3191
kimse bilmez belki ama hagi real madrid'le oynanan final maçında başlamıştır teknik adamlığa. sol dizinde maçtan çıkıncaya kadar duran dizliğiyle bildiğin 90'ların mahalle delikanlısı tadında takılıyordu sahada. yere düşüyor, top kaptırıyor, top koşturuyor, rakip koşturuyor, rakip dövüyordu. çıktıktan sonra da oturduğu ah pardon oturamadığı koltukta direktif veriyordu elleriyle ileri geri diye. hagi'yi öyle gördüğüm ilk an bile bu adam sahada olmalı diye düşünmüştüm, eli kolu o değil başkası sallasın. hagi'nin olduğu takımda oynamak isterdim hep, futbolcu olsaydım yani. hagi'nin takımında değil, hagi'nin oynadığı takımda. hagi'nin senin için kavga ettiği takımda. ufakken herkes yapmıştır, kavgaya giderken sevdiğin bir abini görmek isterdin en önde. tam işte buydu, hagi kavgaya girerken yanında olmasını isteyeceğin adamdı. hey gidi.