• 15
    her insanın üstüne düşen sorumlulukları vardır.

    taraftarın kulübü kayıtsız şartsız desteklemesi, futbolcunun kendine iyi bakıp formunu üst seviyede tutması, yöneticilerin kulübün haklarını sonuna kadar savunması vs.

    fakat iş altyapıya geldiğinde olay biraz daha derine iniyor. taraftar burdan çıkacak futbolcuyu kendi ailesinden bir bireymiş gibi görüyor. onun çok iyi noktalara gelmesini istiyor ve hayal kırıklığına uğradığında en büyük tepkiyi ona gösteriyor.

    burada ele alacağım 2 tane futbolcu var. birisi aydın yılmaz diğeri sabri sarıoğlu

    http://gss.gs/Z99

    beşiktaş maçında şu görüntü baya dikkatimi çekmişti. resmen omzu çökmüş çocuğun. en basit bir özgüven eksikliği göstergesidir bu. tamam adam yıllardır kendini geliştiremedi kabul ama;

    fatih terim'in gelişiyle gösterdiği bu gelişim, biraz da suçu önceki antrenörlere ve kendimize atmamızı gerektiriyor. biz sürekli maçta attığı bir depar sonrasında bile gelip;

    - patladı patlayacak.

    - big bang mübarek

    - gol olursa 5 yıl daha burada

    gibi espriler yaparsak olmaz işte. bu yorumlar sadece espri amaçlı yapılan ve mesajların on alması için yapılmış yazılar. hangi birimiz çıkıpta '' bu çocuk bu kadar yetenekli olmasına rağmen niye hala gelişemiyor? '' diye sorduk kendi kendimize? yeri gelince komedi gırgır baya var. *

    bakın işte bu ilerlemeyi göstermesi için adam gibi bir antrenör yeterliymiş.
    maalesef ülkeye gelen yabancı hocaların bir çoğu takımı sadece şampiyon yapma peşinde. hiçbirisinin derwall gibi gelipte eksik kısımları giderip bir nevi devrim yapma niyeti yok. arda'nın kendini gösterdiği gerets döneminde bile adnan polat olmasa gerets gönderecekti arda'yı. tamam hiçbirimiz fatih hoca gibi kalıp kulübü çok sev hatta kadın voleybol maçlarına git demiyor ama bir zahmette şu altyapıya adam gibi bir özen gösterilsin. maşallah her yeni gelen hoca altyapıya önem gösterecez deyip durur da adama sorarlar ''hani nerde icraat?'' diye. işte bazıları:

    -4 yıl önce almanya 20 yaş altı milli takımı antrenörüydüm ve orada da çok başarılı oyuncularla, mario gomes gibi şuanda a milli takımda oynayan oyunlarla çalıştım.ben genç oyuncularla çalışmaya çok önem veriyorum.galatasaray'ı seçmemdeki sebeblerden biri de bu başarılı alt yapısının ve oyuncu potansiyelinin olmasıdır. önümüzdeki birkaç sene içersinde paf takımından a takıma birden fazla oyuncu kazandırmak isterim.

    michael skibbe
    http://www.galatasaray.org/...raytv/haber/1304.php

    -transferde hollandalı, alman, fransız ayrımı yapmayacaklarını kaydeden başkan adnan polat, “rijkaard altyapıya önem veren bir teknik adam. beş yıllık dönemde altyapıdan almış olduğu oyuncular barcelona’da üç kupanın üçünü de kazandılar. bu bir süreç. türkiye’de maalesef büyük kulüpler taraftar ve camiası ile sabır gösteremiyor. hem takım değişimi yapalım diyip, hem de aynı yıl şampiyonluk istiyoruz. bu senenin transfer mevsimi bittiğinden beri galatasaray’da eskiden 3-4 oyuncu kalacak ve yapılanma bitmiş olacak. rijkaard da değişim içinde yer alacak. barcelona ispanyol oyuncularını kendi alt yapısından çıkarıyor. başka ispanyol oyuncu almıyorlar. bizim de arzumuz bu... altı oyuncumuz var a takımda. bunu da artırmak istiyoruz..”

    rijkaard'ın getiriliş sebebi
    http://www.galatasaray.org/...ol_as/haber/4035.php

    -altyapıyla ilgili çalısmaları olacak mı?
    -a takım benim odaklandığım nokta. galatasaray’ın genç oyuncuları da iyi. ilerde tabi ki gençler için çok iyi şeyler olacaktır.

    frank rijkaard
    http://www.galatasaray.org/...ortaj/haber/4265.php

    ee? aydın sizin döneminizde yok muydu hocam? hani nerde altyapı? nerde emre çolak? nerde semih kaya? yoksa siz bu adamları hazırladınız da şimdi mi patlama zamanları geldi? neyse konu sapmasın kariyerinizde başarılar dileyelim.

    gelelim sabri'ye...

    --- alıntı ---

    insanlar kendileri ile ilgili problemlerde kendilerine saldırılıp eleştirilmeden konuşulduğunda bu problemi çözmek için çaba sarf ederler. onun karakterine değil yaptığı şeye hitap ederek konuşun.

    --- alıntı --- *

    bir insana deli olmadığı halde deli muamelesi yaparsanız o kişi kendisini git gide deli gibi hissetmeye başlar.
    tamam kötü oynuyor formsuz şu bu.. google'a sabri yazınca öyle videolar resimler karikatürler çıkıyor ki resmen utanç verici. youtube a sabri yazıyorsun saçma sapan videolar milyonlarca hit almış. bunlar bu adamın kulağına gitmiyor mu sanıyorsunuz? adam sahaya '' kötü oynasam yine dalga geçecekler yuhlayacaklar.'' psikolojisiyle çıkınca ne verim bekliyorsunuz ki?

    lisede öğrenciler arasında bir olay vardır hep. bir kişi seçilir öğrenciler arasında.genelde ufak da olsa bazı kusurları vardır bu seçilenin. ne zaman ayağa kalkıp söz alsa anında sınıf dalga geçecek bir şey arar. millet ağzını açmasını bekler o seçtiği kişinin. niye? dalga geçecek malzeme arar çünkü. durum böyle olunca o kişinin özgüveni git gide azalır ve o kişiden artık lise hayatı boyunca hayır gelmez. işte burda seçilen adam sabri. işin acı kısmıysa bizde buna çanak tutuyoruz. en çok da onu galatasaraylıların geçtiği maytap üzüyordur bence. neyse hayırlı olsun. ben artık sabri'den bir hayır geleceğini sanmıyorum. aslında gelmesine gelir de gelse de insanlar kafasında sabri modelini çoktan oluşturmuş. (gbkz: ömer çatkıç'a maçın sonunda bilmem kaç metre depar atıp attığı aşırtma gol bile dalga malzemesi olarak kullanılıyor) daha ne bekliyoruz ki?

    kıssadan hisse: sabri'yi el birliğiyle kaybettik hayırlı olsun. bari iyi bir oyuncu olma ihtimali hala var olan aydın'ı harcamayalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın