse bu galatasaray için büyük avantaj olacaktı. hem transferde hem gelirlerde. türkiye’ye gelecek yabancı oyuncuların iyileri galatasaray’ı tercih edecekti. galatasaray, şampiyonlar ligi ya da avrupa ligi gelirlerinden her yıl en az 10 milyon euro belki de daha fazla alacaktı. şimdi galatasaray’ın da önü kesilmiş oldu”

    “uefa buna izin verecek mi?” diye sordum.

    “yöneticileriniz uefa’ya bu durumu anlatmalı. anlatırlarsa belki bir yol bulabilirler” dedi.

    fatih altaylı

    http://www.htspor.com/...asaray-zararli-cikar

    --- alıntı ---
  • 15
    "bir tek galatasaray zararlı çıkar!" başlıklı yazısında ( http://gss.gs/qAf ), tff tiyatrosu oyunlarının özetini sunmuştur. hepimiz bu saçma süreçte gelinen noktanın altında yatan asıl nedenin ne olduğunu gayet iyi biliyorduk; karşı taraf safa yatıp bizi de aptal yerine koymaya çalışsa da... bu olaya acilen el atılmalı, uefa'ya gerekli bilgiler verilmelidir. bu alçakça hamlelerin sonucunda, uefa'nın vereceği cezalar çerçevesinde, herkes hakettiğini bulursa (fenerbahçe 3-5 sene avrupa'dan men edilir, galatasaray da söke söke avrupaya açılırsa), işte o zaman isterim ki tüm fenerbahçelileri ve tff üyelerini bir yere toplasınlar ve karşılarına geçip suratlarını izleyelim!
  • 17
    http://www.haber1903.com/...re_ihtiyaci_yok.html

    --- alıntı ---
    -beşiktaş, galatasaray'i kabul etmişti-

    beşiktaş kulübü'nde gördüğüm manzara müthişti diyen altaylı, "ali sami yen stadı'nın yıkımı için belediye tarafından verilen ruhsatın süresi dolmak üzereydi ve bizim de stadı yıkıp, yenisinin inşaatına başlamamız gerekiyordu. bu yüzden de maçlarımızı oynayabileceğimiz bir stada ihtiyacımız vardı. beşiktaş'ı dost ve kardeş kulüp olarak bilip tanıdığımız için ve stadında oynamamız galatasaray camiasında bir tepki yaratmayacağı için inönü stadı da kafamızdaki alternatifler arasındaydı. önce olimpiyat stadı'na baktık. yol durumu ve stadın gereksiz büyüklüğü nedeniyle vazgeçtik. daha sonra güngören ve kartal'da iki statla ilgilendik. bu arada şahsi dostum olan serdar bilgili ve hüsnü güreli ile konuşup inönü stadı alternatifini de gündeme aldık. beşiktaş'ın son yıllarda gördüğü en iyi yönetim kurulu olarak tanımladığım bilgili yönetimi sağolsun teklife olumlu yaklaştı. bizi kulüpte ağırladılar. gördüğüm manzara müthişti. çok modern bir kulüp yönetim sistemi oluşturmuşlardı. statlarında oynamamıza sıcak baktıklarını söylediler. daha sonra da yanlış hatırlamıyorsam maç başına 200 bin dolar ödememiz koşuluyla inönü stadı'nı kullanabileceğimizi belirttiler. yine yanlış hatırlamıyorsam o sırada inönü stadı'nda henüz localar yapılmamıştı. yani loca sorunu yoktu. sonra bu fiyatı maç başına 120 bin dolara kadar düşürmüşlerdi galiba. ancak biz belediyeden yıkım izniyle ilgili süreyi uzatınca, yeni stadı yapacak mali kaynakları da 2001 krizi şartlarında uygun koyşullarda bulamadığımız için ali sami yen'de kaldık." dedi.

    -inter ve milan'dan daha mi zenginiz-

    türk telekom arena konusundaki düşüncelerini ifade eden fatih altaylı; "ben konuya beşiktaş, galatasaray, fenerbahçe diye bakmıyorum. bence istanbul takımlarının 3 ayrı statta oynama gibi bir lüksü yok. hem kulüplere, hem ülkeye gereksiz bir yük, anlamsız bir maliyet. inter veya milan'dan daha mı zenginiz. bu iki kulüp san siro'yu paylaşıyor. mal sahibi milano belediyesi. hatırlayın eskiden ali sami yen atıl bir haldeydi. fenerbahçe stadı yok gibiydi ve tüm maçlar inönü'de oynanırdı. gerçi zemin çim değildi o zamanlar ama bugün iki takım aynı stadı paylaşabilir. tabii şu an için bu zor. çünkü galatasaray locaları sadece maçlar için değil tüm kullanım haklarıyla sattı. yani ben istersem her gün locamı ofis olarak kullanabilirim. ama bu da sorun değil. 15 günde bir beşiktaşlı dostlarımız locamızı kullansın. sonunda, içinde mücevher veya para saklamıyoruz ya. bence yardımcı olmalı. ama beşiktaş da türk telekom'dan isim hakkı falan gibi taleplerde bulunma hakkına sahip değil. tek sorun özellikle avrupa maçlarının da oynandığı dönemde zemin kalitesini korumak. bir çim saha yaklaşık 1 milyon dolara mal oluyor. yıllık bakımı da 500 bin doların üzerinde. çok maç oynanırsa zemin çok kötü olacaktır. ama yapacak bir şey yok. önlem alınır." dedi.

