resim
Eric Maria Lambertus Gerets
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:70
Uyruk:Belçika
  • 676
    kendisinin adı her anıldığında yüzümde bir gülümseme ile andığım eski teknik direktörümüz. hücum futbolunu sevmesinden dolayı "yediğinden fazlasını at" mottosuyla bol gollü, bol pozisyonlu ve heyecanlı maçların oynanmasının yegane mimarıdır. berabere giden maçlarda 4lü forvete dönerek taraftarın gönlünde taht kurmuştur.

    tromsö faciası ile tepkileri üzerine çekip sonrasında "galatasaray vazgeçmez, galatasaray geri durmaz" sözünün tam karşılığını verip meşhur 20:45 şampiyonluğuyla kendisini affettirmiştir. sonraki sezon her ne kadar arkasında durulsa da alınan istikrarsız sonuçlar ve hatta mağlubiyetlerle sezon sonu yolların ayrılmasına neden olmuştur.
  • 677
    1996-2020 arasındaki periyotta galatasaray tarihinin en bahtsız teknik adamı. bu adama cidden eli yüzü düzgün 1 tane transfer yapılmadı. öyle skibbe'lere, tudor'lara alınan adamların yanında esamesi bile okunmaz kendisine yapılan göstermelik transferler ve ona rağmen, lucescu, hamzaoğlu ve feldkamp'la birlikte terim dışında galatasaray'ı şampiyon yapabilmiş bir teknik adamdır kendisi.

    2005-2006 sezonunda geldiği galatasaray'a hemen hemen hagi'nin eksiğimiz çok diye nitelendirdiği 2004-2005 sezonundaki kadrosu ile mücadele etmek zorunda kalmıştır.

    2005-2006 sezonu yaz transfer dönemi

    gelenler
    sasa ilic*
    marek heinz*
    altan aksoy*
    yalçın ayhan(*

    gidenler
    franck ribery *
    flavio conceiçao*

    2005-2006 sezonu ara transfer dönemi

    gelenler
    emre aşık

    gidenler
    suat usta
    altan aksoy

    görüldüğü gibi hagi'nin 100. yıl için bizzat kendisinin yetersiz dediği kadrosundan bir de ribery ve conceiçao'yu kaybettiği halde pratikte sadece ilic'den katkı alarak 83 puan toplattı. o dönem ki kadro kalitesiyle tromsö'ya elenilmesi çok da anormal değil demek ki. bir de tabii hagi'nin beğenmeyerek ankaraspor'a kiralattığı ümit karan'ı geri çağırıp iyi de katkı aldı.

    2006-2007 sezonu daha da vahim. adamcağıza "sen geçen sene müthiş iş başardın aynı kadroyla devam et yine 83 puan toplarız" gibisinden sözler söylendi. şampiyonlar ligi için carrusca ve inamoto alındı. fıkra değil, gülmeyin. şampiyonlar ligi'ne inamoto, carrusca, cihan haspolatlı ve orhan ak'larla gönderdiler takımı. sonra bir de gruplarda ancak 4 puan toplattı diye gerets suçlandı. sıfır çekebilirdik biz, tarihimizin en kötü kadrosuyla gittik şampiyonlar ligine.

    2006-2007 sezonu yaz transfer dönemi

    gelenler
    junichi inamoto*
    marcelo adrian carrusca*
    okan buruk*
    mehmet topal
    tolga seyhan

    gidenler
    alioum saidou
    marek heinz
    yalçın ayhan
    volkan arslan

    2006-2007 sezonu ara transfer dönemi

    gelenler
    yok

    gidenler
    yok

    ikinci sezonunda hiçbir transferden fayda göremeyen gerets, kiralıktan dönen altyapı oyuncusu arda turan'ı kazandırdı o sezon türk futboluna. ve tabii 2005-2006 sezonundaki mucizevi olaylar yaşanmayınca o kadronun gerçekte toplayabileceği puan olan 57 puan toplayarak üçüncü olabildi galatasaray. sonra da takımı üçüncü yaptı diye gerets başarısız bulunup gönderildi.

