bu sezon iç sahada sadece 3 adet maç kaçırmış bir insan olarak bu sene kendisini iyice analiz etmeye fırsatım oldu fakat bu entry'de esas olarak sizleri 1 sezon öncesine götürmek istiyorum. kişisel görüşüme göre bu sezon bu halde olmasının durumu malesef geçen sezon kazanılan 'yalancı' eurocup zaferleriydi.
yani demek istediğim, ergin ataman'ın performansı geçen sene de bu şekildeydi fakat oynadığı takımlar görece daha zayıftı. bu sayede de elde edilen başarılar ile performansındaki düşüklük ne kendisi tarafından ne de taraftar tarafından görüldü ve bu sayede yetersizlik hissi ortadan kalktı. geçen sene grup aşamasından sonra elediğimiz takımları ve seviyelerini göz önüne alalım.
pınar karşıyaka: euroleague'den elenmiş, şampiyonluk getiren as parçaları dağılmış bir karşıyaka. iç sahada ezici bir üstünlük ve deplasman mağlubiyeti ile eledik.
bayern münih: ilk maçı 11 sayı ile kaybedip ikinci maçı abdi ipekçi'de 13 sayı fark ile kazanmıştık yanlış hatırlamıyorsam. bence o maç galatasaray için sezonun dönüm noktası idi, o maç gayet elenebilirdi takım ama harika bir direnç ile bu olmadı. rakip yine de euroleague seviyesinde değildi, olsa zaten bizim geçen sezonki kadromuza 11 sayıdan tur vermezdi.
gran canaria: euroleague seviyesinde değil. ilk maç 14 sayı, ikinci maç da uzatmalarda micov'un bloğu sayesinde maç geldi. yine rezalet bir deplasman performansı.
strasbourg: euroleague'in şamar oğlanı olarak gelmişlerdi. zaten yarı final serisinde galatasaray-gran canaria serisini kazanan takımın şampiyon olacağına kesin gözüyle bakılıyordu. ilk maç deplasmanda 4 sayı, abdi ipekçi'de 8 farklı bir galibiyet ve şampiyonluk.
diyeceğim o ki, bu takımların hiç biri euroleague seviyesinde takımlar değil. evet yaklaşanlar var ama hiçbiri euroleague'de top 8 yapacak kalitede takımlar değil. ama biz bu takımlar arasından sıyrılıp kupaya bir müze getirdiğimiz için takım son derece başarılı olarak görüldü. türk basketbol tarihinin en büyük kupası gibi övünmeler yapıldı taraftar tarafından ki büyük rezalet, eurocup şampiyonluğu yerine euroleague'de top 8'de elenmeyi tercih ederim. bu övünmeler yapılırken ezeli rakip avrupa basketbolunun 1 numaralı kupasını hakem hatalarıyla kaybediyordu üstelik.
tüm bunlar ergin ataman'ın şanssızlığı oldu. 2013-2014 sezonu top 8 ile iyi bir euroleague sezonu geçirmişti, 2014-2015 sezonu kadro istikrarsızlığı sebebi ile mazereti vardır ama 2015-2016 gelen eurocup şampiyonluğu'nda her maçın detaylara bağlı olması koçun bana kalırsa formsuzluğunun gözle görülmesini engelledi. deplasmanda maç kazanamamak zaten o dönemden kalan bir alışkanlığı oldu takımın.
yine de herkesin aksine önümüzdeki sezon takımda kalacağını düşünenlerdenim. sebebi de hali hazırdaki koçlardan oktay mahmuti dışında yerine uygun bir adayı düşünemiyor oluşum.