    -öztürk'ü zerre ciddiye almiyorum-

    adnan öztürk'ü zerre ciddiye almadığını dile getiren fatih altaylı; "adnan öztürk galatasaray lisesi'nden kardeşimdir. ama kendisini zerre ciddiye almıyorum. hayatı boyunca sporla alakası olmadığı için sportmenliği de bilmiyor. galatasaray spor kulübü'nün kapısından ilk kez 40 yaşını geçtikten sonra girdi. kariyerimi yaptım, para kazandım, biraz da şöhret olayım pr yapayım diye girdi herhalde. bilmiyorum. ama yaptığı 10 şeyin 9'u yanlış. hem kulüp içinde gerilim yaratıyor hem de kulüpler arasında. bence bir an önce galatasaray yönetiminden uzaklaşması gereken bir isim. bunu defaten her ortamda söyledim zaten. galatasaray'ın adnan öztürk gibilere ihtiyacı yok. onun da ne galatasaray bilgisi var, ne türk sporuyla ilgili bir fikri." dedi.

    -beşiktaş'in gücü, oraya o stadi yaptiracaktir-

    inönü stadı'nın yerine devasa bir stat yapılmasına karşı olduğunu belirten altaylı; "işin doğrusu ben şehrin o noktasına devasa bir stat yapılmasını karşıyım. mevcut yapıdan daha yüksek olmayacak bir stat neden olmasın. bunu başkan fikret orman'la da paylaştım. o da "dışardan daha büyük olmayacak. aşağıya doğru ineceğiz" dedi. karşı olmamın nedeni oradaki tarihi doku. etrafında saraylar, camiler ve boğaz var. süzer plaza oraya zaten yeterince zarar verdi. bir de dev stat olursa iyice kötü olur. ama yüksekliği arttırmadan, tarihi dokuyla uyum sağlayabilecek bir mimari ile elbette olabilir. başkan fikret orman kültür bakanı ile konuyu tartışırken ben de yanlarındaydım. bakan günay'ın haklı argümanları var. o da benim gibi düşünüyor. ama beşiktaş'ın gücü oraya o stadı yaptıracaktır. tek ricam oraya yakışır ebat ve mimaride bir stat olmasıdır." dedi.

    -"deli misin?" diye sordum-

    fikret orman'ın işinin çok zor olduğunu ifade eden fatih altaylı; "fikret orman çok sevdiğim birisi. adaylık sürecinde kendisine "deli misin?" diye sordum zaten. aklı olan adamın girmeyeceği bir işe kalkıştı. çok zor bir görevde. beşiktaş'ı küçültse o borçları ödeyemez. büyütmeye kalksa 500 küsur milyon tl borçlu, gelirleri temlikli bir kulüple bu işi nasıl yapacak? işi çok zor. feda tişortleri satmakla bu borç ödenmez, bu mali tablo düzelmez. bir an önce stat gelirlerini arttırmak zorunda. belki bir köprü kredi ile temliklerden kurtulursa eli rahatlar ama zor. beşiktaşlıların ona yardımcı ve sabırlı olması lazım. başarı konusunda dost bir kulüple ilgili bir şey söylemek bana yakışmaz. inşallah başarılı olur diyebilirim ancak. hem onun için hem samet için, hem de galatasaray lisesi'nden ağabeyim olan ama çocukluğundan beri beşiktaş taraftarı olan ağabeyim erman için." diyerek sözlerini tamamladı.

    --- alıntı ---

    haber kaynağı: haber1903 özel haber
  • 19
    habertürk gazetesi yazarıdır. rıdvan ve arif'e burak konusunda atar yapmış. her ne kadar arif'in eleştirilerini bilmesem de rıdvan dilmen gibi sütten çıkma ak kaşık olmayan eski bir futbolcunun burak'ı eleştirmesinin altındaki neden, burağın yapmış olduklarından çok daha beterlerini yapmış olmasıdır. ne demiş bakalım.

    --- alıntı ---
    burak yilmaz'i taksim'de asalim

    pek çok kişi sormuş, "burak'ın yaptığına ne diyeceksin?" diye.
    diyeceğimi diyeyim de merak sahipleri rahatlasın.
    bence burak'ı hemen taksim meydanı'nda asalım. çünkü türk futbol tarihinde ve dünya futbol tarihinde ilk kez bir futbolcu, ceza alanına girerken kendini yere atıp hakemi kandırarak büyük bir suç işledi.

    ridvan ve arif'e çok güldüm

    hele hele arif ve rıdvan'a çok güldüm.
    yıllarca bu işin kralını yapanlar şimdi burak'ı hedef almışlar.
    diyelim ki, penaltı değil.
    burak mı suçlu, yoksa hakem mi?
    hakem vermese sorun yok.
    her maçta onlarca futbolcu bu hareketi yapıyor, penaltı almayı deniyor.
    kimi alamıyor, kimi sarı kart görüyor. kimi de alıyor.

    sanki bu olay ilk kez yaşaniyor

    böyle bir şey ilk defa mı oluyor!
    bu konuda bir eleştiri yapılacaksa, bunu türkiye'de bu yolla puan almamış veya puan kaybetmemiş biri varsa o yapsın.
    sakın bu yazdıklarımdan, sahtekârlıkla penaltı alınmasını doğru bulduğumu zannetmeyin.
    elbette ayıp. elbette sportmenliğe aykırı.
    garibime giden, bu sanki ilk defa yapılıyormuş gibi davranılması.

    http://kralspor.ensonhaber.com/...alim-2012-08-28.html

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın