378
dün (bkz: 29 mart 2012 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçı) ilk kez izledim kendilerini çok uzun bir aradan sonra. zira kadın basketboluna dayanamıyorum. bir kere top ellerine büyük ve ağır geliyor. dolayısıyla saçmasapan top kayıpları, garip garip şut teknikleri falan gördüm hep izlediğimde. sevdiğim bir oyundan soğumamak için de seyretmemeye karar verdim en sonunda. lakin dün biraz farklı gelişti olaylar, kayınpederin modemi bozuldu ve tamir etmeye gittim, o esnada da kayınpeder maçı izliyordu. ben de modemi tamir ettikten sonra son 10 dakikayı izledim. halimiz tıpkı 2 sene önceki, yıldızlarla dolu ama takım olamamış, içi boş o galatasaray futbol takımı'na çok benziyor. ışıl alben'e baktım, futbol takımındaki sabri'yi gördüm. sonra bir de rakipte isminin birsel vardarlı olduğunu öğrendiğim guard'a baktım, aradaki uçurumu iyice gördüm. bu kadroyu kim böyle kurmuşsa tebrik etmek lazım. dünyanın en iyi oyuncusu diana taurasi'yi alıyorsun, lakin ona topu getirecek adamı almadığın için ona hem topu getirtiyor, hem de sürekli 3 sayılık atış yaptırıyorsun. ve kimse de buna müdahale etme ihtiyacı hissetmiyor. garip.