177
maskülan veya feminen gözle bakmaktansa bilimsel bakmak gerekir konuya. futbol konusunda insanları kadın-erkek diye ayırmaktansa anlayan-anlamayan diye ayırmak daha doğrudur. ancak şöyle bir şey var. futbol oynamadan futboldan gerçekten anlayan insan çok azdır. ya dahidir, ya da çok iyi eğitim almıştır. şöyle ki; futbol, vücuttaki o fiziksel yorgunluğun, laktik asidin zirvede olduğu bir anda çok hızlı, serinkanlı ve kararlı olmayı, o yorgunlukla ani bir patlama yapmayı gerektirir, gerçekten o an tüm vücuda hükmetmek, aynı anda birden fazla şeyi çok kısa sürede değerlendirmek zordur. bu yetenek bilimsel olarak erkeklerde kadınlara göre daha fazla bulunmuştur. tıpkı 4 uzvun koordine hareketleri ile çevre değerlendirmesini hızlı yapmanın gerektiği araba sürmede olduğu gibi. bu bilimsel verilere bakarak asla diyemeyiz ki "kadınlar arabayı iyi kullanamaz" veya "kadınlar futbolu iyi oynayamaz". ancak diyebiliriz ki "erkeklerin futbolu kadınlardan daha iyi oynama veya arabayı daha iyi sürme ihtimali daha yüksektir."
bazı erkek cinsiyetli arkadaşlarım var, futbol topunu eline versem sapını arar. bu kadar mı koordinasyonsuz olur insan, bu kadar mı yeteneksiz olur. olabiliyor işte, biz de kanser oluyoruz, napalım. bir kadın yapsa onun yaptıklarını kanser olmayız mesela. çünkü kadın fiziksel ve mental olarak erkeğe göre futbol için daha elverişsiz yaratılmıştır, çok da şaşırmamak gerekir.
futboldan anlamaya bağlarsam, konu biraz farklı hale gelir. çünkü az evvel dediğim gibi çok akıllı ve çevresinde futboldan gerçekten anlayan insanlardan fazlasıyla olan bir kadın gayet de iyi anlayabilir futboldan, tartışması, muhabbeti de sabah ettirir. başıma gelmiştir, hoştur.
konu taraftarlık olunca da durum çok farklı yanlız. işte tam burda duygusallık rasyonelliği dirseğiyle itip ön plana geçiveriyor ve sıkıntı başlıyor. çünkü cinsiyet ayrımı yapmaksızın taraftarlık, daha doğrusu fanatizm, rasyonellikten daha uzak bir kavram. burada kalkıp da "futboldan anlamayan kadın taraftar hiç çekilmiyor" demek çok saçma. çünkü "futboldan anlamayan erkek taraftar da aynı ölçüde çekilmiyor." şöyle bir anımı paylaşmak istiyorum:
13 şubat 2008 galatasaray bayer leverkusen maçına gidemediğim için çok üzgündüm. bazı arkadaşlarım gitmişti. stajı ayarlayamadım ve ankara'nın saçma bir semtinde saçma bir yerde maçı izliyordum. yanımda da ankara'da normalde karşılaştığınızda şaşırmanız gereken tam bir istanbul beyefendisi vardı. arada sohbet ediyorduk, yorumlar falan, gayet kibar ve tok bir sesi var adamın. ama ben bazen dayanamayıp giydiriyorum hakeme, kaleci rene adler'e vs. tekrar yerime oturunca utanıyorum adamdan. çok bilgili bir adam çünkü kesin. derken adamın ağzından şöyle bir cümle dökülüveriyor;
"0-0 bitmese bari. çünkü orda da 0-0 biterse adamlar tur atlıcak."
ben: abi neden? onlar alman diye mi?
adam: önce bizim sahada oynuyoruz ama...
ben: abi 1 saattir ettiğimiz sohbeti nolur kus ve maç sonuna kadar konuşmayalım, tokalaşıp ayrılalım, lütfen.
adam: nasıl yani?
ben: abi boşver neyse.
adam: ama uefa kurallarına...
ben: abi! maçı izle kurban olayım. hadi.
...
not: futbol muhabbetiyle sabahladığım kişi kız arkadaşım değildi. hatta (bkz: #814708)
edit: anlatım bozukluğu
bazı erkek cinsiyetli arkadaşlarım var, futbol topunu eline versem sapını arar. bu kadar mı koordinasyonsuz olur insan, bu kadar mı yeteneksiz olur. olabiliyor işte, biz de kanser oluyoruz, napalım. bir kadın yapsa onun yaptıklarını kanser olmayız mesela. çünkü kadın fiziksel ve mental olarak erkeğe göre futbol için daha elverişsiz yaratılmıştır, çok da şaşırmamak gerekir.
futboldan anlamaya bağlarsam, konu biraz farklı hale gelir. çünkü az evvel dediğim gibi çok akıllı ve çevresinde futboldan gerçekten anlayan insanlardan fazlasıyla olan bir kadın gayet de iyi anlayabilir futboldan, tartışması, muhabbeti de sabah ettirir. başıma gelmiştir, hoştur.
konu taraftarlık olunca da durum çok farklı yanlız. işte tam burda duygusallık rasyonelliği dirseğiyle itip ön plana geçiveriyor ve sıkıntı başlıyor. çünkü cinsiyet ayrımı yapmaksızın taraftarlık, daha doğrusu fanatizm, rasyonellikten daha uzak bir kavram. burada kalkıp da "futboldan anlamayan kadın taraftar hiç çekilmiyor" demek çok saçma. çünkü "futboldan anlamayan erkek taraftar da aynı ölçüde çekilmiyor." şöyle bir anımı paylaşmak istiyorum:
13 şubat 2008 galatasaray bayer leverkusen maçına gidemediğim için çok üzgündüm. bazı arkadaşlarım gitmişti. stajı ayarlayamadım ve ankara'nın saçma bir semtinde saçma bir yerde maçı izliyordum. yanımda da ankara'da normalde karşılaştığınızda şaşırmanız gereken tam bir istanbul beyefendisi vardı. arada sohbet ediyorduk, yorumlar falan, gayet kibar ve tok bir sesi var adamın. ama ben bazen dayanamayıp giydiriyorum hakeme, kaleci rene adler'e vs. tekrar yerime oturunca utanıyorum adamdan. çok bilgili bir adam çünkü kesin. derken adamın ağzından şöyle bir cümle dökülüveriyor;
"0-0 bitmese bari. çünkü orda da 0-0 biterse adamlar tur atlıcak."
ben: abi neden? onlar alman diye mi?
adam: önce bizim sahada oynuyoruz ama...
ben: abi 1 saattir ettiğimiz sohbeti nolur kus ve maç sonuna kadar konuşmayalım, tokalaşıp ayrılalım, lütfen.
adam: nasıl yani?
ben: abi boşver neyse.
adam: ama uefa kurallarına...
ben: abi! maçı izle kurban olayım. hadi.
...
not: futbol muhabbetiyle sabahladığım kişi kız arkadaşım değildi. hatta (bkz: #814708)
edit: anlatım bozukluğu