tadı damağımızda kalan eski teknik direktörümüz.
kendisinin sürekli 3 forvet oynadığı hatırlanır ancak, kendisi klasik 4-4-2'ye inanan bir hocadır.
takım içerisindeki kliğe ilk darbeyi vurup, hakan'ı yedeğe atıp, ümit karan ve necati ikilisini oynatırdı. işler zora girdiğinde ise, tüm tuşlara basarak bölüm geçmeye çalışan hoca olarak hatırlıyorum. çünkü gerideysek hemen ilic çıkar hakan girer, şişirmeler başlar, sonrasında necati veya ümit çıkar, hasan kabze girerdi.
şimdiki gençler bilmez zor dönemlerdi, takımda altan sol açık oynuyordu, alınan heinz ise, kendi ismini taşıyan ketçap gibi kaliteli değil, korkunç bir oyuncuydu. elde bedavaya gelen altan vardı, iyi de oynuyordu, ama ara transferde parasızlıktan konyaya sattık, bizim kalitesiz ketçapla sezonu tamamladık.
solda ferhat öztorun/ergün penbe, sağda uğur uçar bekleri ile oynuyorduk. o zamanlar bilenler bilir, uğur uçar gs tarihinin en iyi sağ beki gibi oynuyordu. ta ki konya maçında ayağı kırılana kadar. sonrasında mariano'ya kadar onun gibi orta yapan bek gelmedi. ferhat klasik regenler gibiydi, bir olayı yoktu. stoper'de song'un yanında, fener'den kovulan tomas oynuyordu. ee, o donemler nerede beleş oraya yerleş. allah için, iyi ikililerdi. şampiyon olunan sezon, takımın her şey hasan şaştı. tek başına aldı şampiyonluğu hasan neredeyse. hasan şaş'ın en formda geçen sezonuydu.
sonuç olarak, gençlerle oynayacaksak, doğru tercih olur. sezon zaten gittiğine göre, eğlenceli maçlar da izletir.
(bkz:
kır atına bin gel süleyman, kır atına bin gel süleyman)
Kariyer Sonu
