liberolar her zaman stoperlerden yetenekli adamlardı. tandem oynayan ikililer bulmak çok zordu. örneğin galatasarayda
fatih* liberoyken stoperi
raşit*'di. bu iki futbolcu da santrafor kökenlidir. yine o zamanlar liberonun sarkık oynayanı, oynayabileni makbuldü.(bkz:
sarkık libero).
fatih futbolu bıraktıktan sonra türk futbolunda libero kim olacak sıkıntısı baş göstermişti ki, erhan bunu kısa zamanda ortadan kaldırdı. ismi geçenler arasında fatih'in yedeği, soyadını hatırlayamadığım murat ve fenerbahçeli abdülkerim
* vardı.
erhan bu sorunu öyle bir çözdü ki, türk futboluna damgasını vuran takımın baş aktörlerinden oldu. erhan, topu oyuna iyi sokan, topu alıp giden, risk seven, sıkışınca taca, kornere vurmayan bir liberoydu. tarzı, youtube'dan bulup izlerseniz kaiser
beckenbauer'e benzer.
mustafa denizli'nin
hücum futbolu anlayışı için bulunmaz nimetti elbette. tabii o zamana kadar alışılmışın dışında bir oyuncu olduğu için,
sıkışınca vur ileri gitsinci tayfadan çok küfür yerdi. sezon boyu başlattığı atakları, verdiği pasları, top taşımalarını görmezler, sezon içinde yedirdiği mesela 2 gole kafayı takarlardı. vur ileri gitsinci tayfa hala varlığını sürdürüyor, sendikaları bile var.
altlig sendikası.
erhan'ın topla bu kadar iyi, oyun görüşünün bu kadar iyi olmasının sebebi aslında bir orta saha oyuncusu olmasından kaynaklanır. galatasaray'a gelmeden önce
bayern'de,
standard liege'de hatta milli takımda orta saha oynuyordu. galler'i ilk kez yendiğimizde golümüzü atan adamdı erhan. (bkz:
21 kasım 1979 türkiye galler maçı). ilk defa o zamanlar milli takımda avrupada oynayan türk futbolcuları alınmaya başlamıştı. yanlış hatırlamıyorsam,
erdal keser,
ilyas tüfekçi galler maçı kadrosundaydı. ve hatta sanırım
engin verel.
kafaya gider, uzaktan vurur, santraforla ikiye bir yapar, topu kaleciden alıp rakip kaleye kadar taşırdı. sonrasında erhan tarzı oynayan bir libero gelmedi. eğer
oğuz çetin liberoya geçseydi olabilirdi.
erhan bize gelmeden
fenerbahçe'ye geldi kiralık. yarım sezon kaldı. neredeyse hiç oynamadı, oynadığında döküldü. fenerbahçe'nin yenildiği, erhan'ın kadroda olmadığı bir maç sonrasında, gazetelerde erhan, karısı ve küçük bebekleriyle
istanbul'un tarihi yerlerini turist olarak gezdikleri haberleri fotoğrafları çıktı. ortalık karıştı, nasıl maç sırasında gezersin temalı yazılar çıktı ki şimdi olsa yine aynı yazılar yazılır ki haksız da olmaz. bir de erhan'ın o zaman ki eşi yabancıydı, nereliydi unuttum. oğullarının adını
patrick koymuşlardı ki türkiye bir daha çalkalandı. şimdi olsa o kadar sorun olmaz ama 70'lerin sonunda, 80'lerin başında bu gibi şeyler büyük problemdi türkiye için.
bir de unutamadığım maç var,
erhan'ın gol attığı :
http://www.captano.net/...0-1-meksika-dalgasi/