    skibbe'ye kewell, baros, meira de sanctis'i veren,
    rijkaard'a keita, elano, neill, dos santos'u alan,
    prandelli'ye melo'lu sneijder'li muslera'lı takımı emanet eden,
    tudor'a gomis, feghouli, fernando, mariano, denayer alan yönetimler sana insua'yı, pires'i çok gördüler, inamoto, heinz, carrusca ile idare et dediler.

    sen ona rağmen gittin 83 puan topladın yüzümüzü kara çıkarmadın. galatasaray tarihinde en kötü transfer sezonlarına denk gelen ona rağmen şampiyonluk elde eden büyük teknik direktör.
  • 680
    neredeyse takımın kalecisini ofansif oynatacaktı. kendisiyle ilgili bir yöneticimizin zamanında yaptığı açıklama hatrıma geliyor. "ilk haftasıydı, tesislere geldi altyapı hocalarını yanına çağırdı ve bundan sonra bu dizilişte oynayacaksınız çünkü a takım böyle bir sistemi kullanacak. ihtiyacım olduğunda yüzümü altyapıya döndüğümde alacağım oyuncu ne oynayacağını çoktan öğrenmiş olacak" demiş. saha içerisinde ne fizik ne kondisyon noktasında eleştiri yapmıyorduk. çok atıyor yerine göre haddinden fazla yiyorduk. eğlendiğimiz zamanlar arasında hafızalara kazındınız hocam.
  • 681
    cihan haspolatlı, orhan ak, saidou gibi vasat isimlerden iyi performans alıp galatasaray’ı şampiyon yapmış hocadır. kendisini çok severim.

    (bkz: alnındaki kan alnımızın akıdır)

    edit: ayrıca 20 yaşındaki sabri'den verim alıp ligde 21 maç oynatmış. elindeki kadroyu aşırı verimli kullanmış. o dönem başka bir hocamız olsaydı başarısızlık gayet normal sayılırdı, büyük iş başarmış.
  • 684
    bugün bu başlıktaki ilk entry'i gördükten sonra 2006 senesi aklıma geldi.
    o sıralar 10 yaşımda bir velet olmadan mütevellit babam maçları meyhane'de izlerken * ben sürekli radyodan dinlerim maçları. o meşhur denizli deplasmanının olduğu gün de bizim maçı radyodan dinlemiştim ve nasıl olduysa birden soluğu florya'da almıştım.

