171
maç biletleri, biletix'te 27 nisan 2012 cuma günü satışa çıkmıştı ve cumartesi günü akşam üstü bilet almak için biletix'e girdiğimde 60 liralık biletlerin tamamen tükendiğini öğrenmiştim. benim için hem sevindirici hem de üzücü olan bu durum, ilk başta stadı dolduracağımızı, maça ilginin yüksek olacağını işaret ediyordu; lakin durum hiç de öyle değil. çünkü çok büyük bir kesim için maç biletleri yalnızca 6. kategori biletlerinden ibaret, çünkü en ucuz olan onlar ve bir üst kategori için de belirtilen parayı -artık 100-150 her neyse- vermeyi göze alamıyor bu bahsettiğimiz kitle. bunun üzerinde düşünmesi lazım sevgili yönetimimizin, çünkü bu fiyatlar ile yalnızca ve yalnızca fenerbahçe maçlarında full çekeriz.
maça gitme planım benim de aklımda yoktu bilet bulamadığımdan fakat maç günü çok yakın bir arkadaşım, fazladan kombinesi olduğunu söyleyip beni davet etti, sağ olsun. karşılaştığım bu güzel sürpriz ile maç havasına erkenden girdik, akşamı zor ettik tam manası ile. fakat sami yen'e ayak basıp tribünlerin boş olduğunu görünce insanın sinirlenmemesi elde değil. bu öfkem ise biletix'teki sistemin 6. kategoriye giren güney üstün tamamen tükendiğini söylemesine rağmen benim gözlerimin gördüğü durumun tam aksi olması; ulan karaborsacı, sensin bunun sorumlusu.
maçın 60-65. dakikasına kadar sahada futboldan eser yoktu. kalan dakikalarda oyunu trabzonspor kalesine yıksak da net gol pozisyonlarına giremedik. zaten maçın genelinde trabzonspor'un defansif anlayışından ötürü pozisyona girme sıkıntısı yaşadık. emre ve engin'in kötü olması, necati'nin gününde olmaması da bu durumun en büyük sebepleri idi. ortaya koyduğumuz oyunun galibiyet için ışık vermediği dakikalarda hepimizin aklına gelen tek isim ''baros''tu fakat bu değişiklik yapılırken oyundan çıkacak ismin necati olmasını beklerken melo olması kötü sürpriz oldu. her ne olursa olsun, melo, hem selçuk'un yükünü hafifletmesi hem de takımda dikine oynayan ve şut atan ender isimlerden biri olması sebebi ile oyunda kalmalıydı.
sonuç olarak kazanmak için sahaya bir şey koyamadık, aldığımız 1 puan da muslera'nın sayesinde oldu. günün, semih ile birlikte nadir iyi isimlerinden birisiydi. gerek takımın geri kalanı, gerek kullandığı tercihler ile imparator, gerekse maç boyunca tiyatro seyircisi konumunda olan biz taraftarlar günün en kötüleriydik. takımın gol aradığı, taraftardan itici güç olmasını beklediği dakikalarda, ultraslan'ın "yeter, yıldırım demirören!" diye bağırmasının mantıklı bir açıklaması yok. çünkü ihtiyacımız olan, yapmamız gereken o değildi.
maçın geniş özeti de şurada:
http://www.youtube.com/watch?v=wBV97aRR8jM
benim dikkat çekmek istediğim konu ise başka; bu maçın bitiş düdüğü ile birlikte şampiyonluğun kaybedildiğini kabullenen, umutsuzluğa düşen kitle. bu zihniyetin tek açıklaması olabilir: "fenerbahçe'nin beşiktaş ve trabzon deplasmanlarından toplam 6 puan alacağı ve son maçta kadıköy'de kazanmamızın imkansız olması". hem fenerbahçe'nin puan kaybetmeyeceğinden emin olunması, hem son maçta kadıköy'de bize şans tanınmaması, hem de her şeyden öte takıma ve imparator'a olan güven ve inancın yitirilmesi, çok üzücü noktalar. eve geldiğimde babamın ''şampiyonluk gitti, fener şampiyon olur'' demesi ile karşılaştım; bu yetmedi, sözlük'te ''şampiyonluk gitti, fener kesin şampiyon'' söylemleri ile karşılaştım.
ilk 7-8 entri hariç, hepsi ibretlik:
http://www.rerererarara.net/...mp;ara=%C5%9Fampiyon
diyeceğim o ki bu takım şampiyon olacak.
düzenbazlara, emek hırsızlarına, sistemin kirli çarklarına rağmen
bu takım şampiyon olacak.
