338
milli takımın hazırlık maçlarındaki kadrosuna baktığımızda bazı şeylerin farkına varıyoruz zaten. hiddink'ten sonra kadroda revizyona gidildi ve birçok eski oyuncuya milli takım kapıları kapatıldı. ama nedense bazı kesimler ve isimler hala kayırılmaya devam ediyor. abdullah avcı bunu belkide "bakın ben galatasaray'ı kayırmıyorum" demek için yapıyordur bilemiyorum ama görünen bir şey var ki, bazı kesimler kayırılıyor. madem milli takımdan eski isimlerin tamamı gönderilip yeni bir sayfa açılacaktı, bunu adam gibi yapmak gerekiyordu. "ahmet'i alma, mehmet'i al, hasan'ın tipi güzel kalsın, hüseyin'in tipi kayık onu gönderelim" diyerek değil. önümüzde bir almanya örneği var ki; löw'e bir soru yöneltilmişti bir röportajında ki buradan bile demek istediğimi kolaylıkla anlayabilirsiniz. muhabir: "sayın löw beşiktaş'ta ernst var biliyorsunuz, avrupa şampiyonasına kendisini milli takıma davet edecek misiniz? löw: "ernst gerçekten çok iyi bir oyuncu, kaliteli ama biz kadromuzda genç ve gelecek vadeden isimleri görmek istiyoruz, o yüzden ernst gündemimizde yok." onlarda prensipler var, idealler var ama bizde en başında bazı sözler veriliyor işte değişim, gençleştirme deniyor ama sonradan bakıyoruz ki herşey eskisi gibi. ya hakeden adamlara forma verirsin as kadronla çıkar oynarsın; ya da takımı gençleştiriceksen 18-23 yaş aralığındaki oyunculardan kurarsın milli takımını öyle oynarsın, bunun arası olmaz, bilmem anlatabildim mi? nasıl vaat veren ama verdiği vaatleri yerine getirmeyen partiye karşı insanlar soğuyabiliyorsa, verdiği vaatlerin her defasında tersini yapan bir milli takımdan da insanlar rahatlıkla soğuyabilirler. burada sorun bizlerde değil, bize bazı vaatler verip, sonunda bizleri kandıranlarda aranmalı.