    kendisi sanırım bir kaç sağlık problemiyle uğraşıyor, bize ve takımımıza çok yakışan sürekli atak futbolu düşünen bir antrenördü. yaşattığı her şey için çok teşekkürler.
  • 686
    psv’nin namağlup avrupa şampiyonu olduğu (bize yenildiği kupa rövanşı hariç namağlup) sezon, 1985 olsa gerek, ilk maçta sahalarında psv’nin kazandığı bir taç atışı sırasında, taçı kullanmadan önce o zamanki teknik direktörümüz mustafa denizli’yle itişmişlerdi. rövanş maçında sami yende yaklaşık 25bin kişi “i fuck you gerets, i fuck you gerets (i love you hagi, i love you hagi melodisiyle okuyunuz)” diye bağırmıştık. sonradan pek sevdik, o ayrı...
  • 687
    onun döneminde de (2005/2006 sezonu) maaşları ödeyememe sıkıntıları çekerdik. kadromuz rakiplerimize göre daha mütevaziydi ama öyle hırslı ve başarıya aç bir takım oluşturmuştu ki her maç bir şekilde gol veya goller bulacağımızı biliyorduk. rakibi bunaltıyorduk, gol gelmeyince 4 forvet aynı anda oynatıyordu. santraforlarımız çok kaliteli ve rotasyona elverişliydi tek avantajı buydu gerets hocamızın. 2005/2006 sezonunda gerçekten mucize gibi bir şampiyonluk yaşatmıştır. o kadro ile o güzel futbolu oynatan hocanın kredisi daha çok olmalıydı. kendisi ile uyumumuz çok iyiydi. keşke birlikte daha fazla sezon geçirebilseydik.
  • 689
    derwall ve feldkamp sonrasında gitmesine en çok üzüldüğüm teknik direktörümüz. bu ülke taraftar profili tarafından anlaşılması bir hayli güç olacağına inandığım bir teknik direktördü. zamanında taraftar profilimiz daha akılcı olduğu için derwall ve feldkamp gibi teknik direktörlere izin verildi. günümüzde ise bize uzun vadeli planları olan teknik direktör yaramaz; gelecek, sihirli çubuğunu değdirecek, takım her maç 5 atacak (3 yetmez), her maça taraftarların kurduğu kadroyla çıkacak (bunun için 45 futbolcuyla sahaya çıkmak lazım ama ne de olsa teknik direktör çözüm onda), her sene bir takım kuracak kadar alt yapı oyuncusunu a takımına çıkaracak, bunların yarısını ortalama 20 milyon avroya satacak, bunu yapamazsa ömrü 3 ay, tazminat almadan gitme sözü verecek teknik direktör lazım.
  • 690
    1-0 yeneceğine 5-4 yenilmeyi göze almış ve futbolun seyir zevkinin en önde olması gerektiğini kendine ödev edinmiş bir teknik direktördü. takımda hücum hattı çok iyiydi, ama onları beraber bu kadar iyi kullanabilmek ustalık işiydi. orta sahada defansif olarak conceiçao tutulamadıktan sonra elinde sadece kendisine önceden istenmediği bildirilen saidou kaldı ve ona kariyerinin en iyi futbolunu oynattı. sağ bekte cihan haspolatlı, sol bekte orhan ak ile oynadı. gençlere forma şansı vermekten geri durmadı ve bizlere şahane bir takım izletti. kadıköy'de alnından akan kanlar da, alnımızın akıdır.
  • 691
    kendisinin döneminde işler zora girdiğinde hakan şükür, sasa iliç, hasan kabze, ümit karan, necati ateş gibi oyuncuları aynı anda sahada görürdük. hasan şaş falan da kanat oynardı. düşünün artık nasıl bir hücum futbolu oynadığımızı. garibim saidou'ya acıyordum sürekli. kardeşlerini okutmak için 18 yaşında sanayiye verilen evin büyük çocuğu gibi orta sahamızın tüm yükünü o çekerdi ):
  • 692
    "alnındaki kan alnımızın akıdır" deyimiyle özdeşleşmiş olan eski aslan hocamızdır.

    12 mayıs 2012 kadıköy'ün fethinden sonra hayatımda tanık olduğum en anlamlı şampiyonluk onun sayesinde gelmiştir. hele o 16 dakika yok mu o 16 dakika, söylenecek çok şey var da... fenerbahçeli bir futbolcu kısaca özetledi o gün hepsini appiah'a...

    https://youtu.be/NPS5C7inbeU
  • 694
    gördüklerim arasında fatih terim'den sonra galatasaray'a en çok yakışan hocaydı kendisi. elinden gelse 11 forvetle çıkacak kadar hücum oynardı. purosu, karizması ve jantiliğiyle kulübeyi doldururdu. elindeki kadroyla başarısız olduğunu asla düşünmediğim gheorghe hagi bir önceki sene kontratak oynatmayı severdi mesela; ama gerets bam bam saldırtırdı takımı. marek heinz'den beklediği verimi alamadı bir de o adamdan istediğini alabilseydi neler olurdu allah bilir. aslında sadece galatasaray değil, türkiye'de büyük takım nasıl oynamalının tarifiydi oynattığı top.

    aslında çok sevdiğim roberto mancini veya adını duyunca sinirimi hoplatan cesare prandelli yerine kendisi gelseydi neler olurdu acaba? wesley sneijder, didier drogba, prime burak yılmaz - selçuk inan ikilisi hatta hücumu seven felipe melo vs. varken yani. ''gelmeliydi, hata oldu'' manasında değil dediğim merak sadece. bu da şundan aklıma geliyor biraz da; gönderildiği senenin ertesinde bir röportajı vardı ''cassio lincoln ve tobias linderoth benim önerdiğim oyunculardı.'' diye. hatta aynı röportajda fenerbahçe'nin tuncay şanlı'yı kaybetmesinin büyük kayıp olduğunu va galatasaray'ın kilit oyunculardan hücumda fayda sağlarsa ipi rahat göğüsleyeceğini söylüyordu yanılmıyorsam. yukarda bahsettiğim ekip elinde olsa bu adam nasıl oynatırdı demek istiyorum.