(bkz: sen şampiyon olacaksın)
(bkz: seni sevmeyen ölsün)
maça gitme planım benim de aklımda yoktu bilet bulamadığımdan fakat maç günü çok yakın bir arkadaşım, fazladan kombinesi olduğunu söyleyip beni davet etti, sağ olsun. karşılaştığım bu güzel sürpriz ile maç havasına erkenden girdik, akşamı zor ettik tam manası ile. fakat sami yen'e ayak basıp tribünlerin boş olduğunu görünce insanın sinirlenmemesi elde değil. bu öfkem ise biletix'teki sistemin 6. kategoriye giren güney üstün tamamen tükendiğini söylemesine rağmen benim gözlerimin gördüğü durumun tam aksi olması; ulan karaborsacı, sensin bunun sorumlusu.
maçın 60-65. dakikasına kadar sahada futboldan eser yoktu. kalan dakikalarda oyunu trabzonspor kalesine yıksak da net gol pozisyonlarına giremedik. zaten maçın genelinde trabzonspor'un defansif anlayışından ötürü pozisyona girme sıkıntısı yaşadık. emre ve engin'in kötü olması, necati'nin gününde olmaması da bu durumun en büyük sebepleri idi. ortaya koyduğumuz oyunun galibiyet için ışık vermediği dakikalarda hepimizin aklına gelen tek isim ''baros''tu fakat bu değişiklik yapılırken oyundan çıkacak ismin necati olmasını beklerken melo olması kötü sürpriz oldu. her ne olursa olsun, melo, hem selçuk'un yükünü hafifletmesi hem de takımda dikine oynayan ve şut atan ender isimlerden biri olması sebebi ile oyunda kalmalıydı.
sonuç olarak kazanmak için sahaya bir şey koyamadık, aldığımız 1 puan da muslera'nın sayesinde oldu. günün, semih ile birlikte nadir iyi isimlerinden birisiydi. gerek takımın geri kalanı, gerek kullandığı tercihler ile imparator, gerekse maç boyunca tiyatro seyircisi konumunda olan biz taraftarlar günün en kötüleriydik. takımın gol aradığı, taraftardan itici güç olmasını beklediği dakikalarda, ultraslan'ın "yeter, yıldırım demirören!" diye bağırmasının mantıklı bir açıklaması yok. çünkü ihtiyacımız olan, yapmamız gereken o değildi.
maçın geniş özeti de şurada:
http://www.youtube.com/watch?v=wBV97aRR8jM
benim dikkat çekmek istediğim konu ise başka; bu maçın bitiş düdüğü ile birlikte şampiyonluğun kaybedildiğini kabullenen, umutsuzluğa düşen kitle. bu zihniyetin tek açıklaması olabilir: "fenerbahçe'nin beşiktaş ve trabzon deplasmanlarından toplam 6 puan alacağı ve son maçta kadıköy'de kazanmamızın imkansız olması". hem fenerbahçe'nin puan kaybetmeyeceğinden emin olunması, hem son maçta kadıköy'de bize şans tanınmaması, hem de her şeyden öte takıma ve imparator'a olan güven ve inancın yitirilmesi, çok üzücü noktalar. eve geldiğimde babamın ''şampiyonluk gitti, fener şampiyon olur'' demesi ile karşılaştım; bu yetmedi, sözlük'te ''şampiyonluk gitti, fener kesin şampiyon'' söylemleri ile karşılaştım.
ilk 7-8 entri hariç, hepsi ibretlik:
http://www.rerererarara.net/...mp;ara=%C5%9Fampiyon
diyeceğim o ki bu takım şampiyon olacak.
düzenbazlara, emek hırsızlarına, sistemin kirli çarklarına rağmen
bu takım şampiyon olacak.
(bkz: sen şampiyon olacaksın)
(bkz: seni sevmeyen ölsün)