57
üretilen tek bir tişörtle fenerbahçelileştiğimizi, ahlaksızlaştığımızı düşünen arkadaşların beğenmediği tişört. üstelik bu aristokrat arkadaşlarımız tişörtü beğenenleri galatasaraylılığı bilmemekle bile itham etmiş.
alt tarafı bir tişört büyütülecek bir şey değil bu, 6 ay üretilir sonra da unutulur büyütülecek ne var anlamış değilim. arena'da-kadıköy'de sana her türlü rezilliği yapmış bir camiayı böyle bir sinirlendirme fırsatı ele geçirmişsin niye kullanmayasın? tişört yaparsın beğenmezler, tribünde küfür edersin ayıplarlar,yürüyüş yaparsın "bize yakışmaz" derler, internette yazarsın "anca bilgisayar başında yazarsın zaten" derler. ne yapsın lan bu galatasaray taraftarı anlamış değilim, her fırsatta üstüne işemeye çalışan fenerbahçe camiasına karşı neden bu kadar etik olmak zorunda olsun? adamlar ülkede futbolu uçurumun eşiğine getirdi biz hala "yok azizim bu tişört bize yakışmaz" modundayız.
hatta bir de tespit yapayım; son yıllarda fenerbahçe'nin saha içinde ve dışında galatasaray'a karşı kurduğu özellikle üstünlük galatasaray'ın bu fazla etik duruşu yüzündendir. sahaya çıktığımızda adamlar her zaman bizden daha rahat, biz ise sinirliyiz, baskı altındayız. neden? çünkü galatasaray camiası ve taraftarı sürekli susuyor... ben demiyorum ki fenerbahçe kanadı gibi sürekli orospuçocukluğu yapalım yanlış anlaşılmasın, ama gerektiği yerde sen de küfür et, sen de karşı tarafı uyuz et. gerekeni yap ki onlar da karşında bu kadar rahat duramasın. sinirlensinler, bir kere de kontrolü kaybedip kırmızı kart görsünler.
senede yapacağımız iki maç gelene kadar herifler başta basın olmak üzere süreci o kadar güzel yönetiyorlar ki; top oynamadan karşımızda sırıtarak maç bitiriyorlar,o derece rahatlar. bizde ise haksızlığa karşı suskun durmanın üzerimizdeki siniri ,bu sinirler beraber şuursuz bir oyun, ve karambole yenen golle gelen beraberlik veya mağlubiyet.
etik olmayan bir yazı yazdım galiba, muhtemelen galatasaraylılıktan nasibimi almamışımdır.
alt tarafı bir tişört büyütülecek bir şey değil bu, 6 ay üretilir sonra da unutulur büyütülecek ne var anlamış değilim. arena'da-kadıköy'de sana her türlü rezilliği yapmış bir camiayı böyle bir sinirlendirme fırsatı ele geçirmişsin niye kullanmayasın? tişört yaparsın beğenmezler, tribünde küfür edersin ayıplarlar,yürüyüş yaparsın "bize yakışmaz" derler, internette yazarsın "anca bilgisayar başında yazarsın zaten" derler. ne yapsın lan bu galatasaray taraftarı anlamış değilim, her fırsatta üstüne işemeye çalışan fenerbahçe camiasına karşı neden bu kadar etik olmak zorunda olsun? adamlar ülkede futbolu uçurumun eşiğine getirdi biz hala "yok azizim bu tişört bize yakışmaz" modundayız.
hatta bir de tespit yapayım; son yıllarda fenerbahçe'nin saha içinde ve dışında galatasaray'a karşı kurduğu özellikle üstünlük galatasaray'ın bu fazla etik duruşu yüzündendir. sahaya çıktığımızda adamlar her zaman bizden daha rahat, biz ise sinirliyiz, baskı altındayız. neden? çünkü galatasaray camiası ve taraftarı sürekli susuyor... ben demiyorum ki fenerbahçe kanadı gibi sürekli orospuçocukluğu yapalım yanlış anlaşılmasın, ama gerektiği yerde sen de küfür et, sen de karşı tarafı uyuz et. gerekeni yap ki onlar da karşında bu kadar rahat duramasın. sinirlensinler, bir kere de kontrolü kaybedip kırmızı kart görsünler.
senede yapacağımız iki maç gelene kadar herifler başta basın olmak üzere süreci o kadar güzel yönetiyorlar ki; top oynamadan karşımızda sırıtarak maç bitiriyorlar,o derece rahatlar. bizde ise haksızlığa karşı suskun durmanın üzerimizdeki siniri ,bu sinirler beraber şuursuz bir oyun, ve karambole yenen golle gelen beraberlik veya mağlubiyet.
etik olmayan bir yazı yazdım galiba, muhtemelen galatasaraylılıktan nasibimi almamışımdır.