    uzatmadan çok sağlam hocaydı. 20:45 senesinde en büyük etkendir gözümde. o pahalı fenerbahçe'nin rekora yakın puanla alacağı şampiyonluğu 2 puanla ellerinden çekip aldı adam.
  • 696
    galatasaray'a geldiğinde tamamen kırlaşmış saçlarıyla 51 yaşındaydı. olduğundan daha yaşlı görünüyordu ancak, aslında bir teknik direktör için önünde uzun yıllar vardı. bugün tam 66 yaşında. 15 sene geçti kulübe adım attığından bu yana...
    zayıf kadroya rağmen harika bir ilk sezon geçirmişti ve rekor puan toplamıştı. ikinci yılında ise çok fazla olumsuz faktörle mücadele etmek zorundaydı ve camia olarak arkasında durulmadı. eğer ilk kurulan sinerji devam etseydi bugün belki çok daha fazla kupa kazanmış ve daha uzun yıllar galatasaray teknik direktörlüğü yapmış bir eric gerets'den bahsediyor olacaktık...

    her şeye rağmen, kulüpte çok fazla süre geçirmese de galatasaray'ın iz bırakan, önemli teknik direktörlerinden biri olduğu açık. sağlam duruşu, karizması ve cesaretli oyun anlayışıyla her zaman kitabın iyi tarafında yazan bir isim olarak kalacak eric gerets...
  • 697
    en zayıf kadrolarımızdan biriyle, rakibin en güçlü olduğu dönemde muazzam bir şampiyonluk kazanmış, benim için futbol izlediğim dönemde fatih terim'den sonra ikinci sırada gelen galatasaray hocası.

    bir ara istatistiğini tutmuştum, göreve başladıktan sonraki 15-16 hafta içerisinde hiç savunmaya yönelik oyuncu değişikşiği yapmamıştı. bir ara kontrol etmek lazım. yanlış hatırlıyor da olabilirim. rakam daha fazla olabilir. :)
  • 699
    seyrettiğim hocalar arasında derwall ve kalliden sonra galatasaraya en yakışan hocaydı bence. hem oynattığı futbolla, hem saha dışı beyefendiliği ile.

    neden bu kadar kısa sürdü bizdeki süresi ve sonra neden geri dönmedi bilemiyorum. sanırım kalbi ile ilgili bir sıkıntısı vardı. öyle ise bu ülkeye tekrar uğramamakla iyi yapmış. tanrı korusun iyi gelmezdi burası ona.
  • 700
    terim tartışmalarında aklıma gelen tarihin en zor şampiyonluğu kazanmış teknik direktör. elindeki kadroyla üstelik ribery ve concecaio varken efsanemiz hagi basaramamıştı mesela. o yüzden yeri ayrıdır. yaptığı işi bana kalırsa terim bile yapamayabilirdi.

    ancak insanların atladığı bir konu var. kimse elinde imkan yokken "neden bizi şampiyon yapamadın" diye hesap sormamalı. o is her zaman olmuyor. üstelik bu şampiyonluğu kazandığında ligin iyi bir takimi olan kayseri bugün 1. ligde orta sıra takimi bile olamaz. kendisine yapılmayan haksızlık kalmamıştı. oyuncular ödeme alamadığı için idmana çıkmıyordu. herkes o günleri hatırlayıp tekrar neden olmasın diye hesap soruyor ancak o günler bugünden çok farklıydı. bugün ortasahan kadar oynuyorsun. bizde altyapısını orta saha olarak almış 3 oyuncu var. bunlardan taylan ve belhanda aslen 10 numaraydı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın